Sosyal Medya

Dünyayı cehenneme çeviren bir oluşa karşı duyarsızlık

En iyisine, en konforuna varma bir hayat anlayışı olunca kendinden başkasını gözü görmüyor. Onun canı da kanı da ancak kendisi için kıymetli. Dünyada neler olup bitiyor o kimseyi ilgilendirmiyor. Komşuluk bağ ve ilişkilerinin kopma nedeni de bu. İnsanı bağların zayıflamasının nedeni de. İnsan sadece kendini görüyor başkasını görmüyorsa sorun büyük.



Dertsiz, tasasız yaÅŸanan bir süreç. Dert ya da tasa ancak bireysel. Her bir birey kendi derdinde, baÅŸka bir ÅŸey umurunda olmuyor. Canın ve ruhun acısı kiÅŸinin kendisiyle sınırlı. Etrafında neler olup bittiÄŸi umursanmıyor.
 
Çember daralmadıkça ve kiÅŸinin kendisine dayanmadıkça rahat ve huzur içinde olunuyor. Dünyayı, insanlığı kasıp kavuran, yakan, ateÅŸlere veren ve hızla dünyayı cehenneme çeviren hiçbir oluÅŸ umursanmıyor. Dert sadece kiÅŸinin kendisi ile sınırlı olunca ne yazık ki durum böyle.
 
İnsan ve kendisi başlıca sorun. Ya da daralan bir hayat anlayışı. Aşkın ve sevdanın yakıcılığı da dar bir alanda. Kimse kimseye yanmıyor, dert ortağı olmuyor.
 
Bir baÅŸka deyiÅŸle insan sadece kendini kurtarma ve koruma çabasında.
 
Ä°ÅŸlenen cinayetler, toplu intiharlar, on yıllardır süregelen çatışmalarda ölenlerin durumu ne tartışılıyor ne de söz konusu olabiliyor.
 
Nefret ve öfke insanda insanî olan olgunun çok ötesinde.
 
Ä°nsanların zor zamanlarda kana gereksinimi var. Her insanın kanı kıymetli. SavaÅŸ veya felâket zamanlarında en çok gereksinim duyulan. Bir insandan alınan kan bir can kurtarmaya neden olabiliyor. Ama insanların kanlarını oluk oluk akıtmadan da zevk alınıyor.
 
Can kurtarmak için bir kiÅŸiden alınan bir kan, baÅŸkasına verildiÄŸinde bu hangi ırka ait insanın kanıdır denilmiyor. Türk, Arap, Acem ya da Kürt kanı mı diye sorulmuyor. Ya da zor zamanda alınan ve verilen kan sahibi hangi ırktandır diye sorulmuyor.
 
Irkçılık üzerine oluÅŸturulan kan, renk ve boy deÄŸeri nedense farklı tanımlanıyor. Ä°nsan olmanın ötesinde gibi bir durum söz konusu oluyor. Hâl böyle iken insanları renklere, kabilelere ve kavimlere göre tanımlama ne yazık ki yaygın bir durum.
 
Kendilerini baÅŸkalarından üstün görme sadece sınırlı düÅŸünüÅŸün bir sonucu.
 
Ä°slâm’ın özünde insan aynı atadan gelme. Yeryüzüne dağıldıktan sonra çeÅŸitleniyor. DüÅŸünüÅŸler ve inanışlar farklılaşıyor. Peygamberler silsilesi aynı ruh üzere olan tek yönelim. Müslüman olan bu bilinci taşır. Ä°nanış olarak herkes kendine yakın olana sevgi besler. ArkadaÅŸlıklar ve dostluklar da böyledir.
 
Hakikat arayışında ve yaÅŸayışında olanlar için insan asıl öz ancak iman ve baÄŸlanmada Müslüman müminler birbirlerine doÄŸal olarak yakındırlar. Ancak Müslümanlar aralarında renk, boy ve görünümde sadece dış etkenler.
 
Müslümanlar baÄŸlanışları bakımından hakikat üzere olduklarından birbirlerine daha yakındırlar. Dayanışma içindedirler.
 
Müslümanlar, yaÅŸayışları ve tutumlarıyla özel konumdadırlar. Birlik inancına baÄŸlıdırlar. Hayatlarına sadece Allah ve peygamberleri merkezdir. Müslüman'ın amentüsü birlikte oluÅŸun asıl özü. Sorumluluk alanının belirleniÅŸi. Çerçevenin geniÅŸlemesinin tek amacı ve hedefi.
 
Ä°nsanı kurtarma birlikte yaÅŸama çabası bir ideal. Ä°nsanı yok saymak, sadece kendiyle sınırlı tutmak giderek daralan bir hayat anlayışı.
 
Köle ruhluluk çok yönlü. Tüketimin yani kapitalist hayat anlayışının kölesi olmak, bu uÄŸurda yaÅŸama bencilliÄŸi kendisinin yok olmasına neden. Sınırsız bir uçurum. Bu, kiÅŸiyi doyumsuzluÄŸa ve bencilliÄŸe götürür. Kendi kendine tapınmaya...
 
Ä°nancı ve imanı insan hayatından çıkarmak, insanın kendi kendisini bir put hâline getirmek dışsal daha çok dünyevi bir bakış. Bu kimseler kendilerinden baÅŸkalarını asla göremezler. Kimseyle hemhâl olmazlar.
 
En iyisine, en konforuna varma bir hayat anlayışı olunca kendinden baÅŸkasını gözü görmüyor. Onun canı da kanı da ancak kendisi için kıymetli. Dünyada neler olup bitiyor o kimseyi ilgilendirmiyor. KomÅŸuluk baÄŸ ve iliÅŸkilerinin kopma nedeni de bu. Ä°nsanı baÄŸların zayıflamasının nedeni de. Ä°nsan sadece kendini görüyor baÅŸkasını görmüyorsa sorun büyük. 
 
 
 
Müellif: Ali Haydar Haksal / Milli Gazete

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.