Sosyal Medya

Faruk Beşer: Din, kamusaldır, toplumsaldır ve politiktir.

Seyyit Kutup da, ‘onlar abdesti bozan bozmayan şeyleri anlatan, ama Müslümanların siyasi iktisadi ve içtimai durumlarından söz etmeyen İslam istiyorlar’ demişti. İslam madde ve mana bütünlüğüdür.



Kamusal alan, ya da merkez çevre kavramları Ä°slam toplumuna uymuyor. Ä°slam’da ‘bir kavmin efendisi, onlara hizmet edendir’ demiÅŸtik. Buna karşılık ‘köylü bu milletin efendisidir’ sözü bana hep, anlatmaya çalıştığımız o merkezi tahkim için söylenmiÅŸ bir aldatmacadan ibaret gelir. Yani ‘çevre’ bize hizmet etmek konumundadır. Herkes yerini bilsin, merkezi zorlamasın denir gibidir.
 
Bu açıdan bakıldığında pazar esnafı arasında daha çok görülen sakallı derviÅŸler eskiden beri benim hep dikkatimi çekmiÅŸtir. Onların çoÄŸu inandıklarını daha özgürce yaÅŸayabilmek için merkezi terk etmiÅŸ, ya da terk ettirilmiÅŸ insanlardır. Zaten merkezin istediÄŸi de budur, çünkü çevreye fırlatılandan artık zarar gelmez.
 
Ne var ki, Ä°slam merkez-çevre kavramlarıyla anlatılamaz derken bir idealden söz ediyoruz. Yoksa Emevilerle beraber bu ayırım baÅŸlamış ve Shils’in tanımladığından çok daha güçlü bir merkez-çevre ayrışması Ä°slam toplumlarında da hep var olagelmiÅŸtir. Bunun bazı nadir dindar yöneticiler zamanlarında hafiflediÄŸi olmuÅŸ olabilir, ama vakıa budur. Bugün bile devletle vatandaÅŸ arasında güç dengesinin vatandaÅŸ aleyhine en çok bozulduÄŸu ülkeler Ä°slam ülkeleridir.
 
Ä°slam ve kamusal dediÄŸimizde aklımıza gelen baÅŸka kavramlar Ä°slamcılık, ya da siyasal Ä°slam’dır. Bu konuda söyleyebileceklerimizi daha önce söylemiÅŸtik. Söylediklerimizin özeti ÅŸu: Ä°slamcılık Ä°slam’ın kendi içinden çıkmış bir kavram deÄŸil, tepkisel bir kavram. Alternatif sistemlere karşı toplumun ahlakından yönetimine kadar müslümanlaÅŸmasını istemeye baÅŸkaları tarafından verilen ad. Böyle olanlara da Ä°slamcılar denmiÅŸ. Bunun siyasal kanadı da Siyasal Ä°slam olmuÅŸ. Yani sizin Ä°slam diye bir hedefiniz varsa ve hangi alanında olursa olsun, onun için dertleniyor, heyecan duyuyor ve çaba gösteriyorsanız siz baÅŸkalarına göre Ä°slamcısınız, bunu siyasete taşıyorsanız siyasal Ä°slamcısınız. O halde baÅŸkaları bunu yaftalamak için ve kötü niyetle söylüyor diye Müslümanın bu özellikleri bırakacak hali yok. Åžunu da demiÅŸtik; durum böyle olunca müslümanları Ä°slamcı ya da siyasal Ä°slamcı diye eleÅŸtiri konusu yapanlar aslında Ä°slam’a bütün olarak karşı olanlardır, dillerinin altında bir bakla vardır onların.
 
Demek ki, Ä°slam’ın kamusal alana çıkarılması derken, siz adına ne derseniz deyin, iÅŸte baÅŸkalarının Ä°slamcılık ve siyasal Ä°slam dedikleri ÅŸeyin de olması gerekiyor. Bunu ÅŸu kelimelerle özetleyebiliriz: Önce Müslüman olan ve olmayan herkese karşı bilinçli bir temsil, yani kiÅŸinin önce kendisini MüslümanlaÅŸtırması, sonra Emr bil-maruf ve nehy anil-münker ve ardından fertten devletin en tepesine kadar kötülüklerin kaldırılması için bireysel ya da organize çaba. Demek ki Ä°slam kamusalda olmak zorundadır, olmazsa o Ä°slam olmaz.
 
Bu noktada aldanmamıza sebep olan hususlardan birinin ÅŸu olduÄŸunu düÅŸünüyorum: Resulüllah Efendimiz bazı ibadetlere çok büyük sevaplar vaat eder. Bunun sebebi ÅŸu olsa gerektir: Bizim daracık dünyamızdaki hesaplarımızla Allah’ın sonsuz âlemindeki hesapları elbette aynı deÄŸildir. Sevap, o âlemi ilgilendiren bir karşılık olduÄŸuna göre, onun ifadesi de o âlemin rakamlarına göre olacaktır. Önemli olan, meseleye tek yönlü bakmamaktır. Mesela Resulüllah’ın; ‘sabah namazından sonra iÅŸraka kadar zikirle meÅŸgul olup iÅŸrakta iki rekât namaz kılan makbul bir hac ve umre sevabı alır’ anlamındaki hadisi ÅŸerifi böyle bir anlatımdır. Müslüman burada kalır ve BektaÅŸi gibi sözün devamını okumazsa meseleyi yanlış anlayabilir. Çünkü buna karşılık bir kardeÅŸinin ihtiyacını karşılamak için dışarıda yani toplumda, kamusalda olmak bunun en az bin katı daha fazla sevaptır. Sizi gidi Ä°slamcılar, sizi gidi siyasal Ä°slamcılar diyenlerin hedefi Ä°slam’ı önce camiye, eve ve vicdana hapsetmek, sonra da tamamen silinmesini saÄŸlamaktır. Oysa Ä°slam sadece vicdan dini deÄŸildir. Ä°hsan FazlıoÄŸlu’nun dediÄŸi gibi. “Yıllarca dini, vicdana hapsetmeye çalışmalarının nedeni de budur. Hâlbuki din, inadına kamusaldır, inadına toplumsaldır, inadına politiktir. Hayatıma anlam vermeyen, veremeyen bir inancı taşıyamam, bir yük olarak...”. Seyyit Kutup da, ‘onlar abdesti bozan bozmayan ÅŸeyleri anlatan, ama Müslümanların siyasi iktisadi ve içtimai durumlarından söz etmeyen Ä°slam istiyorlar’ demiÅŸti.
 
Ä°slam madde ve mana bütünlüÄŸüdür. Madde beden, mana ruh gibidir. Ruhu olmayan beden ölüdür, cesettir insan deÄŸildir. Manayı tanımama dünyevileÅŸmeyi, deizmi, sonunda da ateizmi sonuç verir. Maddeyi tanımama da maÄŸlubiyeti,
 
BatıniliÄŸi ve ÅŸirki sonuç verir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.