Sosyal Medya

Polonyalı Müslüman müzisyen ve tercuman Ali Ufkî Bey

Ali Ufkî Bey, Osmanlılara esir düşmüş Polonyalı bir entellektüel. İhtida edip Osmanlı Sarayı'na alındıktan sonra meşkhanede görev yapmış.



Ali Ufkî Bey, Osmanlılara esir düÅŸmüÅŸ Polonyalı bir entellektüel. Ä°htida edip Osmanlı Sarayı'na alındıktan sonra meÅŸkhanede görev yapmış. Bir yandan müzikle uÄŸraşırken diÄŸer yandan resmi tercüman olarak vazife almış. Sarayda on dokuz sene hizmet etmiÅŸ, bu süre zarfında duyduÄŸu peÅŸrev, saz semaisi, beste ve ilahileri notaya alarak Mecmua-yı Saz ü Söz'de derlemiÅŸtir. XVII. yüzyılın musiki dünyasına ışık tutan bu kitap, Ali Ufkî'nin Türkiye'de en çok tanınan eseri. BeÅŸ yüzden fazla musikî eserinin notasını içerir, bu itibarla Türk Musikisi tarihi için çok önemlidir. 
 
Ali Ufkî Bey'i Ruhi Ayangil'in Uyan Ey Gözlerim albümü vasıtasıyla tanıdım. Albüm, kendisiyle aynı adı taşıyan Sultan Murad'ın yazdığı Ali Bey'in bestelediÄŸi Irak ilahiyle baÅŸlar. Öncesinde Santurî Ali Bey'e nazîre yaparak santur taksimiyle giriÅŸ yapılır. MuhteÅŸem bir albümdür. Aynı ihtiÅŸamı sürdüren bir diÄŸer albüm ise bu sene Ahmet Kadri Rizeli imzası'yla Ali Ufki adıyla yayınlandı. Bu albümde ilkinden farklı olarak sadece ilahilere deÄŸil aynı zamanda murabba ve semailere de yer verilmiÅŸ. En ilginç parçalar ise mezmurlar. Bunlar, OrtaçaÄŸ Batı MüziÄŸini anımsatan usulsüz eserler. Sözlerine bakıldıkta rahatlıkla ilahi zannedilebilir.
 
Mezmur 5
 
DiyeceÄŸim kelimâtımı
 
Ya Allah sen eyle ir'a
 
Sana ederim istir'a
 
Bil efkâr u taallümâtımı
 
Melâmetimi
 
 
 
Dâd-ı feryad u âvâzımı
 
Dinlegil ey Padişahım
 
Sanadır dua vü âhım
 
Ya Allah kabul et nâzımı
 
Hem niyâzımı
 
Seher vaktinde ya ilâhım
 
Ä°cab it ser-âgâzımı
 
Subhen hamd namazımı
 
Ä°dem ki sensin nazargâhım
 
Hem penahgâhım
 
...
 
Zirâ ya Vehhab ya Settar
 
Sâdıka virüp berekât
 
Hem lütfun idüp harekât
 
Siper gibi ide istitar
 
Hatâr-be-hatâr
 
Cem Behar, Ali Ufkî ve Mezmurlar'da 5 yapraklık elyazmasını bir bütün halinde deÄŸerlendirmiÅŸ, metin ve nota transkripsiyonlarını yapmıştır. Ä°lk on beÅŸ mezmurun bestesinin yer alıdığı Mezmurlar, Ali Ufkî'nin müzikle ilgili üç yazmasından biridir. Kitapta, Cem Behar mezmuru ÅŸöyle tanımlar:
 
"Mezmur, Kitab-ı Mukaddes'in Ahd-i Atik bölümünde Hazret-i Dâvud'un Tanrıya yakarış ve ÅŸikayetlerini dile getiren ÅŸiirsel metinlerin her birine verilen addır. Bunlar 150 tanedir. Biraraya gelmeleriyle Ahd-i Atik'in Mezâmir ya da Zebur suresi (bölümü) meydana gelmiÅŸtir. Bizzat Hazret-i Davud tarafından sazı eÅŸliÄŸinde okundukları Ahd-i Atik'te yazılıdır."
 
Ali Ufki, müzikle ilgili olanlar dışında dini eserler de kaleme almıştır. Bunlar, saraydaki görevi bittikten sonra sipariÅŸ üzerine yazdığı kitaplardır. Ä°slam dinini ve akaidini Avrupalılara tanıtmak için yazdığı "Türklerin dinsel törenleri, Mekke yolculukları, Sünnet..." Oxford'da yayınlanmıştır. Hristiyanlığın dini metinlerinden Türkçe'ye tercümeler de yapmıştır. Bu noktada Kitab-ı Mukaddes çevirisi çok mühimdir; zira Türkçe'de bugüne dek yayınlanan bütün Kitab-ı Mukaddes çevirileri bu çeviriden az ya da çok yararlanmıştır.
 
Ali Ufkî çok yönlü bir entellektüeldir. MusikiÅŸinaslığı yanısıra birçok çeviriye imza atmış bir kültür adamıdır. Aynı zamanda bir düzineyi aÅŸkın dil bildiÄŸi söylenir. Otuz yaşından sonra Müslüman olduÄŸu için, hem Hristiyanlık hem Ä°slam medeniyeti ile irtibatı olmuÅŸ, Müslümanlarla olduÄŸu gibi Batılı seyyah, tüccar, diplomatlarla da yoÄŸun alâkalar kurmuÅŸtur. Ä°ki tarafla da olumlu ve onurlu iliÅŸkiler içinde bulunmuÅŸtur.
 
 
 
Müellif: Suleyha ÅžiÅŸman 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.