Titanik'e Binemeyen Tek Yolcu: Besim Ömer Paşa
Follow @dusuncemektebi2
Türkiye'de çağdaş doğum biliminin öncülerinden olan Türk bilim insanı, doktor, sivil toplum örgütçüsü ve milletvekili Besim Ömer Akalın, bileti olduğu halde Titanic'e binemeyen tek kişidir. Gelin, hem o hikayeye hem de Besim Ömer Akalın'ın hayatına biraz yakından bakalım.
Titanik'e nasıl binemedi?
Titanik’in batması o dönem birinci dünya savaşı ile boÄŸuÅŸan dünyada büyük yankı uyandırmaz. Fakat o sıralar istanbul'a dönmekte olan bir Türk bilim adamını fena halde sarsar. Besim Ömer Akalın, zamanın tıp profesörü, New York'taki bir saÄŸlık kongresine gitmek için titanik’te kendisine bir ay öncesinden yer ayırtmıştı. Trenle Paris'e gelecek, oradan Normandiya’ya ve oradan Ä°ngiltere’ye geçerek Titanik'e binecekti.
Besim Ömer PaÅŸa Normandiya’ya kadar gelir fakat, ManÅŸ Denizi’ni sis nedeniyle geçemez. Gemiyi kaçırır. Evet bileti olduÄŸu halde Titanik’i kaçıran tek insan bir Türk'tür, Besim Ömer PaÅŸa olay hakkında ÅŸöyle bir yorumda bulunur:
"Titanik'ten kurtulan tek türk benim... onun için artık hiç bir kazadan korkmuyorum. 1513 ölü... elimi bir az daha çabuk tutsaydım bu rakamı 1514 yapabilirdim. hayatımı, bir vapur kaçırmama borçluyum!"
Titanik Batığı
Besim Ömer Akalın kimdir?
Türk tıp tarihinin en önde gelen isimlerindendir.
1862'de istanbul' da doÄŸan Besim Ömer, orta öÄŸrenimini Kosova Askeri RüÅŸtiyesi'nde yaptı. 1883'te Askeri Tıbbiye'yi yüzbaşı rütbesiyle bitirdikten sonra, 1885'te gittiÄŸi Paris'te doÄŸum ve kadın hastalıkları uzmanı olur.
Kızılay'ın Kuruluşu
Yurda dönüÅŸünde (1889), ''ferik'' rütbesiyle Askeri Tıbbiye' de profesör olarak görev yapmaya baÅŸlar. Bu dönemde, Hilal-i Ahmer'in (Kızılay) canlandırılmasında büyük emeÄŸi geçer. Veremle mücadele, çocuk esirgeme, süt damlası derneklerinin de kurucusudur.
Kadınların tıp bilimine katılımına büyük emeÄŸi geçmiÅŸ bir bilim insanıydı. Kızılhaç'ın Washington'daki toplantılarına katılmış, burada hemÅŸirelik biliminin branÅŸlaÅŸmasını inceleyerek yurda dönüÅŸünde Hilal-i Ahmer Merkez Dairesi'nde kadınlara ilk kez olarak hastabakıcılık dersleri vermiÅŸtir. Ayrıca 1922 yılında, o zamanki adı HaydarpaÅŸa Tıp Fakültesi olan, Mekteb-i Tıbbîye-i Åžâhâne'ye 7 kız öÄŸrenciyi kaydettirerek Türkiye'nin ilk kadın doktorlarının, cerrahlarının yetiÅŸmesine ön ayak olmuÅŸtur.
Ä°kinci meÅŸrutiyet'te, rütbesinin paÅŸalıktan albaylığa indirilmesine karşın, halk kendisini Besim Ömer PaÅŸa diye anmayı sürdürdü. 1934 yılında ''Akalın'' soyadını aldı.
1933'teki üniversite reformu sırasında kadro dışı bırakıldığı 1935-40 arasında ise, milletvekilliÄŸi yapan Besim Ömer ardında 77 yapıt bıraktı, bunların önemlilerinden biri Türkiye'de hazırlanmış ilk tıp yıllığı olan Nevsal-ı Afiyet'tir.
Yine Besim Ömer PaÅŸa ülkemizde çaÄŸdaÅŸ doÄŸum biliminin öncülerinden ve ilk ''Kadın DoÄŸum KliniÄŸinin'' kurucusudur. Kadın doÄŸum birimini kuracağı dönemde kadınların gayrimeÅŸru çocukları doÄŸurduÄŸu bir zinaevi açacağı suçlamalarına muhatap olur ve bunlarla mücadele etmek zorunda kalır. Tüm bu olumsuzluklara raÄŸmen 1892'de Demirkapı'daki TaÅŸkışla'ya yakın bir bölgede üç odadan oluÅŸan küçük bir binayı gizlice doÄŸum kliniÄŸi haline dönüÅŸtürür. Yine ek olarak çaÄŸdaÅŸ hemÅŸirelik ve ebelik üzerine, çocuk bakımı, verem ve tıp tarihi üzerine birçok eÄŸitim ve eser verir.
Besim Ömer PaÅŸa, aynı zamanda Çocukları Koruma DerneÄŸi'nin ve Türk Tıp Tarihi kurumunun kurucuları arasındadır.
Yine ilk kez 14 mart 1919'da Ä°ngiliz iÅŸgali altındaki Ä°stanbul'da öÄŸrencilerin yasak olmasına raÄŸmen toplanıp iÅŸgal karşıtı konuÅŸmalar yapmalarına izin verip tıp bayramını kutlamalarına destek veren birkaç hocadan biridir.
Kızılay'ın Simgesi Haç DeÄŸil Hilal Olmalıdır:
Kızılay (hilal-i ahmer) kuruluÅŸunda bir olay daha yaÅŸanmıştır. Avrupa, yardım kuruluÅŸlarının haç taşıması gerektiÄŸini savunmuÅŸ, Besim Ömer PaÅŸa ise kendilerinin kültürüne uygun olması için hilalin kullanılması gerektiÄŸini savunmuÅŸtur. en sonunda ateÅŸli tartışmalar sonucu de paÅŸa fikrini kabul ettirmiÅŸtir.
Henüz yorum yapılmamış.