Özel / Analiz Haber
İhsan Süreyya Sırma: Amerika’nın keşfi ve aşağılık kompleksi
Follow @dusuncemektebi2
Amerika’ya, ilk defa kimlerin gittikleri, Amerika’nın Müslümanlar tarafından mı, Hıristiyanlar tarafından mı keşfedildiği, o kadar önemli değil. Biz, bu konuda Müslümanların ilk gidenlerden olduğuna inanmamıza rağmen daha önemli başka bir konuya dikkat çekmek istiyoruz. üzerinde durmamız gereken asıl husus, bir zamanlar dünyaya pek çok ilim dalında önemli eserler kazandıran, buluşlar yapan, yeryüzünü ve uzayı avuçlarının içi gibi bilen Müslümanların bugün hangi durumda olduklarıdır.
Uzun senelerden beri bu konu vuzuha kavuÅŸtuÄŸu hâlde kamuoyunda pek fazla önem arz etmiyordu. Ama ne zaman ki CumhurbaÅŸkanı Sayın ErdoÄŸan konuyu gündeme getirdi; ona muhalif olan çevreler, sırf o söyledi diye karşı ataÄŸa geçtiler. Karşı ataÄŸa geçen bu medya kuruluÅŸları, sanki bu konunun uzmanlarıymış gibi ahkâm keserek, “Amerika’yı Müslümanlar deÄŸil, Kolomb keÅŸfetti!” yaygaralarını koparmaya baÅŸladılar. Bir ara not olarak Batılıların, daha önce yüzyıllardır insanların yaÅŸadıkları, yüksek bir medeniyet kurdukları topraklara ilk defa gitmelerini, bir keÅŸif olarak sunmalarındaki kibri vurgulamış olalım. Çünkü bu bir keÅŸif deÄŸil, iÅŸgal ve sömürü idi. Zira orada insanlar yaşıyordu ve bu yaÅŸam da biliniyordu.
Peki, bu yaygarayı koparanlar, konuyu ne kadar biliyorlar? ÖrneÄŸin, CumhurbaÅŸkanı’nın bu yöndeki söylemine karşı çıkan köÅŸe yazarları, bu konuda kaç tane kitap okudular? Arapça, Ä°spanyolca, Fransızca vs. gibi dillerden kaçına vakıftırlar? Ä°lim ciddi bir iÅŸtir ve onda polemiÄŸe yer yoktur. Birileri Edison’dan nefret edebilir, ama onun bu nefreti, Edison’un elektriÄŸi keÅŸfini inkârı gerektirmez; inkâr bile sadece gülünç olur. Ä°ÅŸte gündemdeki “Amerika’nın keÅŸfi polemiÄŸi”ne de bu nazarla bakılmalıdır.
Åžimdi meseleye gelelim: Klasik Müslüman kaynakları bu konuda bilgiler vermesine raÄŸmen, bundan kırk sene öncesine kadar, modern Ä°slâm dünyasında, hiç kimse Müslümanların Kolomb’tan önce Amerika’ya gittiklerini bilmiyorlardı.
Seneler önce, Erzurum Üniversitesinde görev yaptığım sıralarda, rahmetli Hocam Prof. Dr. Muhammed Hamidullah bu konuda bir seminer verdi; ardından da konu ile ilgili yazdığı bir makaleyi bana vererek Türkçeye tercüme etmemi söyledi. Bendeniz de bunu bir emir telakki ederek, söz konusu makaleyi “Kristof Kolomb’dan önce Müslümanların Amerika’yı KeÅŸfi” adıyla tercüme ederek, Diyanet Gazetesi’nde yayınladım. Bilahare de, rahmetli Hocam’dan, yani Muhammed Hamidullah’tan yaptığım diÄŸer makale tercümelerini bir araya getirerek, yayınladım.
Büyük bir ihtimalle, Sayın CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan da Hamidullah Hoca’nın söz konusu eserlerinden haberdar olmuÅŸ ve bu konudaki bilgilerini oradan almıştır.
Ayrıca Goethe Üniversitesi Arap ve Ä°slam Tarihi Bilimleri Enstitüsü BaÅŸkanı dünyaca ünlü hocamız Prof. Dr. Fuat Sezgin’in de Ä°slâm Ä°lim Tarihi ile ilgili fevkalade önemli araÅŸtırmalarında, tıpkı diÄŸer ilmî keÅŸifler gibi bu konu da iÅŸlenmektedir. Nitekim Sayın CumhurbaÅŸkanı konuyla ilgili deÄŸerlendirmelerinde Fuat Sezgin Hoca’ya iÅŸaret etmiÅŸtir.
Gerek Hamidullah Hoca’nın, gerekse Fuat Sezgin Hoca’nın bu araÅŸtırma ve tesbitleri, Batı ilim çevrelerinde de kabul görmüÅŸ; kendilerine bu konuda herhangi bir itiraz gelmemiÅŸtir.
Bilakis oryantalistlerden de bu konu ile ilgilenenler olmuÅŸ ve araÅŸtırmalarını kaleme almışlardır. Mesela ünlü Ä°bn Fadlallah el-‘Umerî (ö:M.1348)’nin oldukça hacimli eseri olan Mesâliku’l-ebsâr’ı kısmen neÅŸreden Fransız oryantalisti Gaudefroy-Demombynes bunlardan sadece bir tanesidir.
Sayın CumhurbaÅŸkanı’nın konu ile ilgili açıklamalarına yapılan itirazlar ise, tamamen medyatik ve spekülatif beyanlar olup, her türlü ilmî deÄŸerden yoksundurlar.
Yukarıda zikri geçen Ä°bn Fadlallah, Afrika coÄŸrafyası üzerinde klasik ve otorite olan bir Müslüman âlimdir. O, yukarıda adı geçen eserinde, Batı Afrika ülkelerinden olan Mali’den, o dönemki sultanın emriyle Okyanusun Batı’sına deniz seferleri düzenlendiÄŸini ve bu seferlere katılan Afrikalıların tamamına yakınının ya Brezilya kıyılarına çıkarak orada yerleÅŸmiÅŸ olduklarını; ya da Amazon’un denize akan delta sularında boÄŸulduklarını kaydeder.
Ä°bn Fadlallah deniz içerisinde akan bir nehirden söz eder ki, Hamidullah Hoca’nın görüÅŸüne göre bu nehir Amazon nehrinin Okyanusa dökülen kısmıdır ki, akıntısı denizde biraz daha devam etmektedir.
Hamidullah Hoca, bu konudaki tezini “Brezilya” kelimesi ile de ispat etmektedir. Ona göre “Brezil” kelimesi, Kuzey-Batı Afrika’da yaÅŸayan Berberilere aittir ki, gerçekten Brazil Berberleri diye bilinen bir kabile vardır.
Ä°lginçtir ki, Kristof Kolomb’un oÄŸlu Ferdinand Kolomb, babasının, Arap astronomu el-FerÄŸanî’nin, ya da Batılıların tabiriyle Alfragan, Alfraganius görüÅŸlerinin tesiri altında olduÄŸunu yazmaktadır. El-FerÄŸanî’nin astronomi ile ilgili meÅŸhur eseri, 1669 tarihinde Latinceye tercüme edilmiÅŸ, daha sonra Amsterdam’da basılmıştır.
Zenci unsuru
BilindiÄŸi gibi, Zencilerle, Amerika’ya ne zaman ve nasıl gittikleri hâlâ bilinmeyen Amerika’nın yerlileri olan Kızılderililer farklı ırklardandırlar. Müslümanlardan sonra Amerika’ya gitmiÅŸ olan Kolomb ve “Yeni Kıta”yı iÅŸgal edip sömürmeye giden diÄŸer Avrupalılar, orada yerli insanlardan baÅŸka, Zencilerin de olduÄŸunu görmüÅŸlerdir ki bu zenciler, Batı Afrika’dan oraya gitmiÅŸ ve dönmemiÅŸ, belki de dönememiÅŸ olan Müslüman denizcilerdir ki Hamidullah Hoca, söz konusu makalesinde bu hususu da ayrıntılı bir biçimde ele almaktadır.
Keza Muhammed Hamidullah Hocanın tesbit ve görüÅŸüne göre, Batı Afrika’dan Amerika’ya gitmiÅŸ olan bu Zenci Müslümanlar, ya deniz ürünleri tüccarları, ya da köle ticareti yapan kaçakçılardı.
Tıpkı zamanımızda olduÄŸu gibi, sıfatları ve uÄŸraÅŸları ne olursa olsun, önce Brezilya’ya, sonra da Amerika’nın diÄŸer bölgelerine gitmiÅŸ olan bu denizcilerden, ekseriyeti Müslüman olanlar, zamanla oraya yerleÅŸmiÅŸler ve tabii ki oralarda ibadethanelerini de yapmışlardır.
Dil unsuru
Bu konuda araÅŸtırma yapan Hamidullah Hocamız, sadece Müslümanların eserleriyle yetinmemiÅŸ, yukarıda belirttiÄŸimiz gibi, bir bakıma meslektaÅŸ olan oryantalistlerden de yararlanmıştır. Bu konuda en ilginç olanı, benim de Paris’teki öÄŸrencilik yıllarımda tanıdığım ÅŸarkiyatçı ve dilci Prof. Ch. Pellat’nın çalışmalarıdır. Nitekim o Afrika’da bir millet olan Tuaregler hakkında ÅŸöyle demektedir: “Tuaregler’in menÅŸeini ararken, Berberi milletine ait bazı isimlerin Amerika Kızılderilileri kabileleri tarafından alındığını müÅŸahede ettim”.
Buna benzer örnekler çoktur ki, biz bu kadarla iktifa ediyoruz.
Müslümanların asıl derdi
Amerika’ya, ilk defa kimlerin gittikleri, Amerika’nın Müslümanlar tarafından mı, Hıristiyanlar tarafından mı keÅŸfedildiÄŸi, o kadar önemli deÄŸil. Biz, bu konuda Müslümanların ilk gidenlerden olduÄŸuna inanmamıza raÄŸmen daha önemli baÅŸka bir konuya dikkat çekmek istiyoruz. üzerinde durmamız gereken asıl husus, bir zamanlar dünyaya pek çok ilim dalında önemli eserler kazandıran, buluÅŸlar yapan, yeryüzünü ve uzayı avuçlarının içi gibi bilen Müslümanların bugün hangi durumda olduklarıdır. Esefle belirtelim ki bugün Müslümanlar, ilmi bir kenara bırakıp, atıl bir hayatı tercih ettiklerinden dolayıdır ki Ä°slam coÄŸrafyalarında ilim yerine kan akıyor! Çağımızın en güçlü enerji kaynağı olan petrol Müslüman toplumların yaÅŸadığı coÄŸrafyada olmasına raÄŸmen, bu zenginlik kaynağı halkların refahına deÄŸil yöneticilerin iktidarlarına yarıyor. Müslüman halklar üretici deÄŸil Batılı emperyalistlerin tüketicileri durumunda bırakılıyor.
Allah Müslümanlara ilim ve iz’ân versin; âmin…
Kaynak: Haksöz Haber
Henüz yorum yapılmamış.