Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Türkü Anadolunun Mayasıdır



Ä°nsan, türküleri dinleyince bile bu topraklarda doÄŸduÄŸu için ÅŸükrediyor Allah’a. Bizim topraklarımız… Kültürümüz, geleneÄŸimiz, yaÅŸayışımız, eskilerden bize kalan öÄŸretiler, Allah’a olan imanımız, irfanımız… Her alanda, her konuda kendisini gösteriyor. Ä°rfanımız, Anadolu irfanı; bizim peÅŸinde olduÄŸumuz öÄŸreti… En çok türkülerde kendini gösteriyor irfanımız…  

 
Tasavvufta fenafillah mertebesi vardır. Allah’ın karşısında yok olmak, ölmeden ölmek, yokluk sırrına ermek… Varılabilecek en üst noktadır Allah aÅŸkı. Ve o aÅŸk öyle kudretlidir ki, Allah öyle büyüktür ki, insan karşısında acizlikten yok olmaya mahkûmdur. Ä°ÅŸte bizim için sevgi, aÅŸk, sevda, hasret, özlem gibi kavramlar hep bu mertebeyi amaçlar. Sevince, tutkuyla severiz biz çünkü her aÅŸkın, her sevginin nihai amacı Allah’a ulaÅŸmak, Allah’ın rızasını kazanmaktır. Rahmetli Fethi GemuhluoÄŸlu “günahı bile aÅŸkla iÅŸleyin” diyordu. Bu bakış açısıdır bizi naif yapan, hikmetli yapan.
 
O yüzden biz aÅŸkı bulduÄŸumuzda, baÅŸka her ÅŸey anlamını yitirir. Dünyalık olur, fani olur, nefsani olur. Bu yüzden biz türkülerimizde sevdiÄŸimize “seni seven aşık neylesin malı” deriz. “Sensiz dünya malı neylerim dostum” deriz. Öyle ki canımızdan bile geçeriz, “uÄŸrun uÄŸrun kaÅŸ altından bakınca can telef ediyor”, “Lambada titreyen alev üÅŸüyor” deriz. Sevda kudretlidir, biz aciz. O nedenle “ayaküstü duramam seni gördüÄŸüm yerde” diyerek bilincimizin bile sendelediÄŸini gösteririz.
 
Dedik ya biz naif severiz, hikmetli severiz. Biz kederi de severiz. Gam ile keder ile sevdamız güçlenir bizim çünkü keder Allah’tan gelmiÅŸtir. “Sermayemdir derdimdir, servetim ahım” deriz bu yüzden. Batı’dan kederli türküler çıkmaz çünkü kederi yürek çeker, Batı’daki yürek yok ki, kan pompalayan kalp var sadece. O nedenle ayrı düÅŸtüÄŸümüz yâre sitemlerimiz de naiftir bizim. Ağırdır ama kalp kırmaz, rencide etmez. “SaÄŸ olsam gelmez idin, öldüm yasa mı geldin” deriz. “Seni seven öldü, haberin var mı”, “Mevla’m ayrılık vermesin, gökte uçan guÅŸa”, “Dünyada tutunacağım dal tükendi, ben tükendim” deriz. “YetiÅŸ anam, yetiÅŸ babam, mezarım tahtalandı”, ”GuÅŸ ganedi galem olsa, yazılmaz benim derdim”, “ben sevdim eller aldı, niye ben ölmüÅŸ müyem deriz.  
 
Bazen mahrem alanlara açılır dilimiz. Öyle ya, sevdadır baÅŸa gelen sonuçta. Ama edebe mugayir söz söylemeyiz. Sınırımızı biliriz. “Cümle âlem uykusunda yatarken, kimseler görmeden, gel gizli gizli” deriz. “Soyun da gel yanıma, tenim ilaçtır benim” deriz. “Almış götürmüÅŸler seni çökertmiÅŸler ıssıza” diyerek, insanın başına gelebilecek en büyük zulümlerden birini bile dili tırmalayan tek kelime kullanmadan ifade ederiz. 
 
Ve bir cümlesiyle, bazen bütün sözleriyle bizi düÅŸünmeye iten, tefekküre daldıran, hakikat kokan türkülerimiz vardır. Söyleyince hakikat söyleriz. “Yusuf sabır ile vardır Mısır’a” deriz. “Ecel ÅŸerbetini tas tas içerken, gene buldun beni senden kaçarken, var git ölüm bir zamanda yine gel”, “Canı Hakk’a teslim ettik, ölüye saydılar bizi”, “Kâinatın aynasıyım, mademki ben bir insanım, bana eÄŸilsin melekler, mademki ben bir insanım” deriz. “Yusuf isen kuyudan çıkılmaz deÄŸil, uzak dur bu gece gelme ey ecel”, “Kesme ümidini kadir Mevla’dan”, “Benim yaralarım tuzum tuzum der” deriz.
 
Türkü, hakikattir. Türkü, özdür. Türkü, hikmettir. Türkü, tefekkürün vicdanileÅŸmesidir. Türkü, deÅŸtikçe deÅŸilen merhemsiz yaradır. Türkü, yarayı sevmektir. Türküler, apayrı bir cumhuriyettir. Dinlemesini bilirseniz türkü ibadettir.
 
Türkü, Anadolu'nun beÅŸiÄŸidir. Anadolu'yu tanımayan, bilmeyen; türküden anlamaz.
 
Müellif: Yasin Tacar

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.