İsmail Kılıçarslan'ın Kaleminden: Dindarların zenginliği ve bu zenginliğin kullanımı
Follow @dusuncemektebi2
Servet, servetin elde edilişi ve kullanılışı konusunda ne düşündüğüm oldukça nettir. Dahası, bu netliğe hangi saiklerle ulaştığım da nettir. İnandığım din servete de, servetin elde edilişine de, servetin kullanımına da müdahildir.
Konuyla ilgili yazma ihtiyacı duyduÄŸum her seferinde yineliyorum bunu: Serveti elde ederken gereken helal daire onu harcarken de aynıyla geçerlidir. Anamalcılık, tekelcilik, faiz, tefe, rant, israf, gösteriÅŸ ve benzeri ÅŸeyler serveti elde ederken de haramdır, kullanırken de…
Geçenlerde mülteci kardeÅŸim yazmıştı da pek hoÅŸuma gitmiÅŸti: “Zekâtını veriyor diye malının 40’ta 39’undan sorumlu olmadığını düÅŸünen adamlar var.” Elhak doÄŸru. Zekât, asgari ölçüleri olan bir farzdır ve fakat malın kullanımını belirleyen tek ilke deÄŸildir.
Åžurada anlaÅŸalım. Ä°lkelerden bahsediyor olmak, tek tek her dindara fakirliÄŸi, zarureti, garibanlığı layık görmemiz sonucunu doÄŸurmaz. Ä°lkeden bahsetmek, ortada açık bir delil, bir gösterge yokken zengin her dindarın zenginliÄŸini gayrimeÅŸru yollardan elde edip onu gayrimeÅŸru ÅŸekilde kullandığını düÅŸünmemizi gerektirmez.
Ä°slam, servete düÅŸman deÄŸildir. Onu nasıl kullanacağımızı tarif eder.
Niçin ediyorum bunca lafı? Åžundan. Son zamanlarda, bir ucunda pislik FETÖ’cü trollerin olduÄŸunu bildiÄŸim berbat bir sosyal medya kampanyası yürütülüyor. Dindarların zenginliÄŸi ve bu zenginliÄŸin kullanımı ile ilgili berbat bir kampanya.
Öncelikle ÅŸudur: Åžeriat polisi, ahlak zabıtası falan olmadığımıza göre ilkeleri konuÅŸmakla yetinmeye mecburuz. Fert fert insanların servetlerini nasıl kullandıkları bizi zerrece alakadar etmez. Tecessüs, kebair günahlardandır. Kriminal durumlar hariç (sözgelimi uyuÅŸturucu ya da yolsuzlukla elde edildiÄŸini bildiÄŸimiz servetler) ancak ilkeleri ve sosyolojik durumu konuÅŸabiliriz.
Sonra ÅŸudur: Son yirmi yılda oluÅŸan yeni orta-üst sınıf elbette servetin kullanımına dair çeÅŸitli yanlışlar, türlü görgüsüzlükler yapmıştır. Bu da normaldir, zira servet görgüsüzlükle gelir genellikle. Ardından bir görgü oluÅŸturur. Kaldı ki bazen de oluÅŸmaz bir türlü o görgü. Misal, Jennifer Lopez konserine 300 bin lira bayılma görgüsüzlüÄŸünü 100 yıldır zengin aileler yaptı geçtiÄŸimiz yaz.
Sonra da ÅŸudur: ZenginliÄŸin “gösterilmesi” tüm dünya için ciddi bir soruna dönüÅŸmüÅŸ durumdadır. Mahremiyetin yitimi, bu noktada oldukça zorlayıcı bir durumdur.
Fakat ÅŸu var. Çok ortalama bir mekânda, sözgelimi sadece kadınların gittiÄŸi bir kına eÄŸlencesinde kendi aralarında eÄŸlenen kadınların fotoÄŸrafları ve/veya videoları üzerinden koparılmak istenen fırtına ne servetle ne de baÅŸka bir ÅŸeyle ilgilidir. Bu dümdüz, “bir sosyolojik kesime karşı nefret pompalama” çabasıdır.
Son örnek üzerinden gideyim. Adı sanı belli olmayan bir sosyal medya trolü, nerede olduÄŸunu bilmediÄŸimiz, kime ait olduÄŸunu anlamadığımız bir villa fotoÄŸrafı koyup ÅŸöyle yazdı: “Tesettürlü bacımız Masterchef Güzide Mertcan Ä°stanbul’da 7 milyon liracık lüks bir villada yaşıyormuÅŸ.”
Buna verilecek en hafif tepki ÅŸudur: “Sana ne ulan!”
Niçin “sana ne” biliyor musunuz? Bunun bin tane cevabı var ama ben birini vereyim: Çünkü gerçekten sana ne!
Geçenlerde bebeÄŸinin kına törenini ÅŸatafatla yapan bir kızı konuÅŸup durduk. Gerçekten görgüsüzce bir törendi ama bundan bize ne? Misal dün de Ekrem Ä°mamoÄŸlu’nu benzer ÅŸatafatla oluÅŸturulmuÅŸ bir masada görmedik mi? Görgüsüzlük dünyanın her yerinde ve her insanı için görgüsüzlüktür en nihayet. KonuÅŸulacaksa da o insanın görgüsüzlüÄŸü üzerinden konuÅŸulabilir en fazla ki buna da genellikle gerek yoktur. Koca koca genellemeler yapmanın kime ne faydası var?
Bu kampanyalara lütfen itibar etmeyelim. Ä°nsanları servetlerini “meÅŸru yollarla” kazanıp meÅŸru yollarla harcamalarına teÅŸvik edelim. Yapacağımız, yapabileceÄŸimiz, yapmamız gereken budur. Toplumun tam ortasına konulmak istenen o bombaları ise “sana ne” tepkisiyle bertaraf edelim. Ä°mamoÄŸlu’nun ÅŸarabı da ilgilendirmez bizi günün sonunda, instagram fenomeninin altın varakları da.
Bizi ilgilendiren “kendi güzel oyunumuzu” oynayarak yaÅŸamak ve oyunun nasıl güzel yaÅŸanabileceÄŸi anlatmaya çabalamaktır. Ötesi beyhudedir.
Ä°smail Kılıçarslan / YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.