Güncel
Bayraktar TB2 Libya'da nöbette
Follow @dusuncemektebi2
Türkiye ile Libya arasında güvenlik ve askeri iş birliği mutabakat muhtırasını içeren yasa Meclis’ten geçti. CIA devşirmesi Hafter, Libya’da Misrata’ya saldırıya hazırlanırken, bölgede olan Bayraktar TB2 İHA’lar ise olası bir müdahaleye karşın tetikte.
Avrupa’nın enerji ihtiyacını tek başına karşılayacak DoÄŸu Akdeniz’de Türkiye’nin attığı adımlar, Libya’nın meÅŸrû temsilcilerine karşı geniÅŸ bir cephe oluÅŸturdu. Rusya, BAE, Mısır, Suudi Arabistan, Fransa, Ä°srail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın desteklediÄŸi CIA devÅŸirmesi Halife Hafter, Trablus’un ardından Misrata’ya saldırmaya hazırlanıyor. Sudan ve Çad’dan milis transfer eden, aynı zamanda Rusya’dan da paralı asker desteÄŸi alan Hafter, Fayiz es-Sarrac liderliÄŸindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni (UMH) bitirmek için taarruz planı yapıyor. Hafter güçleri, Misratalı savaÅŸçıların Trablus ve Sirte’yi savunmaktan vazgeçmemeleri halinde Misrata’ya yönelik bombardıman baÅŸlatacaklarını duyurdu. Saldırıda yoÄŸunlukla Mısır ve BAE uçakları kullanılacak. Aslında operasyon, Türkiye’nin bölgeye ulaÅŸmak için kullandığı Misrata havaalanı ile deniz limanını devre dışı bırakmayı hedefliyor. Türk Hava Kuvvetleri, Trablus’a nakil hattını kesecek böyle bir hamleyi engellemek için teyakkuzda. UMH’nin açıkladığı son karar ise Akdeniz semalarının daha da ısınacağının iÅŸareti oldu: Libya hava sahası sivil uçuÅŸlara kapatıldı.
TEREDDÜT YOK, SAVUNACAÄžIZ
Bayraktar TB2 Ä°HA’lar uzun süredir bölgede. Türkiye cephedeki geliÅŸmeleri dakika dakika izliyor. Hafter güçleri nakil hatlarına yönelik saldırganlığını artırırsa aktif müdahale safhasına geçilecek. Libya askerlerine bir süredir eÄŸitim veren Mehmetçik sayısında da son günlerde artış yaÅŸandı. UMH’ye yönelik saldırıları püskürtmek üzere bir grup özel kuvvet unsurunun Misrata ve Trablus’a konuÅŸlandığı ileri sürülüyor. Hafter güçlerinin, Türk keskin niÅŸancılarından ötürü bir türlü ilerleyemediÄŸi Trablus cephesinde Türk yapımı çok sayıda zırhlı müdahale aracı, sahra ve havan topu bulunuyor. Türkiye ayrıca kargo uçak ve gemileriyle de son bir haftada yoÄŸun miktarda askeri sevkiyat gerçekleÅŸtirdi. Bölgeye nakledilen savaÅŸ araçları arasında Fırtına obüslerinin de bulunduÄŸu iddiası mevcut. EÄŸer Hafter, Misrata’ya yönelik saldırı baÅŸlatırsa TSK, meÅŸrû hükümeti savunmak için tereddüt göstermeyecek.
Meclis kabul etti
Türkiye ile Libya arasında Güvenlik ve Askeri Ä°ÅŸbirliÄŸi Mutabakat Muhtırası, TBMM Genel Kurulu’nda onaylandı. Meclis’teki oylamada 269 kabul, 125 ret oyu verildi. 27 Kasım’da Dolmabahçe imzalanan mutabakat, taraflar arasında iÅŸbirliÄŸi, Libya’da polis ve askeri sorumlulukları içeren Ani Müdahale Kuvveti kurulmasına olanak saÄŸlıyor. AnlaÅŸma, bu kuvvete Türkiye tarafından eÄŸitim, danışmanlık, tecrübe aktarımı, planlama ve malzeme desteÄŸi vermesini, ayrıca Libya’da müÅŸterek bir Savunma ve Güvenlik Ä°ÅŸbirliÄŸi Ofisi kurulmasını hükme baÄŸlıyor. Mutabakat bunun yanında, Türkiye’nin Libya’da üsler kurmasını, denizde ve karada ortak harekât icra edebilmek için liman ve kışlalar tahsis edilmesini, kara-hava-deniz araçları ve silah sevkiyatını, bu silahların kullanımına iliÅŸkin eÄŸitim verilmesini kapsıyor. Ortak istihbarat operasyonları ve terörizmle mücadele de mutabakatın konuları arasında. Meclis’te kabul edilen askeri anlaÅŸma, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın onayı sonrası yürürlüÄŸe girecek.
Türkiye sahada
Fahrettin Altun
Ä°letiÅŸim BaÅŸkanı Fahrettin Altun, Libya ile yapılan anlaÅŸmalardan sonra gelen baskıların Türkiye’nin kararlı duruÅŸunu etkilemeyeceÄŸini vurguladı. Mikro blog platformu Medium hesabındaki yazısında Altın, “AnlaÅŸmadan sonra küstahça açıklamalar yapan Güney Kıbrıs bir yana AB, ABD ve Rusya’dan gelen tepkiler Türkiye’nin kendi DoÄŸu Akdeniz politikasını yürütmesini engellemeyecektir” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yaptığı anlaÅŸmayla DoÄŸu Akdeniz’de bir oldu-bittiye müsaade etmeyeceÄŸini gösterdiÄŸini belirten Altun ÅŸunları yazdı: “Türkiye bu anlaÅŸmayla DoÄŸu Akdeniz’deki gücünü pekiÅŸtirirken, bölgede yadsınamayacak bir aktör olduÄŸunu bir kez daha ortaya koymuÅŸtur. Türkiye içine kapanamaz, bölgesindeki geliÅŸmeleri olduÄŸu gibi izleyemez. Bu sadece tarihsel bir sorumluluk deÄŸil aynı zamanda büyük bir devlet olmanın getirdiÄŸi bir zarurettir. Türkiye büyük bir devlettir. Bu yüzden güneydeki terör devletini bitirmek için operasyonlar düzenlediÄŸi gibi DoÄŸu Akdeniz’de de egemenlik haklarının ihlaline izin vermeyecektir. Türkiye’nin Antalya Körfezi’ne hapsedilmesi kabul edilemez. Artık egemenlik hakları için mücadele eden, daha aktif dış politikalarla artık sahada olan bir Türkiye var. Bunu hukukun sınırları içinde, kimi ülkelerin yaptığı gibi saldırgan bir siyasetle deÄŸil, bölgesel barışa katkı sunarak yapmak isteyen bir Türkiye.”
Henüz yorum yapılmamış.