Artık eve dönme zamanı
![](resimler/detay/190210.jpg?1574751024)
Follow @dusuncemektebi2
Hüseyin Akın / Milli Gazete
Önce evlerden baÅŸlamalı her neye baÅŸlanacaksa. Evi ıskaladığımızda tutunduÄŸumuz her yer boÅŸluktan ibaret olacaktır. Dışarısı diye bir ÅŸey varsa ÅŸayet; bu, evi merkez aldığımızda anlam kazanır. Dışarısını mesken edinenler evi hariçte bırakırlar. Akrabalık zayıfladı, komÅŸuluk öldü, ÅŸimdi sıra ailede diyenler tehlikenin ayak seslerini iÅŸitmiÅŸ olanlardır. Madem öyle aileyi çökertmeye niyetli her ÅŸeye karşı mukavemet geliÅŸtirmemiz gerekmiyor mu? BaÅŸta evimizi içten yöneten kitle iletiÅŸim aygıtlarının hegemonyasına dur diyerek baÅŸlayalım. Sohbeti ikame edelim ev içinde. Ev bir kaçış kurtuluÅŸ yeri olmaktan çıkarılmalıdır.
Aksine en büyük sığınağımızdır evler. Bedenimizin ikinci elbisesidir. Evler geceleme mekânlarına dönüÅŸtüÄŸünden beri ruhunu da kaybetti. Evlerde insanlardan ziyade eÅŸyalar oturuyor. Ömrünü tamamlayan eÅŸyalar kapı önüne konuluyor. Ev anlamını kaybedince evlilik de kendine yeni anlamlar aramaya çıkıyor. Evlilik kurumu anlaÅŸmalı tahammülsüzlük diyebileceÄŸimiz alana doÄŸru hızla sürükleniyor. Evlilik evden bağımsızlaşınca kendine baÅŸka mutluluk alanları arıyor çaresiz. BoÅŸanmalar evlenmelerin önüne geçmiÅŸ bile. Evlenirken kurmaya çalıştığımız ÅŸeyi ev ya da yuva zannediyoruz; halbuki kurulan ÅŸey birbirine entegre eÅŸyadan baÅŸkası deÄŸil. Ev dönüp dolaşıp sükûnet bulduÄŸumuz yerdir. Oysa çoÄŸu kiÅŸi için iki ucu bir araya gelmeyen bir ipi birbirine baÄŸlayabilme mücadelesidir ev.
Çocukların bitmeyen ihtiyaçları ve istekleri, eÅŸlerin birbirine biteviye tekrarladıkları sitem ve kahırlar evi gittikçe yalnızlaÅŸtırmıştır. Aile bireylerinin müÅŸterek sevinç ve coÅŸkusu odalara sirayet edip evin bacasından bu sevinç ve mutluluÄŸun dumanı tütmedikçe mukavemetten bahsetmemiz zordur. Aileyi tek başına hiçbir negatif düzenek, hiçbir anlaÅŸma ve kanun yok edemez. Aile bireyleri aileyi gözden çıkarmadıktan sonra dışarıdan hangi müdahale ve telkin yapılırsa yapılsın beyhudedir. Bugünkü mesele aile kurumundaki sarsılma ve zayıflamayı kendimizden deÄŸil baÅŸkalarından bilme aymazlığıdır. Evini saÄŸlam zemine yapan kiÅŸinin deprem ya da selden endiÅŸeye kapılmasına gerek yoktur. Okulda çocuÄŸunuz deÄŸerler eÄŸitiminde komÅŸuluÄŸun önemini, komÅŸu ve akrabaya karşı görev ve sorumlulukları öÄŸreniyor. Lakin mahallesinde komÅŸuluk kalmamış. KomÅŸunun kapısını açmamış ya da komÅŸular tarafından kapısı açılmamış bir hanenin çocukları bu duyarlığı nasıl ve nerede yaÅŸayabileceklerdir? Ebeveyn çaresiz çocuÄŸunu doÄŸar doÄŸmaz elinden çıkarıp kurumların insafına emanet ediyor.
KreÅŸler, anaokulları, ilkokul, ortaokul ve lise evden uzak geçirilen uzun eÄŸitim süreçlerine baÄŸlı mekânlardır. Eve çekilmek tefekkürdür. Ev durup düÅŸünme yeridir. Ev asli mektep gerçek okuldur. Toplumun vicdanı ve ahlâkı evlerde ÅŸekillenir. Evlerin mihrabını yıkıp kubbesini imar etmek iÅŸ deÄŸil. Yeniden eve dönelim, evimizin içine, özüne ve ruhuna.
ÖZGÜR BALLI’DAN YENÄ° KÄ°TAP
Özgür Ballı okunması güzel ÅŸairlerden. GeçtiÄŸimiz günlerde -daha çok yakında- üçüncü ÅŸiir kitabını çıkardı. Söylemenin sahih imkânlarını sonuna dek kullanan bir ÅŸair Özgür Ballı. Siz deÄŸerli okuyucularımı onun yeni kitabı “astigmat sarı”dan alınma bir ÅŸiirle baÅŸ baÅŸa bırakayım en iyisi:
“gök yüzünden gidemedim gitmem gerekirdi oysa
insan kendinden giderken bile pul alıyorlar
caddelere dökülüyor sokaklar üzülüyorum
taraçalardan demek istedim taraçalardan
özlemek hükmünde bir yer var biliyorum
bir kez gitmiştim gamsız almadılar
bana bu bildirildi:
hızlı gitmişim, radara girmişim, birilerinin radarına
yüzelliüç lira borcum varmış tutanakla sabit
erken ödersem yüzde yirmi beÅŸ ceza indirimi
trafikte kampanya bu bana bildirildi
annem imzalamış, kapı gibi imzası var
ödeyeceÄŸim; vatan borcu nasılsa
o deÄŸil de gök yüzünden dağılıyor çocuklar”
(Özgür Ballı-astigmat sarı-Kesik ÅŸiirinden-Ebabil yayınları)
Henüz yorum yapılmamış.