Sosyal Medya

Morales: Benim suçum yerli ve anti-emperyalist olmaktı

Morales, en uzun süre görevde kalan Güney Amerikalı devlet başkanı oldu. Üç kere üst üste rekor oylarla seçildi. Girdiği ilk seçimi (2005) yüzde 54’le kazanmıştı; 2009’daki başkanlık seçimini yüzde 64’le, 2014’tekini yüzde 60’la kazandı.



Ä°smini, Güney Amerika’yı istiklâl ve ittihada taşımak için ömrünü veren Venezuelalı devrimci Simon Bolivar’dan alır; fakat bölgedeki sayısız muz cumhuriyetinden, yani ABD uydusundan biriydi Bolivya. Halkının ekseriyetini Ayamara ve Quechua (Keçua) boylarına mensup yoksul yerliler -yahut cehalet terminolojisinde ısrar eden Avrupalıların tabiriyle “Hintliler” (“Kızılderili” de diyorlar)- teÅŸkil etse de, emperyalistlerle iÅŸ tutan zengin beyaz elitler tarafından yönetilirdi hep. Bunun deÄŸiÅŸmez kader olduÄŸu zannedilirdi.
 
Derken bir gün ‘Halkımı yoksulluktan ve itilip kakılmaktan kurtaracağım’ diyen bir yerli (Ayamara), sosyalist siyasetçi Evo Morales, oligarkların manipülasyon mekanizmalarını bir ÅŸekilde alt edip Bolivya Devlet BaÅŸkanı seçildi.
 
Sermaye, bürokrasi ve medyaya büyük ölçüde hükmeden oligarklar, elbette ABD’nin desteÄŸiyle, daha doÄŸrusu sevk ve idaresiyle, Morales’e karşı korkunç bir imha kampanyasına giriÅŸmekte gecikmediler ve “tarafsız gözlemciler” siyasetin acemisi olan -hele uluslararası dengeleri hiç bilmeyen- bu idealist delikanlının iktidarda fazla kalamayacağı tesbitinde birleÅŸtiler. Gözlemlerini sevsinler!
 
Morales, en uzun süre görevde kalan Güney Amerikalı devlet baÅŸkanı oldu. Üç kere üst üste rekor oylarla seçildi. GirdiÄŸi ilk seçimi (2005) yüzde 54’le kazanmıştı; 2009’daki baÅŸkanlık seçimini yüzde 64’le, 2014’tekini yüzde 60’la kazandı.
 
Neydi Moırales’i halk nezdinde bu kadar muteber kılan? Her ÅŸeyden evvel ekonomi sahasındaki muazzam performansı.
 
Muhalif ve muarızlarının en iddialı ‘öngörü’sü, Morales’in ekonomiyi batıracağı idi; Mırales de en iddialı cevabını bu ‘öngörü’ye verdi: Emperyalistlere akan petrolü ve doÄŸalgazı millileÅŸtirip, bunlardan elde edilen geliri altyapıya ve sosyal projelere aktardı… Ä°ktidarının ilk sekiz senesinde Bolivya ekonomisini ondan evvelki 35 senedekinden daha fazla büyüttü…. Enflasyon oranını yüzde 11’den yüzde 5’e düÅŸürdü… Bir yandan satın alma gücünü artırırken, öbür yandan asgari ücrete yüzde 88’e varan zamlar da yaptı… Yoksulluk oranını neredeyse yarı yarıya (yüzde 45) azalttı… Uluslararası ekonomi kuruluÅŸlarının da takdir ettiÄŸi gibi, Bolivya’yı “gelir dağılımı adaletsizliÄŸini düÅŸürebilen nadir ülkelerden biri” haline getirdi…
 
2006’dan beri devlet baÅŸkanı olan Morales, bu muazzam baÅŸarı hikâyesine raÄŸmen bir miktar popülarite kaybına uÄŸradı; ama geçen ay düzenlenen seçimde -en yakın rakibine bir iddiaya göre 10 puandan fazla, baÅŸka bir iddiaya göre yüzde 6 ila 7 puan- fark atarak elde ettiÄŸi oy oranı (bir iddiaya göre yüzde 47, baÅŸka bir iddiaya göre en fazla yüzde 45) ile Bolivya’nın en popüler siyasetçisi olma özelliÄŸini korudu.
 
Bolivya’da bir devlet baÅŸkanı adayı seçimin ilk turunda yüzde 40’tan fazla oy alır ve en yakın rakibine 10 puan fark atarsa, ikinci tura gerek kalmadan devlet baÅŸkanı seçilmiÅŸ oluyor. Seçim kuruluna göre Morales yüzde 47’nin üzerinde oy alırken, en yakın rakibi yüzde 36’nın biraz üzerinde oy aldı; aradaki fark 10 puandan fazla olduÄŸu için Morales dördüncü kez seçildi. Ne var ki, o fark 10 puanın altında gözükürken seçim sonuçlarının açıklanmasına -10 saat süreyle- ara verilmiÅŸ olması, ilan edilen bu sonucun üzerine gölge düÅŸürdü. Resmi açıklamalara göre o 10 saatlik ara, coÄŸrafi güçlükler nedeniyle bazı bölgelerdeki seçim sonuçlarının merkeze gecikmeli olarak intikal etmesinden kaynaklandı; fakat muhalefet bu sürenin seçim sonuçlarına hile karıştırmak için kullanıldığını ileri sürüyor.
 
 
Bütün hesaplarını seçimin ikinci tura kalması ve ikinci turda güç birliÄŸine gidilerek Morales’in alt edilmesi üzerine yapan ABD destekli muhalefet, ilan edilen sonucu reddederek taraftarlarını sokaÄŸa döktü. Bolivya’nın belli baÅŸlı ÅŸehirlerinde düzenlenen protesto gösterileri kısa sürede ÅŸiddet olaylarına evrildi. Ä°ktidar partisine (MAS / Sosyalizme DoÄŸru Hareket) baÄŸlı siyasetçilerin ve Morales’in akrabalarının evleri yakıldı, bazı sosyalist siyasetçiler ve sendikacılar iÅŸkenceden geçirildi. Güvenlik güçleri, ÅŸiddetin önüne geçmek için tedbir almadı. Hatta muhalefete alenen destek veren polisler oldu. Morales, ‘Darbe tehdidi’ uyarısında bulundu. Ordu bir müddet geride durarak darbe ÅŸartlarının olgunlaÅŸmasını bekledi. Morales,  seçimin tekrar edileceÄŸini açıkladı; fakat muhalefet, görev süresi 2020 baÅŸlarına kadar devam ettiÄŸi halde Morales’in baÅŸkanlıktan çekilmesini ve hatta -ülkenin en popüler siyasetçisinin zorla siyaset dışına itilmesinin doÄŸuracağı toplumsal tepkileri hiçe sayarak- bir daha aday olmamasını talep etti. Åžiddet tırmandı. Sonunda genelkurmay baÅŸkanı da, askeri darbe ÅŸartlarının yeterince olgunlaÅŸtığına kanaat getirip, Morales’i istifaya çağırdı.
 
Ve Morales, ülkenin kan deryasına dönmesini önlemek için istifa etti. Ä°stifa konuÅŸmasındaki ÅŸu cümle ibretlik: “Benim suçum yerli, solcu ve antiemperyalist olmaktı.”
 
Seçime hile karıştı mı karışmadı mı, ÅŸimdilik kesin olarak bilemeyiz; ama bunun kesinleÅŸmesini beklemeden Morales’i istifaya ve bir daha aday olmamaya çağırmanın adalet arayışıyla bir alâkası olmadığı kesin. Askerî darbenin zaten hiçbir makul izahı olamaz.
 
Not: Morales’in yadırgatıcı kararları ve zafiyetleri elbette olmuÅŸtur, ama bunlar askerî darbe meselesinden bağımsız olarak konuÅŸulmalı.
 
 
 
Hakan Albayrak / Karar

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.