Sosyal Medya

Mazlum baş kaldırmadan zalim zulmünden geri durmaz

Yeryüzünde hâkim olan zulüm düzeninin tespiti konusunda bir problem yoktur. Problem zalimlerin oluşturduğu bu düzenin doğruya yöneltilmesinde ortaya çıkıyor. Bugün öylesine dünya üzerinde bir yanlaş anlayış hâkimdir ki, bu zulmün önlenmesi zalimlerden, yani zulmü iş edinenlerden bekleyen bir anlayış hâkimdir.



Dünyanın her köÅŸesinde ve hayatın her alanında sömürgeci zalimlerin borusu ötüyor, onların dediÄŸi oluyor. Çünkü dünya düzenini oluÅŸturanlar onlar. Çıkarlarını esas alan bir düzen kurmuÅŸlar ve bu düzenin iÅŸleyiÅŸi konusunda da ne acıdır ki, bir takım küçük çıkarlar karşılığı mazlumlardan destek almışlar, alıyorlar. Zalimler düzeni böyle kurmuÅŸlar da bundan mazlumların haberi yok mu? Var elbette. Çünkü sömürülen, kanları akıtılanlar hep Müslüman mazlumlar. Buna raÄŸmen dünyaya hak, hukuk, özgürlük ÅŸarkılar söylemeyi zalimlerin sürdürüyor oluÅŸu, sanıyorum mazlumların bir türlü ayaÄŸa kalkamayışlarından kaynaklanıyor. Kısacası mazlumlar haklarının verilmesini zalimlerden bekler bir tavır sergiliyorlar. Bu ise iÅŸin özüne aykırıdır.
 
Hastalığın tedavisi önce hastalığa sebep olan mikrobun tespiti ve buna göre de gerekli tedavinin baÅŸlatılması ile mümkündür. Aksi halde hastalığın iyileÅŸmesini hastalığın sebebi olan mikroptan beklemekten pek farkı kalmaz.
 
Mikrobun görevi hasta etmektir. Bunun içindir ki, çeÅŸitli sebeplerle rahatsızlandığımızda bir takım tedavilere baÅŸlarız. Vücudumuzu istila eden mikropları yok etmek için bir ÅŸeyler yaparız. Kısacası, hastalığın tedavisinde önce teÅŸhis önemlidir. Ama gerekli tedbirler alınmaz, mücadele verilmezse teÅŸhisin konulması hastalığın yok edilmesi için yeterli deÄŸildir. Bugün için yeryüzünde zulmün hüküm sürüyor almasını görmek zor deÄŸildir. YaÅŸanan olaylara bakmak bile doÄŸru teÅŸhisi koymaya yeterlidir. Ancak, bunun için öncelikli olarak mazlumların ayaÄŸa kalkmalarına, ihtiyaç vardır. Yoksa zalimlerden zulümlerine son vermelerini beklemek gerçekçi olmaz.
 
Yeryüzünde hâkim olan zulüm düzeninin tespiti konusunda bir problem yoktur. Problem zalimlerin oluÅŸturduÄŸu bu düzenin doÄŸruya yöneltilmesinde ortaya çıkıyor. Bugün öylesine dünya üzerinde bir yanlaÅŸ anlayış hâkimdir ki, bu zulmün önlenmesi zalimlerden, yani zulmü iÅŸ edinenlerden bekleyen bir anlayış hâkimdir.
 
Çünkü zalimlerin mazlumlara karşı kullandıkları silahların finansörlerinin bile mazlumlar olduÄŸunun bilinmeyen bir yanı yoktur. Bir bakıma mazlumlar cellâdına âşık bir idam mahkûmu görüntüsü veriyorlar. Bundan kurtulmanın yolu, öncelikli olarak hâkim düzende yanlışların tespitidir. Bu tespit yapılmıştır. Farklı ÅŸekillerde de olsa sadece BM’nin yapısına yönelik eleÅŸtiriler bile bu gerçeÄŸi gözler önüne seriyor. Ancak, bu tespitin yapılmasının ardından bu zulüm düzenini oluÅŸturanların bu yapıyı kendilerinin deÄŸiÅŸtirmelerini beklemek gibi bir yanlış söz konusu. Gelinen noktada kesinlikle görülen husus zalimlerden adalet beklemek yanlışının terk edilmesi, zalimlerden yaptıklarının hesabının sorulması noktasına gelinmesi gerekiyor. Kısaca, mazlumlar ayaÄŸa kalkmadan, zalimlerden hesap sormadan yeryüzünde zulüm son bulmayacaktır. Söz gelimi, dünyanın beÅŸten büyük olduÄŸunu söylemek doÄŸru bir deÄŸerlendirmedir, ama dünyanın beÅŸten büyük olduÄŸunun da zalimlere gösterilmesi gerekiyor. Yoksa yaptıklarının yanlış olduÄŸunu söyleyerek yaptıklarından vazgeçirmek mümkün olmaz.
 
Bunun için sadece Ä°slam dünyasının saldırı, sömürü ve katliamları doÄŸru deÄŸerlendirmesi yeterlidir. Bu tespit bile gösterecektir ki, küfür tek millettir ve onların farklı yerlerde deÄŸiÅŸik tavırlar sergiliyor görüntüsü vermeleri aldatmacadan ibarettir. Özellikle de küfür cephesinin Ä°slam dünyasının sömürülmesi konusunda ortak hareket ettiklerini görmek durumundayız.
 
 
 
Müellif: Abdülkadir Özkan / Milli Gazete

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.