Sosyal Medya

Osmanlı'nın kuruluş dönemine damgasını vuran vezir ailesi: Çandarlılar

Çandarlılar, merkezi otoritenin tesisi ve devletin kurumsallaşmasında önemli roller üstlenmişti. Özellikle Orhan Gazi devrinden itibaren kazaskerlik, veziriazamlık gibi çok önemli devlet görevlerini ifa etmeye başlayan bu aile, Çandarlı Kara Halil Paşa, Çandarlı Ali Paşa, Çandarlı İbrahim Paşa, Çandarlı Halil Paşa gibi önemli pek çok devlet adamını bünyesinden çıkarmıştır..



Osmanlı Devleti'nin siyasi bir teÅŸekkül olarak ortaya çıkışı 13'üncü yüzyıl baÅŸlarında bir uç beyliÄŸi ÅŸeklinde olmuÅŸtu. BaÅŸlangıçta gayet sınırlı bir organizasyona sahip olan bu beylik, bir aÅŸiret gücü olarak gaza ve cihatla meÅŸgul oluyordu. Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonra Anadolu'da kurulan pek çok beylikten biri olan ve emsallerine göre oldukça sınırlı bir alana hükmeden Osmanlıların, kısa süre zarfında aÅŸiretten devlete ve hatta imparatorluÄŸa evrilmesinde Batı aleyhine yaptığı fetihlerin ve sistemli bir idari yapı inÅŸa etmesinin büyük payı vardı.
 
Söz konusu bu idari yapının ÅŸekillenmesinde en etkili olan ailelerin başında ise Çandarlılar gelmekteydi. OsmanoÄŸullarından sonra devletin en nüfuzlu ailesi olan Çandarlılar, merkezi otoritenin tesisi ve devletin kurumsallaÅŸmasında önemli roller üstlenmiÅŸti. Özellikle Orhan Gazi devrinden itibaren kazaskerlik, veziriazamlık gibi çok önemli devlet görevlerini ifa etmeye baÅŸlayan bu aile, Çandarlı Kara Halil PaÅŸa, Çandarlı Ali PaÅŸa, Çandarlı Ä°brahim PaÅŸa, Çandarlı Halil PaÅŸa gibi önemli pek çok devlet adamını bünyesinden çıkarmıştır.
 
YeniçeriliÄŸin temellerini Çandarlı ailesi attı
 
Çandarlı ailesinin devlet ricalinde yer edinmiÅŸ ilk üyesi Kara Halil PaÅŸa olarak da bilinen Halil Hayrettin PaÅŸa'dır. EskiÅŸehir Türkmenlerinden olan Kara Halil PaÅŸa aynı zamanda ahi kökenlidir. Åžeyh Edebali'yle hem mürit hem de akrabalık iliÅŸkileri bulunan Halil PaÅŸa, sırasıyla Bilecik, Ä°znik ve Bursa kadılıklarına getirilmiÅŸ ve Orhan Bey'in isteÄŸi sonucunda ÅŸekillenmeye baÅŸlayan düzenli ordunun kurulmasında baÅŸrolü oynamıştır. BaÅŸlangıçta yaya teÅŸkilatı adıyla oluÅŸturulan bu ordu, Kara Halil'in devlet içerisinde daha aktif hale gelmesiyle birlikte meÅŸhur Yeniçeri Ocağı'na dönüÅŸtürülmüÅŸ.
 
Kara Halil PaÅŸa'nın vefatından sonra ise vezirlik makamına, kazaskerlikten yetiÅŸme oÄŸlu Ali PaÅŸa getirilmiÅŸ. Çandarlı ailesinin vezirlik makamındaki ikinci üyesi olarak bilinen Ali PaÅŸa, gerek I. Kosova gerekse de NiÄŸbolu gibi önemli savaÅŸlarda babasının teÅŸkilatlanmasını saÄŸladığı düzenli birliklerin başında önemli askeri baÅŸarılara imza atmış bir isim olarak biliniyor.
 
I. Mehmet yine aynı aileden olan Çandarlı Ä°brahim PaÅŸa ile yola devam etmiÅŸtir. I. Mehmet'in oÄŸlu II. Murat da atalarının geleneÄŸini devam ettirmiÅŸ ve tahta geçince veziriazamlığa meÅŸhur Çandarlı Halil PaÅŸa'yı getirmiÅŸtir.
 
Adını büyük dedesinden alan Halil PaÅŸa da ataları gibi ilmiyeden yetiÅŸmiÅŸ bir isim. Veziriazamlık görevine geldiÄŸi ilk dönemlerde Osmanlı devleti, Fetret Devri'nden kalma sıkıntıları hâlâ yoÄŸun olarak hissediyordu. YaÅŸanan taht kavgaları, Avrupa devletleriyle yaÅŸanan gerilimler devletin önünde ciddi engeller olarak duruyordu. Bu ve benzeri durumlar devlete nefes aldırmak adına Halil PaÅŸa'yı Avrupa güçleriyle daha fazla diplomatik iliÅŸki kurmaya yönlendirmiÅŸti. Bu dönemlerde Bizans, Osmanlı'ya karşı kendini güvene almak ve Papa'dan siyasi, askeri destek almak için birtakım faaliyetlerde bulunuyordu.
 
Halil PaÅŸa, bu dönemlerde gündeme gelen doÄŸu ve batı kiliselerinin birleÅŸerek yeni bir Haçlı birliÄŸinin kurulacağı söylentilerini, Osmanlı devleti için en önemli tehdit olarak deÄŸerlendiriyordu. Bizans'ı vergiyle Osmanlıya bağımlı bir hale getirmek ve fazla sıkıştırmamak politikasını devletin selameti açısından daha doÄŸru buluyordu. Babası Ä°brahim PaÅŸa'nın I. Mehmet'in tam güvenini kazanması gibi Halil PaÅŸa da II. Murat'ın itimadını saÄŸlamıştı.
 
Hiç unutulmayan darbe
 
II. Murat, Ä°zladi Muharebeleri'nden sonra Haçlılarla imzaladığı Edirne-Segedin AnlaÅŸması'nın akabinde Åžehzade Mehmet'i Manisa'dan baÅŸkent Edirne'ye getirtmiÅŸ ve tahtı ona bırakmıştı. Genç ÅŸehzadenin yanına Çandarlı Halil PaÅŸa'yı bırakarak Manisa'ya gitmiÅŸ, burada inzivaya çekilmiÅŸti. II. Murat'ın bu kritik kararından kısa bir müddet sonra Avrupalılar, "yaÅŸlı gazi kurt" olarak adlandırdıkları sultanın tahttan feragat etmesini fırsat olarak görmüÅŸ ve barışı bozmak için harekete geçmiÅŸlerdi. YaÅŸanan bu geliÅŸmeler üzerine henüz 12 yaşında olan II. Mehmet, Çandarlı Halil PaÅŸa'nın da tavsiyesine uyarak babasını ordu komutanı olması için baÅŸkente davet etmiÅŸti. Edirne'ye gelen II. Murat, başına geçtiÄŸi orduyla 1444 Varna Savaşı'nda Haçlıları feci bir bozguna uÄŸratmayı baÅŸardı. II. Mehmet, bu olaydan sonra bir süre daha tahtta kalmaya devam etti. Genç sultanın çevresinde yer alan ve aynı zamanda padiÅŸahın lalaları olan ZaÄŸanos ve Åžehabettin paÅŸalar, Çandarlı'nın tedbirli politikalarının tersi istikamette bir anlayışa sahiplerdi. Genç sultanı Macarlar üzerine sefere ve hatta Konstantinopolis'i fethetmeye teÅŸvik ediyorlardı.
 
Bütün bunların Osmanlı'nın aleyhine sonuçlanacağını düÅŸünen Çandarlı Halil PaÅŸa, Varna Savaşı sonrası tekrar Manisa'ya dönen II. Murat'ın tahta yeniden oturmasını saÄŸlamaya çalışıyordu. Halil PaÅŸa, genç hükümdarın devlet yönetiminde yetersiz olduÄŸunu ve çevresinin etkisi altında kaldığını belirterek II. Murat'ı ikna etmeyi baÅŸarmıştı. Sultan Murat'ın Edirne'ye geliÅŸi Çandarlı ve yandaÅŸları olan Ä°shak PaÅŸa'yla yeniçeri aÄŸası Kurtçu DoÄŸan için bir zafer sayılırken ZaÄŸanos ve Åžehabettin paÅŸaların ise kızaÄŸa çekilmesi anlamına geliyordu. II. Murat'ın tahta yeniden geçmesi sonrasında II. Mehmet, ÅŸehzadelik payesiyle Manisa'ya gönderilmiÅŸti. Adeta yumuÅŸak bir darbeyle tahttan indirilen genç Mehmet, babasına itaatini bildirmiÅŸ fakat Çandarlı'nın bu iÅŸteki dahlini hiç unutmamıştı.
 
Çandarlı'nın idamıyla yeni bir düzen kuruldu
 
Aradan geçen yılların ardından 1451 senesinde Sultan Murat vefat etmiÅŸti. Devrin kudretli sadrazamı Çandarlı Halil PaÅŸa, Manisa'da bulunan Åžehzade Mehmet'e babasının ölüm haberini bir ulakla iletmiÅŸti. II. Mehmet yeniden tahta geçtiÄŸinde Çandarlı Halil PaÅŸa'yı sadrazamlık görevinde bırakmıştı. ÇocukluÄŸundan beri "kızıl elma" olarak belirlediÄŸi Ä°stanbul'un fethi için Yeniçeri Ocağı baÅŸta olmak üzere devlet kurumlarında büyük nüfuzu olan Halil PaÅŸa'yı da ikna etmesi gerektiÄŸini biliyordu. Genç sultanın Osmanlı topçu sınıfını ve askeri nizamını yeni bir ÅŸekle sokan Halil PaÅŸa'yı bu denli dikkate almasının sebebi, sadece sahip olduÄŸu nüfuzdan deÄŸil aynı zamanda usta ve bilge bir devlet adamı olmasından da kaynaklanıyordu.
 
II. Mehmet, Ä°stanbul'u fethetmek için harekete geçtiÄŸinde padiÅŸahın bu hamlesini kabul etmiÅŸ görünen Halil PaÅŸa, kuÅŸatmanın devam ettiÄŸi sürece, ÅŸehrin düÅŸmeyeceÄŸini, düÅŸse bile Macarların başını çektiÄŸi bir Haçlı ordusunun Ä°stanbul ile beraber Osmanlı'yı da fazlasıyla zarara uÄŸratacak saldırılar yapma ihtimalini belirtmekten hiç çekinmedi.
 
BilgeliÄŸi ve geçmiÅŸi deÄŸerlendirmeye dönük haklı tavrı II. Mehmet tarafından hep dikkate alınan Halil PaÅŸa'nın, padiÅŸahın gözünde ipini çeken olay ise Ä°stanbul'un fethinden sonra gerçekleÅŸti. Fetihten sonra Bizans Orduları Komutanı Notaras, sultanın huzuruna getirildiÄŸinde ÅŸehri teslim etmemelerinin sebebini Ä°stanbul'un kendileri için kutsal olmasından ve kendilerine eninde sonunda kuÅŸatmanın kaldırılacağına dair karşı malumatlar gelmesinden kaynaklandığını bildirdi. Bu iddia, Çandarlı Halil PaÅŸa'ya muhalif olan Åžahabettin ve ZaÄŸanos paÅŸaların da görmeyi istedikleri tabloyu ortaya koyar türdendi.
 
Çandarlı'nın geleceÄŸini iddia ettiÄŸi Macar ordusunun gelmemesi ve fethin çok zor olacağını iddia etmesine raÄŸmen gerçekleÅŸmesi paÅŸaya dair duyulan ÅŸüpheleri iyice artırmıştı. Åžahabettin ve ZaÄŸanos paÅŸaların da aleyhindeki birtakım faaliyetleri sonucunda Halil PaÅŸa, fetihten bir gün sonra tutuklandı ve kısa bir süre sonra da bizzat Fatih Sultan Mehmet tarafından verilen emirle idam ettirildi.
 
Hakkındaki tartışmaların bugün dahi sürdüÄŸü Çandarlı Halil PaÅŸa, kimine göre bir hain, kimine göre de diplomasiye hâkim olan ve devletin esas bekasının bu sayede devam edeceÄŸine inanan büyük bir devlet adamıydı. Çandarlı'nın Bizans'a karşı uygulanmasında ısrarcı olduÄŸu müspet ve yumuÅŸak tavrın esasında II. Murat'ın politikasının bir devamı niteliÄŸinde olduÄŸunu unutmamakta fayda var. Ä°htiyatlı ve barışçıl politika yanlısı olan, devletin çetin ÅŸartlarını gören Çandarlı'yı tedbirli davranmaya iten pek çok sebep olduÄŸu da aÅŸikâr. Esasında yaÅŸanılan bütün bu olayların temelinde, Halil PaÅŸa etrafında oluÅŸan ve ihtiyatlı politikaları savunan fırkayla, II. Mehmet'in etrafında kümelenen, gaza ve fütuhat taraftarı olan fırkanın karşılıklı mücadelesinin yattığını söyleyebiliriz.
 
Çandarlı'nın idamı sonrasında Osmanlı devlet yönetiminde artık yerli büyük ailelerin deÄŸil padiÅŸaha sorgusuz bir teslimiyetle baÄŸlı olan devÅŸirme kökenli devlet adamlarının egemen olduÄŸunu ve fetihle birlikte imparatorluÄŸa dönüÅŸen devletin yepyeni bir nizama geçtiÄŸini de görüyoruz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.