Diyanet Cuma hutbesini gece yarısı neden değiştirdi?
![](resimler/detay/189543.jpg?1571390613)
Diyanet İşleri Başkanlığı bugün Cuma hutbesinde okunacak olan konuyu değiştirdi. Eski konu Mehmetçik iken yeni konu kul hakkı oldu.
Cuma günleri camilerde görevli imam tarafından okunan hutbe metni, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı tarafından web sitesine akÅŸam saatlerinde yükleniyor. Ä°mam veya müezzinler de buradan hutbeyi indirip halka irad ediyordu.
Ancak dün akÅŸam yüklenen "Dualarımız MehmetçiÄŸimiz için" baÅŸlıklı hutbe, gece "Kul ve kamu hakkı" baÅŸlıklı hutbe ile deÄŸiÅŸtirildi. DeÄŸiÅŸikliÄŸin gerekçesi açıklanmadı ama Barış Pınarı Harekatı'nın sona ermesi olduÄŸu açıkça anlaşılıyor.
Amerika'dan gelen heyet, yürüttüÄŸü çalışmayla hem harekata hem de dolayısıyla Cuma hutbesindeki konunun deÄŸiÅŸmesine de sebep olmuÅŸ oldu.
Değiştirilen hutbede Barış Pınarı Harekatı da şu şekilde anlatılıyordu:
"Barış Pınarı dedi yürüyüÅŸünün adına. Yanında da arkadaÅŸları, eÅŸten dosttan tanışları, kardeÅŸleri… Kimimizin evladı, kimimizin kardeÅŸi… Bizim çocuklarımız, hepimizin ciÄŸerpareleri…"
18 EKÄ°M CUMA HUTBESÄ°: KUL VE KAMU HAKKI
Muhterem Müslümanlar!
Peygamber Efendimiz bir gün, ashâbına “Müflis kimdir biliyor musunuz?” diye sordu. Orada bulunanlar, “Malını mülkünü kaybetmiÅŸ, iflas etmiÅŸ kimsedir Yâ Resûlallah” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.s) ÅŸöyle buyurdu: “Aksine gerçek müflis ÅŸu kimsedir: Kıyamet günü kıldığı namaz, tuttuÄŸu oruç ve verdiÄŸi zekâtla gelir. Ancak dünyada iken ÅŸuna sövmüÅŸ, buna iftira atmış, ötekinin malını yemiÅŸ, berikinin kanını dökmüÅŸ, bir baÅŸkasını dövmüÅŸtür. Ä°hlâl ettiÄŸi bu hakların karşılığı olarak onun iyiliklerinden alınıp hak sahiplerine verilir. Åžayet hesabı görülmeden iyilikleri biterse, maÄŸdur ettiÄŸi insanların günahlarından alınarak onun üzerine yüklenir, sonra da cehenneme atılır.”
Kıymetli Müslümanlar!
Ä°slam, hak ve hakikat, hukuk ve adalet dinidir. “Hak” kavramı, hem sorumluluklarımızı hem de korumamız gereken deÄŸerleri ifade eder. Hayat ve huzur kaynağımız olan vahiy, bizleri hakka sahip çıkmaya davet eder. Rabbimizin Esmâ-i Hüsnâsından biri de “el-Hak”tır. Dolayısıyla hakka riayet eden insan, aslında doÄŸrunun ve hakikatin yani Cenâb-ı Hakk’ın emir ve rızasının yanında yerini almış olur.
DeÄŸerli Müminler!
Ä°nsanoÄŸlu anne karnında canlandığı andan itibaren can güvenliÄŸi ve hayat hakkına sahiptir. Rabbimiz, “Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, kim bir insanı öldürürse bütün insanları öldürmüÅŸ gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.”2 buyurarak bu ilkeye iÅŸaret eder.
Her insanın malını ve meÅŸru kazancını koruma hakkı vardır. Haksız yollarla mal elde eden, ticarete hile karıştırarak müÅŸterisini aldatan ve iÅŸçisinin hakkını tam olarak ödemeyip gasp eden kiÅŸi, harama el uzatmış demektir.
Ä°nsanın kiÅŸilik deÄŸerleri, ÅŸerefi, namusu ve inancı da dokunulmazdır. Bir baÅŸkasının deÄŸerlerine hakaret etmek, adını karalamak, yalan ve iftira ile itibarını zedelemek en önemli hak ihlalleri arasında yer alır. Hak ihlali ise kanunlarımıza göre suç, dinimize göre de büyük bir vebal ve günahtır.
Muhterem Müslümanlar!
Ä°manın gereÄŸi, hayatın her alanında mutedil, insaflı ve hakkaniyetli davranmaktır. Kendi haklarını koruduÄŸu kadar çevresindekilerin de haklarını korumak, mümin olmanın ÅŸiarıdır. KiÅŸisel menfaatleri için diÄŸer insanların, hatta hayvanların ve tabiatın hakkını çiÄŸneyen kimse, kısa vadede kazançlı çıktığını zannetse de aslında ziyanda ve iflastadır.Hak duyarlılığı, en yakın aile fertlerinden baÅŸlamak üzere, her hak sahibine hakkını vermeyi gerektirir. Anne-babamızın haklarına saygı duymak, eÅŸimizin haklarını sevgiyle ve özenle teslim etmek, çocuÄŸumuzun haklarını ÅŸefkatle korumak hepimizin sorumluluÄŸudur. Akrabalık iliÅŸkilerinde, bilhassa iÅŸ ortaklığı, düÄŸün ve miras paylaşımı gibi konularda zerre miktarı hak geçmemesi için uÄŸraÅŸmak hepimizin görevidir.
Aziz Müminler!
Kul hakkının, toplumun tamamına sirâyet ettiÄŸi alan ise kamu hakkıdır. Kamu hakkı, kul hakkına göre çok daha ağır sorumluluÄŸu olan bir emanettir. Bu emanete ihanet etmek, kiÅŸiyi hem dünyada hem de ahirette hüsrana sürükler. Nitekim Yüce Rabbimiz, “Hiçbir peygamberin emanete hıyanet etmesi düÅŸünülemez. Kim emanete, devlet malına hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiÄŸi ÅŸeyin günahı, boynuna asılı olarak gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uÄŸratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir.”3 buyurmuÅŸtur. Rahmet elçisi (s.a.s) ise bu konuda ümmetini ÅŸöyle uyarmıştır: “Kimse hakkı olmayan bir karış toprağı bile almasın! EÄŸer alırsa, kıyamet gününde Allah yedi kat yeri onun boynuna dolar.”4 Bir baÅŸka hadisindeise ÅŸöyle demiÅŸtir: “Kim bir iÅŸte görevlendirilip yaptığı iÅŸin karşılığı bir ücret alıyorsa, onun bu ücret dışında alacağı her ÅŸey emanete hıyanettir.”5
DeÄŸerli Müslümanlar!
Hakkaniyete dayalı iliÅŸkilerin dünyada huzura, ahirette ise kurtuluÅŸa vesile olduÄŸunu unutmayalım. Özel hayatımızda her türlü kul hakkını ihlal etmekten sakınalım. Saçı bitmedik yetimin hakkını düÅŸünerek, kamu görevini ağır bir emanet olarak kabul edelim. Zira ihlal edilen kamu hakkı, zayi edilen vakıf malı, aynı zamanda binlerce kul hakkı demektir. Her hayırlı iÅŸin sevabı olduÄŸu gibi, her ihmal ve hatanın da kul ve kamu hakkı doÄŸuracağını bilerek yaÅŸayalım.
DEĞİŞTÄ°RÄ°LEN HUTBE: DUALARIMIZ MEHMETÇİĞİMÄ°Z Ä°ÇÄ°N
Diyanet tarafından deÄŸiÅŸtirilen hutbe ise ÅŸöyleydi:
Aziz KardeÅŸlerim!
Bu mübarek saatte, bu icabet ve bereket vaktinde bir tanıdığımdan bahsedeceÄŸim size. “Vatan” deyince gerisini unutuveren bir delikanlıdan...
Siz de bileceksiniz; adını Fahr-i Kâinat’ın adıyla anıp “Mehmetçik” dediÄŸimiz kahramandır o… Bazılarınız onu tarih sayfalarından tanırsınız. Güçlü, atılgan, zeki, becerikli ve gözü pekti. Daima ön safta olmak isterdi. Durmazdı, durmak nedir bilmezdi. Cepheden cepheye koÅŸarken arkasında bazen bir bacağını, bazen bir kolunu, bazen bir gözünü bırakır, ama vatan sevgisini daima ileride, en önde tutar, “Vatan saÄŸ olsun!” derdi, “Yeter ki vatan saÄŸ olsun!”
Kıymetli Müslümanlar!
Peygamberimiz buyuruyor ki, “Allah, sadece kendi yolunda cihad etmek ve kelime-i tevhidi doÄŸrulamak üzere sefere çıkan kimseyi cennete sokmaya veya çıktığı evine sevap ve ganimet ile döndürmeye kefil olmuÅŸtur.” MehmetçiÄŸimiz bu muÅŸtuyla yine yürüdü. Mevsimlerden en çok baharı, aylardan en ziyade AÄŸustos’u severdi ama ÅŸu Ekim günlerinde de yürüdü. Terörden bunalanlara barış, huzuru kaçırılanlara huzur, yüreÄŸi tutuÅŸanlara serinlik dağıtmak üzere…
Barış Pınarı dedi yürüyüÅŸünün adına. Yanında da arkadaÅŸları, eÅŸten dosttan tanışları, kardeÅŸleri… Kimimizin evladı, kimimizin kardeÅŸi… Bizim çocuklarımız, hepimizin ciÄŸerpareleri…
Aziz Müminler!
Mehmetçik, geceleri gündüze, gündüzleri geceye sığdırmak için zamanı ve mekânı unutmuÅŸ koÅŸuyor… Mehmetçik, teriyle ve kanıyla dünya tarihini yeniden yazıyor. Onun kanını bıraktığı sınırlarımızda, yalnızca ülkemizin deÄŸil, bütün insanlığın kaderi hercü mercden kurtuluyor.
Bu öyle bir insanlık mücadelesi ki, “GevÅŸemeyin, üzülmeyin. EÄŸer iman etmiÅŸseniz üstün olan sizlersiniz.” buyuran Yüce Kitabımız, barış yolunda kahraman ordumuza umut oluyor. Bu öyle bir iman ve vatan aÅŸkı ki, Kur’an bu aÅŸkla topraÄŸa düÅŸen canları ÅŸöyle anlatıyor: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir hâlde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan ÅŸehit kardeÅŸlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar.”
DeÄŸerli KardeÅŸlerim!
Hiç ÅŸüpheniz olmasın ki, Cenâb-ı Hakk’ın yardımıyla, hainlerin oyunları bozulacak, zalimlerin tuzakları ayaklarına, hileleri baÅŸlarına dolanacaktır. Mehmetçik siperleri tuttukça, bütün düÅŸmanlarımızın da, onların içimize saldıkları zavallıların da hayalleri hakikatlerimize; tuzakları imanımıza çarpacak, kışkırttıkları terör selinin içinde kendileri boÄŸulacaktır. Ordumuz barış uÄŸruna ilerledikçe, ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde masumlar, kadınlar, çocuklar güven ve huzura kavuÅŸacaktır.
Aziz Müminler!
Mehmetçik ki, bir sancağın gölgesinde, alnında yıldızlar parlayan cevherimiz, hazinemizdir… Mehmetçik ki, vatan, bayrak, millet ve devlet uÄŸruna tek yürek olan kahramanlık destanımızdır… Mehmetçik, dünyanın iyiliÄŸi için cephede, insanlık adına siperdedir. Ve onlar omuz omuza, sırt sırtayken; mazlumların ve hakları ellerinden alınanların imdadına koÅŸarken yerde ve gökte, uzakta ve yakında bütün dualarımız onlaradır, onlar içindir. Teri damladığında merhamet, kanı döküldüÄŸünde rahmet olsun diye… Onlar içindir Fetihler, Fatihalar, Yasinler… Ve âminler onlar içindir…
Âmin! Ey varlığın Aziz ve Kerîm olan Rabbi! Ey âlemlerin Rahman ve Rahim olan Rabbi!.. Süt kesilmiÅŸ bebeler aÅŸkına, sütü çekilmiÅŸ nineler aÅŸkına… Yücelerden yüce olan babına geldik, rahmetini istemeye cenabına geldik. Adını andık ve nuruna durduk; günahkâr ellerimizle, huzuruna durduk. Askerimiz için yardım diliyor, ordumuza zafer istiyoruz. O asker ki Senin adınla çıktılar yola, her birini her adımda nusrete kandırdıklarından eyle; barış aÅŸkıyla yandırdıklarından; huzur kaftanıyla kuÅŸandırdıklarından eyle… Canlarını koru meÅŸakkatten, afetten; bedenlerini koru yorgunluktan, bıkkınlık ve gafletten…
Ey dünyada orduları celal ile var eden var, ey ahirette ÅŸehitlere cemalini ihsan eden yâr!
Varlığına inandık, birliÄŸine inandık; Sana sığındık ve Sana güvendik. Gayrı, Ä°slam ümmetini birbiriyle sınandırma Ä°lahi, fitne ateÅŸinde masumları yandırma Ä°lahi. Terör elindeki mazlumları kurtar karanlık düÅŸüncelerden, uyandır gaflettekileri sabahı olmayan gecelerden… Bu yolda dostlarımızı yerindirme, düÅŸmanları sevindirme Ä°lahi. Hainlerin tuzaklarını ayaklarına, hilelerini baÅŸlarına dolandır ya Rabbi; el ovuÅŸturanları da tutuÅŸturdukları ateÅŸlerde yandır ya Rabbi. Rahmetini kesme kahraman ordumuzdan, bereketini alma cennet yurdumuzdan. Tasasını çektiklerimizden emin eyle bizleri; karanlık yollarda rehber-i din eyle bizleri. Hezimete uÄŸrat terörün uÅŸaklarını ve efendilerini ve zalimlerin kendilerine kırdır yine kendilerini.
Ey bütün noksanlardan münezzeh olan Allah’ım! Åžehitlerimize ikramını, gazilerimize dermanını eriÅŸtir. Acısı olanların acısını dindir, umudumuzu zafere eriÅŸtir. Duamızı Kâbe’de edilen dualara say, harekâtımızı Nebi yolunda gazalara say. Rahmetini kesme üzerimizden diye yalvarıyoruz; merhametini esirgeme bizden diye yalvarıyoruz… Ezanımızı dindirtme ya Rab! Vatanımızı böldürtme ya Rab! Bayrağımızı indirtme ya Rab! Başımızı eÄŸdirtme ya Rab; Mehmetçiklerin ayağına taÅŸ deÄŸdirtme ya Rab! Bir an evvel zafer bulup ÅŸanla dönsünler; en kısa zamanda huzurla dönsünler… Ayetinde dediÄŸin gibi; yeryüzünde bizi kudret sahibi eyle ve bizim elimizle Firavunların, Hâmânların ordularına, korktukları ÅŸeyleri yaÅŸat ya Rab!.. Âmin, ve’lhamdülillahi Rabbi’l-Âlemin…
MÄ°LLÄ° GAZETE
Henüz yorum yapılmamış.