Özel / Analiz Haber
Bir savaş enstrümanı olarak ekonomik ambargoya hazır mısınız?
Follow @dusuncemektebi2
Prof. Dr. Mete Gündoğan, The Independent Türkçe için yazdı.
Ambargo Ä°spanyolca kökenli bir kavramdır.
Bir ülkenin belli bir ülke ile ticari iliÅŸkilerini kesmesi demektir.
Ambargo uygulayan ülke, ürettiÄŸi veya ticaretini yaptığı bazı mallarının ambargo uyguladığı ülkeye satılmasını ve gönderilmesini engeller.
Ä°ÅŸte bunu temin etmek için aldığı önlemler ve yasal yasaklar ‘ambargo’ kelimesi ile ifade edilir.
Kelime nispeten yeni olsa da, ‘ambargo uygulamak’ insanlık tarihi kadar eski bir savaÅŸ taktiÄŸidir.
DüÅŸman kabul ettiklerinizi ambargo uygulayarak zayıflatırsınız.
Zayıflayan düÅŸmanınıza da isteklerinizi kabul ettirmeniz daha kolay olur.
Kısaca konunun özü budur.
ÖrneÄŸin bir ordunun bir ÅŸehri kuÅŸatması bir nevi ambargodur.
O ÅŸehre hiçbir malın girmesine müsaade etmeden kuÅŸatmayı sürdürür.
Sonunda yiyeceği ve cephanesi biten şehir teslim olmak zorunda kalır.
Tabi bu da çok kaba bir ambargo uygulamasıdır.
Ülkeler arasındaki iliÅŸkiler geliÅŸtikçe ambargo uygulamaları da daha nitelikli hale dönüÅŸmüÅŸtür.
Zamanla ambargo, bütün mallara deÄŸil ama bazı seçilmiÅŸ mallara uygulanmaya baÅŸlamıştır.
Böyle durumlarda ambargo, bir yeri teslim alma amacından ziyade bir konuda kısıtlama amacına hizmet eder olmuÅŸtur.
Dolayısıyla bu ÅŸekilde ambargo hem ticari iliÅŸkilerinizi sürdürüp hem de belli konularda isteklerinizi yerine getirtmenin bir aracı olarak kullanılmaya baÅŸlanmıştır.
Bu ÅŸekilde yok etme amacından daha çok terbiye etme aracı olarak hizmet etmektedir.
Tanımlamak için farklı ifadeler kullanılsa da tarihte ambargo örnekleri çoktur.
Bunlardan biri Hz. Muhammed (SAV) ve Müslümanlara Mekke’de uygulanan ambargodur.
MüÅŸrikler 617 yılında Müslümanlar ve onları koruyan HâÅŸimoÄŸulları ile her türlü alışveriÅŸi ve evlilik gibi medenî iliÅŸkileri dahi kestiler.
Bunu bir sözleÅŸme olarak da Kâbe’nin duvarına astılar.
Bu ambargo üç sene sürdü. Bu yüzden Müslümanlar çok büyük sıkıntılar çektiler.
Açlıktan aÄŸaç kabuklarını ve yapraklarını dahi yemek zorunda kaldılar.
Bu süre içerisinde bazı yiyecekleri satın aldılar ama bedeli çok ağır oldu. Çok yüksek ücret ödediler.
Biraz daha yakın tarihimizden örnek vermek gerekirse Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Amerika’nın uyguladığı silah ambargosunu hatırlatabiliriz.
Bu ambargo neticesinde normalde ABD’den 60 dolara aldığımız uçak parçalarını karaborsadan 700-800 dolara tedarik ediyorduk.
Tabi buna karşı Türkiye de bazı karşı adımlar attı.
Öncelikle bütün Amerikan üs ve tesislerini TSK’nın kontrol ve gözetimi altına aldı.
Sonra savunma sanayinde ABD bağımlılığını azaltacak yatırımlar yaptı.
Bir bakıma ambargo bizim şu an gurur duyduğumuz savunma sanayinin temellerinin atılmasına vesile oldu!
Buna da farklı bir açıdan ambargo tehditinin fırsata çevrilmesi örneÄŸi diyebiliriz.
Günümüzden örnek verirsek Ä°ran’a uygulanan ambargolara bakabiliriz.
Ä°ran onlarca yıldır ambargolarla uÄŸraşıyor. Ama aynı zamanda da geliÅŸmesini sürdürüyor.
Bence sıkıntılarının büyük bir çoÄŸunluÄŸu, ambargolardan deÄŸil kendi ekonomi politiklerinden kaynaklanıyor.
Kısacası ve iÅŸin özü ÅŸudur;
Evet, ambargolar her zaman vardı ve var olacaklar.
Her zaman kullanıldı ve kullanılacaklar.
Lakin burada önemli olan kısım, sizin ambargolara karşı ne kadar hazırlıklı olduÄŸunuzdur.
Ambargoların, ambargo uygulanan ülkeye zararı olduÄŸu kadar olmasa da ambargo uygulayan ülkeye de zararı vardır. Etki tepki meselesi gibi.
Burada önemli olan konu sizin çok detaylı bir ÅŸekilde hazırlıklı olup olmadığınız konusudur.
Bugün artık sık sık baÅŸta Amerika olmak üzere bazı ülkeler bize ambargo uygulamaktan söz ediyor.
Ambargo ticari bir savaÅŸ aracı olduÄŸuna göre bize bir savaÅŸtan söz ediliyor demektir.
O halde yapılması gereken iş hazırlıklı olmaktır.
Bir savaşa hazırlık yapar gibi hazırlanmaktır.
Bu iÅŸ ihmale gelmez.
Ä°ki türlü ambargo senaryosu çalışılabilir. Bunları ana hatları ile finansal ambargo ve ekonomik ambargo olarak ifade edebiliriz.
Borçlu bir ülke olduÄŸumuz için finansal ambargo karşımıza borç bulma zorluÄŸu olarak çıkacaktır.
Yani döviz bulma zorluÄŸu. Bulursak da bize bedeli çok yüksek olabilir.
Ä°ÅŸte böyle bir durumda yapılması gereken iÅŸ, yüksek bedelleri daha düÅŸük bedellerle deÄŸiÅŸtirmek deÄŸil, paradigma deÄŸiÅŸtirmektir.
Mevcut küresel finans sistemi Borca Dayalı Para Sistemi (BDPS)’dir.
Bu sisteme karşı yerli ve milli alternatif üretmek en iyi cevap olur.
Bu da para-kredi sistemini deÄŸiÅŸtirmek ile olur.
Åžimdiden gerçek veriler ile çalışıp hazırlık yapılması gereken bir konudur.
Hatta bir bölge para birimi oluÅŸturmak çok daha etkili bir yaklaşım olur.
Ä°kinci tür ambargo ekonomik ambargodur. Yani bazı malların bize satışının yasaklanmasıdır.
Unutmayalım ki burada biz zayıf bir ülke deÄŸiliz.
Ancak yapmamız gereken hazırlıkları şimdiden yapmazsak, hazırlıksızlığımız zayıflığımız olur.
Bir ÅŸeyi üretmek baÅŸka, üretebilir olmak daha baÅŸka bir ÅŸeydir.
Bizim her türlü mal ve hizmeti üretebilir olmamız gerekir.
Lazım olduÄŸunda yani iÅŸ baÅŸa düÅŸtüÄŸünde laboratuvar ölçeklerde yapmış olduÄŸumuz üretimleri hemen ekonomik ölçeklere aktarabilmemiz gerekir.
Bunun için de öncelikle iyi bir dış ticaret envanteri çıkarılmalıdır.
Bu envanterin ÅŸirketler, aidiyetler ve ikâme edilebilirlik bazında detaylı olması gerekir.
Sonra bu envanterin üzerinden olası hamlelerimizi bir oyun teorisi kurgusunda hazırlamamız gerekir.
Ondan sonra karşı taraftan atılacak adımlara karşı ne yapmamız gerektiğini bilen ve hemen uygulamaya koyan bir devlet olmuş oluruz.
Böyle disiplinli bir yapı ile kimse mücadele edemez.
Ederse de kaybetmeye mahkûm olur.
Evet, zayıf değiliz ama ahmak da olmamalıyız.
Bu konuda ahmaklık, hazırlık ile doğrudan ilgilidir.
Peki, hazır mıyız?
Bilemiyorum! Evet demek isterim.
Bakınız, ülkemizin ithalatı ihracatının yaklaşık 1.6 katıdır.
Yani biz sattığımızdan daha çok satın alan bir ülkeyiz.
Bizim satın almaları durdurmamız satan ülkedeki satışları yasaklamamız anlamına gelir.
Bir nevi tersinden hareketle, ambargoyu menşeinde etkili kılabiliriz.
Ä°ÅŸte size bir baÅŸka senaryo.
Ayrıca, zincirleme etki yapabilecek hamleleri de düÅŸünebiliriz.
Ülkemizde faaliyet gösteren yüzlerce Amerikan firması var.
Bunlar bizim hanemizde gözüküyor ama son tahlilde Amerika’nın firması.
ÖrneÄŸin Cargill buna güzel bir örnektir.
BaÅŸkan OÄŸul Bush taa Amerika’dan kalkıp gelip zamanın baÅŸbakanı ErdoÄŸan’a Cargill için ricacı olmuÅŸtu.
Ve daha neler neler.
Badem mi dersiniz, pirinç mi dersiniz, mısır mı dersiniz, tohum mu dersiniz, yaÄŸ mı dersiniz…
Hepsi Amerika’dan, hepsi burada, hepsi bir arada.
Siz saymaya devam edin.
Son söz.
Tavaya düÅŸen sonunda piÅŸer!
Ambargo sözü tavaya düÅŸtü.
Artık ağızlarda sakız gibi çiÄŸnenir oldu.
Pişirilip oldurulması yakındır.
En iyi cevap, hazırlıklı olmaktır.
Tabi her anlamda hazırlıklı olmak.
Peki, hazır mısınız?
Henüz yorum yapılmamış.