Güncel
Hayrettin Karaman: Biz nasıl böyle Müslümanlar olduk?
Follow @dusuncemektebi2
Hayrettin Karaman, Yeni Şafak’taki köşesinde Müslümanların dünyevi ve maddi olanın peşinde koştuğunu belirterek ciddi bir savrulma yaşandığına dikkat çekti.
Öz EleÅŸtiri
Arapça bir WhatsApp grubunda paylaşılan ve aÅŸağıda tercümesini sunacağım öz eleÅŸtiriyi, oranını bilmesek de içimizde var olan ve içinde yaÅŸadığımız ahlaki ve dini durumu tasvir etmesi bakımından paylaÅŸmaya deÄŸer buldum.
Her paragrafın başında “garip günler, ne günlere kaldık” baÅŸlığı var. Bunları tekrar etmeden konuÅŸma çizgisi koyacağım:
-Evli çiftler, eÅŸinin romantik olmadığını veya kendisi ile yeterince ilgilenmediÄŸini ileri sürerek ihanet ediyor sonra da suçsuz ve nezih olduklarını iddia ediyorlar.
-Gencecik kızlar hayatlarının baharında hayvanların bile utanacağı fotoÄŸraflar gönderiyorlar.
-Babalar ve anneler, çocuklarının yiyecek ve giyeceklerine önem veriyorlar, onların ruhuna ahlaki deÄŸerleri ekmeyi ihmal ediyorlar.
-Memurlar, maaÅŸlarının azlığını bahane ederek iÅŸlerini hakkıyla ve ihlaslı olarak yapmıyorlar, Allah Teâlâ’nın helal kazanca bereket vereceÄŸini, haram kazancı ise bereketsiz kılıp yok edeceÄŸini unutuyorlar.
-Genç kızlar ve erkekler, sokaklarda dolaÅŸmak ve eÄŸlenmekle saatler geçiriyorlar, birinci rek’atta yoruluyorlar.
-Genç kızlar ve genç erkekler haz ve neÅŸe içinde müzik dinliyorlar, Allah’ın kelâmını duyunca göÄŸe tırmanırcasına içleri daralıyor ve bilmiyorlar ki helâl, haram ile karışık olmaz.
-HoÅŸumuza giden, lezzet aldığımız, az ve çok her ÅŸeyi satın alıyor ve yüzlerce para ödüyoruz, bir yardım sandığına rast geldiÄŸimizde ise içine atmak için bozuk para arıyoruz, sandığın dibine ulaşınca çıkardığı ses ile böbürleniyoruz.
-Ä°ÅŸe, okula, üniversiteye gecikmemek için saat kuruyoruz, sabah namazında Allah’ın huzuruna çıkmayı unutuyoruz, hâlbuki her ikisini programlama imkânımızın olduÄŸunu biliyoruz.
-Birbirimize küfrediyoruz, Allah’ın kullarının namuslarına söz ediyoruz ve “aÄŸzından çıkan her sözü dikkatle takip edip kaydedeni” unutuyoruz.
-Olay çokluÄŸundan ÅŸikâyet ediyor, “Bunu bizim emrimize vereni tenzih ederiz, hâlbuki o vermeseydi biz ona yaklaÅŸamazdık” uyarısını unutuyoruz.
-Karşı cinsi tahrik edecek yerlerini gösteren elbiseleri giyen eÅŸlerini ve kızlarını gördükleri halde kendilerinin anlayış sahibi, medenî ve hür olduklarını ileri sürerek kıskanmayı ve erkeklik damarlarının kabarmasını unutmuÅŸ erkekler var. “Allah’ım sonumuz güzel eyler!”
-RüÅŸvet kahve oldu. Kadın erkek karışık hayat medeniyet oldu. Açık saçıklık zarafet oldu. Çıplaklık hürriyet oldu. Ä°yi ve meÅŸru olanı yaptırmaya çalışmak taassup, kötü olanı engellemeye çalışmak ise gericilik oldu.
-Åžeytan daha iÅŸin başında bizi dünyada saptıracağını, ahirette ise bizden uzaklaÅŸacağını açıkça söyledi, fakat “sağırlar, dilsizler, körler ve akletmiyorlar”.
-Kalbi mahzun eden söz: “Åžu uygarlık çağında”.
Bir kimseye günah iÅŸlemekten vazgeçmesini öÄŸütlediÄŸinde cevabı “Yalnız ben yapmıyorum, insanların çoÄŸu bunu yapıyor” oluyor. Hâlbuki Kur’an-ı Kerim’de “insanların çoÄŸu” ifadesini araÅŸtırdığında bu sözden sonra “Ä°nsanların çoÄŸu bilmezler, insanların çoÄŸu ÅŸükretmezler, insanların çoÄŸu iman etmezler” ifadelerini görüyorsun.
“Onların çoÄŸu” ifadesini araÅŸtırdığında da, arkasından “çoÄŸu yoldan çıkmışlardır, çoÄŸu bilmezler, çoÄŸu Hak’tan yüz çevirirler, çoÄŸu akletmezler, çoÄŸu dinlemezler” ifadesi geldiÄŸini görüyorsun…
Siz, Allah Teâlâ’nın ÅŸöyle buyurduÄŸu azlardan olun: “Kullarımdan hakkıyla ÅŸükredenler azdır”, “Onunla birlikte ancak pek azı iman ettiler”, “Öncekilerden bir topluluk, sonrakilerden de pek azı…”.
Paylaşılan mesaj burada bitiyor.
Az sayılamayacak kadar Müslümanın bu haller içinde olduÄŸu bir gerçektir. Åžimdi oturup neden böyle olduk, nasıl düzelir sorularını sormak, kendimizden baÅŸlayarak elden geleni yapmak durumundayız.
Henüz yorum yapılmamış.