Nureddin Topçu: Şahsiyet ve Oluşumu
Follow @dusuncemektebi2
insan şahsiyeti, ruhî içtimaî olmak üzere iki türlü unsurların bütününden yapılmış manevî bir terkiptir. Ruhî unsurlar, içsel kuvvetlerdir. İçtimaî unsur, hayat gemisindeki dümen rolüdür.
Gençlik çağında en sür'atli geliÅŸmesini yapan insan ÅŸahsiyeti, ruhî içtimaî olmak üzere iki türlü unsurların bütününden yapılmış manevî bir terkiptir. Ruhî unsurlar, tasavvurlar, ümitler, idealler, hareket iradesi ve sonsuzluÄŸa çevrilmiÅŸ olan bütün içsel kuvvetlerdir. Ä°çtimaî unsur, insanın cemiyet içindeki yeri, rütbesi, baÅŸkaları tarafından deÄŸerlendirilmesi ve hayat gemisindeki dümen rolüdür. Ruhî unsurlar, insanın kendinden doÄŸarlar; kendinin öz malıdır ve insanı kendi samimî ve gerçek varlığına baÄŸlarlar. Ä°çtimaî unsurlar, insana dışardan bağışlanır; mevki ve memuriyetle rütbe hâlinde baÅŸkaları tarafından bahÅŸiÅŸ gibi sunulurlar. Bunlar, insanın kibrini gıdalandırır ve çok kere onu zâlim yaparlar. Makamımız, gafletimizin dostu olur. Mal ve servet asıl düÅŸmanımızdır, ama dost gibi görünür.
Ä°ÅŸte biri bizi kendimize getiren ve yaÅŸadıkça olgunlaÅŸtıran ruhi unsurla, diÄŸeri her adımda kendimizden uzaklaÅŸtıran ve bâzan gafletlerin gayyasında boÄŸan içtimaî unsur, bu ikisi normal insanda denge hâlinde bulunur. Gençleri ilimle, îmanla, ahlâkî ideallerin aşısiyle yetiÅŸtirirseniz olgun ÅŸahsiyetler elde edersiniz. Yükseltilen ve daima deÄŸerlendirilen ruhî ÅŸahsiyet, mevki, makam ve para hırslarını eritir, küçümser, onların ÅŸer ve musibetlerinden kendini korur. Böyleleri ideal adamı, hak adamı, iman adamı olurlar.
Gençlerinin ruhî ÅŸahsiyetini olgunlaÅŸtırıcı gayretlerle fedakârlıkların esirgendiÄŸi yerde her ân pusuda bekleyen mevki ve servet hırslarının sentezinden ibaret içtimaî ÅŸahsiyet galebe eder; gençliÄŸi pençesine takar; kâh tekmede zafer arayan spor müsabakacısı yapar; kâh hak ve hayatlar çiÄŸnemede saadet arayan fahiÅŸ; kazançların çılgını hâline koyar; kâh büyük kapılardan büyük alkışlar arasında büyük adımlarla girmenin sevdalısı siyaset ihtirasıyla çürütür. Ä°nsan artık kaybolur. Ä°nsanı insanda yok etmeye kabiliyetli hırslar hayata hâkim olurlar; kalabalığın toplandığı yerlerde alkışlanan iÅŸte bu hırslardır.
Ä°lim, ahlâk, sanat ve din ideallerini ve insanın bütün yüksek sevgilerini teÅŸkil eden ruhî unsurların zayıflayarak doyum vermediÄŸi, ruhlarda boÅŸluk ve yetersizliÄŸin, hissedildiÄŸi devirlerde baÅŸa gelen, iki halden biridir: Ya kendi zaafına, iktidarsızlığına ve yetersizliÄŸine inanmış olmanın doÄŸurduÄŸu aÅŸağılık duygusu hâkim olur. Ä°nsandiki ruh kuvvetlerini ezer, iradeyi boÄŸar hareket enerjisini sıfıra indirir. GençliÄŸi, kendi deÄŸersizliÄŸine inandıran sömürge çocuÄŸunun ruh hâli, esaret duygusu idare eder. Daima korkulan bu düÅŸkünlükten, bu aÅŸağılaÅŸmadan gençliÄŸi korumak için ona çok kere, benliÄŸine baÄŸlı olmayan, onun kendi ruh yaÅŸayışına mal edilmemiÅŸ, ÅŸahsiyet örgüsünün derin tabakalarından alınmamış, milletin ve ferdin mazisinden çıkarılmamış yabancı idealler telkin ediliyor ve bu ideallerle harekete geçiriliyor. O zaman kendi dışından alınan kuvvetlerle harekete geçirilenler, ruhsuz bir hareket dünyasında hoyratlaşıyorlar, saldırıcı oluyorlar. SonsuzluÄŸa götüren yol ise ancak ruhun dünyasından geçtiÄŸi için, kindar, yıkıcı ve îmansız olan, yâni ruha karşı olan bu davranışlar Allah’a ulaÅŸtırmıyorlar; Ümitsiz bir karanlıkta bunaltıp bırakıyorlar. Karanlığın verdiÄŸi kasvet ve hüsranla ümitsizlikse saldırma arzularını daima daha çok arttırıyor ve bundan bütün yıkıcı hareketler doÄŸuyor: isyanlar, ihtilâller, yıkıp ezici mitingler, tel'inler, tehditler ve her yerde kalbe uzanan yumruklar.
Åžahsiyet hastalıklarının en tehlikelilerinden biri "obsession" dedikleri musallat fikirlerdir. Bu hastalık da ÅŸahsiyetin bütününden kopup ayrılan bâzı unsurlar serbest kalarak ÅŸahsiyetin bütünü içinde eritilmediklerinden, ferdin ÅŸuuruna dışardan saldırırlar; ona suç iÅŸletir, kırıp yıkma hareketleri yaptırtırlar. Bu hâlin doÄŸurduÄŸu çıldırtıcı fikirler, insandaki muvazeneyi, iç düzeni bozar, huzursuzluk ve anarÅŸi hâli ÅŸuuru doldurur. Aynı hâdise, cemiyet hayatına yaygın görülür. Kendinde barınan bâzı tasavvurlarla üzüntüleri istismar edici ferde yabancı bir takım içtimaî tasavvurlar, onun ruhundaki bu endiÅŸeleri dışardan kırbaçlamak suretiyle onu hoyratlaÅŸtırırlar. Bundan tıpkı taassup gibi komünizm ve anarÅŸizm hareketleri doÄŸmaktadır. Her sahada taassup denen ÅŸey, kendi aşısını daima tatlı meyva veren ruhdan deÄŸil de, dıştan alan bir kin ve saldırma iptilâsıdır. Komünizm de öyledir. Ruhun bütün sevgi ve merhamet kapıları kapatılarak haksızlığın barındığı hedefe çevrilmiÅŸ kindar ve intikamcı davranmıştır. AnarÅŸizm ise, daima itaata karşı konan bir kinden doÄŸmadır. Taassup, komünizm ve anarÅŸizm, hep musallat fikirler, hâlinde fertleri ve cemiyetleri harekete geçiren ÅŸahsiyet hastalıklarıdır. Normal ÅŸahsiyet, bunların dışında yaÅŸanacak bir hayat içinde aranmalıdır.
Taassubun gayesi fikirlerin zorbalığı, bir nevi inancını putlaÅŸtırma olduÄŸu hâlde, komünizmin gayesi fikirler ve inançlar âleminde tam bir anârÅŸîzme ulaÅŸtırmaktır. Birincisi kara kuvveti ikincisi kaba kuvveti temsil eden bu iki kâbusdan ikisi de ruha düÅŸmandır. Ä°kisi de ruhdaki hürriyeti boÄŸar ve ruhların sonsuzluÄŸa götürücü iktidarını yok ederler, ikisi de fertlerle milletleri yaÅŸatan ÅŸahsiyetin bitiminden kopmuÅŸ parçaları, hoyratlaÅŸan kuvvetler hâlinde sevgiye karşı koyarlar. Cemiyetlerdeki ÅŸahsiyet hastalığının her biri ÅŸeklini meydana getiren bu iki kuvvetin çarpışması kadar yarınımızı tehdid eden baÅŸka bir musibet tasavvur edilemez. Kaba kuvvetle kara kuvvetin ikisini birlikte ortadan kaldırarak hakikatin güneÅŸinde gönülleri birleÅŸtirecek aÅŸk ve îman ise savaÅŸ ve döÄŸüÅŸlerin, tel'in ve tehditlerin deÄŸil, kalblerde yapılan fetihlerin eseri olacaktır.
Kaynak: Türk Yurdu, Cilt: 5, numara. 4, (322), / Nisan 1966, s. 27-28.
Henüz yorum yapılmamış.