Kardeş Ülke Bosna Hersek ''Bağımsızlık Günü''nü kutluyor
Follow @dusuncemektebi2
Yugoslavya'nın parçalanması sırasında, 1 Mart 1992 tarihinde yapılan referandumla, Slovenya ve Hırvatistan'ın ardından bağımsızlığına kavuşan Bosna Hersek'te, ''Bağımsızlık Günü'' kutlanıyor.
Eski Yugoslavya'nın parçalanmasıyla birlikte, 29 Åžubat-1 Mart 1992 tarihlerinde düzenlenen referandumla, Slovenya ve Hırvatistan'ın ardından bağımsızlığına kavuÅŸan Bosna Hersek, kanlı bir savaÅŸla bedelini ödediÄŸi bağımsızlığının 22 yılını kutluyor.
Eski Yugoslavya'nın dağılması sırasında Slovenya ve Hırvatistan'ın bağımsızlığını ilan etmesiyle, Bosna Hersek de bağımsızlık yolunda referandum kararı aldı. Ülke genelinde yapılan ve Sırplar'ın boykot ettiÄŸi referanduma halkın yüzde 64'ü katıldı ve yüzde 99,44'ü bağımsızlık yönünde ''evet'' oyu kullandı. Referandumun ardından Bosna Hersek, Yugoslavya'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti. Ancak, Bosna Hersek'e bağımsızlığın kapısını açan referandum, aynı zamanda 3 yıl sürecek ve yüzbinlerce kiÅŸinin hayatını kaybettiÄŸi kanlı bir savaşı da baÅŸlattı.
Referandum kararının alındığı dönemde, Hırvatistan ve Slovenya bağımsızlıklarını ilan etmiÅŸ, Hırvatistan'da devam eden silahlı çatışmalar, 1991 yılı Eylül ayında, o dönem Avrupa'nın en büyük dördüncü ordusu olan ve askerlerinin büyük çoÄŸunluÄŸunu Sırplar'ın oluÅŸturduÄŸu Yugoslavya Ordusu'nun Ravno köyüne saldırmasıyla Bosna Hersek'e de sıçramıştı. Aynı dönemde, Sırp Demokrat Partisi'nin liderliÄŸinde, Saraybosna yakınlarındaki Pale'de bir araya gelen Bosnalı Sırplar, 9 Ocak 1992 tarihinde Bosna Hersek Sırp Cumhuriyeti'ni, Grude'de bir araya gelen Hırvatlar ise 18 Kasım 1991 tarihinde Hersek-Bosna Hırvat BirliÄŸi'ni ilan etmiÅŸlerdi.
Yugoslavya'nın geleceÄŸi üzerine uluslararası toplum da önemli adımlar atıyordu. Hollanda'da, 5 Kasım 1991'de düzenlenen konferansta, Tahkim Komisyonu, Yugoslavya'nın dağılmasının söz konusu olduÄŸu kararını verdi. Bu karar, bir bakıma, Yugoslavya'nın uluslararası arenadan silinmeye baÅŸladığının da iÅŸaretiydi.
Eski Yugoslavya'ya baÄŸlı Bosna Hersek Cumhuriyeti Meclisi, 25 Ocak 1992 tarihinde, uzun tartışmaların ardından referandum kararı aldı. Meclisteki oturumda, BoÅŸnak ve Hırvat temsilciler referandum lehine oy kullanırken, Radovan Karaciç önderliÄŸindeki Sırp temsilciler ise referandum kararına destek vermemiÅŸti.
Referandum tartışmalarının devam ettiÄŸi 15 Ocak 1992 tarihinde söz konusu oturumda konuÅŸan Karaciç, dünya kamuoyunda geniÅŸ yankı bulan ÅŸu ifadelerle Bosna Hersek'te bağımsızlığın ardından ne olacağının ipuçlarını veriyordu:
''Bu yaptığınız iyi deÄŸil. Sizin Bosna Hersek'i götürmeye çalıştığınız bu yol, Hırvatistan ve Slovenya'nın da geçtiÄŸi acılı ve cehennem yoludur. Bosna Hersek'i cehenneme, Müslümanları ise belkide yok oluÅŸa sürükleyeceksiniz. Burada savaÅŸ baÅŸlarsa, Müslümanlar kendilerini savunamayacaktır.''
Karaciç'in sözlerine ise cevap gecikmemiÅŸti. Bosna Hersek'in ilk cumhurbaÅŸkanı merhum Aliya Ä°zzetbegoviç, Karaciç'e cevaben tarihe geçen ÅŸu konuÅŸmasını yaptı:
''Onun (Karaciç'in) sözleri ve verdiÄŸi mesajlar, aslında neden artık Yugoslavya'da kalmak istemediÄŸimizin izahıdır. Onun sözleri ve mesajları, diÄŸerlerinin de neden Yugoslavya'da kalmak istemediklerini en iyi ÅŸekilde açıklıyor. Sayın Karaciç'in istediÄŸi ÅŸekildeki bir Yugoslavya'yı artık hiç kimse istemiyor. Sırp halkından baÅŸka hiç kimse bunu istemiyor.''
Cumhuriyet Seçim Komisyonu tarafından düzenlenen referandum, Sırplar'ın tüm engelleme ve tehditlerine raÄŸmen yapılmıştı. Ancak, referandumdan sadece bir gün sonra, tüm Saraybosna Sırp kuvvetlerince bloke edilmiÅŸti. Sırp Demokrat Partisi tarafından kurulan kriz merkezi, Bosna Hersek'in bağımsızlığına dair tüm aktivitelerin durdurulması uyarısında bulunmuÅŸtu.
Cumhuriyet Seçim Komisyonu, 6 Mart 1992 tarihinde referandum sonuçlarını açıklamış, bu sonuçlara göre referanduma katılanların yüzde 99,44'ü bağımsızlık için ''evet'' oyu kullanmıştı.
Bosna Hersek'in bağımsızlık ilanının ardından, 6 nisan 1992'de önce Avrupa TopluluÄŸu, bir gün sonra ise ABD, Bosna Hersek'i bağımsız bir devlet olarak tanıdı. Bosna Hersek, 22 Mayıs 1992 tarihinde ise BM üyesi oldu.
Bağımsızlığın ardından, eski Yugoslavya'nın silahlandırdığı Bosnalı Sırplar, ülkede etnik temizliÄŸe baÅŸladı. Kurulan toplama kamplarında, BoÅŸnaklar'a yönelik iÅŸkence, katliam ve sistematik tecavüzlere giriÅŸtiler.
Uluslararası toplumun gözleri önünde, Avrupa'nın kalbinde tam 3,5 yıl süren ve birçok katliamın yanı sıra ülkenin doÄŸusundaki Srebrenitsa'da soykırımın iÅŸlendiÄŸi savaÅŸ, 1995 yılında imzalanan Dayton Barış AntlaÅŸması ile sona erdi.
SavaÅŸ boyunca, yüzbinlerce insan hayatını kaybetti, milyonlarca insan evini terk etmek zorunda kaldı, 50 bine yakın kadına tecavüz edildi. Savaşın öncesinde, nüfusunun büyük çoÄŸunluÄŸunu BoÅŸnaklar'ın oluÅŸturduÄŸu Srebrenitsa, Foça, Zvornik, Bratunac, ViÅŸegrad gibi ÅŸehirlerde, yapılan katliamlar nedeniyle neredeyse hiç Müslüman bırakılmadı.
Dayton Barış Antlaşması ve sonrası
Avrupa'da, Ä°kinci Dünya Savaşı'ndan sonra en ağır katliamların, sistematik tecavüzlerin, soykırımın yaÅŸandığı Bosna Hersek'teki kanlı savaÅŸ, 1995'te ABD'nin Ohio eyaletindeki Dayton Hava Üssü'nde imzalanan Dayton Barış AntlaÅŸması ile sona erdi. AntlaÅŸma, Amerikalı diplomat Richard Halbrooke'un giriÅŸimleriyle Aliya Ä°zzetbegoviç, Sırbistan Devlet BaÅŸkanı Slobodan MiloÅŸeviç ve Hırvatistan Devlet BaÅŸkanı Franyo Tucman tarafından imzalandı.
Dayton, Bosna Hersek'te her ne kadar silahları susturmuÅŸ olsa da ülkeyi karmaşık bir siyasi düÄŸümle baÅŸbaÅŸa bıraktı. AntlaÅŸmaya göre, savaÅŸ döneminde birbiriyle savaÅŸan BoÅŸnak, Sırp ve Hırvatlar, ülkenin kurucu unsurları olarak belirlendi. Bosna Hersek'teki, ''üç baÅŸlılık'' ve yine Dayton'un getirdiÄŸi karmaşık siyasi yapı, Bosna Hersek'i dünyanın en karışık idaresinin hüküm sürdüÄŸü devletlerden biri haline getirdi.
Ülke ayrıca, topraklarının yüzde 49'unu oluÅŸturan Sırp Cumhuriyeti (RS) ile ülke topraklarının yüzde 51'ini oluÅŸturan Bosna Hersek Federasyonu (FBIH) ve özerk Brçko bölgesinden oluÅŸtu. Dayton'a göre, FBIH, kendi baÅŸbakan, bakan ve parlamentosu bulunan 10 kantona ayrıldı.
Öte yandan, 1 Mart Bağımsızlık Günü, ülkeyi oluÅŸturan iki entiteden biri olan Bosna Hersek Federasyonu'nda, en önemli milli bayramlardan biri olarak görülüp resmi tatil olarak kutlanırken, diÄŸer entite Bosna Sırp Cumhuriyetinde ise bugün yılın herhangi bir günü olarak kabul ediliyor.
''Ä°ÅŸlemeyen bir sistemimiz, etkisiz siyasi elitimiz var''
SavaÅŸ döneminde, Bosna Hersek Cumhuriyeti (RBIH) Devlet BaÅŸkanlığı Konseyi'nin Sırp üyesi olan Mirko Peyanoviç, Bosna Hersek'e bağımsızlık getiren referandumun çok kırılgan bir dönemde gerçekleÅŸtirilen önemli bir adım olduÄŸunu söyledi.
Peyanoviç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bağımsızlık kararının, demokratik bir biçimde gerçekleÅŸtirilen referandumda, vatandaÅŸların verdiÄŸi bir karar olduÄŸunu belirterek, referandumun ardından uluslararası bir karaktere de sahip olan Bosna savaşının baÅŸladığını kaydetti.
Referandumun üzerinde 22 yıl geçtiÄŸini ve geçtiÄŸimiz günlerde yapılan bir araÅŸtırmaya göre Bosna Hersek vatandaÅŸlarının yüzde 80'den fazlasının Avrupa BirliÄŸi (AB) üyeliÄŸi istediÄŸini kaydeden Peyanoviç, ''Bu araÅŸtırma, aslında insanların 1992 yılında niçin 'evet' oyu kullandıklarını da gösteriyor. Ä°nsanlar, Bosna Hersek'in Avrupai, modern ve demokratik bir ülke olmasını istedi. Ancak, sorun ÅŸu ki biz bunu henüz gerçekleÅŸtiremedik'' dedi.
Bosna Hersek'in hala savaşın olumsuz etkilerinin sonuçları ile uÄŸraÅŸtığını kaydeden Peyanoviç, ''Ä°ÅŸlemeyen bir sistemimiz, etkisiz siyasi elitimiz var'' diye konuÅŸtu.
Peyanoviç, Bosna Hersek'in, uluslararası toplumun yardımlarıyla inÅŸa edilen bir devlet olduÄŸuna dikkati çekerek, ÅŸunları kaydetti:
''Burada, 'acaba devlet tam manasıyla bağımsız mı?' sorusu akla geliyor. Yardım gerekliydi, zamanla bu deÄŸiÅŸti, ancak bugün de devam etmesi gerekiyor. Savaşın sona ermesini ve Bosna Hersek'in uluslararası alanda tanınmasını büyük dünya güçleri istedi. Bosna Hersek'in geliÅŸimiyle birlikte bir jeopolitik ortaya çıktı. Ä°ÅŸte bu jeopolitik, bugün Bosna Hersek'in kendi kurumlarını inÅŸa etmesine, anayasal deÄŸiÅŸiklikler yapmasına yardımcı olabilir. VatandaÅŸlar ise gün gelecek 'biz neden 14 hükümet, 14 baÅŸbakan, yüzlerce bakanı finanse ediyoruz' diyecek. VatandaÅŸlar bir gün, sadece kendi halklarından olanı deÄŸil, deÄŸiÅŸiklik ve kalkınma vaat edenleri seçecek. 22 yıl önce yapılan referandum, son derece önemli, tarihi bir olaydı. Bosna Hersek'in AB üyesi, geliÅŸmiÅŸ, demokratik bir ülke olması ise tarihi bir süreçtir. Bu süreç, her ne kadar yavaÅŸlamış olsa da bunu hızlandırarak hedefe ulaÅŸacağız.''
''1 Mart, Bosna tarihinin en önemli günlerinden biridir''
Bosna'daki savaÅŸ döneminde, Bosna Hersek Cumhuriyeti (RBIH) Devlet BaÅŸkanlığı Konseyi'nin Hırvat üyesi olan ve bugün Saraybosna BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanlığı görevini yürüten Ivo KomÅŸiç ise 1 Mart 1992 tarihinin ülke tarihindeki en önemli günlerden biri olduÄŸunu söyledi.
KomÅŸiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1 Mart 1992 tarihinde yapılan referandumla, Bosna Hersek'in uluslararası alanda tanınan bir devlet haline geldiÄŸini belirterek, "Bu uluslararası tanıma olmasaydı, Bosna Hersek korunamazdı, savaÅŸla birlikte yok olurdu'' dedi.
Bosna Hersek'in bağımsız bir devlet olmasının üzerinden 22 yıl geçmesine raÄŸmen, bugün hala ülkeyi bölmek ve yok etmek isteyen siyasi güçlerin bulunduÄŸunu kaydeden KomÅŸiç, "Ülkede son günlerde yaÅŸanan protestolar da bu çerçeveye alınabilir. Öyle bir durumu yaratılmaya çalışılıyor ki buraya uluslararası toplum tıpkı 1992 yılındaki gibi gelsin ve Bosna Hersek'in bölünmesi için teklifte bulunsun isteniyor" diye konuÅŸtu.
Henüz yorum yapılmamış.