Sosyal Medya

Geleceğin dijital dünyasının çocuklarını bekleyen buhran

Geleceğin dijital çocukları bugün insanların şikâyet ettikleri bu gündelik meşgalelerden ve insani ilişkilerden mahrum yaşayacaklar. Bu durum ruhsal bunaltı, kaygı, depresyon, yalnızlık ve sosyal uyumsuzluğa neden olacak. İnsanlar bir araya gelseler de yakınlık kuramayacak ve isyan etmeye başlayacaklar. Geleceğin dijital çocukları kendilerine kurulan tuzağın farkına vardıklarında ise zaman onları çoktan öğütmüş olacak.



Bir arkadaşım eski Türk tarihi ile ilgili belgeleri incelerken “ne olacak bu gençlerin hali” ÅŸeklinde bir ifade ile karşılaÅŸtığını söylemiÅŸ ve kuÅŸaklararası çatışmanın ilk insandan bu yana devam eden bir sorun olduÄŸuna deÄŸinmiÅŸti. Fakat nedense bu durum hep, yeni bir sorun gibi algılanıyor ve hata gençlerin üzerine yıkılıyor. KuÅŸaklararası çatışma zihnimizi meÅŸgul eden fakat bir türlü çözüme ulaÅŸamayan bir sorun… Peki, anne, baba ve genç bireyler arasında devam eden bu çatışmanın sebebi ne olabilir? Moda bir söylem olan gençlerin saygısızlığı ve basiretsizliÄŸi mi, yoksa ebeveynlerin anlayışsızlığı mı? KuÅŸkusuz çatışmayı tetikleyen bir sorun var, ancak bunu ne büyük ebeveynler üstleniyor ne de gençler… Büyüklere göre çocuklar saygısız, kıymet bilmez ve şımarıklar, çocukların nazarında ise anne-baba kendilerini hiçbir ÅŸekilde anlayamıyor, anlamak istemiyorlar. Her iki tarafın da haklılık payı olabilir ancak sorunun asıl kaynağı tarafların bir türlü aÅŸamadıkları iletiÅŸimsizliktir. Anne, baba ve çocuklar iliÅŸkilerini saygı, anlayış, hoÅŸgörü, empati, ÅŸefkat, fedakarlık ekseninde sürdüremedikleri sürece bu sorun hep yaÅŸanmaya devam edecektir.
 
 Z kuÅŸağı olarak adlandırılan bugünün çocukları yaÅŸamlarını tek kiÅŸilik adada sürdürüyor ve ötekine yer veremiyorlar. Bu ıssız adada çocuk bazı deÄŸerleri modelleme ve içselleÅŸtirme fırsatı bulamadığından bencilleÅŸiyor. Zira ahlaki deÄŸerler diÄŸerleri ile iliÅŸkilerimiz vasıtasıyla geliÅŸir ve yerleÅŸir. Bugünün çocukları sanal mahallede doÄŸup büyüyor ve buradaki hayat tarzına uygun yaşıyorlar. Çocuk doÄŸar doÄŸmaz internetle tanışıyor ve buradan sanal dünyaya açılıyor sonra da bu dünyanın sakinleri arasına katılıyor. DüÅŸünüyorum sanal dünyaya kaptırdığımız çocuklar acaba iki yüz yıl sonra nasıl bir hayat yaÅŸayacaklar? Öyle sanıyorum ki, iki asır sonra çocuklar robotlar çağı, nanoteknoloji çağı, dijital araçların çağı ve simülasyon çağı olarak tanımlanan sanal ötesi bir dünyaya açılacaklar. Yarının çocukları ışınlanmış bir varlığa dönüÅŸecek ve bugün küçümsediÄŸimiz kırsal hayata özenir hale gelecekler. Hayat dijital araçların güdümünde devam edecek ve belki de çocuklar okula gitmeye, çalışmaya, topluma katılmaya ihtiyaç duymayacak, oturdukları yerden düÄŸmeye basıp iÅŸlerini halledecekler. Ev hali tamamıyla robotlara teslim edilecek, yemek, temizlik gibi iÅŸler robotların gizemli ellerinden çıkacak. Ä°nsanlar önlerindeki araçlar vasıtasıyla bütün dünyaya ulaÅŸabilecek ve iÅŸlerini masa başında halledebilecekler… Peki, böyle bir yaÅŸam tarzı zamanın çocuklarını nasıl etkiler sizce? Tasavvur ettiÄŸimiz bu çaÄŸ öyle sanıyorum ki, fertleri birbirlerinden tamamen koparan ve yabancılaÅŸtıran bir depresyon çağına dönüÅŸecek. Ve bu çağın insanları en fazla yalnızlıktan ve ruhsal sıkıntılardan ÅŸikâyet edecekler… Zira her ne kadar insanlar gündelik meÅŸgalelerden, kalabalıktan, insan gürültülerinden ÅŸikâyet etseler de hayatın akışı bu meÅŸgalelerin içinde ve bu insanların aktardığı enerjide gizlidir. Nasıl mı? Sabah erken vakitte kalkıyor ve namaza duruyorsunuz. Namaz sonrası ailenizle hasbıhalleÅŸiyor ve rızk elde etmek için evinizden çıkıyorsunuz. KomÅŸunuzla, mahallenizin esnafları ile ve sizin gibi rızk peÅŸinde koÅŸan onlarca insanla karşılaşıyor, ayaküstü de olsa sohbet ediyor ve yalnız olmadığınızı hissediyorsunuz. Ä°ÅŸ ortamında size verilen rolleri yerine getirirken iÅŸe yaradığınızı hissediyor ve güne ÅŸevkle baÅŸlıyorsunuz.
 
YaÅŸamınızın bir kısmı evde bir kısmı dışarıda geçiyor. AlışveriÅŸ yapıyor, ailenizle tatile çıkıyor, camiye gidiyor, sosyal etkinliklere dâhil oluyorsunuz. Bütün bunlar sizi yoruyor olabilir ancak bunun yanında olgunlaÅŸtırıyor ve vakti daha verimli geçirmenizi saÄŸlıyor ve hayatınıza anlam katıyor. GeleceÄŸin dijital çocukları bugün insanların ÅŸikâyet ettikleri bu gündelik meÅŸgalelerden ve insani iliÅŸkilerden mahrum yaÅŸayacaklar. Bu durum ruhsal bunaltı, kaygı, depresyon, yalnızlık ve sosyal uyumsuzluÄŸa neden olacak. Ä°nsanlar bir araya gelseler de yakınlık kuramayacak ve isyan etmeye baÅŸlayacaklar. GeleceÄŸin dijital çocukları kendilerine kurulan tuzağın farkına vardıklarında ise zaman onları çoktan öÄŸütmüÅŸ olacak.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.