Sosyal Medya

Yasin Aktay: Akbabalar Çağında Suriye'nin Kurtarıcıları

Suriye’nin geleceğine hasbelkader karar verecek konumda olan aktörlerin, Türkiye dışındaki hepsi batan geminin mallarını kapışma derdinde olmaları hem sorunun çözümünü zorlaştırıyor, erteliyor, hem de ortaya insanlık adına her gün utanç verici sahneler koyuyor.



Suriye’deki asıl sorun, Suriye’nin kaderine fiilen hükmedebilecek konumda olan hiç kimsenin Suriye’de insanların yaşıyor olduÄŸunu dikkate almıyor olmasıdır. Suriye’nin geleceÄŸine hasbelkader karar verecek konumda olan aktörlerin, Türkiye dışındaki hepsi batan geminin mallarını kapışma derdinde olmaları hem sorunun çözümünü zorlaÅŸtırıyor, erteliyor, hem de ortaya insanlık adına her gün utanç verici sahneler koyuyor.
 
Suriye’yi terör tehdidinden kurtarmak için gelenler bir terörist başına yüzlerce sivil insanın hayatını katlediyor önce. O yüzden terörizmle mücadelenin bile Suriye halkına hiçbir faydası olmuyor. Çünkü teröristlerle baÅŸbaÅŸa kaldığında bile Suriyeliler o kadar ölmüyor, o kadar maÄŸdur olmuyor ama teröristlerden kurtarmaya gelenlerin zulmü ve ölümcül etkileri had safhaya varıyor. Böylece meÅŸhur özdeyiÅŸ tekerrür ediyor: Hiç kimseden çekmedi bu halk kurtarıcılarından çektiÄŸi kadar.
 
Esad’ın zulmünden gerçekten de kurtarıcı bekleyen Suriye halkı asıl büyük zulmü kendisini kurtarmaya gelen terör örgütlerinden, onlardan da daha büyük zulmü kendilerini o terör öÄŸütlerinden kurtarmaya gelen Rusya, Ä°ran ve ABD’den gördü.
 
Her bir kurtarıcının Suriye’de aslında neyi kurtarmanın peÅŸinde olduÄŸunu göstermeye çalışmıştık. Toplamda yaralı, düÅŸmüÅŸ bir canlının üzerine üÅŸüÅŸmüÅŸ akbabalar görüntüsü var. Bu görüntüyü asıl somutlaÅŸtıran örneklerden birini de ABD’nin Suriye’de artık korunacak hiçbir ÅŸey kalmadığı itirafına raÄŸmen Suriye’de kalmaya devam etmek için sığındığı gerekçe oluÅŸturdu: Suriye’deki petrolü korumak. Kimden? DAEÅž’ten mi? Hani DAEÅž tehlikesi kalmamıştı.
 
Peki petrol Suriye halkı adına mı korunacak yoksa el konmak üzere, ABD adına mı korunacak? EÄŸer öyleyse bunun adı yaÄŸmadır. Neresinden bakarsanız zaten açlıktan, sefaletten, Suriye halkına yetmeyen azıcık petrole de el koymaya tamah etmek de neyin nesi? Yakılmış, yıkılmış, insanı periÅŸan, aç, sefil Suriye’nin talan edilecek azıcık petrolü için mi bunca fırıldak? Bunun ABD’yi ne duruma düÅŸürdüÄŸü ABD halkının hiç mi umurunda deÄŸil?
 
Aslında ABD halkının umurunda olmadığını söylemek doÄŸru deÄŸil. Nitekim Trump bu gerekçeyi ifade etti diye hayli eleÅŸtiri hedefi haline geldi. Washington Post’ta “Kurumsal SavaÅŸ Suçları: DoÄŸal Kaynakların YaÄŸmalanmasının SoruÅŸturulması” isimli çalışmanın yazarı British Columbia Peter A. Allard Hukuk Fakültesi doçenti James G. Stewarttarafından bu sözlerinin bir savaÅŸ suçunun itirafı olduÄŸuna dair ciddi bir uyarı aldı.
 
Stewart uluslararası hukukta bir ülkenin kaynaklarını yaÄŸmalama, o ülkenin kaynaklarına çökme amacıyla yapılan bir savaşın doÄŸrudan savaÅŸ suçu olduÄŸuna dair standart kuralı öne çıkarıyor ve Trump’ın “Suriye petrolünü koruma” gerekçesiyle asker bulundurmaya devam etmeye dair sözlerini bu suçun itirafı, dolayısıyla delili olarak bir yere kaydediyor.
 
Gerçi Trump’ın söylemleri çoÄŸu kez Trump’ın kendine özgü ÅŸahsiyetine mal ediliyorsa da aslında o, ABD politikalarının asıl niyetlerini dobra üslubuyla faÅŸ eden bir ÅŸahsiyet. Günün sonunda belki ABD’nin ister Trump üslubuyla ister ÅŸimdiye kadar alıştırdığı daha meÅŸru gerekçelerle de ne kazandığı sorgulanabilir.
 
Suriye’yi terörden kurtarmak adına baÅŸlayan operasyonların altında “petrolü kurtarmak” gibi son derece basit, bayağı bir hedefin açığa çıkmış olması tabii ki ÅŸaşırtmıyor.
 
Yine de bu süper güce sahip bir ABD’nin bu devasa operasyonlarıyla bu kadar küçük ÅŸeylere tamah etmiÅŸ olmasını anlamakta zorlanıyor insan. Bazen bir ÅŸirketin küçük kazancı için koskoca bir ülkenin bütün imkanları seferber edilebilir. O kadar operasyona hiç giriÅŸmeden o küçük ÅŸirketleri tatmin etmenin meÅŸru bir yolu bulunabilse belki ülkeler sonu belli olmayan bu tür maceralara bile girmek zorunda kalmaz. Tıpkı ÅŸimdi koskoca ABD’nin bütün bir OrtadoÄŸu politikasını Ä°srail’in hizmetine adamış olması gibi.
 
Neticede Trump’la olsun olmasın OrtadoÄŸu’daki bütün ABD politikalarının ülkedeki silah, petrol ve Siyonist lobilerin kıskacında olmak gibi bir sorunu var ve bunlar hep birlikte bölgede ve aslında bütün dünya ölçeÄŸinde ABD hegemonyasının altını oymaktadır.
 
Hazıra daÄŸ dayanmaz. Dünyanın yükselen ekonomileri ABD’nin henüz yüzyılı bile bulmamış üstünlüÄŸünü hızla sollayıp geçmektedir. Kendi rakipleri bu hızda seyredip gitmekteyken ABD’nin hala bu kadar küçük hesapların içinde olabilmesi, kendi geleceÄŸi açısından tehlike sinyalleri yakmaktadır.
 
Bu süreç içinde ABD’nin daha rasyonel politikalar benimseyip kendine çeki düzen vermemesi halinde çok yakın gelecekte ABD ekonomik olarak geride kaldığı yarışın siyasi ayağında da dünyanın gerisinde kalmaya mahkum görünüyor.
 
Biz bu arada yine de Suriye’yi kurtarıcılarından kurtarmanın yolları üzerinde düÅŸünmeye devam edelim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.