Sosyal Medya

D. Mehmet Doğan: Türkler Araplarla savaştı mı?

Türk-Arap ilişkileri sözkonusu olunca ilk önce Tuğrul Bey’i hatırlamamak olmaz. Selçuk beyin torunu, Mikail’in oğlu Tuğrul, büyük Selçuklu Devleti’nin iki kurucusundan biri.



KardeÅŸi ÇaÄŸrı, TuÄŸrul’un sultanlığını tanıdı, onun veziri ve baÅŸkumandanı konumunda oldu. TuÄŸrul Bey’in çocuÄŸu olmuyordu, onun yerine zamanı gelince ÇaÄŸrı Bey’in oÄŸlu Alparslan geçti…
 
TuÄŸrul Bey’in imzası “ok”la “yay”dı, tuÄŸra bu imzadan türedi. TuÄŸrul Bey’in Tahran’daki türbesinde bu ok-yay sembolü iÅŸlenmiÅŸtir. 1048’de Pasin ovasında Bizans ordusunu maÄŸlub edince barış ÅŸartları arasına Ä°stanbul’daki camiin tamirini ve imzasının duvarına rekzedilmesini de koydurdu. TuÄŸrul Bey’in imzası Arap Camii denilen yapıda hâlâ duruyor mu? Bilmiyorum.
 
TuÄŸrul Bey’in Tahran’daki türbesi
 
1054’te Malazgirt’i kuÅŸatıp alamayan TuÄŸrul Bey, Halife Kaim Biemrillah’ın dâveti, daha doÄŸrusu imdat çaÄŸrısı üzerine ordusuyla BaÄŸdat yoluna düÅŸtü. Åžehrin kapısında atından indi, halifeye hürmeten sarayına kadar yaya yürüdü. BaÄŸdat’da bir yıldan fazla kaldı. Abbasi hilafetini Büveyhî tasallutundan kurtardı. Bu süre içinde küçük bir ÅŸehir inÅŸa ettirdi. Burada camisi, sarayı, beylerinin konakları, askerlerinin kışlaları ve çarşı vardı. BaÄŸdat’ta düzeni saÄŸladıktan sonra, halifenin tevdi ettiÄŸi “dünya sultanı” unvanı ile ayrıldı. Halife sadece dinî alanlarla ilgili bir otorite hâline geldi, dünya nizamı TuÄŸrul’dan soruluyordu, o “Rükneddin”, yani dinin direÄŸi idi.
 
Ä°ÅŸte “Irak’ta, Suriye’de, Filistin’de, Ä°slâm’ın merkez topraklarında Türklerin ne iÅŸi vardı?” sorusunun cevabı budur. Türkler Araplarla bu dönemde savaÅŸmadı. Åžii unsurlarla, Fatımilerle savaÅŸtı. Sonra bu coÄŸrafyayı istila eden Haçlılarla savaÅŸtı…
 
Ya daha sonra? Kendileriyle savaştılar!
 
Yavuz Mısır’ı Araplardan mı aldı?
 
Osmanlı-Memlûk savaşı iki Türk devletinin savaşıdır!
 
Osmanlı ordusu ile Mısır ordusu arasında bu anlamda fark yoktur. Mercidabık’da Yavuz’a karşı savaÅŸan Kansu Gavri, çerkes asıllıdır, fakat memlûkler Türk adetlerine göre yetiÅŸtirilirdi ve onun Anadolu Türkçesi ile divanı vardır.
 
Gavri’nin vefatından sonra yerine yeÄŸeni Tomanbay geçmiÅŸtir. Kahire’yi savunan odur. Araplar bu savaşın hiçbir yerinde yoktur. Belki de yanlış söyledik: Seyirci mevkiindedirler!
 
Bu yüzden Türklerle Araplar arasında tarihî bir husumet yoktur. 19. yüzyılda Osmanlı’ya karşı Vahhabi isyanı bir Ä°ngiliz tezgâhıdır. Bu dahi bir Arap-Türk savaşına dönüÅŸmemiÅŸtir. Yüz yıl kadar önce hain Hüseyin’in Ä°ngiliz destekli kuvvetleri Arapları temsil etmez. Oradan da bir Arap-Türk savaşı senaryosu türetilmez.
Memluk Süvarileri-Kölemenler
 
Türkler Araplarla savaÅŸmak istemez, geçmiÅŸte de savaÅŸmamıştı. Peki Araplar savaşır mı?
 
Åžu sıralar esen havaya bakarsanız, Araplar Türkiye’ye karşı ciddi ÅŸekilde kışkırtılıyor. Bu kışkırtmanın asırlık bir zemini var. Emperyalistler geçen yüzyıl içinde Araplar’da Türk düÅŸmanlığı, Türkler’de Arap düÅŸmanlığı oluÅŸturmaya çalıştılar. Bunda bir hayli de baÅŸarılı oldular.
 
Bu düÅŸmanlığı yükseltmek için ÅŸu sıralar hayli gayret ve emek sarf ediliyor, tabiî bir hayli de petro-dolar harcanıyor!
 
Suriye’de savaÅŸ maÄŸduru Araplara el uzatmayan petrol kralları ve ÅŸeyhleri Türklere karşı kamuoyu oluÅŸturmak için ciddi para harcıyor. Åžu sıralar büyük bütçe ayırarak bir dizi çektiriyorlarmış. Yapımcısı, Ä°ngiliz, yönetmeni Ä°ngiliz. Olsa olsa oyuncular Arap’tır! Gerçekte de böyle olmuyor mu? Bu Arap krallarını, ÅŸeyhlerini hep Ä°ngilizler, Amerikalılar oynatmıyor mu?
 
Filmin hakikatı işte bu, gerisi yalan dolan!
 
25.11.2019-Karar

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.