Sosyal Medya

Kürtleri korumak ABD’ye mi düştü?

Halihazırda ABD’nin Suriye’de bulunmak için gösterdiği en önemli gerekçe olan DAEŞ tehdidi Trump’ın tabiriyle % 100 seviyesinde bertaraf edilmiş durumda olduğuna göre aslında ABD’nin Suriye’den gitme zamanı çoktan gelmiş olmalı.



Yasin Aktay - Yeni Åžafak
 
Zaten Trump daha bu yılın baÅŸlarında aynı sözleri sarf ederek, Suriye’de daha fazla vakit ve ABD askeri, parası, enerjisi kaybetmenin hiçbir anlamı kalmamış olduÄŸunu söyleyerek Suriye’den çekileceÄŸini açıklamıştı. Trump’ın Suriye’den çekilme yönündeki açıklamaları ABD açısından en rasyonel bakış açısını temsil ediyordu.
 
Önceki yazımızda da söylediÄŸimiz gibi ABD’nin Suriye’deki varlığını bugün ABD halkına bile izah etmesi çok zor hale gelmiÅŸ durumda. Ä°ÅŸin ilginç yanı, son derece ÅŸahin görünen Trump bu konuda ABD halkının duygularına daha fazla tercüman olmuÅŸ durumda. CIA ve Pentagon çevreleri, hatta Cumhuriyetçi Kongre üyeleri ise baÅŸtan beri Trump’ın Suriye’den çekilme niyetine karşı çıkıyorlardı. Peki onlar, Trump’ın ifadesi ve tespitiyle Suriye’de bulunma gerekçesi olan DAEÅž tamamen bitmiÅŸ olduÄŸuna göre neden kalmaya devam etmeyi savunuyorlar?
 
Görünürde öne sürdükleri gerekçe DAEÅž’e karşı savaÅŸta yardımını aldıkları PYD unsurlarını Türkiye’ye karşı korumasız bırakmamak. Tabi ben PYD diyorum ama onlar aradaki bu örgüt ismini doÄŸrudan özdeÅŸleÅŸtirerek “Kürtler” diyor. Bu noktada Cumhuriyetçilerin kudretli Senatörü Lindsey Graham bile bu dili kullanıyor.
 
Oysa aynı Graham daha önceleri Demokrat Partilileri ve Pentagon yetkililerini Kongre’deki bir oturumda ABD’nin tasniflerinde terör örgütü olarak yer alan PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD’yi desteklemek suretiyle hem müttefik Türkiye’ye karşı yanlış yapmakla hem de terör örgütleriyle iÅŸ tutmakla suçlamıştı. Graham’deki bu tutum deÄŸiÅŸikliÄŸinin arka planını iyi takip etmek ve anlamak lazım.
 
DoÄŸrusu, ABD’nin Suriye’ye giriÅŸ, kalış ve çıkış gerekçeleri konusunda kafası hiç net olmadı. Hatırlarsak, Suriye’ye önce kimyasal silah kullandığı ve halkını katlettiÄŸi için diktatör Esat’ı devirmek üzere girmiÅŸti ABD. Esad birçok katliamın, insanlık suçlarının, terörün destekçisi olduÄŸu gibi Suriye’de kendisine karşı savaşıyor görünen terör örgütlerinin de varlık sebebiydi. Onu devirmek, Suriye’de yeni, demokratik bir yönetimin önünü açmak bölgenin ve dünyanın istikrarına yeterince hizmet etmiÅŸ olacaktı.
 
Ne var ki, ABD ne terörü toptan bitirmeyi ne de bölge istikrarını ne de akan kanın durmasını önemsedi. Suriye’ye girer girmez buradaki bulunuÅŸ sebebini bir anda deÄŸiÅŸtirdi. Esad yerine DAEÅž’le mücadele etmeyi öncelikli hedef kıldı ve onunla savaÅŸmak için de baÅŸka bir terör örgütünden kendine müttefik edindi. Suriye’de sorun çözmek yerine var olan sorunları daha da derinleÅŸtirmek, iyice iÅŸin içinden çıkılmaz hale getirmek yolunda ilerledi. Bugünkü durumda bile sorunun asıl kaynağı olan Esad hâlâ halkına ve bütün insanlığa karşı uyguladığı kötülükleriyle, katliamlarıyla hâlâ baÅŸta, ama ABD, DAEÅž’i bertaraf etmiÅŸ olmanın trajikomik zaferini ilân ediyor.
 
Etsin de gitsin diyoruz, ama ÅŸimdi ABD içindeki savaÅŸ lobileri Suriye’de kalmak için baÅŸka bir gerekçe ileri sürüyorlar: Kürtleri korumak. Kimden? Türkiye’den. Ä°nanılır gibi deÄŸil, ama gerçek.
 
Nereden çıktı Kürtleri Türkiye’ye karşı koruma gerekçesi?
 
PYD’yi söylüyorsanız, onlara karşı Türkiye’nin tepkisi Kürt olmalarından deÄŸil, bir terör örgütü olması ve tam da ABD’nin ona bölgenin ruhuna, demografisine, tarihine, sosyolojisine aykırı olarak onlara yeni bir Baas rejimi kurdurtmaya çalışıyor olması. ABD’nin onlara yüklediÄŸi zoraki misyonun tek neticesi Suriye’nin yüzde 30’una yaklaÅŸan bir kısmında bir etnik temizliÄŸe yol açmak. Türkiye’de, Ürdün’de ve Irak’ta bu bölgeden PYD zulmü dolayısıyla göç etmek zorunda kalmış olan Arap ve Kürtler bunun fiili ÅŸahidi. ABD’nin bu politikası Kürtleri korumuyor, onların bir çoÄŸunu ateÅŸ çemberinin içine atıyor.
 
ABD’nin “Türkiye’ye karşı Kürtleri korumak” gibi bir söylemi tam bir hadsizlik örneÄŸi.
 
Kendi pratikleriyle zaten çeliÅŸiyor, ama Türkiye ile Kürtler arasına fitne koymaktan baÅŸka bir amacı ve iÅŸlevi yok.
 
Kürtler Türkiye için ikinci bir taraf deÄŸildir, Türkiye’nin vücudunun kopmaz bir parçasıdır. Bir Kürdün canı yandığında bütün Türkiye’nin canı yanar. Araya girebilecek baÅŸka bir tarafın Kürtlere de Türklere de zarardan baÅŸka bir ÅŸey vermesi mümkün deÄŸil. Kürtler bizatihi Türkiye’dir.Türkiye’nin operasyonu da Kürtlere karşı deÄŸil, terör örgütünedir.
 
ABD Kürtleri korumaktan bahsediyorsa aslında bunu sadece “kullanmak” diye anlamak gerekiyor.
 
Kürtleri ÅŸimdi Suriye’de daha uzun kalmanın, Suriye’deki istikrarsızlığı Ä°srail lehine daha fazla sürdürmenin bir gerekçesi olarak kullanacak demektir. Zira hiçbir dostuna, müttefikine ne vefası ne koruma duygusu olmayan ABD’nin, Kürtlere gösterebileceÄŸi bir vefâsı ve merhameti yoktur.
 
Kürtlerin ABD korumasına deÄŸil, ABD’den korunmaya ihtiyaçları var ve Türkiye her zaman olduÄŸu gibi bundan sonra da gerektiÄŸinde Kürtleri kendini korur gibi korumaya devam edecektir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.