Sosyal Medya

İstanbul Sözleşmesi ve Değiştirilebilirliği

İstanbul Sözleşmesi ile ilgili olarak kamuoyunda, sivil örgütlerde, yayın gruplarında, sosyal medyada, ciddi, eleştirel bir gündem var. Hatta, gittiğimiz her konferansta, yazdığımız her yazıda, ilgisi olmadığı halde, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili bir laf atmayla karşı karşıya kalıyoruz.



Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nin hazırlanması, meclise ve uluslararası kamuoyuna takdimi aÅŸamalarında hep iletiÅŸim içinde olduk. Zamanın bakanı Fatma Åžahin hanım güçlü bir sivil diplomasi ve basın çalıştaylarıyla birlikte, o günkü politikayı çok baÅŸarıyla kurmuÅŸtu. Ä°stanbul SözleÅŸmesi, uluslararası bir sözleÅŸme olarak BM komisyonlarında tartışılırken de bazı oturumlara katılma ÅŸansım olmuÅŸtu. Bu oturumlardan birinde, Polonya adına söz alan temsilci sözleÅŸmenin geleneksel aile yapılarına uygun düÅŸmeyen bazı maddeleri olduÄŸundan söz etmiÅŸti... Ä°lgimi çekmiÅŸti ama ne demek istediÄŸini tam olarak anlayamamıştım... Çünkü bizde yasalar yapılırken zaten geleneÄŸe hiçbir ÅŸey sorulmazdı. 
 
Bu gelenekten kopukluk, kültürel manada ızdırap verse de düÅŸünen insanlara, fiiliyatta baÅŸka ve hesap edilmeyen baÅŸka bir objektivizme sebep oluyor. Bu yasalara, tanrısal yasalar gözüyle bakmıyorsunuz. Dolayısıyla, zaman içinde deÄŸiÅŸtirilebilir, yenilenebilir, hatta ilga edilebilir gözüyle bakıyorsunuz. Hilafeti ilga etmiÅŸ, ettikten sonra da ölmemiÅŸ ve de halen yaÅŸayan bir millet olarak, yasalar dendiÄŸinde “geleneÄŸimize uygun olup olmaması” tartışması, doÄŸrusunu isterseniz beni çok da sarsmıyor... 
 
Cumhuriyet modernleÅŸmesi, yasaların halkın tarihsel, kültürel, geleneksel bünyesinden neÅŸet edip etmediÄŸine bakılmadan, normatif bir yükümlülükle tatbik edildiÄŸi için, bizde halk, yasalar hakkında büyük sorular sormaz evveliyatından beri... 
 
Fakat Ä°stanbul SözleÅŸmesi ile ilgili olarak kamuoyunda, sivil örgütlerde, yayın gruplarında, sosyal medyada, ciddi, eleÅŸtirel bir gündem var. Hatta, gittiÄŸimiz her konferansta, yazdığımız her yazıda, ilgisi olmadığı halde, Ä°stanbul SözleÅŸmesi ile ilgili bir laf atmayla karşı karşıya kalıyoruz. 
 
Bunu aÅŸabilmek için, Hükümetin, eleÅŸtirel sesleri iÅŸitmesi gerekiyor diye düÅŸünüyorum. Tek tek kiÅŸiler, kadın yazarlar, kadın siyasetçiler, tek baÅŸlarına bunu üstlenemezler. Tıpkı sözleÅŸmenin hazırlandığı dönemde olduÄŸu gibi güçlü bir halkla iliÅŸkilere ihtiyacımız var. 
 
Hiçbir kanun, hiçbir sözleÅŸme, ilahi nas deÄŸildir. Kaldı ki ilahi nasları bile vakti zamanında kaldırmış bir millet olarak, herhalde bugün her türlü hukuk metnini tartışabiliriz. Bunun yanı sıra, Ä°stanbul SözleÅŸmesini eleÅŸtirenler, erken evlilik mevzuunu ve nafaka hadisesini de birbirine ekleyerek konuÅŸuyorlar. Bunlar birbirinden ayrıdır. Toptancı bir tavırla konuÅŸmak, sadece iletiÅŸimsizliÄŸi getiriyor. Kavgacı bir üslupla hakaret ederek de bir yere varamayız. 
 
Avrupa BirliÄŸi’ne katılım konjonktüründe yapılandırılmış bir sözleÅŸme olduÄŸunu da hatırlayarak, Ä°stanbul SözleÅŸmesi’ni tartışmanın bir büyük günah olmadığını da anımsamakta fayda var. 
 
 
 
Sibel Eraslan / star

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.