Barış Pınarı Harekâtı: ABD ile Türkiye'nin sağladığı anlaşmadan kim, ne kazandı?
Follow @dusuncemektebi2
Barış Pınarı Harekatı'nın sekizinci gününde Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Türk heyeti ile ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in başkanlığındaki ABD heyeti, Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik operasyonun durumuna ilişkin bir anlaşmaya vardı.
AnlaÅŸmaya göre, Türkiye 120 saatlik bir süre için operasyona ara verecek ve bu zaman diliminde Kürtlerin oluÅŸturduÄŸu Halk Savunma Birlikleri (YPG), yaklaşık 32 kilometre derinliÄŸinde oluÅŸturulacak olan güvenli bölgenin gerisine çekilecek.
Çekilme tamamlandıktan sonra da Türkiye tamamen operasyonu durduracak, ABD de BaÅŸkan Donald Trump'ın imzasıyla yürürlüÄŸe giren yaptırımları geri çekecek.
AnlaÅŸmanın bazı maddeleri Türkiye ile ABD arasında 7 AÄŸustos'ta varılan güvenli bölge uzlaÅŸmasının bir tekrarı niteliÄŸini taşıyor.
Buna karşın anlaşma, ABD askerleri ve YPG'nin boşalttığı yerlere Rusya ve Suriye ordusunun girmesiyle değişen saha dengelerine nasıl yanıt verileceği gibi kilit soruları yanıtsız bırakıyor.
Hangi konular üzerinde uzlaşı saÄŸlandı?
ABD'li ve Türk heyetler arasındaki görüÅŸmeler, dört saatten uzun sürdü.
GörüÅŸmenin sonunda açıklanan 13 maddelik anlaÅŸmanın ilk üç maddesi NATO müttefiki iki ülke arasındaki iliÅŸkilerin önemini teyit ederken, ABD'nin Türkiye'nin Suriye sınırından kaynaklanan "meÅŸru güvenlik çıkarlarını" anladığını ve daha yakın eÅŸgüdüm içinde olunması gerekliliÄŸinin altını çiziyor.
Analistlere göre, bu kapsamda NATO anlaÅŸmasının 5'inci maddesini oluÅŸturan "kolektif savunma" anlayışına da atıfta bulunarak son dönemde Türkiye-NATO iliÅŸkileriyle ilgili ortaya atılan sorular karşısında bir gönderme yapılmak istendi.
Ä°ki ülkenin eÅŸgüdüm yapacağı bir baÅŸka alan da Irak Åžam Ä°slam Devleti (IŞİD) ile mücadele olarak yeniden kayda geçirilirken, Türkiye, varılan uzlaşıyla kontrolü altında bulunduÄŸu bölgede sivillerin zarar görmemesi için ABD'ye güvence verdi.
Güvenli bölge kurulacak mı?
AnlaÅŸmanın en önemli bölümleri arasında son beÅŸ madde yer alıyor.
Analistler ve uzmanlar, 9'uncu maddenin, Türkiye'nin ABD'den çok uzun bir süredir talep ettiÄŸi unsurları karşılaması açısından önemli olduÄŸuna dikkat çekiyor.
Yapılan yorumlara göre, YPG'nin ağır silahlarının toplanması, tahkimatlarının ortadan kaldırılması ve sonuç olarak "güvenli bölge" kurulmasının yeniden kayda geçirilmesi Ankara açısından "ufak da olsa bir kazanım" olarak görülüyor.
ABD ile Türkiye arasında güvenli bölge konusundaki ilk uzlaÅŸma AÄŸustos 2019'da saÄŸlanmıştı. Bu anlaÅŸma kapsamında çoÄŸunluÄŸunu Kürtlerin oluÅŸturduÄŸu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) sınıra yakın bölgelerden çekilirken, ABD ve Türkiye ortak devriyeye baÅŸlamıştı.
Ancak daha sonra Türkiye, taleplerinin yeterince karşılanmadığını belirterek, Barış Pınarı Harekatı'nı baÅŸlatmıştı.
Dün varılan anlaÅŸmanın 10'uncu maddesinde, güvenli bölgenin öncelikle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin denetiminde olacağı belirtilirken, uygulama süreçlerinin Türk ve Amerikan eÅŸgüdümünde gerçekleÅŸtirileceÄŸi belirtiliyor.
Analistler, bu durumun, AÄŸustos'taki uzlaÅŸma kapsamında Akçakale'de kurulan Ortak Koordinasyon Merkezi'nin faaliyetine devam edeceÄŸi, kara ve hava ortak devriyelerinin sürdürülebileceÄŸi yorumunu yapıyor.
Analistler ve uzmanlar ayrıca, güvenli bölgeye bir kez daha ve daha kuvvetli bir atıf yapılmasına karşın, gelinen noktada uygulama aÅŸamasına geçilip geçilmeyeceÄŸinin belirsizliÄŸini koruyan noktalardan biri olduÄŸuna dikkat çekiyor.
Taraflar hangi geri adımları atıyor?
AnlaÅŸmanın kilit unsuru olarak gösterilen 11'inci maddede karşılıklı atılacak geri adımlar yer alıyor.
YPG'nin güvenli bölgeden çekilmesini saÄŸlamak için operasyona 120 saatlik bir ara vermeyi kabul eden Türkiye, çekilme iÅŸleminin tamamlanmasının ardından operasyonunu tamamen durdurmayı kabul ediyor.
DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu, 13 maddelik anlaÅŸmada yer almasa bile geri çekilmenin Trump'ın 2019 başında ifade ettiÄŸi gibi 20 mil, yani 32 kilometrelik bir alanı kapsadığını kaydetti. Pence de görüÅŸmenin ardından düzenlediÄŸi basın toplantısında 20 millik bir alandan bahsetti.
Analistler, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoÄŸusuna yönelik operasyonu, Menbic ile Irak sınırı arasında kalan bölgenin kontrolünü SDG'den alma amacına ulaÅŸmadan durdurmayı kabul etmesinin baÅŸta ABD olmak üzere harekata yönelik uluslararası alandan gelen tepkiler karşısında atılmış bir geri adım olarak nitelendiriyor.
Bununla birlikte, anlaÅŸmada operasyonun durdurulmasının ardından Türk askerinin bölgeden çekilmesine yönelik herhangi bir ifade bulunmadığına da dikkat çekiliyor.
ABD ise Türkiye'nin bu adımının karşısında Trump'ın bu hafta içinde açıkladığı yaptırımları geri çekeceÄŸini iletti.
Aynı zamanda Türkiye'ye daha sert ve kapsamlı yaptırımların gündeme alınmayacağı konusunda da güvence verildiÄŸi belirtiliyor.
Sahadaki dengeler nasıl değişti?
Son bir haftada yaÅŸanan geliÅŸmeler, Türkiye ile ABD arasındaki iliÅŸkilerde en sıkıntılı dönemlerden birinin yaÅŸanmasına neden olurken, Suriye iç savaşında sahadaki dengeleri de ciddi ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirdi.
ABD ve SDG'nin çekildiÄŸi Menbic ve Kobani'ye Rusya ve Suriye ordularının girmesi, çok dar bir bölge içinde Türk, Rus, Suriyeli ve ABD'li askerlerin bir arada bulunmalarına yol açıyor.
ÇavuÅŸoÄŸlu, bu iki kentle ilgili durumun Türkiye-Rusya arasındaki mevcut kanallarla ele alınacağını, Pence'in de zaten bu bölgelerle ilgili olarak "Ruslarla konuÅŸursunuz" yanıtını verdiÄŸini söyledi.
Analistler, bu durumun, 9 Ekim öncesine kadar Fırat Nehri'ndeki doÄŸusunda kalan bölgeyle ilgili konuları sadece ABD ile görüÅŸen Türkiye'nin bundan sonraki süreçte Rusya'nın da görüÅŸlerine dikkat vermesi gerektiÄŸini göstermesi açısından önemli olduÄŸunun altını çiziyor.
Analistlere göre, sahada geliÅŸen yeni durum ve Suriye ordusunun Türkiye sınırına yakın bir noktaya ulaÅŸması, Ankara'nın Moskova ile yeni bir anlaÅŸma saÄŸlaması gerekliliÄŸini ortaya çıkarabilir.
Uzmanlar, ErdoÄŸan'ın Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin ile 22 Ekim'de, yani 120 saatlik sürenin dolduÄŸu bir günde görüÅŸecek olması bu görüÅŸmenin önemini ÅŸimdiden artırmış durumda olduÄŸuna dikkat çekerek, gelinen noktada, Türkiye'nin bundan sonraki süreçte Rusya ve ABD arasında çok daha dengeli bir politika izlemek durumunda kalacağını ifade ediyor.
BBC TÜRKÇE
Henüz yorum yapılmamış.