Mesela kitap okumuyor dediÄŸimiz gençlerin sadece yüzde 14’ünün kitap okumadığı, yaÅŸ ilerledikçe kitap okuma oranlarının düÅŸtüÄŸü görülüyor. AraÅŸtırmanın en çarpıcı baÅŸlıkları ise gençlerin adalet vurgusu, kurumlara güven ve dini yönelimi meselesi. Saygı, doÄŸruluk, dürüstlük, sevgi, hukuk ve adalet, barış ve hoÅŸgörü gençlerin hayatlarında en önemli gördükleri konuların başında geliyor. Toplumda feveran halinde yürütülen deizm tartışmasının haklı olmadığını söyleyen Kaya, “Gençler dindarlığı ibadetler üzerinden deÄŸil de daha çok deÄŸerler ve davranış kalıpları üzerinden tanımlıyor. Bu baÄŸlamda ahlakı daha evrensel bir ÅŸey, dini ise ÅŸahsa ait ve tercih meselesi olarak görüyorlar” ÅŸeklinde ifade ediyor.
Gençlerde deÄŸiÅŸen ve farklılaÅŸan taleplerle ilgili geniÅŸ kapsamlı bir araÅŸtırma hazırladınız. Bu araÅŸtırmanın çıkış noktası neydi?
Gençlerle ilgili tartışmalar son zamanlarda epeyce yoÄŸunlaÅŸtı Türkiye’de. Deizm tartışmaları, gençlerin siyasi tercihinin belirleyici olması, yeni seçmenler iktidarı deÄŸiÅŸtirecek bir güç mü, deÄŸil mi gibi sorular var. Bunun dışında geçmiÅŸte de vardı ama dönem dönem gündemdeki yoÄŸunluÄŸu artan uyuÅŸturucu bağımlılığı, gençlerin sosyal medya kullanımından doÄŸan kültür çatışmasının artması meseleleri de araÅŸtırmamızın gündemindeydi. Bu araÅŸtırmayı yapma amacımız, gençliÄŸe daha kolay ulaşıp, onları daha iyi anlamak. Önemli bir konu da kuÅŸaklar arası farklılık. GeçmiÅŸle ilgili yeterli veri olmadığı için bunu akademik çalışmalarla ölçmek zor. Ama bazı pratiklere bakarak yetiÅŸkinlerin gençlere bir ÅŸey öÄŸrettiÄŸi durumdan, gençlerin yetiÅŸkinlere, özellikle teknoloji baÄŸlamında, bir ÅŸeyler öÄŸrettiÄŸi duruma geçtik diyebiliriz. KuÅŸak farklılıkları, kuÅŸağın hızlı deÄŸiÅŸmesi, kardeÅŸler arası farklılıkları da ortaya koyuyor. Bilginin kendini ikiye katlaması durumuyla karşı karşıyayız. Eskiden bin yıl, yüz yıl gibi zaman dilimlerinde olan bilginin artışı, ÅŸu anda bir yıl, bir süre sonra bir aya hatta bir güne düÅŸeceÄŸi tahmin ediliyor.
ADALET VURGUSU DÄ°KKAT ÇEKÄ°YOR
Gündemi yüklü olan bir ölçüm yaptınız. AraÅŸtırmaya baktığınızda dikkat çeken hususlar nelerdi?
AraÅŸtırmanın amacı genel bir durum tespitiydi. Normalde sadece akademi için yapılan çalışmalarda mümkün olduÄŸunca araÅŸtırma alanını daraltmaya çalışırız. Ama kamu yararı gözetilen çalışmalarda gündem daha geniÅŸ olabiliyor. O yüzden çok farklı konularda çok fazla soru sorduk. AraÅŸtırmada en dikkat çekici konu gençlerin adalet vurgusuydu. Bunu sadece evrensel deÄŸerlere baÄŸlılık olarak da okuyabiliriz belki, ama ondan öte topluma baktıklarında sorun olarak gördükleri ÅŸey, gelecek kaygısıyla, fırsat eÅŸitliÄŸiyle çok alakalı. Ama ciddi bir adalet vurgusu var. Bu baÄŸlamda kurumlara güvensizlik de ön planda.
Kurumlara güvensizlikten kasıt nedir? 17 yıllık AK Parti iktidarının devlet kurumlarıyla özdeÅŸleÅŸmesinden doÄŸan bir sonuç mu?
Kurumlara güvensizliÄŸi sadece bu iktidar çerçevesinde algılıyoruz ama gençler muhalefet partilerine de güvenmiyor. Mesela liderlere güveni sorduÄŸumuzda muhalefet parti liderlerine olan güven, iktidar parti liderinin yarısı kadar çıktı. Burada parti tercihi de etkili diyebiliriz ama ciddi olarak altında çıktı. Gençler için kurumların tamamına yönelik bir güvensizlik söz konusu. Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesine güven yüzde 45 bile çıkmadı. Baktığınızda yüzde 50’den fazla oyla seçilmiÅŸ bir yönetim, iktidar deÄŸiÅŸikliÄŸi var, fakat kurumlara güven, orada kim olursa olsun sıkıntı. Herhangi bir partide parti içi mekanizmaların âdil bir biçimde iÅŸlediÄŸini düÅŸünmüyor gençler. Adam seçicilik yapıldığını, ÅŸu olduÄŸunu, bu olduÄŸunu söylüyorlar. 17 yıldır tek tip bir iktidar var. Belki sadece tek bir partiye baÄŸladıkları sorunların daha genel sorunlar olduÄŸuna ÅŸahit olunca, hayal kırıklıkları biraz daha derinleÅŸebilir. Bunu öÄŸrencilerimde görebiliyorum, mesela deÄŸiÅŸen yerel yönetimlerde beÄŸenmediÄŸi pratikler veya kendince uygun insanların atanmayışı durumuyla karşılaşınca, ‘hepsi aynı’ gibi bir yaklaşım içine girdiler. Bu araÅŸtırmaya da genel olarak adalet vurgusu ve fırsat eÅŸitliÄŸi vurgusu ÅŸeklinde yansıdı.
KURUMLARA GÜVEN TÜM DÜNYADA SORUN
Ä°psos’un mesleklere güven araÅŸtırmasında din adamlarına ve askerlere güven çok düÅŸük çıkmıştı. Bu mesleklere kurumsal olarak baktığınızda Ä°psos’un araÅŸtırmasıyla bir yakınlık var mı?
TSK yüzde 60 düzeyinde Diyanet de yüzde 40 düzeyinde çıktı. Ä°psos, din adamları ÅŸeklinde sormuÅŸtu, yüzde 18 gibi bir rakam çıkmıştı. Ancak Ä°psos, sayfalarından da duyurdukları gibi online bir anket yapmış, orta ve üst ortayla sınırlamış. 400 küsür örneklemi var, ki bu tüm Türkiye için hata payı çok yüksek bir örneklem. Ä°nsanlar yöntem konusunda çok bilgili olmadıkları halde, Ä°psos sonuçlarının mutlak bir bilgiymiÅŸ gibi tartışılması beni biraz rahatsız etti açıkçası. Daha nüanslı yaklaşılması gerekiyordu.
Baktığınızda genel olarak kurumlara güvenle ilgili biz de bir sıkıntı bulduk. Yüzde 50’yi geçen birkaç kurum var. Onlar da güvenlik kurumlarıydı. Güvenlik kurumlarının yüksek çıkması biraz da dönemsel olabilir. Son dönemde terörle mücadelede elde edilen baÅŸarılar, iki sınır ötesi operasyon, 15 Temmuz’un etkisini silkelemiÅŸ gibi gözüküyor.
Diyanet çok fazla tartışmaların gündeminde olduÄŸu için biraz etkilenmiÅŸ olabilir. Ama kurumlar içinde en düÅŸük deÄŸil. Bankalar çok daha düÅŸük çıkıyor. Genel olarak siyasi parti diye sorduÄŸunuzda Diyanetle aynı veya biraz daha az. Mesela gençlerin YÖK gibi etkileÅŸim içinde oldukları kurumlara güven çok daha az. Ä°lçe belediyeleri yüzde 50’ye yakın. Gönül ister ki çok daha yüksek çıksın ama kurumlara güven tüm dünyada sorun.
GENÇLER DÄ°NE ÅžAHSî YAKLAÅžIYOR
Din ve deÄŸerler konusu da Türkiye’de çok tartışılan bir konu. Gençler inanç meselesinde nerede duruyor? Deizm veya ateizm yaygın mı?
Türkiye’de kendini deist veya ateist olarak tanımlayan insan oldukça az. Farklı biçimlerde sorduÄŸumuz sorularla, din hayatımda önemli bir yer tutmuyor veya herhangi bir dine inanmıyorum ama karşıyım veyahut saygılıyım diyenlerin toplamı yüzde 6 civarı çıktı. Yüzde 94’ü bir ÅŸekilde bir dine inandığını söylüyor. Bu toplumda feveran halinde bir deizm tartışmasını haklı kılmıyor.
Gençlerin dini pratiÄŸinin düÅŸük olması tüm dünyada eskiden beri görülen bir olgu. Ä°nanç konusunda deizm olmasa bile heterojenleÅŸme yaygınlaÅŸtı. Gençler dine çok bireysel yaklaşıyor. Ä°nanç konusunda da ibadet konusunda da aklına yatmadığını düÅŸündüÄŸü ÅŸeyleri kabul etmeyip yapmayabiliyorlar. Dindarlığı ibadetler üzerinden deÄŸil de daha çok deÄŸerler ve davranış kalıpları üzerinden tanımlıyorlar. Ahlaklı olma, dürüst olma gibi. Bu baÄŸlamda ahlakı daha evrensel bir ÅŸey, dini ise ÅŸahsa ait ve tercih meselesi olarak görüyorlar.
Doktora hocam Amerikalıların dine yaklaşımını açık büfeye benzetirdi. Ä°stediÄŸini alır, istemediÄŸini masada bırakır ÅŸeklinde. Bu bireyselliÄŸi vurguluyor aslında. Gençlerin önemli bir kısmı dinin yaÅŸanmasında veya inancın kabul edilip edilmemesinde kendine sunulanı bir paket olarak almıyor. Neyi alıp almayacağına karar verecek kiÅŸinin kendileri olmasını istiyor. Gençlik geçici bir süreç. Ä°leri yaÅŸlara gittikçe bu daha da oturacaktır. Ama din konusunda her kuÅŸakta deÄŸiÅŸim yaÅŸanıyor. Batı da da öyle, bizde de. Batıda mesela evlenip çocuk sahibi olunca kiliseye gitme oranı artar.
GENÇLER CÄ°DDÄ°YE ALINMAK Ä°STÄ°YOR
Gençlerin sosyal medya kullanımı üzerine çıkan sonuçlarla ilgili yorumlarınız nedir?
Gençlerin sosyal medya kullanımı çok yaygın. Siyasi katılımları yok deÄŸil, ama siyasi katılımları sosyal medya üzerinden, aktivizmleri sosyal medya üzerinden. Bunu sadece sosyal medya üzerinden yapan da var, genel olarak aktivizmin önemli bir bileÅŸeni olarak yapan da var.
YerleÅŸik sivil toplum kuruluÅŸları içinde daha çok gençlerin baÅŸ baÅŸa kaldığı kulüpler öne çıkıyor. DoÄŸrudan üye olmasa bile faaliyetlerine katıldıkları STK’ları sorduk, bunun içine tanımı gereÄŸi, öÄŸrenci kulüplerini ve spor kulüplerini de dahil ettik. Gençlerin çoÄŸunluÄŸu kendi akranlarının bulunduÄŸu kulüplerde faaliyet gösteriyor. Onun dışında meÅŸrebi ne olursa olsun vakıf, dernek, örgütlere katılım ve üye olma oranları yüzde 2-3’lerde geziyor. Buradan ÅŸunu okuyabiliriz, gençler birbirlerine güveniyor, ama yetiÅŸkinlere ve topluma güvenmiyor.
Buradan mevcut STK’lara da iÅŸleyiÅŸ formunu deÄŸiÅŸtirmelerine yönelik bir veri çıkar mı?
Tabi, STK’larda da siyasette de aynı sorun var. Gençler buyurgan dilden, hiyerarÅŸik iliÅŸki biçiminden, dikey iliÅŸkiden rahatsız. Bu sadece partilerde, liderin güçlü olmasıyla ilgili deÄŸil, STK’larda da bir ÅŸekilde gençlere görev verme, rol verme ama onların önerilerini, katkılarını saÄŸlayamama veya çok ciddiye almama sorunu kendini gösteriyor. Bu baÄŸlamda STK’ların da dikey iliÅŸki kurmaktan vazgeçmeleri gerekiyor. Birçok STK’ya gittiÄŸinizde belirli bir gündemleri oluyor, o gündemin tartışılması söz konusu deÄŸil, onlar çok önemli bir iÅŸ yapıyor, siz o güne kadar katılmamış olduÄŸunuz için bir sıfır yenik durumdasınız, yaşınız gereÄŸi ancak gelmiÅŸsiniz, sizi dönüÅŸtürme, bilinçlendirme derdine düÅŸüyorlar hemen. Gençleri aktör olarak görmüyorlar. Kurumsal tecrübe tabi ki faydalı ama gençler ‘tabula rasa’ deÄŸil, ciddiye alınmak, adam yerine konulmak ve katkıda bulunmak istiyor. Onlara rol biçtiÄŸinizde, kenara köÅŸeye ittiÄŸinizde veya nefer olarak gördüÄŸünüzde bundan çok hoÅŸnut deÄŸiller.
SÖYLEŞİ KONFERANS OUT, MESLEKÄ° EĞİTÄ°M Ä°N
Bu araÅŸtırma bize hangi konularda yol gösterici olacaktır?
Gençlere sadece durum tespiti yapmadık, ayrıca ne istediklerini de sorduk. BileÅŸeninin BaÅŸakÅŸehir Belediyesi olmasından dolayı yerel yönetim konusu önemliydi. Ne tür faaliyetlere katılıyorsunuz, hangi faaliyetler dikkat çekiyor, gibi baÅŸlıklarımız vardı. SöyleÅŸiler ve konferans gibi klasik hizmetler, spor faaliyetleri veya mesleki eÄŸitim hizmetleri kadar ilgi çekmiyor. Gençler öncelikle kendi istek ve ilgilerine uygun faaliyetler istiyor. Teknolojiyle ilgili yeni meslekleri eÄŸitim sistemi içinde almadıklarını düÅŸündükleri için, yerel yönetimlerden bu baÄŸlamda beklentileri var.
Herhangi bir konuda politika üretebilmek için o konuda bilgi sahibi olmak gerekiyor. Bunun için de durum tespitini doÄŸru yapmak önemli. Durum tespitinin yanı sıra gençlerin istek ve ihtiyaçları neler, yerel yönetimler neler yapabilir sonuçları çıktı. Bazen gençlik faaliyetlerine ciddi paralar harcanabiliyor, ama istenen sonuç elde edilmiyor. Her ne kadar belediyeler katılım durumlarından bir çıkarım yapabilse de bu tür bir araÅŸtırma daha saÄŸlıklı bir çıkarım yapma imkanı saÄŸlıyor politika yapıcılara.
Muhabir: Sevda Dursun / Kaynak: Gerçek Hayat
Henüz yorum yapılmamış.