Sosyal Medya

Müslümanlar çocuk üretme fabrikasıysa, siz kimin çocuğusunuz bayım?

Toplumsal öfkeyi yönlendiren bu kötücül arzular hep ‘öteki’yi düşmanlaştıran, şeytanlaştıran, aşağılayan kişilik bozukluklarının örgütlenmesidir aslında.



FaÅŸizm 1939’da gökten zembille gezegenimize düÅŸmemiÅŸti. Kendi ırkının ya da dininin seçilmiÅŸ olduÄŸu önyargısı da öyle pat diye ortaya çıkmadı.
 
Toplumsal öfkeyi yönlendiren bu kötücül arzular hep ‘öteki’yi düÅŸmanlaÅŸtıran, ÅŸeytanlaÅŸtıran, aÅŸağılayan kiÅŸilik bozukluklarının örgütlenmesidir aslında.
 
FaÅŸizm aslında önce kendinden nefret ettirir insanı.
 
Kendinden nefret eden elbette ‘öteki’den de nefret edecektir.
 
Ve bu nefret sarmalı ‘öteki’yi nesneleÅŸtiren, aÅŸağılık birer yaratık olarak gören faÅŸist, bu yolla yabancılaÅŸma sürecini de tamamlar.
 
En kötüsü de kiÅŸinin celladına aşık olmasıdır.
 
Celladına aşık olan kendisini inkar eder.
 
Müellif: Bülent Åžahin ErdeÄŸer / The Independent Türkçe
 
Öyle bir inkardır ki düÅŸmanının diliyle konuÅŸmayı, celladının aÅŸağılamasıyla kendisini aÅŸağılamayı marifet sayar.
 
Onunkisi özeleÅŸtiri deÄŸildir artık; doÄŸrudan kendinden kendisine ait ne varsa her ÅŸeyden nefret etmektir.
 
Sanırım bu durumu en güzel Frantz Fanon özetler.  
 
 
Fanon Siyah Deri Beyaz Maske’de ÅŸöyle der:
 
Siyahlar aÅŸağılanmayı, küçük görülmeyi ve ezilmeyi bilinçaltında deÄŸil, her gün, bilinç düzeyinde ve bir dram olarak yaÅŸarlar.
 
Zenci, Beyaz adamın kolektif bilincinde fobi yaratan bir nesnedir. Modern iletiÅŸim araçları ile de bu kolektif bilinçaltı ve Beyaz-Zenci karşıtlığı yeniden üretilir.
 
Öteki olan Zencinin sınırlarını çizen ve ona anlamını veren Beyaz adamdır. Batı aklı ve tekniÄŸinin ilerlemesine taÅŸ koyan, onun yüksek ideallerini sekteye uÄŸratan günah keçisi Zencidir.
 
 
Adalet, ahlak, bekaret ve gerçeÄŸin, tüm bu iyi kavramların Beyazla; kötünün ve çirkinin ise Siyahla özdeÅŸleÅŸtirilmesi bir rastlantı deÄŸil, Beyaz adam tarafından kurgulanmış bir olgudur.
 
Siyah, Beyaz toplum için günah keçisidir, paranoyaların aktarılabileceÄŸi bir bütündür, günah ve suçluluk duyguları ona boÅŸaltılabilir.
 
Avrupa kültüründe Zenci, kiÅŸiliÄŸin kötü ve olumsuz yanını sergiler. Batılı insan kendinde gördüÄŸü tüm kötülüklerin yükünden kurtulmak için bunları Zencilere atfederek rahatlamak istemiÅŸtir.
 
Ä°lginç olan, örneÄŸin bir Antilli de, Avrupalı ile aynı kolektif bilinçaltını paylaşır ve bir Senegalliyi zenci olarak görerek tüm kötü özellikleri ona atfeder.
 
Bu durumda kendisi zenci olan Antilli de bir negrofob durumuna düÅŸer. O kendi varlığını küçük görerek tiksinir ve kafaca Beyaz olarak görür kendisini.
 
Ancak dramatik olan, onun da derisi siyahtır ve siyah olarak kalacaktır, Beyaz adamın gözünde bu deÄŸiÅŸmeyecektir.
 
 
Fanon, Yeryüzünün Lanetlileri’nde de Batı karşıtlığında Siyah karşıtlığı ile Ä°slamofobi’nin aynileÅŸtiÄŸini de anlatır.
 
O yüzden Fanon’un yukarıdaki tespitlerindeki Siyah yerine Müslüman kelimesini de yerleÅŸtirebiliriz.
 
Bu kadar sözü neden ettim?
 
1939’a gelene kadar iÅŸte tam da bu faÅŸizm psikolojisi kıvama getirildi.
 
FaÅŸizm genellemelerle kitleleri düÅŸmanlaÅŸtırır.
 
1945’te en büyük iktidar fırsatını yitirmiÅŸse de kısa süre içerisinde Deleuze’ün dediÄŸi gibi mikto-faÅŸizmler ÅŸeklinde geri döndü.
 
Günümüzde ise tüm dünyada karşımıza göçmen düÅŸmanlığı ve Ä°slamofobia ÅŸeklinde tezahür ediyor. 
 
Bir de Fanon’un bahsettiÄŸi gibi içimizde Beyaz Maske takanlar var.
 
Tıpkı Nazi Almanyası'nda VarÅŸova Gettosu'nda Yahudilerin başında görev yapan Hitlerîn Yahudi Polisi gibi...
 
Fanon’un ‘Antilli’si kimi zaman politikacı kimi zaman köÅŸe yazarı kimi zaman TV programcısı olarak karşımıza çıkıyor.
 
Mesela biri TV programına baÄŸlanan bir izleyici Zazaca konuÅŸunca telefonu yüzüne kapatabiliyor.
 
Mesela bir köÅŸe yazarı açıkça “Müslümanlar çocuk üretme fabrikalarıdır; bu fabrikalar savaÅŸta bile çalışır!” diye baÅŸlık atabiliyor.
 
“Ülkemizde çok sayıda Suriyeli bebek doÄŸar hale geldi” diye yakınabiliyor.
 
Sanki karşısındaki insan deÄŸil de sığırmış gibi nüfus tartışması yapma cüretini kendinde hak görebiliyor. 
 
Müslümanlar dediÄŸi 2 milyar nüfuslu çok farklı kültürden çok çeÅŸitli yapıdan geniÅŸ bir kitle.
 
Ama doÄŸrudan 2 milyar insanın tümünün sadece çocuk doÄŸurma makinası olduÄŸunu iddia ederek kullandığı aÅŸağılayıcı hakaretamiz dille ÅŸu soruyu akla getiriyor Antilli:
 
Siz kimin çocuÄŸusunuz bayım?
 
Sizi hangi fabrika üretti?
 
Müslümanların sadece çocuk yapmadığını elbette biliyoruz.
 
Bunun karşısında Ateistlerin, Åžintoistlerin vb.lerinin de sadece bilim üretmediklerini de. 
 
Elbette Müslümanların eleÅŸtirilecek pek çok zaaf noktası var.
 
Ve elbette bunların içeriden ıslah edici bir dil ve tavırla çözmeye çalışmalıyız.
 
Ama böyle aÅŸağılık kompleksiyle kullanılan genellemeler, Suriyelilerin nüfusuna kafayı takan yerli sömürgeci dili anımsatıyor.
 
Bu siyah derili beyaz maskeliler dünya nüfusunu sömüren sermayenin kuzey yarımkürede toplaÅŸtığını, asıl sorunun nüfus artışı deÄŸil dünyadaki paylaşım adaletsizliÄŸi olduÄŸunu ya bilmez ya görmek istemez.
 
Suriye’yi yerle bir eden diktatöre, onu ayakta tutan Rusya-Ä°ran emperyalizmlerine, o vahÅŸiye çıkarı gereÄŸi göz yuman ABD’ye tek laf etmeden, baÅŸka bir ülkeye kaçan insanları yargılamak bir de utanmadan kaç çocuk yaptıkları üzerinden sigaya çekmek iÅŸte tam bir siyah deri beyaz maske durumudur.
 
Cellattan önce kurbanı sorgulamak hem de onunla alay etmek tam da celladına aşıklara yakışıyor.
 
Ülkesini terk etmek zorunda kalan insanlardan sığındıkları ülkelerde köle olmaları mı bekleniyor?
 
Gündelik hayat devam ederken hayatın eÄŸlencesinden, hüznünden, doÄŸal akışından koparak birer ceset gibi bir yerlerde mi beklemeliler?
 
Tek ayak üstünde de durmalılar mı?
 
Suriyelilerin de diÄŸer insanlar gibi çocuk yapması neden rahatsız eder ki bir köÅŸe yazarını? 
 
MaÄŸduru suçlamadan önce maÄŸduriyet sebeplerini tartışmak gerek.
 
Bu maÄŸdurun hiç suçu yok demek deÄŸil elbet.
 
'Ama hırsızın hiç mi suçu yok' diye sormak hakkımız.
 
Müslümanların toprakları 200 yıldır zihinsel ve fiziksel iÅŸgal altındayken emperyalizme karşı maÄŸdurun yanında maÄŸdurdan yana bir dil kullanmak yerine onu hem de haksız genellemelerle aÅŸağılamanın bir yararı yok.  
 
Fanon gibi, Ali Åžeriati gibi maÄŸdurun ezilmiÅŸin travma yaÅŸayanın yanında durarak özeleÅŸtiri yapmaktır doÄŸru olan.
 
O yüzden düÅŸünce özgürlüÄŸünü mutlaka cinsiyet ayrımcılığından, Ä°slamofobiden, göçmen düÅŸmanlığından, antisemitizmden vb. nefret söylemi suçlarından arındırmalıyız.
 
Bu tip saygısızlıkların yüz kızartıcı suçlar olduÄŸunu hiç unutmadan… 
 
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.