Önemli Şahsiyetler
Tarihin Unuttuğu Nobel Fizik Ödüllü İlk Müslüman: Muhammed Abdüsselam
Pakistan’ı kriket ve politikanın haricinde ünlü yapan bir sebep daha varsa o da Muhammed Abdüsselam’dır. Bu teorik fizikçi, elektromanyetik kuvvetlerin birleşmesi konusuna büyük oranda katkı sağlamış ve bu alandaki önemli çalışmasından dolayı “Nobel Ödülü” ile ödüllendirilmiştir.
MUAZ VURAL - DÜŞÜNCE MEKTEBİ
Abdüsselam kendisini parçacık fiziği üzerine çalışmalar yapmaya adamasının yanı sıra, ülkesini de bilimsel araştırmalar yapma konusunda büyük oranda teşvik etmiştir. Aynı zamanda Pakistan’da atom bombasının ve nükleer enerjinin gelişmesi konusunda önemli bir rol oynamıştır. Pakistanlı birçok bilim adamı kendisiyle çalışma imkânı bulmuş ve ona “Bilimsel Baba” adını vermiştir.
Abdüsselam öldüğü güne kadar Pakistan’da bilimin geliştirilmesi adına çalışmalar yapmaya devam etti.
1974 yılında parlamentoda yapılan anayasa değişikliği ile “Ahmediye” tarikatı mensupları gayrimüslim kabul edilmiştir. Ülkesinin yetiştirdiği en önemli bilim adamı olarak kabul edilmesine ve ülkesine bilim adına büyük katkılar sağlamasına rağmen, “Ahmediye” tarikatına mensup olmasından dolayı Abdüsselam da gayrimüslim olarak kabul edilmiş, ismi okul kitaplarından bile kaldırılmış ve kendi ülkesi tarafından dışlanmıştır. Ülkesinin bu tavrı Abdüsselam’ın ülkesinden uzaklaşmasına ve son günlerini İngiltere’de geçirmesine neden olmuştur.
Muhammed Abdüsselam’ın Hayat Hikâyesi
Muhammed Abdüsselam 20 Ocak 1926’da Pakistan’ın Pencap eyaletinde dünyaya geldi. Babası Pencap eyaleti eğitim bölümünde eğitim görevlisi olarak çalışmaktaydı.
Küçük yaşlarda Matematik ve Fen üzerine muazzam yetenekler sergileyen Abdüsselam, 14 yaşında Pencap Üniversitesi giriş sınavlarında o zamana kadar ki en yüksek puanı alarak Pencap halkını kendine hayran bırakmıştı. Öğretmenlerinin onun İngilizce üzerine yoğunlaşması gerektiği konusundaki ısrarlarına rağmen o matematiğe bağlı kalmayı tercih etmişti.
1944 yılında Matematik lisans eğitimini birincilikle bitiren Abdüsselam, 1946 yılında da Matematik yüksek lisans eğitimini tamamladı. Aynı yıl çalışmalarına devam etmesi için Cambridge Üniversitesi’nden burs almaya hak kazandı. 1949’da Cambridge Üniversitesi’nden de birincilikle mezun oldu. Cambridge’deki Cavendish Laboratuvarı’nda doktorasını tamamladı. Kuantum Elektromanyetiği hakkında hazırladığı doktora teziyle bu konuda bir çığır açmayı başardı
Abdüsselam’ın Çalışmaları ve Aldığı Görevler
Abdüsselam, 1951’den 1954’e kadar Pencap Üniversitesi’nde Matematik eğitimi vermiş ve aynı zamanda Pencap Üniversitesi Matematik Bölüm Başkanı olarak görev yapmıştır. Kuantum Mekaniğini Lisans müfredatına dâhil etme girişimlerinin başarısız olması sebebiyle Abdüsselam, bu konuya ilgi duyanlara gayri resmi olarak dersler vermeye başlamıştır.
1954 yılında Lahor St. John Koleji’nde göreve başladı ve burada üç yıl boyunca profesör olarak hizmet verdi.
1957’de Londra İmperial Koleji’ne Teorik Fizik Profesörü olarak atandı. Burada görev yaptığı dönemde Teorik Fizik Bölümü’nü kurdu ve bu bölüm en prestijli araştırma bölümlerinden biri olma başarısını gösterdi.
İmperial Koleji’nde Albert Einstein ve Bertrand Russell gibi önde gelen bilim adamlarıyla bir araya gelme fırsatı yakalayan Abdüsselam onlara İslam’dan da bahsetmiştir. Einstein ve Abdüsselam bir araya geldiklerinde vakitlerinin büyük bir kısmını din üzerine konuşmalar yaparak geçirmişlerdir. Abdüsselam konuşmalarında ve derslerinde yeri geldiğinde Kur’an’dan ayetler okumuş ve hiçbir zaman inancını saklama gereği duymamıştı.
Abdüsselam 1959 yılında 33 yaşındayken, en genç “Kraliyet Cemiyeti Üyesi” oldu.
1960 yılında Pakistan Hükümeti’nin bir parçası haline geldi ve burada bilimsel danışman olarak hizmet vermeye başladı. Önceki hükümetler Pakistan ekonomisinin %1 gibi düşük bir kısmını bilimsel araştırmalara harcıyorlardı. Abdüsselam ülkesinde bu konuda büyük ve önemli değişiklikler yapılmasına vesile olmuştu.
1961’de Başkan Ayup Khan döneminde Pakistan Uzay Araştırma Ajansı kurulması önerisinde bulundu. Aynı yıl bir yürütme kararıyla Uzay ve Üst Atmosfer Araştırma Komisyonu kuruldu.
1964’de İtalya’nın Trieste kentinde Uluslararası Teorik Fizik Merkezi’ni kurdu ve 1993’e kadar neredeyse 30 yıl boyunca bu araştırma merkezinin başkanı olarak görev yaptı.
1965 yılı onun için dönüm noktası sayılabilecek bir yıldı. Abdüsselam 1965 yılında Pakistan Nükleer Araştırma ve Teknoloji Enstitüsü’nü kurdu. Buna ek olarak aynı yıl içinde Pakistan’ın ilk nükleer reaktörü olan Pakistan Atomik Araştırma Reaktörü aktif hale getirildi.
1975’de Pakistan’da Nathiagali Uluslararası Bilim Koleji’ni kurdu. Amacı ülkesinde bilimin gelişmesine katkıda bulunmaktı. Dünyanın dört bir yanından gelen bilim insanları bu enstitüde fizik üzerine yıllık toplantılar yapıyordu.
Abdüsselam Pakistan’ın atom bombası geliştirme çalışmalarında da büyük bir rol oynadı. Başbakan Zulfiqar Ali Bhutto’nun tavsiyesi üzerine 1971’de ABD’yi ziyaret etti. ABD’de kaldığı süre boyunca atom bombası gelişmeleri hakkında çok önemli bilgiler edindi. Bhutto ve Abdüsselam’ın yaptığı bu işbirliği sayesinde yapılan araştırmalarla ilgili birçok toplantı yapıldı. Yapılan bu toplantıların en önemlisi ve bilineni “Multan Toplantısı” idi.
1977’de Abdüsselam’ın liderliğinde nükleer silah projesinin teorik tasarımı tamamlandı. Pakistan için bir dönüm noktası olarak görülen bu olay, Abdüsselam’ın önderliğinde birçok bilim insanının yardımıyla kurulan “Teorik Fizik Grubu”nun önemli bir başarısıydı.
İstanbul Üniversitesi fiziğin gelişmesine yaptığı katkılarından dolayı kendisine 9 Eylül 1981’de Fahri Fen Doktoru payesi vermiştir.
Muhammed Abdüsselam’ın Ödülleri ve Başarıları
1950’de Cambridge Üniversitesi tarafından prestijli bir ödül olan “Smith Ödülü” ile onurlandırıldı.
Bilime sağladığı katkılarından dolayı 1958’de Cambridge Üniversitesi tarafından “Adam’s Ödülü”ne layık görüldü.
Pakistan Hükümeti, ülkedeki bilimsel araştırmaların önünü açmak amacıyla, yaptığı önemli çalışmalardan dolayı kendisine “Sitara-E-Pakistan” yani en iyi sivil ödülünü vermiştir.
Kuantum Mekaniği ve Temel Parçacıklar Teorisi üzerine yaptığı önemli katkılarından dolayı 1964 yılında Londra Kraliyet Topluluğu tarafından “Hughes Madalyası” verildi.
Yaptığı önemli nükleer araştırmalardan dolayı 1968’de “Atom Barış Ödülü” ile onurlandırıldı.
1978’de İngiliz Kraliyet Akademisi’nden “Kraliyet Nişanı” aldı.
Abdüsselam elektro zayıf etkileşim üzerine yaptığı çalışmasıyla 1979 yılında “Nobel Fizik Ödülü” almıştır. Bilimde Nobel Ödülü alan ilk Müslüman olarak tarihe geçmiştir.
Abdüsselam’ın Nobel Kazanmasını Sağlayan Çalışması
Dünyada birbirinden farklı görünen dört çeşit etkileşim vardır:
1-Kütleçekim Kuvveti
2-Elektromanyetizma Etkileşimi
3-Zayıf Etkileşimler
4-Güçlü Etkileşimler
1918 yılından beri teorik fizikçiler bu kuvvetlerin en az iki tanesinin ya da hepsinin kaynağının aynı olduğunu ispatlamaya çalıştılar. Abdüsselam zayıf etkileşimler ile elektromanyetik etkileşimlerin aynı çatı altında birleştiğini ispatlamayı başardı. Einstein da bu konu üzerine çalışmalar yaparak 35 yılını harcasa da tatmin edici bir sonuç elde edememişti. Abdüsselam bu çalışmasıyla, Einstein’ın başarılı bir şekilde gerçekleştiremediği teoriyi gerçekleştiren bilim insanı olarak tarihe geçti.
Muhammed Abdüsselam Nobel Ödülü için yaptığı konuşmasında Mülk suresinin üçüncü ve dördüncü ayetlerini okumuştur:
“O, yedi göğü kat kat ve uyum içinde yaratandır. Rahman’ın yaratışında hiç bir uyumsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak! Herhangi bir bozukluk ve uyumsuzluk görüyor musun? Sonra gözünü tekrar çevir ve bak. Göz aradığı bozukluğu bulmaktan âciz bir şekilde sana dönecektir.”
Abdüsselam yaptığı çalışmaları ve başarıları ile İslam’ın akıl ve bilim ile çatışmadığının canlı bir kanıtı olmuştur.
1980’lerin ortalarında beyninde oluşan bir bozukluk sebebiyle acılar çekmeye başlayan Abdüsselam en sonunda tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu. 1994’de 68 yaşındayken Londra İmperial Koleji’ndeki görevinden emekliye ayrıldı. 21 Kasım 1996’da 70 yaşındayken Oxford’daki evinde huzur içinde öldü. İsteği üzerine Pakistan’a gömüldü ancak cenazesine hiçbir devlet ve hükümet adamı katılmadı.
Ölümünün ardından bilime sağladığı büyük katkılardan dolayı Cenevre’de bir caddeye ismi verildi.
Henüz yorum yapılmamış.