Yine yeniden gündem Suriye
Follow @dusuncemektebi2
Yıllardır devam eden bu savaş, ülke sınırlarının çok ötesindeki olayları etkiledi. Etkilemeye de devam edecek.
Bu aya kadar, sonradan savaÅŸa dönüÅŸen Suriye devrimi, büyük ölçüde haber sayfalarında kendisine yer bulamamaya baÅŸlamıştı. Åžimdi ise, yeni yeni yürümeye baÅŸlamış bir çocuÄŸun, ailesi en az yarım milyon kiÅŸinin öldüÄŸü bir savaÅŸtan kaçarken, bir sahilde boÄŸulmuÅŸ yüzükoyun haldeki görüntüsü; IŞİD’in dalgalanan siyah bayrakları ve onlara eÅŸlik eden bütün o barbarlık ve korku, yeniden haberlere düÅŸmeye baÅŸladı… Elbette bunların daha fazlası da vardı.
Suriye, karışık, anlaşılması güç ve ABD BaÅŸkanı Donald Trump’ın da son zamanlarda ifade ettiÄŸi gibi yaklaşık 11.000 km uzaklıkta bir yer. Fakat dünya, bakışlarını kaçırmak ya da görmezden gelmek için çok küçük. 2011’den beri Suriye’de olanlar Orta DoÄŸu ve dünyayı istikrarsızlaÅŸtıran bir olaylar zincirini tetikledi. Bu durum, Türkiye’nin terör gruplarına yönelik yakın zamandaki saldırısı için de geçerli olacak.
Suriye savaşı, Rusya’ya OrtadoÄŸu’daki etkisini geniÅŸletmesi için imkan saÄŸladı. Suudi Arabistan ve Katar ise kendi anlaÅŸmazlıklarını Suriye’ye taşıdılar. Suriye’de farklı muhalif grupları destekleyerek ve rekabetlerini körükleyerek bir açıdan silahlı muhalefetin parçalanmasına yol açtılar. Ä°ran ve Lübnanlı müttefiki Hizbullah, BeÅŸar Esed hükümetini desteklediler. Hizbullah’ın Lübnan’daki yerli muhalifleri ise muhalifleri destekledi. Bunun sonucunda gelinen noktada Lübnan’daki her dört kiÅŸiden biri Suriyeli bir mülteciydi.
Ürdün de mülteci sıkıntısının ağırlığını taşıyan ülkelerden biri. Aynı zamanda Türkiye, 3.6 milyon Suriyeli mülteciye kapılarını açtı ve ÅŸu an dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliÄŸi yapıyor. Bununla karşılaÅŸtırıldığında, tüm Avrupa yaklaşık bir milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliÄŸi yapmakta. Fakat yine de politikaları, görece küçük olan bu akından büyük ölçüde etkilendi.
Öte yandan, IŞİD yükseliÅŸe geçti. El Kaide ise Suriye’deki çatışmayı saflarını gençleÅŸtirmek ve adam ve para toplamak için bir yol olarak kullanmaya çalıştı.
Bu savaÅŸ Suriye’yi parçalara ayırdı. IŞİD sözde halifeliÄŸini ilan etti ve bu, aynı bölgede kendi ütopyalarını kuran YPG gibi bir diÄŸer terör grubu tarafından yok edildi. Bu gruplar da bu ay içinde, sınırlarında silahlı bir terör kantonuna asla izin vermeyecek olan Türkiye tarafından dışarı atıldılar. Ankara için, Esed, özerklik hayali kuran YPG'l, teröristlerden daha güvenli bir komÅŸu gibi görünüyor.
PerÅŸembe günü, Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, neredeyse istediÄŸi her ÅŸeyi kendisine vermek üzere Ankara’ya giden BaÅŸkan Yardımcısı Mike Pence’i alt etti: Silahlı çatışmaların durması (Amerikalılar bunu “ateÅŸkes” Türkler ise bir “ara” olarak adlandırdı.) ve ABD'nin desteklediÄŸi terör güçlerinin bölgeden çekilmesi...
Türkiye, hem Amerikan yaptırımlarından kaçınmış hem de birliklerini Suriye’nin kuzeydoÄŸusunda tutmak için onay almış oldu. Bir gün sonra, ErdoÄŸan söz konusu bölgeye ÅŸu anda Türkiye’de bulunan Suriyeli mültecilerin yerleÅŸtirilmesinin planlandığını söyledi. Fakat herhangi bir geri dönüÅŸ ne kadar gönüllü olacaktır? Uluslararası kanunlara göre mültecileri risk altında olacakları bir ülkeye geri göndermek yasadışı kabul ediliyor.
Yakın bir zamana kadar Amerika’nın desteklediÄŸi bu terör grupları için bu nüfuz kaybı özellikle acı verici. 2011’den önce yüz binlerce Kürt kendi dillerini öÄŸrenmelerine izin vermeyen bir ülkede (Suriye’de) vatandaÅŸlıktan dahi mahrum edilmiÅŸti. Åžimdi ise Suriye’nin kuzeydoÄŸusundaki Kürt gruplar, Åžam ile anlaÅŸma yaptılar, ki Suriye DışiÅŸleri Bakanı henüz geçen hafta yaptığı bir konuÅŸmada onlar için “Washington’un ajanları” demiÅŸti. Böylece Esed güçleri KuzeydoÄŸu’daki devasa bölgeleri kazanmak için bir kurÅŸun bile atmak zorunda kalmadılar. Åžu anda Kuzeybatı’daki Ä°dlib bölgesi, ülkede Esed’in kontrol etmediÄŸi en geniÅŸ kısım.
Åžu an için hatırlamak güç olabilir fakat Suriye trajedisi 2011’de Suriye’yi onlarca yıldır demir yumrukla yöneten bir sisteme karşı barışçıl protesto gösterileriyle baÅŸlamıştı. Bu çatışma ÅŸu an sekizinci yılında ve sona hiç yakın olmadığı halde sonucu belli olmuÅŸ durumda: Esed rejimi kazandı. Esed, ölülerden, molozlardan, savaşın travmasını yaÅŸamış ve yorgun hayatta kalanlardan oluÅŸan parçalanmış bir milleti yönetiyor.
Açıkçası, Orta DoÄŸu -en azından çoÄŸunluÄŸu- genel olarak daha fazla Amerikan askeri müdahalesini istemiyor. Ve, Trump'ın da istediÄŸini iddia ettiÄŸi gibi, bitmeyen savaÅŸları bitirmek yüce bir fikir. Beyaz Saray'ın aceleci ve plansız davranışları sadece Suriye'de kimin nereyi kontrol ettiÄŸini etkilemekle kalmadı, dünyanın Amerika BirleÅŸik Devletleri'ni nasıl gördüÄŸüyle ilgili de olumsuz sonuçlar doÄŸurdu.
Suriye muhalefeti, ABD’nin (daha genel olarak Batı’nın) arkasında duracağına inanıyordu. Bu inanç, BaÅŸkan Obama’nın “Esed gitmeli.” dediÄŸi 2011’in ilk günlerinden itibaren 2012’de Obama’nın kimyasal silah kullanımına karşı altı boÅŸ “kırmızı çizgi” uyarısına kadar sürdü.
Rusya, Suriye’de stratejik olarak kendi yönetimini sürdürüyor. Peki ya BirleÅŸik Devletler? Amerikan destekli bir grup olan Hazm Hareketi’nden Suriyeli bir muhalifin bana 2014 yılında söylediÄŸi gibi, “Amerika arkadaÅŸlarının kim olduÄŸunu ve neler yaptığını bile bilmiyor.” Bu muhalif bana Rusya’nın ABD’den daha onurlu ve güvenilir olduÄŸunu çünkü en azından kendi müttefikinin yanında gerçekten durduÄŸunu da söylemiÅŸti: “BirleÅŸik Devletler’in içimizde partnerleri vardı. Fakat ben Amerikalıların gerçek müttefikler olduÄŸuna inanmıyorum.”
Anıların kalıcı olduÄŸu bir Orta DoÄŸu’da, kendisine müttefik arayacak olan bir sonraki Amerikan liderine bol ÅŸans.
_____________________________________________________________________________
Çeviren: Hilal Ayyıldız
Müellif: Rania Abouzeid (''Savaşın Geri DönüÅŸü Yok: Suriye'de SavaÅŸ, YaÅŸam, Kayıp ve Umut” kitabının yazarı)
Kaynak: The Newyork Times / https://www.nytimes.com/2019/10/23/opinion/trump-syria.html
Henüz yorum yapılmamış.