Hedef: İşid bahanesiyle Irak'tan sonra Suriye'nin bölünmesi
Follow @dusuncemektebi2
Bölgemizdeki tüm karışıklık ve çatışmalarda hedefin Irak’ın ardından Suriye’nin de parçalanması olduğu açıkça görülür hale geldi.
BilindiÄŸi gibi Irak bir takım bahanelerle önce iÅŸgal edildi ardından, Irak’ın kuzeyi uçuÅŸa yasak bölge ilan edildi. Bu uçuÅŸa yasak bölgede bir takım güçler devreye sokuldu. Ardından da Kuzey Irak’ta özerk bir bölge oluÅŸturuldu. O yıllar ortaya çıkan bu durumun Ä°ran, Irak, Suriye ve Türkiye’yi içine alan bölgede önce Irak’ta, ardından Suriye ve diÄŸer ülkelerde benzer oluÅŸumların gerçekleÅŸtirilmesi için harekete geçileceÄŸine dikkat çekmiÅŸtik. Kısacası, hedef büyük Kürt devletine giden yolu açmaktı. Daha sonra Afganistan’da beslenip büyütülen terör örgütleri bölgemize salındı. DeÄŸiÅŸik adlar altında faaliyete geçtiler. Bu arada, adı geçen terör örgütleri içinde IŞİD ABD ve koalisyon ortakları tarafından müÅŸterek düÅŸman ve tehlike ilan edildi. IŞİD ile mücadele için Suriye’de ortaya PKK’nın uzantısı bir terör grubu salındı. Birdenbire bu terör grubu sanki durduk yerde ortaya çıkmış, bundan Haçlı-Siyonist ittifakının hiçbir haberi yokmuÅŸ görüntüsü altında özellikle ABD, kendi askerlerini tehlikeye sokmadan, Suriye’de de Irak benzeri bir yapı oluÅŸturmak adına PKK/YPG terör örgütünü eÄŸitmeye ve silahlandırmaya baÅŸladılar.
Diyebiliriz ki, Irak, Türkiye, Suriye hatta Ä°ran’ı kapsayan bölgede devletler deÄŸil, terör örgütleri muhatap kabul edildi. Bu durum bölgemizde devletlerden kopacak/kopartılacak yeni oluÅŸumların habercisi idi. Gelinen noktada rahatlıkla ifade edebiliriz ki, Haçlı-Siyonist ittifakının müttefiki Türkiye ya da diÄŸer ülkeler deÄŸil, PKK/YPG terör örgütüdür. Bunun artık gizlenecek bir yanı kalmadığı gibi, terör sevici ABD ve müttefikleri bunu gizlemeye de gerek duymuyorlar.
Buraya kadar yazdıklarımız çeÅŸitli kereler dikkat çektiÄŸimiz bir hususun yeniden hatırlatılmasından ibarettir. Åžimdi ise yıllardır haykırıp durduÄŸumuz gerçeÄŸin ABD tarafından resmen ilanından ibaret olacak. GeçtiÄŸimiz hafta sonu ABD BaÅŸkan Yardımcısı Mike Pence’ın Irak’a yaptığı ziyaret, daha doÄŸrusu Erbil’e yaptığı, Irak BaÅŸbakan’ı Abdulmehdi ile deÄŸil de Neçirvan Barzani ile görüÅŸmesi, bu arada Abdulmehdi le bir telefon görüÅŸmesi ile yetinmesi insanı düÅŸünce planında nerelere götürdüÄŸüne dikkat çekmek istiyorum.
Söz konusu ziyaret ülkemizde devlet televizyonlarında birkaç gün haber olarak yer aldı. Görülen gerçek, ABD’nin Irak yönetiminden çok Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’ni muhatap aldığı oldu. Böyle olmasa Irak’a giden ABD BaÅŸkan Yardımcısı’nın önce Iraklı yetkililerle görüÅŸmesi, ardından istiyorlarsa Erbil’e geçmeleri gerekmez miydi? Pence böyle yapmıyor, doÄŸrudan Erbil’e gidiyor ve oradan Irak BaÅŸbakanı’na bir telefon açmakla yetiniyor. Ortaya çıkan görüntü ABD için Irak yönetiminin fazla bir anlamı yok. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi BaÅŸkanı Neçirvan Barzani’yi doÄŸrudan muhatap olarak almak suretiyle ÅŸimdiye kadar açık edilmeyen Haçlı-Siyonist ittifakının nihai hedefi konusunda ciddi bir adım atılmış oluyor.
Hemen belirtelim ki, Pence’in bu tavrı, daha doÄŸrusu ABD’nin bu hamlesinin kendiliÄŸinden geliÅŸmiÅŸ bir hamle olarak nitelendirilmesi eksik bir deÄŸerlendirme olacaktır. Çünkü Irak’ta bir takım karışıklıkların devam ettiÄŸi bir zamanda Pence’in Irak yöneticileri ile görüÅŸmeden Erbil’e geçmiÅŸ olmasını Suriye ve Irak Kürtlerini birleÅŸtirme planını pekiÅŸtirme amacı taşıdığını söylemek yanlış olmasa gerek. Bir bakıma Irak’ın ardından Suriye’de atılacak ikinci adımın alıştırma ve ısınma turları olarak deÄŸerlendirmek mümkündür. Bu bakımdan artık bölgemizde barışı saÄŸlamak için ABD ile birlikte hareket etme sevdasından vazgeçmek gerekiyor.
Abdülkadir Özkan / YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.