Sakızlardan ilaçlara, güneş kremlerinden sabunlara kadar birçok ürünün içinde yer alan titanyum dioksite daha yakından bakacağız. Haberimizde konu edindiğimiz titanyum dioksiti, doğru, yanlış, karma ya da belirsiz olarak nitelendiremediğimiz, farklı boyutları yakından incelenmeyi gerektiren, kısa yoldan hakkında fikir elde edemeyeceğimiz, ancak bilgi ekosisteminin selameti açısından kritik iddialara karşılık sağlayabilmek için konu ettik.
Yerkabuğunda sık rastlanan elementlerden olan titanyumun bir atomu ile iki adet oksijen atomunun birleşmesiyle oluşan madde, kimya literatüründe “TiO2” şeklinde kısaltılıyor. Titanyum dioksit, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) internet sitesinde yer alan uluslararası gıda katkı maddeleri listesinde, E-171 şeklinde adlandırılmış.
Beyaz parlak bir toz formunda bulunan titanyum dioksit; boya, kaplama, yapıştırıcı, kağıt, plastik ve kauçuk, baskı mürekkepleri, tekstil ürünleri, seramikler, zemin ve çatı kaplama malzemeleri, kozmetik ürünler de dahil olmak üzere birçok endüstride kullanılıyor. TiO2 diş macunu, sabun, su arıtma maddeleri, ilaç, gıda renklendirici maddeler ve güneş kremi gibi piyasadaki birçok üründe mevcut.
Globenewswire isimli haber sitesinde yer alan bilgilere göre 2018 yılında yaklaşık 21 milyar dolar olan titanyum dioksit piyasasının değerinin, 2026’da tüm dünyada 28,3 milyar dolar olması bekleniyor. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu tarafından yayımlanan son raporda, ülkede 2018 yılında beş ayrı şirket tarafından üretilen titanyum dioksitin değeri 3 milyar dolar olarak (Sf.174) belirtilmiş.
İnternet üzerinden TiO2 edinmek de oldukça kolay. Örneğin, Katkı Dünyası isimli internet sitesinde TiO2’nin bir kilosunu yaklaşık 60 TL’den almanız mümkün.
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’nin TiO2 hakkında üç çalışması var
Öncelikle titanyum dioksitin insan sağlığına etkilerinin dünyada da tartışılan bir mesele olduğunu hatırlatmakta fayda var. Konu hakkında olumlu ya da olumsuz görüş bildiren birçok kurum mevcut. E-171 koduyla bilinen TiO2 hakkında Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından yapılmış 2016, 2018 ve son olarak 2019’da farklı açıklamalar bulunuyor.
EFSA tarafından 28 Haziran 2016 tarihinde yayımlanan Re-evaluation of Titanium Dioxide (E-171) as a Food Additive (Gıda Katkı Maddesi Olarak E-171’in Yeniden Değerlendirilmesi) isimli çalışmada, TiO2’nin vücuttaki emiliminin çok az olduğu ve E-171 kodlu gıda katkı maddesinin genotoksik olarak tanımlanamayacağı ifade ediliyor. EFSA bu raporda madde için günlük kullanım miktarının belirlenmesinin iyi olacağını da açıklıyor.
EFSA, Avrupa Komisyonu tarafından istenilen başka bir çalışmayı ise 2018’de raporluyor. “Evaluation of Four New Studies on the Potential Toxicity of Titanium Dioxide Used as a Food Additive (Gıda Katkı Maddesi Olarak Kullanılan Titanyum Dioksitin Potansiyel Toksisitesiyle İlgili Dört Yeni Çalışmanın Değerlendirilmesi) isimli raporda, TiO2 hakkındaki dört çalışmanın belirsizlikler içerdiği, risk değerlendirmesinin sınırlı olduğu ve belirsizliklerin giderilmesi için daha çok araştırma yapılması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca raporda çalışmaların EFSA’nın daha önce aldığı kararı değiştirmeyeceğinin de altı çiziliyor.
EFSA’nın konu hakkındaki son raporu ise 12 Haziran 2019 tarihli. TiO2 hakkında Fransız Gıda Güvenliği Ajansı (ANSES) tarafından Nisan 2019’da yayımlanan bir çalışmaya cevap olarak hazırlanan raporda, ANSES’in görüşlerinin EFSA tarafından daha önce yapılan iki bilimsel çalışmada alınan kararları bozacak nitelikte olmadığı açıklanıyor.
Fransa yasaklıyor
E-171 kodlu gıda katkı maddesi titanyum dioksit hakkındaki tartışmaların Fransa’da daha ateşli geçtiğini söyleyebiliriz. Fransız Tarım Araştırma Enstitüsü’nün (INRA) 2017’de yayımladığı araştırmada, titanyum dioksit nanoparçacıklarının fareler üzerinde test edildiği, sonuç olarak bazı farelerin bağırsak ve dalaklarındaki hücrelerin içinde parçacıkların fark edildiği belirtildi. Araştırma hakkında Fransız Gıda Güvenliği Ajansı (ANSES) ise 15 Nisan 2017’de yaptığı açıklamada E-171 kodlu gıda katkı maddesinin güvenli olup olmadığına dair belirsizlikleri çözebilecek bilimsel verinin olmadığını ifade etti. Ancak ANSES’in bu açıklamasından iki gün sonra Fransa devleti 2020 yılında gıdalarda E-171 kullanımını yasaklama kararı kaldı.
Diğer araştırmalar E-171 hakkında ne diyor?
Fransa’da E-171’in 2020 yılında yasaklanması ve dünyada bu kadar tartışılmasının dayanaklarından biri de Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nın (IARC) aldığı karar olabilir. IARC, E-171 katkı maddesini kanser skalasında Grup 2B kategorisine yerleştiriyor. IARC’ta yer alan Grup 2B kategorisi ise “Possibly carcinogenic to humans” yani “insanlar için muhtemelen kanserojen” şeklinde açıklanıyor.
Yine IARC’ta yer alan titanyum dioksit hakkındaki başka bir yazıda da “deney hayvanlarında yapılan eksik çalışmalar ve epidemiyolojik deneylerdeki yetersizlikler” belirtilmekle birlikte, maddenin muhtemelen kanserojen olduğu ifade ediliyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) konu hakkında 2017 yılında birçok bilim insanının bir araya gelerek yayımladığı bir raporu mevcut. Rapordaki titanyum dioksit bölümünde söz konusu maddenin, IARC tarafından Grup 2B’de sınıflandırıldığının altı çiziliyor. Ek olarak, yapılan deneylerde maddeyi soluyan dişi farelerdeki zararlı ve zararsız tümörlerde artış gözlendiği ifade ediliyor. Yine fareler üzerindeki başka bir soluma deneyinde sadece iyi huylu tümörlerin arttığı saptanmış. Son olarak titanyum dioksitin spesifik hedef organ toksisitesi üzerindeki etkilerini değerlendiren hiçbir veri bulunmadığı da raporda (Sf.38) belirtiliyor.
Kanada İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi de 14 Haziran 2019’da yayımladığı bir metinde, TiO2 üretici ve tedarikçilerinin mutlaka gerekli önlemleri alması gerektiğini ifade ediyor. İşyerlerinin hijyen standartlarını buna göre düzenlemesi ve çalışanların maddeye maruz kalmaması gerektiğininin altını çiziyor. FDA ise E-171’i gıda ürünlerinin yüzde 1’ni geçmemek kaydıyla güvenli bir gıda katkı maddesi olarak listeliyor.
E-171 hakkındaki raporlamalardan en güncel olanı ise Hollanda Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan çalışmaya ait. 23 Haziran 2019 tarihli çalışmada cevap aranan sorulardan biri de “laboratuvar hayvanları arasında yapılan çalışmalara göre ağızdan alınan E-171’in toksikolojik olarak bir etkisi bulunup bulunmadığı”. Hollanda Sağlık Bakanlığı bu soruyu her ne kadar sınırlı çalışmalar olsa da “evet” şeklinde yanıtlamış. Ancak bu noktada hayvan ve insan metabolizmasının farklılığına dikkat çekilerek, hayvanlar üzerinden elde edilen verilen sınırlı bir şekilde insanlara uyarlanabileceği ifade edilmiş.
Raporda cevap aranan bir diğer soru ise insanların ağızdan aldığı E-171’in zararlı olup olmadığı. Raporda bu soru “E-171’in kolon kanseri ile olası ilişkisi hakkında epidemiyolojik bir verinin olmadığı” şeklinde cevaplanmış.
Nano boyuttaki titanyum dioksit daha tehlikeli olabilir
Yaklaşık 1 ila 100 nanometre (nm) arasında, yani metrenin milyarda biri boyuta sahip malzemeler, nano ölçekli malzeme (nanomalzeme) olarak tanımlanıyor. Daha da netleştirmek gerekirse nano boyuttaki maddeleri, insan saçından bin kat daha küçük olarak düşünebiliriz. Bu tür malzemeler, bu ölçülerde kullanıldıklarında davranış değiştirebiliyorlar. Titanyum dioksit de bunlardan biri. Nano boyutlarda vücuda giren titanyum dioksit farklı özellikler sergileyip, vücuda zarar verebiliyor.
Friends of The World isimli kuruluş tarafından nanopartiküller hakkında yapılan bir çalışma bulunuyor. Çalışmada insan sağlığına zararlı nanopartiküller içinde titanyum dioksit de sayılıyor. Nano boyuttaki titanyum dioksitin çok aktif olduğunu ve hücrenin DNA’sına zarar verebileceğini ifade eden çalışmalardan örnekler de veriliyor.
Kanser Araştırmaları Derneği’nin (AACR) internet sitesinde yer alan 2009 tarihli bir araştırma da nano boyuttaki titanyum dioksitin, farelerde solunum yolu kanserine neden olabileceği açıklanıyor.
Dunkin’ Donuts isimli ünlü restoran zinciri de 2015 yılında ürünlerinde nano boyutta TiO2 kullanımını durdurduğunu açıkladı. Fransa’daki organik sertifikalandırma kuruluşu ECOCERT da 2011 yılından bu yana, nano boyutta titanyum dioksit içeren ürünleri sertifikalamıyor. ABD’de kar amacı gütmeden kozmetik dünyasındaki toksik maddelere karşı çalışmalar yürüten Made Safe isimli kuruluş, nano boyutta titanyum dioksit barındıran ürünlerin kullanılmamasını tavsiye ediyor.
Titanyum Dioksit Üreticileri Birliği maddenin kanserojen olmadığını ifade ediyor
İnternette konu hakkında yapılan aramalar sonucunda, merkezi Belçika’da bulunan Titanium Dioxide Manufacturers Association (TDMA) isimli bir kuruluşa da rastlamak mümkün. Bahsi geçen kuruluş Titanyum Dioksit Üreticileri Birliği şeklinde Türkçeye çevrilebilir. Örneğin arama motoru Google’a İngilizce olarak “Titanium Dioxide cancer” yazdığınızda reklamlarla beraber karşınıza çıkan ilk site TDMA oluyor.
TDMA’nın internet sitesinde, titanyum dioksitin güvenli olduğuna dair birçok makalelenin yer aldığı fark ediliyor. Ayrıca yazılarda maddenin kanserojen olmadığı, hatta güneş kremlerinde bulunduğu için insanları cilt kanserinden koruduğu ifade ediliyor.
TiO2’yi bir uzmana sorduk
Yukarıda bahsi geçen araştırmalara ek olarak konu hakkında Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden Prof. Dr. Bensu Karahalil ile görüştük. Karahalil madde hakkında öncelikle bir risk değerlendirilmesi yapılması gerektiğini, bunu yapan ülkelerin başında Fransa’nın geldiğini ve TiO2’nin riskli bulunarak yasaklandığını ifade etti. Karahalil titanyum dioksitin solunmasının kanserojen etki yarattığını ve nano boyuttaki parçaların vücuda zararlı olabileceğinin de altını çizdi.
Cumhuriyet gazetesinde yer alan “Masum görünen canavar: Titanyum dioksit” başlıklı bir haberde ise İstanbul Tıp Fakültesi Acil Dahiliye Bölüm Başkanı ve İç Hastalıkları Profesörü Osman Erk’in konu hakkındaki görüşleri alınmış. Erk de nano boyuttaki TiO2 parçacıklarının tehlikeli olduğunu ifade etmiş.
Madde hakkındaki tartışmalar sürecek gibi görünüyor
Özetle E-171 gıda koduna sahip titanyum dioksit hakkında farklı çalışmalar mevcut. Ancak maddenin nano boyutlarının zararlı olduğuna dair ortak bir yargı söz konusu. IARC maddeyi Grup 2B kategorisinde yer alan kanserojen olması muhtemel bir madde olarak tanımlıyor. Fransa ise 2020 yılında E-171’in gıdalardaki kullanımını yasaklayacak. Hollanda Sağlık Bakanlığı’nın raporuna göre madde ile kolon kanseri arasında bir ilişki şimdilik bulunamamış, hayvan ve insan anatomisi arasındaki farklara dikkat çekilmiş. Kanadalı yetkililer de sektörde çalışan kişi ve kurumları kesin olarak uyarmış. Yine bahsi geçen çalışmalarda maddenin farelerde bazı olumsuz sonuçlara yol açtığı da ifade ediliyor. FDA, gıda maddelerinin yüzde 1’ini geçmeyecek şekilde katkı maddesinin kullanılmasını serbert bırakmış. Tüm bunlara karşılık TDMA ise titanyum dioksitin kanserojen olmadığını ve güvenli olduğunu söylüyor. İlerleyen yıllarda TiO2’nin akıbetinin ne olacağı şimdilik merak konusu.
Müellif: Ali Osman Arabacı / Bundle Haber
Henüz yorum yapılmamış.