Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Mehmet Görmez: Hz. Peygamber ve İnsan Onuru

S evgili Peygamberimiz (s.a.s.)’in insanlığa getirdiği mesajın varlık anlayışında insan, yaratılmışların en saygını (eşref-i mahlukat) ve varlığın özüdür (zübde-i âlem). İnsanın fıtrat ve yaratılış itibarıyla onurlu bir varlık olması, İslam’ın varlık, bilgi ve değer anlayışını şekillendiren en temel unsurlardan biri olmuştur. Bununla birlikte insanoğlunun, son iki yüzyılda bilimsel ve teknolojik alanlarda gösterdiği olağanüstü ilerlemeyi, ne yazık ki insan onurunun korunması ve yüceltilmesi konusunda gösteremediği bir gerçektir.



Geride bıraktığımız yüzyıl, daha ÅŸimdiden insanlık onurunun had safhada zedelendiÄŸi talihsiz bir zaman dilimi olarak anılmaktadır. Ayrımcılık, ötekileÅŸtirme, ırkçılık, ÅŸiddet, iÅŸkence, terör, savaÅŸ, gelir adaletsizliÄŸi, zulüm, sömürgecilik, eÄŸitim eÅŸitsizliÄŸi, emeÄŸe saygısızlık, istismar, kürtaj, açlık ve kıtlık gibi onur kırıcı küresel sorunların kıskacındaki insanlık, tarihte görülmemiÅŸ bir sınavdan geçiyor. GöÄŸün kapılarına sırt çeviren insanoÄŸlu, kendi eliyle ürettiÄŸi yapay sorunların açılmak bilmeyen kapıları önünde yorgun ve bitkin bir hâlde bekliyor. Bilim ve tekniÄŸin son imkânlarıyla ürettiÄŸi en modern anahtarlar, kilitli kapıların açılmasında ona yardımcı olmuyor.

Kendi ürettiÄŸinin esiri olan insanlık, kendini hapsettiÄŸi karanlık zindanlardan çıkış yolları arıyor. Bu yüzden de özlediÄŸi aydınlığı, peÅŸinde koÅŸtuÄŸu idealleri ‘nerede’ ve ‘nasıl’ araması gerektiÄŸini yeniden düÅŸünmesi gerekiyor. Ä°ÅŸte bu sebeple Kutlu DoÄŸum Haftası münasebetiyle “Hz. Peygamber ve Ä°nsan Onuru” temasının hem ülkemiz insanının hem de bütün insanlığın gündemine taşınması son derece önem arz etmektedir. Ä°slam’ın, insan onurunu merkeze alarak tesis ettiÄŸi insan anlayışının esaslarını Hz. Peygamber (s.a.s.)’in çaÄŸlar üstü örnek hayatında, sünnet-i seniyyesinde, söz ve davranışlarında, en genel hatlarıyla da Veda Hutbesi’nde görmek mümkündür. Rahmet Peygamberi (s.a.s.), on binlerce insana hitaben yaptığı o tarihî konuÅŸmasında insanların canlarının, mallarının ve ırzlarının yani kiÅŸilik deÄŸerlerinin ve insanlık onurlarının dokunulmaz olduÄŸunu bildirmiÅŸtir. Böylece o, Ä°slam’ın, insanın yaÅŸama ve mülkiyet hakkı ile manevi kiÅŸiliÄŸine iliÅŸkin bütün haklarını aynı ölçüde güvence altına aldığını ilan etmiÅŸtir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’in tanımıyla iyi Müslüman, din kardeÅŸinin canına ve malına olduÄŸu gibi kiÅŸilik onuruna da saygı gösteren ve onun ÅŸahsiyetini dokunulmaz gören kimsedir.

Åžurası iyi bilinmelidir ki onurlu olarak yaratılan insanı onurlu veya onursuz kılan temel ölçüt de davranışlarıdır. Davranışları kendisini onurlandırmayan kimseyi harici hiçbir aidiyet onurlandıramaz. Ä°nsan, ırk, renk, zenginlik, soy-sop gibi maddi, izafi ve geçici ölçülere göre deÄŸerlendirilmemelidir. “Nice kapılardan kovulmuÅŸ üstü başı periÅŸan insan vardır ki, Allah’a yemin etse Allah onu yemininde haklı çıkarır.” (Müslim, Birr ve Sıla, 138.) buyuran Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), insan onurunu maddi ölçütlerle deÄŸerlendirmenin yanıltıcı olabileceÄŸine iÅŸaret etmiÅŸtir. Ä°nsan bizatihi deÄŸerli ve onurlu bir varlıktır. Efendimiz (s.a.s.)’in nazarında onun siyahı da deÄŸerlidir beyazı da; fakiri de onurludur, hizmetçisi de. Ä°nsan onurunun beÅŸerî ve ilahî yönü birbirinden ayrı tutulamaz. Bütünüyle insanı merkeze alarak aÅŸkın hiçbir gerçekliÄŸi tanımayan bir bakış açısı, insanı bir bütün olarak kuÅŸatmaktan uzak olacaktır. Ä°nsan ve insan onuru, maddesi ve manasıyla; bedeni ve ruhuyla bir bütündür, parçalanamaz.

Hiçbir insancıl düÅŸünce ve ideoloji, Ä°slam’ın insan onuru konusundaki ayrıcalıklı konumuna alternatif oluÅŸturamaz. AÅŸkın deÄŸerlerden soyutlanmış, metafizik ilkelere baÄŸlı olmayan bir ‘insan onuru’ insana hak ettiÄŸi deÄŸeri veremediÄŸi gibi insanı daha da onursuz bir hale getirmektedir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’in kutlu doÄŸumu vesilesiyle bir kez daha hatırlatmak gerekir ki insanın ucuzladığı, bir meta hâline dönüÅŸtüÄŸü, insan onurunun göz ardı edildiÄŸi, zedelendiÄŸi, ayaklar altına alındığı, insanlığın kaybolmaya yüz tuttuÄŸu, insanı onursuzlaÅŸtırma, itibarsızlaÅŸtırma, deÄŸersizleÅŸtirme ve deÄŸerlerinden soyutlama gayretlerinin küresel ölçekte politikalar hâline geldiÄŸi günümüzde bütün âlemleri onurlandırmak için gönderilen rahmet yüklü adalet, hikmet yüklü ahlak peygamberinin onur mücadelesini ve insana bakışını yeniden keÅŸfetmeye ve bu keÅŸfimizi toplumun bütün katmanlarına açmaya her zamankinden daha fazla muhtacız.

Hiç kuÅŸkusuz Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in örnekliÄŸi ve rehberliÄŸi, insanlığın bugün içine düÅŸtüÄŸü her türlü badireyi atlatması, zedelenen insanlık onurunun tekrar yücelmesi ve özlenen aydınlığa kavuÅŸması yolunda yegâne melcedir. Bu duygu ve düÅŸüncelerle aziz milletimizin, yurtdışında yaÅŸayan vatandaÅŸlarımızın, gönül coÄŸrafyamızdaki kardeÅŸlerimizin ve tüm Ä°slam âleminin Kutlu DoÄŸum Haftasını tebrik ediyor; haftanın, özellikle Suriye’de, Irak’ta, Arakan’da, Afrika’da, Somali’de, Mali’de, Filistin’de ve dünyanın muhtelif yerlerinde çiÄŸnenen ve zedelenen insanlık onurunun yeniden yücelmesine ve korunmasına vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

 

DİYANET DERGİ ARŞİVİ

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.