1-JEAN THEVENOT (1655)
Jean Thevenot, kısa yaÅŸamına uzun seyahatler sığdıran, daha çok gençken gezmeye baÅŸlayan bir seyyahtır. BaÅŸka bir mesleÄŸi yoktur. Onun en büyük ÅŸansı, seyahat kitapları yayınlayan, oryantalist ve diplomat bir amcaya sahip olmaktır. Bu yüzden daha on sekiz yaşındayken, 1652 yılında Avrupa'da seyahate çıkar. Denizyoluyla Malta üzerinden Ä°stanbul'a geldiÄŸinde takvimler 2 Aralık 1655'i göstermektedir.
Büyük Türk Ä°mparatorluÄŸu'nun baÅŸÅŸehrine ayak bastığında, bu coÄŸrafya tam bir kriz dönemini yaÅŸamaktadır. Ülke on dört yaşındaki bir hükümdarın naipleri tarafından yönetilmektedir. Thevenot, Köprülü Mehmed PaÅŸa'nın sadarete gelmesine kadar yaÅŸanan karışıklıklara bizzat ÅŸahit olur. Dokuz ay Ä°stanbul'da kalan Thevenot, önce kentin genel bir tasvirine giriÅŸir.
Büyük mabetleri, Topkapı Sarayı'na, anıtları sıraladıktan sonra yavaÅŸ yavaÅŸ sokak aralarına, ÅŸehirdeki insanların günlük hayatlarına sızar. Halkın yaÅŸadığı hayat, ondaki sıradanlık daha çok ilgisini çeker. Türklerin örf ve adetlerine, giysilerine, yemeklerine ve hamamlarına ait detaylar aktarır. Ä°slam'a epey uzun bir bölüm ayıran Thevenot, bu konuda oldukça doÄŸru ve yansız bilgiler verir. YolculuÄŸu sırasında aldığı bir yara yüzünden 1667 yılında daha 34 yaşındayken Tebriz yolunda hayatını kaybeder.
2-SALAMON SCHWEIGGER (1578)
1572'de Tübingen'deki yüksekokulunu bitiren Schweigger, 1576'da Ä°stanbul'a tayin edilen Alman Ä°mparatorluÄŸu Elçisi Joachim von Zinzendorf'un yanına elçilik papazı olarak katılır. Elçilik heyeti 1 Ocak 1575'de Ä°stanbul'a ulaşır.
Ä°stanbul'da üç yıldan fazla kalan Schweigger, küçük çizimlerle donatılmış gezi kitabında çeÅŸitli bilgiler ve gözlemler aktarır, özellikle kentin evleri hakkında ayrıntılı bilgiler verir. 3 Mart 1581'de deniz yoluyla Ä°stanbul'dan ayrılan Schweigger, Ä°skenderiye'ye ve oradan da yine deniz yoluyla Yafa'ya gelir ve Kudüs'ü ziyaret eder. Oradan kervan yolunu izleyerek Åžam'a kadar gider ve Trablus'tan gemiye binerek Venedik yoluyla 3 Ekim 1581'de Almanya'ya döner.
Okullardan sonra en önemli yapılar imaret denilen bakımevleridir. Bünyesinde okul olmayan bütün cami vakıflarında imaretin yer aldığı bir bina verdir. Bunlar fakir ve bakıma muhtaç insanların barındırılması deÄŸil, doyurulması için yaptırmışlardır. Bir aÅŸçı, fakir ve bakıma muhtaç insanlara burada yemek hazırlanır.
3-FRIEDRICH SEIDEL (1591)
Friedrich Seidel, III. Murad zamanında Kutal Roma-German Ä°mparatoru tarafından Osmanlı Devleti yönetimine gönderilmiÅŸ bir elçilik heyetiyle Dersaadet'e gelmiÅŸtir. Fakat iki ülkenin arasındaki siyasi gerilim ve sonradan patlayan savaÅŸ yüzünden esir olarak bir süre Tersane Zindanı'nda, sıkıntılı dört gece geçiren Seidel, dönemin siyasi hareketliliÄŸi çok yakından takip etmiÅŸtir.
SavaÅŸ isteyen ve savaÅŸ bahanesi olarak Seidel'in eczacı olarak hizmetinde olduÄŸu elçiyi sorumlu gören Sadrazam Koca Sinan PaÅŸa elçiyi önce beraberinde Macaristan'a kadar götürür, sonra esaretinin koÅŸullarını ağırlaÅŸtırarak ölümüne sebep olur.
Ä°stanbul'a dair birçok seyahatname ÅŸehrin sokaklarını, gündelik yaÅŸamını anlatırken, Seidel'in seyahatnamesi KasımpaÅŸa'daki Tersane Zindanı'nın özelliklerini, kürek eseri olarak bulunduÄŸunu taÅŸ taşıma kalyonlarını ve kapatıldıkları yerlerdeki askerlerin ve esirlerin pek ayrılmadan çalışan heyette, insan iliÅŸkileri iyi olan yazar, bu esaretten kurtulmak için elinden geleni yapar. Bu esnada arkadaÅŸlarından birçoÄŸu, ÅŸehirdeki veba illeti yüzünden hayatını kaybeder
IV. Mehmed'in tahta geçmesi, Koca Sinan PaÅŸa'nın savaÅŸtan hezimetle geri dönmesi elçilik maiyetin hürriyete kavuÅŸmasına vesile olur. SaÄŸ salim ülkesine dönen Seidel'in eceli, onca badireyi atlattıktan sonra sıcak evinde ileri yaşının sebep olduÄŸu hastalıktan ve ansızın olmuÅŸtur. Seyahatname çeÅŸitli Avrupa ülkelerinde ilgi görür. Birçok seyyah Osmanlı topraklarına seyahat etmek için hazırlanırken onun metinlerini referans alır. Nihayet 400 küsur sene sonra metin Türk okuyucusuyla buluÅŸur.
''Bagnio de gran Turco, yani Büyük Türk'ün yıkanma teknesi adı verilen ve Türklerin kölelerini kapattıkları hapishane hakkında ÅŸu bilgileri verebilirim: Galata ve Pera denen semtin bitiminde ve denizin bir kese gibi karanın içine sokulduÄŸu yerde Türk hükümdarının gemi tersanesi bulunmaktadır. Hemen yanında da ÅŸehir surlarına benzeyen ve üstünde nöbetçi kuleleri bulunan yüksek duvarlarla çevrili geniÅŸ bir meydan vardır.''
4-JOHN COVEL (1670)
Dr. John Covel 1638 yılında dünyaya gelir. 1670 yılında, Ä°ngiltere Kralı II. Charles zamanında Ä°stanbul'a gönderilen bir sefaret heyetinde papaz unvanıyla yer alır. Kilisenin görevlendirilmesiyle, merkezi Ä°stanbul'da olan Ortodoks Kilisesini inceler. Böyle bir niyetle ÅŸehre gelen Covel, her gördüÄŸünü en ince ayrıntısına kadar kaydeder.
Yazıldığı tarihten 19. yüzyıl sonlarına kadar British Museum'da saklı kalmış seyahat notları, Hakluyt Society tarafından Extracs From The Diaries of Dr. John Covel ismiyle 1893 yılında yayınlanır. Eserin en dikkat çekici bölümleri, IV. Mehmed'in kızı Hatice Sultan'ın düÄŸünü ile II. Mustafa olarak tahta çıkan Åžehzade Mustafa'nın 1675'teki sünnet düÄŸünüdür.
NakkaÅŸ Osman ve Levni gibi sanatçılar tarafından minyatürlerle belgelenmiÅŸ ÅŸehzade sünnet merasimlerinin geçiÅŸ alaylarından birine Covel de tanık olur. Covel Türk, Rum, Ermeni ayırmaksızın Osmanlı tebaasının bütün üyelerini atta saray efradını da inançlar, gündelik hayat ve adetler üzerinden garipseyip eleÅŸtirse de tanıklığını sürdürür.
''25 Mayıs. Genç Åžehzade Mustafa'nın sünnet onuruna yapılan geçit törenini görmeye gittik. Büyük Efendi de oradaydı ve orada imparatorluÄŸun bütün haÅŸmetini gördük. Devletin bütün görevlileri ve müteferrikalar ve diÄŸer görevliler, vezir gibi statülerine göre kavuklarını takmışlardı. Åžimdi rahvan ve orta boy atlar moda olmasına raÄŸmen hepsinin atları mükemmeldi.''
5-GUILLAME-JOSEPH GRELOT (1672)
Yaptığı seyahatten yadigâr eÅŸsiz gravürleri ve seyahatnamesi haricinde hayatı hakkında pek bir ÅŸey bilinmeyen Guillamue-Joseph Grelot'nun doÄŸduÄŸu yıl tahminen 1630'dur. Stefanos Yerasimos'a göre, Fransa elçinin maliyetinde 22 Ekim 1670 tarihinde Ä°stanbul'a gelir. Seyyah Galland, Ä°stanbul'da sonradan inceleyen Galland, kitaba eklenecek gravürlerin güzelliÄŸinden bahsederken Grelot için, "Zeki, çalışkan ve ortaya çıkardığı eserlere hayran bırakan biri'' der.
Ä°smini Relation nouvelle d'un voyage de Consantinople koyduÄŸu, ilk baskısı büyük olan kitabın ikinci baskısında yazarın ÅŸöhreti seyahatnamesini aÅŸan çizimleri de bulunur. Bu çizimlerin önemli bir yanı, pek ayrıntılı olmasalar da Ayasofya, Sultan Ahmed Camii gibi büyük yapıların planlarının ilk defa bu eserle Batıya tanıtılmasıdır.
'Hamamların açıldığını duyurmak için, eskiden Romalıların yaptıkları gibi çan çalınmaz. Kapılar sabahın dördünde açılır ve yaklaşık akÅŸamın sekizinde kapatılır. Bu süre boyunca hamamda ne bir gürültü duyulur, ne de bir kavga çıkar. Kimsenin eÅŸyası ya da parası çalınmaz. Bu yüzden, kapıda eÅŸyaları bekleyecek birine gerek duyulmaz. Öte yandan, hamama en güzel banyo takımını götürme geleneÄŸinden erkekler vazgeçmelerine raÄŸmen, kadınları bunu hala sürdürürler.''
Kaynak: Fikriyat web sitesi
Henüz yorum yapılmamış.