Sosyal Medya

Yeni Ömerler Mi Lazım?

Başlıktan devam etmek gerekirse bu sorunun cevabı için Hz. Ömer’i bilmemiz lazım demekten ve Hz. Ömer’i bildikten sonra Aliya’dan mülhemle Ömer’i beklemek değil de Ömer gibi olmanın daha elzem olduğunu söylemek yerinde olacaktır.



Ä°slam’ın halifesi Hz. Ömer sadece Ä°slam dünyasında deÄŸil tüm dünyada adaletiyle meÅŸhur önemli bir ÅŸahsiyettir. Bu söylemi destekleyecek ÅŸekilde ÅŸunu ekleyebiliriz; New York Hukuk’tan Amerikalı Yazar Michael H. Hart’ın yazdığı ‘’Tarihe Yön Veren En Etkin 100’’ adlı eserinde Hz. Ömer’in 52. sırada olduÄŸunu belirtmiÅŸtir. 
 
(1.sırada Hz. Muhammed bulunuyor ve Atatürk’ün de ismi kitapta zikrediliyor. )  
 
Ä°slam tarihinde Hz. Ömer’in etkin adaletini içeren birçok hadise mevcuttur ve bu hadiselerden birini bugün anlatmaya çalışacağım ki bu meselenin çokça bilinmediÄŸini yahut bu kıssadan pek de hisse alınmadığını gördüÄŸüm lüzum üzere vazife edindim. 
 
Hz. Ömer’in hilafeti zamanında Åžam beldesine tayin edilen Sad bin Ebi Vakkas bir cami inÅŸa etmek istemiÅŸ ve bu caminin yanında bulunan gayrimüslim birine ait arsayı da zorla kamulaÅŸtırıp bedelini adama göndermiÅŸtir. 
 
Durumu duyan ve rızası olmayan adam doÄŸrudan Medine’ye gidip Halife Hz. Ömer’in huzuruna çıkar ve baÅŸlar durumu anlatmaya. Pür dikkat dinleyen Hz. Ömer meseleye vakıf olduktan sonra bir deri parçasının üzerine bir ÅŸeyler yazar ve adama ‘’Bunu al, Vali’ye verirsin’’ der. Adamcağız ÅŸaÅŸkın bir ÅŸekilde Halifenin ilgisi ve zarafetine hayran kalarak huzurundan ayrılır. 
 
Daha sonra Vali Sad’ın huzuruna gelerek elindeki deri parçasını uzatır. OkuduÄŸu ÅŸeylerin etkisi yüzünden okunan Vali, derhal adamın arsasının iade edilmesi için talimat verir.
 
Adam ve bu kararı duyanların hayretleri üzerine Vali, bir süre sonra neden böyle bir karar verdiÄŸini açıklar;
 
‘’Günün birinde daha Ä°slam dini gelmemiÅŸ iken Hz. Ömer ile Ä°ran’a ticaret yapmak üzere gitmiÅŸtik. O zaman yanımızda 200 e yakın devemiz bulunuyordu. Ä°ran yakınlarında develerimize eÅŸkıyalar tarafından el konuldu. Ve yanımızda para kalmadan, mahzun bir ÅŸekilde dönmek üzere yola koyulduk. Yol üzerinde bir hana denk geldik, han sahibi tarafından iyi karşılandık ve derdimizi dinledi. Daha sonra dönemin Sasani Hükümdarı NuÅŸirevan’ın huzuruna çıktık durumu izah etmemiz üzere mütercim geldi ve durumu NuÅŸirevan’a anlattı ardından Hükümdar bize birer kese altın vererek durumu inceleyeceÄŸini söyledi. Ä°ncelemeler sonrası yanımıza hancıyı da alarak tekrar huzuruna çıktık, bir de hancı durumu NuÅŸirevan’a anlatınca sebebini belirtmeden develerimizi bize teslim etti ancak birimizin batı kapısından birimizin doÄŸu kapısından ÅŸehri terk etmemizi emretti. 
 
Ertesi gün emri üzerine yola çıktık, bir kapıda vezir ile kralın oÄŸlunun asılı olduÄŸunu gördük, diÄŸer kapıda ise kralın oÄŸlunu korumak için ifadelerimizi yanlış veren mütercimin asılı olduÄŸunu gördük, yaÅŸadığımız ÅŸaÅŸkınlık sonrası yöre halkından vezir ile oÄŸlunun biz dâhil birçok kimseyi gasp eden kiÅŸiler olduÄŸunu ve kralın onları böylelikle cezalandırdığını anladık. 
 
Evet ahali Hz. Ömer’in gönderdiÄŸi kâğıdı merak ettiÄŸiniz üzere ÅŸöyle yazıyordu; ‘’ Bilesin ki Sad; ben Kral NuÅŸirevan’dan daha az adil deÄŸilim.’’ Yani bilesin ki eÄŸer sen adil davranmasan senin sonun da vezirin ve arkadaÅŸlarının sonundan daha az olmayacaktır, demek istedi.’’
 
Bu hadise sonrası adam, Ömer’in adaletinden etkilenerek iade aldığı arsayı hibe edip Ä°slam dinine girmiÅŸ oldu.
 
Adalet’in ne denli önemli olduÄŸunu bu iki erdemli ve adil ÅŸahsiyetten öÄŸrenmekle beraber Hz. Muhammed’in Hükümdar NuÅŸirevan hakkındaki ÅŸu taltifi de adalete ne denli önem verildiÄŸini göstermek için kayda deÄŸerdir: 
 
‘’ Ben âdil sultan zamanında dünyaya geldim’’        
 
Buradan anlamamız gereken şeyin;
 
*devlet makamlarında liyakatin, 
 
*ayrım yapmaksızın hakkın tesliminin,
 
*ve halka yönelik hakka riayet etmenin,  
 
ne denli hassas bir mevzu olduÄŸunu unutmamamız gerektiÄŸini bu baÄŸlamda suç ve ceza iliÅŸkisine dikkat ederekten cezaların adil ve caydırıcı bir ÅŸekilde ifa edilmesi gerektiÄŸini de anlamış bunuyoruz. 
 
Ne mutlu hakikati savunup hakkı teslim edenlere. 
 
 
Müellif: Ömer MertoÄŸlu

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.