Sosyal Medya

Sarılmayı unutanlar üşümeyenlerdir

Üşüme zamanı şimdi. Tir tir titreme zamanı.



GüneÅŸten uzaklaÅŸtırılan dünyanın çehresinde “soÄŸuk” yaratılıyor sonsuz bir ustalıkla.
 
Öyle birden olmadı bu. Gündüzün geceye dönüÅŸümü gibi ağır ve usul usul.
 
Yapraklarından soyunmuÅŸ aÄŸaçlar, dallarında kuÅŸlar, küçük baÅŸlarını göÄŸüslerine gömmüÅŸler, kanatlarını sımsıkı kapamışlar uyukluyorlar, soÄŸuk rüzgâr estikçe tüyleri hafifçe havalanıyor sadece.
 
Arabaların çoÄŸunun camları sımsıkı kapalı, sıcak hava üfleyen klimalar camları buÄŸulandırmış. Apartmanların çatısından yükselen duman, ağır ve yılankavi bir dalgalanmayla havaya karışıyor. Ä°nsanların ağızlarından çıkan buhar, yaÅŸamın ilk ve son alameti olan nefesi görünür kılıyor.
 
Paltolarına, atkılarına, ÅŸallarına sarılıyorlar üÅŸüyenler sımsıkı.
 
Artık ellerini ceplerine sokmanın ve ısınmanın sevincini buluyor insan.
 
ÜÅŸümenin en güzel yanlarından biri, sonunda bir sıcaklık bulup ısınmak.
 
Soğuk demek sanki sarılmak demek.
 
Sokak kedileri kuytu bir köÅŸede büzüÅŸmüÅŸler, birazdan merhametli bir kalbin getireceÄŸi yiyeceÄŸi bekliyorlar sabırla. Bu da iki kalbin birbirine sarılarak ısınması demek.
 
 
Yaz güneÅŸi ne kadar bunaltıcıysa, kışın ayazı o kadar uyuÅŸukluÄŸun düÅŸmanı.
 
Hışımla esen soÄŸuk rüzgârla, hayat silkinip kendine geliyor.
 
Geceleri, gök, dondurucu ayazda berrak mı berrak. Ayaz geceler, gökyüzünün önündeki perdeyi yırtıp atıyor.
 
Pencerenin bir sıcak tarafı var artık, bir de soÄŸuk tarafı. Sıcak tarafındaki buÄŸu üzerine kelimeler yazılıyor. BuÄŸu geçince uçup gidecek kelimeler bunlar, tıpkı hayat gibi, geçici.
 
DüÅŸler sıcak odalardan soÄŸuk caddelere akıyor. Yüzünü asıyor zaman bir kış soÄŸuÄŸunda.
 
Parmak uçlarından saç diplerine kadar bir baÅŸka hissettiriyor kendini hayat.
 
Tenha sokaklarda loş ışıklar halinde dolaşıyor hayat.
 
 
 
 
Müellif: Mustafa ulusoy / Kaynak: HiçbirÅŸey Web Sitesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.