Güncel
Vidin Kalesi: Osmanlı'da Rumeli Anayurdunun giriş kapısı
Follow @dusuncemektebi2
Mahir Aydın'ın kaleme aldığı 'Vidin Kalesi' adlı kitap, bir dönem 'Rumeli'nin kilidi' olarak anılan fakat 1700'lü yılların başlarında kaybedilen Vidin Kalesi'nin tarihini ele alıyor.
Yakın ÇaÄŸ çaÄŸ tarihçisi Mahir Aydın'ın kaleme aldığı Vidin Kalesi adlı kitap, bir dönem “Rumeli'nin kilidi” olarak anılan fakat 1700'lü yılların baÅŸlarında kaybedilen Vidin Kalesi'nin tarihini ele alıyor.
Bugün Bulgaristan'ın içinde olup Sırbistan'a çok yakın olan Vidin Kalesi, Tuna nehri kenarındadır. Kalenin diÄŸer ismi Baba Vida Kalesi'dir. Belgrad ile TameÅŸvar'ı koruyan bir iç kale olan Vidin Kalesi, her zaman Osmanlı'nın Avrupa'ya karşı savunmasının temelinde durmuÅŸtur. 1699'daki Karlofça AnlaÅŸmasında dahi imparatorluÄŸun elinde kalan Vidin, 1718'de Belgrad'ın Avusturya'ya geçmesi ile beraber elden çıkacak fakat Belgrad 1739'da geri alınsa da Vidin, bir daha geri gelmeyecektir.
Mahir Aydın, kalenin elden gitmeden önceki son halini ÅŸöyle anlatır: “1719-1724 yılları arasında Vidin, dönemin bilgi ve ihtiyaçları doÄŸrultusunda, tepeden tırnaÄŸa yeniden yapılır. Bu yapılanmayı izleyen kısa süre içinde de, imparatorluk kalelerinin 'kürsü'sü düzeyine çıkar. Bu önemi ve kendisi için kullanılan 'Rumeli'nin Kilidi' tanımı, ileri doÄŸru yapılan akınlar döneminin artık çok gerilerde kaldığının da öteki adı olur”.(sf 31)
Gayrimüslimlere dair dikkat çekici detaylar
Vidin Kalesi, imparatorluÄŸun gayrimüslimlerle çok yakın olduÄŸu bir coÄŸrafyadadır. Bu nedenle farklı milletlerden pek çok insan burada yaÅŸamaktadır. Vidin Kalesi kitabı bu nedenle, imparatorluÄŸun, müslüman olmayan tebaasına dair pek çok dikkat çekici detay içermekte.
Devlet-i Aliyye, imparatorluk kavramının verdiÄŸi payla gayrimüslimlere iÅŸler, ihtiyaçlarını gözetleyiciler ve bazı haklar vermiÅŸtir. Bunlara cerahor, vladika ve knezleri örnek olarak gösterebiliriz. Nedir Cerahor, Vladika ya da kenzler?
Cerahor, hizmet satın alımı olarak gerçekleÅŸen bu iÅŸte 2.000 hristiyan gencin her gün ekmek davası için Vidin-Rusçuk arasında kürekçilik ve dümencilik yapmasıydı.
Vladikalar, gayrimüslimlerin din adamları ile dinî mekânlarının iÅŸleyiÅŸinden sorumluydu. Atamasını Rum Patriki yapardı. Genellikle vladikalar, vergi ve evlilik iÅŸleriyle de ilgilenirlerdi. Vergi meselesi ÅŸöyledi: Vidin'deki Hristiyanlar, imparatorluk için bir baÅŸ ve bir çift kilise vergisi vermeliydiler. Birisi vladika, birisi de patrik içindi. Vladika vergiyi toplarken vergi kaçağı yapanlar da olurdu. Evlerden sayısına göre alınan 12+12=24 akçeyi ödemekten kaçınan üç-beÅŸ aile birleÅŸip “Biz artık tek evde yaşıyoruz” diyerek vergiden kaçabiliyorlardı. Müslümanlar'ın yanında çalışan Hristiyanlar da vergi kaçırabiliyordu. DiÄŸer bir konu da papazların vergi kaçırmasıydı. Papazların devlete vergi olarak iki altın vermesi gerekirdi. Vergiyi vermediÄŸi takdirde tıraÅŸ ettirilip görevli olduÄŸu kiliseden azledilerek cezalandırılırdı. Evlilik mevzûunda ise, malın-mülkün gitmemesi için mücadele ederdi vladika. Hristiyan davalarına kadılar bakar; fakat evlenmeye ve boÅŸanmaya papazlar bakardı. Miras paylaşımında varislerin görüÅŸleri alınır. Buna kadının karışmaması istenirdi. Aynı titizliÄŸin çiftlikler, deÄŸirmenler, mallar ve mülkler için de gösterilmesi istenirdi.
Knezler, kale varoÅŸu ve köylerde yaÅŸayan Bulgar halkının yöneticisiydi. Vladika, Bulgar halkının manevî anlamda temsilcisiyken knezler, din dışı iÅŸlerdeki temsilcisiydi. Knezler, genellikle kale masrafları ve paskalya törenlerindeki kızıl yumurtalar mevzu bahis olduÄŸunda meydana çıkarlardı.
Benim dikkatimi çeken baÅŸka husus, Vidin Kalesi'nde ekmeÄŸini silahından kazanan beÅŸlilerdi. Vidin Kalesi'ndeki beÅŸliler, azaplar ile birlikte yerli asker olarak tanımlanır. Bunların vazifesi; vilayet vekilliÄŸi, gümrük tahsildarlığı, kale harcamaları sorumluluÄŸu, beytülmal eminliÄŸi ve kale varoÅŸunun reaya temsilciliÄŸini yapmaktı. Bunun yanında birliÄŸin yanında orta kumandanı olan aÄŸa, kethüda, odabaşı, alemdar ve katip ile birlikte de görev yapardı.
BeÅŸlilerin en önemli görev yeri Eflak'tı. Eflak Voyvodası ile beÅŸliler sorunları birlikte çözerlerdi. Özellikle ticaret için gelip yerleÅŸenlerle çok uÄŸraÅŸmışlardı. Vidin'e baÄŸlı kasabalarda ve palangalarda görev yaparlarken voyvodalığı da üstlenmiÅŸlerdi. Palangalarda görev yaparken bina onarımından sorumlu olmuÅŸlardı.
Ä°mparatorluk kalelerinin kürsüsü
“Rumeli'nin kilidi” olarak anılan fakat bugün hakkında çok az bilgi sahibi olduÄŸumuz bir yer Vidin Kalesi. Mahir Aydın'ın bu çalışması, unuttuÄŸumuz bu yeri hatırlamamız için bir vesile. Aynı zamanda, oradaki sosyal yaÅŸamı derinlemesine anlamamızı saÄŸlayan ve bunun yanında pek çok ilginç bilgi barındıran bir kitap. ÖrneÄŸin kitapla beraber, kale içinde üretilmiÅŸ, buraya has 200'den fazla meslek olduÄŸunu öÄŸreniyorsunuz. Fakat kitabın, mimari hesaplara dair bölümlerinin biraz uzun tutulduÄŸunu ve okumayı güçleÅŸtirdiÄŸini söylemekte yarar var.
Osmanlı tarihçiliÄŸinin meÅŸhur isimlerinden Franz Babinger'in tabiriyle Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu'nun kader ırmağıdır Tuna. Aziz hatırası manevi dünyamızda bütün canlılığını hâlâ muhafaza eden ve tam da bu sebeple Türkler için dünyadaki bütün nehirlerden daha farklı bir anlamı olan, tarihimiz boyunca sınırlarımızda akan bütün nehirleri adeta kendi adında eriten bir ulu nehirdir Tuna.
Fetih anlayışı üzerine kurulu Türk imparatorluk siyaseti üzerinde sınır kavramı yok desek mübalaÄŸa etmiÅŸ olmayız. Ancak 18.yy'ın ilk çeyreÄŸinde Belgrad'ın elden çıkması Âli Türk devletinin muhayyilesinde sınır kavramının ÅŸekillenmesine yol açar. Sınır, yani muhafaza edilmesi, terk edilmemesi gereken yer. Ä°ÅŸte bu sınır, o dönemden itibaren Vidin Kalesi olmuÅŸtur. Ä°mparatorluk kalelerinin kürsüsü, Rumeli'nin kilididir Vidin Kalesi; imparatorluÄŸun savunma kalkanlarının en canlısı, en nazlısı...
Müellif: Necdet Ömer Özer / Dünya Bizim Web Sitesi
Henüz yorum yapılmamış.