Irak’ta gösterilerdeki İran ve Haşdi Şabi’nin rolü
Follow @dusuncemektebi2
Irak'ta 25 Ekim'de başlayan ikinci protesto dalgasında İran ve Haşdi Şabi'nin milis gruplarına yönelik öfkenin daha fazla olduğu gözlemleniyor.
Irak’ta iÅŸsizlik, yolsuzluk, kamu hizmetlerinin yetersizliÄŸi ve Ä°ran’ın ülkedeki artan etkinliÄŸi nedeniyle baÅŸlayan ve ülkenin çeÅŸitli bölgelerine yayılan protestolar ikinci ayına girdi.
1 Ekim’de baÅŸlayan ve Erbain törenleri nedeniyle ara verilen gösterilerin 25 Ekim’de tekrar baÅŸlamasıyla insani bilanço ağırlaşırken, BaÅŸbakan Adil Abdülmehdi istifanın eÅŸiÄŸine geldi. Iraklı Åžiiler nezdinde önemli bir nüfuza sahip olan Åžii lider Mukteda es-Sadr, Abdülmehdi hükümetinin öncekiler gibi “iÅŸe yaramaz” olduÄŸunu söyleyerek, (kendisine baÄŸlı hükümet ortağı) Sairun grubundan sonra parlamentoda en fazla sandalyeye sahip olan Fetih Koalisyonu lideri ve (Ä°ran’a yakınlığıyla bilinen) milis grubu HaÅŸdi Åžabi’nin en güçlü bileÅŸenlerinden Bedir Örgütü’nün komutanı Hadi el-Amiri’ye hükümetin düÅŸürülmesi çaÄŸrısında bulundu. Tahran ziyaretinden yeni dönen Sadr ile Amiri’nin, BaÅŸbakan Abdülmehdi’den güvenoyunun çekilmesi ve hükümetin düÅŸürülmesi konusunda anlaÅŸmasının ardından, CumhurbaÅŸkanı Berhem Salih de Abdülmehdi’nin istifa etmeye karar verdiÄŸini açıkladı.
Tahran’ın baskısı altındaki Sadr ve Ä°ran’a yakın Amiri’nin ortaklaÅŸa aldığı kararla hükümetten güvenoyunun çekilmesi, hem hükümet üzerindeki Ä°ran etkisini gözler önüne serdi hem de protestoların hedefi haline gelen Ä°ran’a ve ülkedeki piyonu HaÅŸdi Åžabi’ye iliÅŸkin tartışmalara yol açtı. Protestolar devam ederken Ä°ran Devrim Muhafızları Kudüs Güçleri Komutanı Kasım Süleymani’nin BaÄŸdat’a geldiÄŸi yönündeki iddialar ise Tahran’ın BaÄŸdat üzerindeki kontrolünü ve bunun önemli araçlarından biri haline getirdiÄŸi HaÅŸdi Åžabi’nin ülkedeki fonksiyonunu ne kadar ciddiye aldığını gösterdi.
HaÅŸdi Åžabi üzerindeki Ä°ran etkisi
Terör örgütü DEAÅž’ın 2014’te Irak topraklarının büyük bölümünü ele geçirmesinin ardından, ülkedeki Åžii toplum üzerinde en etkili dini otorite olan Ayetullah Ali Sistani, eli silah tutan herkese ülkesini ve kutsal mekânları savunma çaÄŸrısında bulundu. Sistani’nin çaÄŸrısının ardından, 100 bini aÅŸkın kiÅŸiden oluÅŸan yaklaşık elli farklı Åžii grubu HaÅŸdi Åžabi çatısı altında toplandı. Ä°lk etapta ülke savunması için bir araya gelen örgüt, farklı politik ajandalara sahip yapılar olarak, Ä°ran’ın ruhani lideri Ali Hamaney yanlısı, Sistani yanlısı ve Sadr yanlısı gruplar arasında bölündü. Irak’ın içinde bulunduÄŸu derin güvenlik zafiyetinin farkına varan Ä°ran, kendisine yakın Åžii milis grupları ve Ä°ran Devrim Muhafızları Kudüs Güçleri aracılığıyla HaÅŸdi Åžabi’ye askeri eÄŸitim ve teçhizat konusunda eÄŸitimler vererek örgüt içindeki etkinliÄŸini önemli oranda artırdı.
ABD’ye yakınlığıyla bilinen eski Irak BaÅŸbakanı Haydar el-Ä°badi 2016’da örgüt üzerindeki Ä°ran etkisini kırmak amacıyla HaÅŸdi Åžabi’ye yasal statü vererek grubu baÅŸbakanlığa baÄŸlı Ulusal Güvenlik MüsteÅŸarlığı içerisinde özerk bir birim haline getirdi. Buna raÄŸmen, Hadi el-Amiri’nin öncülük ettiÄŸi Fetih Koalisyonu’nun Mayıs 2018 Irak genel seçimlerinde ikinci parti olarak hükümet ortağı olmasıyla, HaÅŸdi Åžabi’nin gücü siyasal alanda daha da saÄŸlamlaÅŸtı. DEAÅž’ın Irak’tan çıkarılması sürecinde HaÅŸdi Åžabi’den yararlanan ABD, orta vadede “Sünni” kesimde taban bulabilecek DEAÅž benzeri örgütlerin ülkedeki olası kalkışmasını Åžii milisler eliyle yok edebileceÄŸi düÅŸüncesiyle, HaÅŸdi Åžabi ile iliÅŸkisini belirli bir düzeyde tutmayı tercih etse de, Ä°ran ile arasındaki gerilimin artmasıyla birlikte Washington’ın da HaÅŸdi Åžabi’ye baskısı arttı. ABD HaÅŸdi Åžabi’yi (dolayısıyla da Ä°ran’ı) yaptırımlar ve Irak makamları yoluyla sınırlandırmaya çalışırken, Ä°ran’ın ise Irak’taki engellenemeyen nüfuzunun bir parçası haline getirdiÄŸi HaÅŸdi Åžabi’yi ülkedeki nüfuzunu korumak ve protestoları bastırmak amacıyla kullandığı gözlemleniyor.
Ä°ran ve HaÅŸdi Åžabi’nin protestolardaki rolü
Irak’taki protestoların büyük çoÄŸunluÄŸunun bağımsız bir hareket olduÄŸu, herhangi bir parti veya liderle iliÅŸkisinin bulunmadığı düÅŸünülürken, Hamaney protestoların arkasında ABD, Ä°srail ve Suudi Arabistan’ın olduÄŸunu öne sürdü. Ä°ran’a yakın Fetih grubu lideri Amiri’nin “Irak’taki fitnenin arkasında ABD ve Ä°srail var” ifadeleri de HaÅŸdi Åžabi’nin Tahran’la iltisakını bir kez daha gösterdi. DEAÅž’a karşı ciddi baÅŸarılar elde eden ve ABD’ye yakınlığıyla bilinen Terörle Mücadele Birimi Komutanı Abdulvehhab es-Saadi’nin BaÅŸbakan Abdülmehdi tarafından görevden alınmasının arkasında Ä°ran’ın olduÄŸu söylenmiÅŸ, gösterilerde Saadi posterleri açılarak “Ä°ran dışarı!” sloganları atılmıştı. Ä°ran’ın Irak’taki nüfuzunun sınırlandırılması talebi, özellikle de 25 Ekim’de baÅŸlayan protestoların ikinci dalgasının en önemli gündemi olarak sokaÄŸa daha belirgin yansıdı. Ayrıca Irak Ulusal Güvenlik Konseyi danışmanı ve HaÅŸdi Åžabi’nin resmi sorumlusu Falih el-Feyyad’ın “HaÅŸd hizipleri, hükümetin talep etmesi durumunda, Irak’ta herhangi bir darbe ya da isyanı önlemek için müdahale etmeye hazır” sözleri, HaÅŸdi Åžabi’nin hükümetten ayrı bir politika yürüttüÄŸü ve protestolara müdahil olduÄŸu ÅŸeklinde yorumlandı.
1 Ekim’de baÅŸlayan ilk protesto dalgasında hayatını kaybeden 157 kiÅŸinin öldürülmesine iliÅŸkin Planlama Bakanı Nuri Duleymi baÅŸkanlığında yürütülen soruÅŸturma sonucunda, sivil ölümlerin yüzde 70’ten fazlasının baÅŸa ve göÄŸse isabet eden mermilerden kaynaklandığı ve keskin niÅŸancıların bu konuda ciddi pay sahibi olduÄŸu anlaşıldı. Irak Ä°nsan Hakları Yüksek Komisyonu’nun 10 Ekim’de paylaÅŸtığı bilgilere göre, hükümetin gözaltına aldığı protestocuların salıverildiÄŸi, fakat hâlâ 257 kiÅŸiden haber alınamadığı belirtildi. Kaybolan bu kiÅŸilerin HaÅŸdi Åžabi’nin gizli hapishanelerinde tutulduÄŸu iddia ediliyor. Protestolarda keskin niÅŸancıların HaÅŸdi Åžabi tarafından organize edildiÄŸi iddiasının ise örgütün 14. tugayı Ketaib Seyyid eÅŸ-Åžüheda mensubu bir keskin niÅŸancının gözaltına alınmasıyla örtüÅŸtüÄŸü öne sürülüyor. Bunun yanı sıra, ilk protesto dalgasında, daha önce ABD tarafından terör listesine alınan Ekrem el-Kabi’nin liderliÄŸindeki Hizbullah en-Nuceba ve Seraya Talia el-Horasani mensubu HaÅŸdi Åžabi bünyesindeki milis gruplarının BaÄŸdat’ta yayın yapan altı televizyon kanalının ofislerine saldırması, HaÅŸdi Åžabi’nin protestoları bastırmadaki rolünü öne çıkardı.
25 Ekim’de baÅŸlayan protestolarda, 1 Ekim’deki ilk protesto dalgasına göre, Ä°ran ve HaÅŸdi Åžabi’nin milis gruplarına yönelik öfkenin daha fazla olduÄŸu gözlemleniyor. Birçok vilayette HaÅŸdi Åžabi’ye baÄŸlı ofisler ve Ä°ran’a yakınlığıyla bilinen siyasi grupların ofisleri protestocular tarafından yakıldı. Meysan’da HaÅŸdi Åžabi bünyesindeki Asaib Ehlil Hak milislerinin çok sayıda protestocuyu öldürdüÄŸünün iddia edilmesi, protestoların hedeflerinden birinin de Ä°ran ve ülkedeki uzantısı HaÅŸdi Åžabi olduÄŸuna iÅŸaret etti. Sokakların tepkisi giderek artarken, Ä°ran Devrim Muhafızları Kudüs Güçleri Komutanı Kasım Süleymani’nin hükümetin protestolar konusundaki faaliyetlerini incelemek üzere BaÄŸdat’a geldiÄŸi, Amiri’den ve HaÅŸdi Åžabi’den Abdülmehdi’yi desteklemelerini istediÄŸi iddia edilmiÅŸti. Gelinen noktada ise protestolarda bilançonun ağırlaÅŸmasına neden olarak Irak hükümetini köÅŸeye sıkıştırmayı amaçlayan Ä°ran’ın, ülkedeki gücüne iliÅŸkin mesaj verdiÄŸi deÄŸerlendiriliyor.
Öte yandan, eylül ayında Tahran’a giderek Hamaney ve Kasım Süleymani ile buluÅŸan Sadr’ın, 29 Ekim’de Ä°ran’dan döner dönmez, Irak genelinde Ä°ran’ı hedef alan protestoların Necef’teki ayağına katılarak sokağın gözünü boyamaya çalıştığı iddia edildi. Zira BaÅŸbakan Abdülmehdi’nin güvenoyuyla düÅŸürülmesi ve istifaya zorlanması konusunda Sadr ve Ä°ran yanlısı Amiri arasındaki anlaÅŸmanın Tahran’ın etkisiyle gerçekleÅŸtiÄŸi dikkate alınırsa, Ä°ran karşıtlığı ve Irak milliyetçiliÄŸi söylemiyle bilinen Sadr’ın dahi Tahran’ın politikalarına dahil olmaya ikna edildiÄŸi söylenebilir. Hatırlanırsa, Sadr’a baÄŸlı Seraya es-Selam milisleri protestolar esnasında Asaib Ehlil Hak milisleriyle çatışmıştı. Ä°ran’a yakın Amiri ile anlaÅŸarak tutumunda hızlı bir deÄŸiÅŸime giden Sadr’ın, HaÅŸdi Åžabi milisleri tarafından suikasta uÄŸramaktan korktuÄŸu ve koruma istemek üzere Tahran’a sık sık gittiÄŸi de iddialar arasında yer aldı. Zira babası Ayetullah Muhammed es-Sadr ve iki kardeÅŸi 1999’da Saddam rejimi tarafından öldürülen Mukteda es-Sadr’ın, suikast tehditlerini ciddiye aldığı ve halihazırda dini açıdan Irak’taki Åžii otoritenin başına geçecek yetkinliÄŸe sahip olmadığı için Ä°ran’ın etkisine açık olduÄŸu da konuÅŸuluyor. Protestocuların “Mukteda’ya hayır; Hadi’ye hayır!” benzeri sloganlarına bakıldığında ise ülkede Ä°ran’la iliÅŸkili ya da Ä°ran etkisinde kalan gruplara yönelik karşıtlığın arttığı, Irak ÅžiiliÄŸinin bağımsızlaÅŸtığı ve Åžii toplumun Ä°ran nüfuzundan rahatsız olduÄŸu görülüyor.
Bir devrim muhafızları projesi olarak Haşdi Şabi
Ä°ran HaÅŸdi Åžabi aracılığıyla bir yandan BaÄŸdat’a politikalarını dayatabilirken, diÄŸer yandan da örgütü ülkede önemli bir mobilizasyon aracı olarak kullanıyor. Ä°ran’ın Irak’taki protestolara müdahil olması ve HaÅŸdi Åžabi’nin protestolardaki faaliyetleri, Tahran’ın Orta DoÄŸu’daki her türlü istikrarsızlığı fırsata çevirmeye çalışma politikasının bir parçası olarak deÄŸerlendiriliyor. Ä°ran’ın (tıpkı Hizbullah’ın Lübnan’da olduÄŸu gibi) HaÅŸdi Åžabi’nin de orta vadede Irak’ta baskın bir güç olarak öne çıkmasını planladığı ve HaÅŸdi Åžabi’yi Ä°ran’daki Devrim Muhafızları’nın bir benzerine dönüÅŸtürme çabası içerisinde olduÄŸu tartışılıyor. HaÅŸdi Åžabi Ä°ran’ın desteÄŸiyle Irak’taki siyasi, askeri ve ekonomik sistemde kökleÅŸirken, Åžii halkın desteÄŸiyle de Irak’ın kurumlarını ele geçirmeye çalışıyor. Hatırlanacak olursa, Ä°ran Devrim Muhafızları ekonomik hakimiyet kazanarak yükseliÅŸe geçmiÅŸti. Nitekim halihazırda ekonomik olarak oldukça güçlü olan HaÅŸdi Åžabi’nin, Batılı büyük petrol ÅŸirketlerinin bölgedeki etkinliÄŸine raÄŸmen, parlamentodan geçirilecek yasal adımlarla enerji hatlarını ele geçirerek kendine has bir mekanizma kurması beklenebilir. Bununla birlikte, HaÅŸdi Åžabi’nin güvenlik alanında güçlenmesi, Ä°ran’ın Irak’ta olduÄŸu gibi, bölgedeki diÄŸer ülkelerde oluÅŸturduÄŸu vekil (proxy) ağına ulaÅŸmasını da kolaylaÅŸtırma amacına hizmet ediyor.
Ä°ran’ın Irak’taki nüfuz arayışı ve HaÅŸdi Åžabi ile bunu pekiÅŸtirmek istemesinin güçlü bir sebebi de Åžii toplumunu yakından ilgilendiren Kum-Necef çekiÅŸmesidir. Irak’ta en büyük Åžii otorite olan Ayetullah Sistani, Ä°ran’ın Irak siyaseti ve Åžii toplumundaki etkinliÄŸini engelleme kapasitesine sahip en güçlü aktörlerden biri olarak deÄŸerlendiriliyor. Protestolara destek amacıyla Irak’ın Necef havzasındaki derslere ara verme talimatı veren Sistani, ülkenin geleceÄŸine dışarıdan bir gücün deÄŸil Iraklıların karar vermesi gerektiÄŸini belirtti. Sistani’nin bu açıklamasıyla bir bakıma Ä°ran’a, hükümetin iÅŸleyiÅŸine karışmaması ve protestoları ÅŸiddetle bastırmaması yönünde bir mesaj vererek, Tahran’ın ülkede artan nüfuzundan duyulan rahatsızlığa iÅŸaret ettiÄŸi düÅŸünülüyor. Yaşı ilerleyen ve henüz halef göstermeyen Sistani’nin olası vefatı söz konusu olduÄŸunda, Irak’taki dini otoriteyi kendisine baÄŸlı Åžii bir alimle ele geçirme ihtimali bulunduÄŸunun farkında olan Ä°ran, havzada etkin olma arayışını sürdürüyor. Bu açıdan önümüzdeki dönemde, Necef havzasının dini ve siyasi açıdan Ä°rancılık-Irakçılık çekiÅŸmesine sahne olacağı ve Ä°ran’ın HaÅŸdi Åžabi aracılığıyla bu çekiÅŸmeye ciddi ÅŸekilde müdahil olacağı düÅŸünülüyor.
HaÅŸdi Åžabi Irak’taki çatışmanın odağı oldu
Ä°ran’ın, ABD’nin ağır yaptırımlarına maruz kaldığı ve Suudi Arabistan ile gerilimin tırmandığı bir dönemde baÅŸlayan Irak’taki protestoları kendi lehine çevirme çabası içinde olduÄŸu görülüyor. Protestolar Ä°ran ile ABD arasındaki gerilimin odağını Irak’a yerleÅŸtirirken, Ä°ran’ın (HaÅŸdi Åžabi üzerindeki etkinliÄŸi üzerinden) ülkedeki toplumsal olayları kışkırtarak bir mesaj verdiÄŸi de söylenebilir. Nitekim, son dönemlerde ABD’nin HaÅŸdi Åžabi’nin Irak’taki statüsünü tekrar gündeme getirerek Abdülmehdi’ye baskı yapmasıyla, Ä°ran destekli Åžii milis gruplarının ABD’nin Irak politikasını çıkmaza sürükleme çabası arasında bir iliÅŸki var. Zira Kasım Süleymani ile yakın iliÅŸkisi olduÄŸu bilinen HaÅŸdi Åžabi’nin operasyon lideri Ebu Mehdi el-Mühendis’i ve Mühendis’in iliÅŸkili olduÄŸu bilinen Ketaib Hizbullah milis grubunu da 2009’da terörist gruplar listesine alan ABD, bu yıl içinde Irak ve Suriye’de HaÅŸdi Åžabi bünyesinde faaliyet gösteren Hizbullah en-Nuceba’yı ve lideri Ekrem el-Kabi’yi terör listesine aldı. Öte yandan ABD’nin, Ä°ran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Irak’taki yapılanmasına silah kaçırdığı iddiasıyla South Wealth Resources Company adlı ÅŸirkete ve bu ÅŸirketin iki yöneticisine karşı yaptırım kararı alması, Ä°ran’ın Irak’taki etkinliÄŸine karşı bir mesaj olarak deÄŸerlendiriliyor. Buna karşın, Irak parlamentosundaki Ä°ran yanlısı grupların ABD’nin ülkeden askerlerini tamamen çekmesi yönündeki tasarıları sürekli gündemde tutuluyor. Bu gerilimin bir sonucu olarak, ABD’nin Ä°srail eliyle Irak’ta HaÅŸdi Åžabi üslerine saldırılar düzenlediÄŸi düÅŸünülüyor. Ayrıca Ä°ran ile Suudi Arabistan arasındaki (ABD’nin de taraf olduÄŸu) gerginlikte, Tahran’ın HaÅŸdi Åžabi’yi bir kalkan olarak kullanmayı amaçladığı öne sürülüyor. Zira Suudi Arabistan’ın petrol ÅŸirketi Aramco’ya ait tesislere yönelik eylül ayındaki saldırıların, Irak’taki HaÅŸdi Åžabi üslerinden yapıldığı iddia edilmiÅŸti. Ä°ran’ın HaÅŸdi Åžabi’yi ABD, Ä°srail ve Suudi Arabistan karşıtlığının yanı sıra, kendi ülkesinin sınır güvenliÄŸini koruma ve güvenlik eksenini sınırlarının ötesinde kurma stratejisi baÄŸlamında kullandığı da söylenebilir. ABD ile Ä°ran’ın Irak’ta artarak devam eden çekiÅŸmesinin odak noktası haline gelen HaÅŸdi Åžabi’nin, ülkedeki artan gücü ve ABD’nin hedefi haline geliÅŸi nedeniyle, Abdülmehdi sonrası Irak’ın derin bir istikrarsızlığa sürüklenme ihtimali bulunuyor.
Irak'ın bütünlüÄŸü tehlikede
Ä°ran’ın devrim ihracı politikası baÄŸlamında, Irak’ta “Ä°ran modeli” bir ülke kurmak istediÄŸi ve HaÅŸdi Åžabi’yi bu kapsamda kurguladığı deÄŸerlendiriliyor. Tahran’ın bu amacını, Ä°ran Savunma Bakanı Hüseyin Dehkan’ın “Irak artık hiçbir zaman bir Arap ülkesi olmayacak. Artık onları susturacak HaÅŸdi Åžabi’miz var” sözleriyle itiraf ettiÄŸi konuÅŸulmuÅŸtu.
Ä°ran destekli HaÅŸdi Åžabi’nin ülkedeki yükseliÅŸinin devam etmesi halinde, Irak’taki dengelerin, baÅŸta ABD olmak üzere bölge ülkelerinin aleyhine geliÅŸeceÄŸinden ve Ä°ran’ın bölgedeki mezhepçi yayılmacılığını güçlendirerek ülkenin bütünlüÄŸüne zarar vereceÄŸinden endiÅŸe ediliyor. Zira bünyesindeki Sünnilerin ve Kürtlerin neredeyse tamamen çekildiÄŸi Irak ordusuna ek olarak, Ä°ran destekli Åžii milis grubunun sistemdeki artan konsolidasyonunun, ülkedeki siyasal ve toplumsal fay hatlarını harekete geçirme ihtimali var. Saddam’ın Iraklı Åžiilere karşı ayrıştırıcı politikaları Irak savaşı sonrası tersine dönmüÅŸtü. Maliki’nin Kürtleri sistemden dışlaması Kürt Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlık referandumuna gitmesine imkân saÄŸlamış ve Sünnileri tamamen sistemden izole etmesi ise bazı Sünni aÅŸiretleri DEAÅž’a destek vermeye itmiÅŸti. HaÅŸdi Åžabi’nin uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına yansıyan DEAÅž-vari tutumu, protestoculara karşı ÅŸiddet kullanması ve Ä°ran’ın devrim ihracının uzantısı olarak mezhepçi bir çizgi izlemesi, ülkedeki etnik ve dini gruplar üzerindeki baskının gelecekte de derinleÅŸeceÄŸinin göstergesi olarak ülkenin bütünlüÄŸünü tehdit ediyor.
Müellif: Mehmet Alaca, Bekir AydoÄŸan / Kaynak: Anadolu Ajansı
Henüz yorum yapılmamış.