İlber Ortaylı: 8 yılın müthiş padişahı Yavuz
Follow @dusuncemektebi2
Farsça ve Arapçaya hâkim bir kalem, iyi bir mareşal. Kolaylıkla geçtiği Sina Çölü’nü 1914’te Cemal Paşa’nın kuvvetleri Mısır seferi sırasında aynı rahatlıkla geçemediler. Ağır toplarıyla iklimden yararlanarak, mevsimleri çok iyi tanıyarak Kahire’yi arkadan çevirebilmiştir. Tasarruflu bir politika güdüyordu. Hazinesi açık vermeyen maliyenin kaynağı olarak onun mührüyle mühürlendi. Sonuna kadar da öyle kaldı.
UZUN süre sancak ÅŸehzadeliÄŸi yaptı. Biyografisinin ÅŸu andaki en baÅŸarılı yazarı Prof. Dr. Feridun Emecen’e göre hicri 875 (1470’te) babası II. Bayezid’in sancak beyliÄŸi yaptığı Amasya’da doÄŸdu. Annesi Alâüddevle Bozkurt Bey’in kızı AyÅŸe Hatun’dur. Ä°leride DulkadiroÄŸluları’yla savaşılırken Alâüddevle Bey de bu muharebede ölmüÅŸtür.
EN KORKUNÇ KAVGA
En korkunç kardeÅŸ kavgası dönemidir. Bilgin bir ÅŸehzade olan Åžehzade Ahmed ve diÄŸer kardeÅŸi Korkut’la karşı karşıya geldi. Korkut, Manisa’dan Burdur’a doÄŸru daÄŸlara sığındığı halde bulup katlettirtti. Åžehzade Ahmed’le karşı karşıya geldi, bilgin ÅŸehzade de bu muharebede kayboldu, yenildi. II. Bayezid, Yavuz Selim’i istemeyerek taht vârisi ilan etmek zorunda kaldı. Bu, serdarlık rütbesi verilerek oldu.
AKIL ALMAZ SEFERLER
8 yıllık saltanatı içinde Ä°ran Safevilerini tamamıyla Anadolu’dan püskürttü. Bu aynı zamanda Anadolu’dan birçok Alevi Türkmen’in de Ä°ran’a göçüne neden olmuÅŸtur. Åžahsevenler Ä°ran içinde çok önemli bir gruptur. Åžah Ä°smail Safevi’nin yenilgisiyle bir ÅŸey açıkça ispat edildi: Türk imparatorluÄŸu ateÅŸli silahlar devrine ve Rönesans dünyasına askeri teknikler ve harp nizamı bakımından uyum saÄŸlamıştır. Åžah Ä°smail’in savaÅŸçı Türkmenleri ve Ä°ranlıların fazla bir ÅŸansı yoktu. Aynı durum 1517 Ridaniye Zaferi’yle biten Mısır Seferi için de geçerlidir. Bunlar o devir için akıl almaz seferlerdi. Sadece karşısındaki Safeviler ve Mısır Memluklarıyla deÄŸil devletlularla da çatışmak zorunda kaldı.
YAVUZLUÄžUNUN Ä°ZAHI
Osmanlı devlet adamı iyi bir bürokrattır ve iyi de komutandır. Devlete ve padiÅŸaha sadık olmak zorundadır ama gözünün yemediÄŸi kendi mevkiini tehlikeye atacak atılımlardan çok çekinir ve bunun için padiÅŸaha dahi direnir. Yavuz’un projelerinin inanılmazlığından dolayı çok devletlunun kellesi gitmiÅŸtir. Piri Mehmed PaÅŸa’dan baÅŸlayarak, Ä°dris-i Bitlisi’nin tarif ettiÄŸi üzere devletlularla çatışması, bir çırpıda Ä°skender PaÅŸa, Tâcîzâde Câfer Çelebi ile Sekbanbaşı Balyemez’in boyunlarını vurdurması bu ÅŸiddetin, yavuzluÄŸun izahıdır. Bu kadar kısa zamanda yaygın bir coÄŸrafyayı, bütün Ä°pek Yolu’nun geçtiÄŸi DoÄŸu Akdeniz ve OrtadoÄŸu’yu imparatorluÄŸa katması kolay olmamıştır.
ŞİRPENÇEYE USTURA
Babası II. Bayezid’i tahttan indirdi veya kendi lehine feragat etmeye mecbur bıraktı. 24 Nisan 1512’de tahta çıktıktan sonra babasını Dimetoka’ya emekliliÄŸe yolladı ne var ki 10 Haziran 1512 günü II. Bayezid Abalar köyünde vefat etti. II. Bayezid’in zehirlendiÄŸine dair rivayetler dahi vardır. Ä°lginç tesadüf yıllar sonra Yavuz Sultan Selim Rumeli’ye yönelen bir seferde 21-22 Eylül 1520 gecesi kendisi de aynı mevkide vefat etti. Sebebi ÅŸirpençe dediÄŸimiz amansız hastalık. Sabırsızlığı ve radikal tabiatı yüzünden bu ÅŸifa bulmaz yarayı usturayla aldırmıştı. Hastalığın devamı ve yan tesirleri geçmedi, onu ölüme götürdü.
AÇIK VERMEYEN MÜHÜR
Yavuz Sultan Selim Han, Farsçaya ve Arapçaya hâkim bir kalemdi. Büyüyen Osmanlı ÅŸehzadeleri gibi klasik eÄŸitimi iyi görmüÅŸtü. Ä°yi bir mareÅŸal olduÄŸuna hiç ÅŸüphe yoktur. Onun kolaylıkla geçtiÄŸi Sina Çölü’nü 1914’te Cemal PaÅŸa’nın kuvvetleri Mısır seferi sırasında aynı rahatlıkla geçemediler. Yavuz ağır toplarıyla iklimden yararlanarak mevsimleri çok iyi tanıyarak Kahire’yi arkadan çevirebilmiÅŸtir. Tasarruflu bir politika güdüyordu. Askerle çatışacak tedbirlere raÄŸmen onları ikna etmeyi bilmiÅŸtir ve devlet hazinesi açık vermeyen maliyenin kaynağı olarak onun mührüyle mühürlendi. Sonuna kadar da öyle kaldı.
Henüz yorum yapılmamış.