Sosyal Medya

Abdurrahman Dilipak: Kimse yoÄŸurdum kara demiyor

Kimsenin liderine, örgütüne, şeyhine bir şey demeyeceksin, dersen sana demediklerini bırakmazlar. Öte yandan; onların yanında başkasına ne dersen de.



Allah’ın emrine uymazsan haram, Resulün sünnetine uymazsan mekruh onlar gibi düÅŸünmezsen dinden çıkarsın, ya da hain olursun. Onların yanılmaz kutsal, la yüs’el, sözleri tartışılmaz liderleri, örgütleri, ÅŸeyhleri, kanaat önderleri, ideolojileri vardır. Onlar ne derse desinler doÄŸru söylemektedirler. Onları her sustuklarında alkışlamanız gerek. Ä°cabında, “Öl de ölelim, vur de vuralım, emret komutanım” demelisiniz.
 
Bu anlamda mesela Demirel, “Bana filan topluluk adam öldürüyor dedirtemezsiniz” demiÅŸti. Ä°ÅŸte o hesap.
 
Ben zaman zaman “Ä°nni küntü minezzalimiyn” diye bazı ÅŸeyler yazıyorum ya. “Dinle ey nefsim” diye özeleÅŸtiri yapıyor, bu yanlışlardan uzaklaÅŸmamız gerektiÄŸi yoksa acıklı bir azabın bizi yakalayacağı uyarısında bulunuyorum.
 
Kimsenin masum olmadığını, Åžeytanın, Peygamber çocuklarının bile başına musallat olduÄŸunu, bazan onları yoldan çıkardığını, ama aynı zamanda Firavun’un sarayında Musa’lar olabileceÄŸini hatırlatıyorum ya, bu eleÅŸtiri bizim solcuları mest ediyor.
 
Her Müslümanım diyen masum deÄŸil diyorum. “Vay o namaz kılanların haline ki..” diye baÅŸlayan ayeti hatırlatıyorum, “iman ettim demekle yakamızın bırakılıverilmeyeceÄŸini” söylüyorum. Ä°slam tarihinde birçok güzellikle yanında büyük yanılgılar, çeliÅŸkiler yaÅŸandığını da hatırlatıyorum.
 
Geçen gün Ulusal Kanal’da bir sunucu benim yazımı okuyor. “Bak Dilipak da gericilerin iç yüzünü nasıl anlatıyor” diye okurken, “bu haksızlıklar her yerde var, sağı-solu, milliyetçisi, liberali ulusalcısı yok” diye bir cümle var orada. Onu da okudu. “Bak bu olmadı iÅŸte” diye baÅŸladı. “Ulusalcıların hiç kimseye haksızlık yapmadığını, asla hiçbir ulusalcının bu iÅŸlerde payı olmadığını, olamayacağını anlattı. Uzun uzun bir ulusalcı güzellemesi yaptı.
 
Ulusalcılar insan deÄŸil mi! Ä°nsan hata yapar. Åžeytan, Peygamber eÅŸlerine, çocuklarına musallat olabiliyor, onları yoldan çıkarabiliyor, ama ulusalcılara hiç iliÅŸmiyor, sahi nasıl oluyor bu iÅŸ. Åžeytanla anlaÅŸmanız mı var, size iliÅŸmemesi konusunda :) “Bana ulusalcılar yanlış yapıyor dedirtemezsiniz” diyor adeta. Aynen Demirel gibi.
 
Ben diyorum ki, “Müslümanlar yanlış yapmamalı”. “Yanlış yapmaz” demiyorum. Siz de “ulusalcılar yanlış yapmamalı” deyin, tamam bu erdemli bir duruÅŸtur. “Yanlış yapmaz” derseniz, doÄŸru söylemiÅŸ olmazsınız.
 
Memleketimizde birçok kiÅŸi de bu kafada. Onlara liderin, ÅŸeyhin yanlış yapabilir dedirtemezsiniz. Onlar “Masum”durlar. Ve tabii eleÅŸtirilmez, sorgulanamaz da.
 
Bu sunucu zat, beni, kendi kardeÅŸlerimi de eleÅŸtirdiÄŸim için aslında bir bakıma kutluyor. Bunu erdemli bir duruÅŸ olarak görüyor ama, nasıl oluyorsa iÅŸ kendi grubuna gelince bu erdemli duruÅŸu göstermiyor. Ä°ÅŸte asıl sorun da burada gizli ve bu sorun her kesimde var.
 
Yazının baÅŸlığına dönelim, ÅŸarkı sözünde ne diyordu: “Ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca”. Zaten ben seçmiÅŸsem o güzeldir. Mantık bu. Bu çok “ben merkezci” bir bakış.
 
Narsizm diye bir ÅŸey var. Bu kendini beÄŸenmek, bencillik’ten öte kendini kutsamak gibi bir ÅŸey. Burada sadece kendinden ibaret bir “ben” deÄŸil, onun içinde bulunduÄŸu her yapı ona göre kutsaldır, hata yapmaz ve eleÅŸtirilemez. Bu din, mezhep, tarikat, örgüt, ulus, lider hatta futbol takımı bile olabilir. Kendine tapınmak gibi bir ÅŸey! Irkçılık da bunun bir çeÅŸidi. Bugün siyasette de bir “sosyal narsizm“ yaÅŸanıyor.
 
Birilerini ne kadar yüceltiyorsanız aynı zamanda ötekini o kadar aÅŸağılıyorsunuz demektir. Bu kadın erkek ayırımcılığında da kendini gösterir. Bu durum aynı zamanda, kendini zayıflatan, kendine karşı tehdit olarak, rakip olduÄŸu herkese, her ÅŸeye karşı düÅŸmanlığa, hatta sadizme dönüÅŸebilir. Bu grubtakiler kendi nefislerini terbiye etmek yerine, baÅŸkalarını terbiye etmeye kalkarlar. Zaten Tanrı kıralların Ä°lahlık ve Rablik iddiaları da böyle bir ÅŸey. Kendi ideolojilerini dinleÅŸtirenler, “Tek adamcılık” tam da böyle bir ÅŸey.
 
Onlar güzele “güzel” demezler, güzel kendilerine aid deÄŸilse. 
 
Kendilerini hayatın ve hakikatin merkezinde görürler. Her ÅŸey onlar için, onlar tarafından ve onlara göre olmalıdır. Aslında faÅŸistler, solcular, siyonistler, saÄŸcılar hep aynı ÅŸeyi söylüyor. FaÅŸistler, “Her ÅŸey Almanlar için, Almanlar tarafından, Almanlara göre” diyordu. Sol, sosyalistler de “Her ÅŸey iÅŸçi sınıfı için, iÅŸçi sınıfına göre ve iÅŸçi sınıfı tarafından” demiyor mu? Siyonistler de aynı ÅŸeyi söylüyor: “Yahudiler için, Yahudilere göre ve Yahudiler tarafından.” Kapitalistler de bu formülde tekrarlanan grub adının yerine kendi adlarını yazıyorlar. Sonuçta, temel olarak hiç birinin diÄŸerinden farkı yok.
 
Bunlar siyaset yaptıklarında devlet kadrolarını kendi adamları ile doldururlar, ihaleler kendi adamlarına verilir. Kararlar onların lehine alınır. Åžeytan’ın en kadim hilesidir bu. Åžeytan müÅŸterisine göre, bu yalanını her zaman muhatabının inanç, gelenek ve deÄŸerlerine göre süsler. Ve her kesimden insanlar kulaÄŸa hoÅŸ gelen sloganlar, ÅŸarkılarla gider, sonunda aynı yanlış çukuruna düÅŸerler. Ve sonunda bu çukurlara düÅŸenlerin varacağı yer aynı cehennem çukurudur, Allah korusun.
 
Ben yanlış gördüklerimi eleÅŸtirmeye devam edeceÄŸim, yanlış yapan bizdense özeleÅŸtirimi de yapacağım. 
 
Neyse, “herkesin dini kendine”. “Yapmayın” diyoruz ama dinleyen de pek yok gibi sanki.. Eee, ne yapalım, sonuçta imtihan oluyoruz. Birileri nasıl cennete ya da cehenneme gidecek, iÅŸte böyle. O zaman durmak yok, yola devam.. Nasıl olsa bu dünyada yapıp ettiklerimizin hesabının sorulacağı bir gün var.
 
Selâm ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.