Sosyal Medya

Önemli Şahsiyetler

Türk romanının büyük ismi: Yaşar Kemal

1923 Ekiminde bugün Osmaniye ili sınırları içinde bulunan Hemite/Gökçeli’de (yeni adı Gökçedam) doğdu. Asıl adı Kemal Sadık’tır (Göğceli [Gökçeli]). 1915’te Ruslar’ın Van’ı işgali üzerine oradan göç etmiş bir ailenin çocuğudur.



Babası çiftçi Sadık AÄŸa, annesi Nigâr Hanım’dır. Küçük yaÅŸlarda kaza sonucu bir gözünü kaybetti, ardından kan davası yüzünden babası öldürüldü. Adana’da ortaokulu bitiremeden üçüncü sınıftan ayrıldı. 1950 yılına kadar ayakkabıcı çıraklığından arzuhalciliÄŸe, hava gazı sayaç okuma memurluÄŸundan kütüphane hizmetlerine, tarım iÅŸçiliÄŸinden vekil öÄŸretmenliÄŸe kadar kırka yakın iÅŸe girip çıktı; insanları gözlemleme ve yakından tanıma fırsatı buldu. 1944-1946 arasında askerlik görevini yerine getirdi. 1946’da gittiÄŸi Ä°stanbul’da Havagazı Åžirketi’nde gaz kontrol memurluÄŸu yaptı, 1948’de Kadirli’ye döndü. 1950 Nisanında Komünist Parti’yi kurmaya teÅŸebbüs suçundan üç dört ay Kozan Cezaevi’nde kaldı. Ertesi yıl Orhan Kemal’le anlaşıp bir iÅŸ kurmak için tekrar Ä°stanbul’a gitti. Bu iÅŸ gerçekleÅŸmeyince Cumhuriyet gazetesinde önce düzeltmen, daha sonra röportaj yazarı olarak çalışmaya baÅŸladı. 1962’de Mehmet Ali Aybar’ın kurduÄŸu Türkiye Ä°ÅŸçi Partisi’ne (TÄ°P) girerek politikaya atıldı. 1969’da istifa edinceye kadar parti Merkez Yürütme Kurulu üyeliÄŸi yaptı. 1963’te Londra’ya gitti. Paris’te Nazım Hikmet’le görüÅŸtü ve politik sebeplerle Cumhuriyet’ten çıkarıldı. 1964-1965’te Bulgaristan ve Sovyetler BirliÄŸi’ne seyahat ederek ileri gelen bazı sanatçı ve devlet adamlarıyla tanıştı. Ant dergisinin kurucuları arasında yer aldı (1967). Ant Yayınevi’nin çıkardığı Marksizmin Temel Kitabı adlı eser dolayısıyla on sekiz aya hüküm giydiyse de karar daha sonra bozuldu.
 
12 Mart 1971 askerî muhtırasının ardından eÅŸi Thilda ve geliniyle birlikte gözaltına alındıysa da bir ay sonra serbest bırakıldı. 1973’te Sovyetler BirliÄŸi’nde Asya Afrika Yazarlar BirliÄŸi Kongresi’ne katıldı. DönüÅŸte Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kurucuları arasında yer aldı ve sendikanın ilk genel baÅŸkanı oldu. 1976’da “YaÅŸar Kemal Gecesi”ne katılmak üzere Paris’e gitti. Bunu Sovyetler BirliÄŸi, Amerika BirleÅŸik Devletleri, Belçika seyahatleri izledi. Ertesi yıl önce Bulgaristan’a ve ardından altı ay kalacağı Stockholm’e geçti. Bu sırada Cengiz Aytmatov’la tanıştı. 1978’de yurda döndü, ancak tekrar Stockholm’e giderek 1980 yılına kadar orada yaÅŸadı. 1979’da Paris’te Nanterre Üniversitesi Etnoloji Kürsüsü’nün düzenlediÄŸi Asya destanları konulu seminere konuÅŸmacı olarak katıldı ve burada altı ay kaldı. Avignon’da Akdeniz Yazarları Toplantısı’na (1980) ve yine Paris’te dünyaca tanınmış yazarların çaÄŸrıldığı Muhalifler Konferansı’na (1981) iÅŸtirak etti. François Mitterrand’ın özel davetiyle cumhurbaÅŸkanlığı törenlerinde bulundu. 200.000 frank maddî karşılığı olan Uluslararası Del Duca ödülüne lâyık görüldü (1982). 1983’te çok sayıda ülkeden 300’e yakın ünlünün çaÄŸrıldığı Sorbonne Üniversitesi’ndeki bir kongreye katıldı. Ertesi yıl kendisine Mitterrand tarafından Légion d’Honneur niÅŸanı takıldı. 1986’da Sovyetler BirliÄŸi’ndeki Isık Göl Uluslararası Barış Forumu’na iÅŸtirak etti. 1988’de kurulan PEN Yazarlar DerneÄŸi’nin baÅŸkanı oldu. 1989’da Fransız Ä°htilâli’nin 200. yılı kutlamaları için Fransa’ya gitti. 1991’de Strasburg Üniversitesi BeÅŸerî Bilimler Fakültesi kendisine fahrî doktora pâyesi verdi. Der Spiegel’deki bir yazısı yüzünden Ä°stanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından yargılanarak iki yıl, ardından Index on Censorship’teki bir yazısı dolayısıyla bir yıl sekiz ay hapis cezası verildiyse de bu cezalar tecil edildi. 1997’de Almanya’nın Nobel’i sayılan Alman Kitapçılar BirliÄŸi ödülünü kazandı. 1988’de Frei ve 2002’de Bilkent üniversitelerinden fahrî doktora pâyesi aldı. 1998’de ayrıca Bordeaux Yayıncılar BirliÄŸi Yabancı Edebiyat ödülü, 2008’de CumhurbaÅŸkanlığı Kültür ve Sanat Büyük ödülü gibi ödüller de kazandı. 28 Åžubat 2015’te Ä°stanbul’da öldü ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
 
Halk kültürü bakımından zengin bir bölge olan Çukurova yöresinde yetiÅŸen YaÅŸar Kemal ÅŸiirle küçük yaÅŸlarda ilgilenmeye baÅŸlamış, ilk ÅŸiiri “Seyhan” 1939’da Adana Halkevi dergisi GörüÅŸler’de yayımlanmış, bunları Varlık, Kovan, Ülkü, Millet, BeÅŸpınar dergileriyle Türksözü, Yeni Adana, Vakit gazetelerinde çıkanlar izlemiÅŸtir. Sonraki yıllarda Çukurova’yı adım adım dolaÅŸmış, mâni, ağıt, türkü, tekerleme, destan ve halk hikâyeleri toplamış, derlemelerini bir yandan yayımlamaya baÅŸlamıştır (Ağıtlar, 1943). Adana RamazanoÄŸlu Kütüphanesi’nde çalıştığı 1942-1943 yıllarında klasikler baÅŸta olmak üzere birçok eser okumuÅŸ, okumaları askerlik süresince devam etmiÅŸtir. Kendisini Homeros geleneÄŸinden sayan yazar Ä°lyada ve Odise’den epik tür ve anlatım biçimi konusunda etkilenmiÅŸ, Tolstoy, Çehov, Dostoyevski, Stendhal ve Steinbeck etkilendiÄŸi diÄŸer yazarlar olmuÅŸtur. 1946’dan sonra hikâyeye yönelmiÅŸ, Cumhuriyet gazetesinde yazmaya baÅŸlayınca YaÅŸar Kemal imzasını kullanmış, Ä°nce Memed romanıyla Varlık dergisinin roman ödülünü kazanmıştır (1955). Romanlarının önemli bir bölümünü 1967-1987 yılları arasında yazmış, 1960’lardan itibaren eserleri yabancı dillere çevrilmeye, adı ülke sınırları dışında tanınmaya baÅŸlanmış, 1973’ten sonra Nobel’e aday gösterilmiÅŸse de bu gerçekleÅŸmemiÅŸtir.
 
Geleneksel kültürü ve sözlü edebiyatı özümsemiÅŸ bir yazar olan YaÅŸar Kemal yerelden yola çıkıp genele ulaÅŸmak amacını gütmüÅŸtür. Eserlerinde “mitos” geleneÄŸiyle “epos” geleneÄŸini birleÅŸtirmek istemiÅŸ, kendisini deÄŸiÅŸmenin romancısı diye tanımlamıştır. Ona göre bu deÄŸiÅŸmenin toplumsal çerçevesini feodalitenin çöküÅŸü ve yeni bir toplumsal yapının ortaya çıkışı belirlemiÅŸtir. Sanatının sol düÅŸünceyle paralel yürüdüÄŸünü söyleyerek halkı ezen, sömüren ve onun mutluluÄŸunu engelleyenlerin karşısında durduÄŸunu ifade etmiÅŸtir. DoÄŸa ile iç içe bir çocukluk geçiren yazarın eserlerinde bir çevre duyarlılığı görülmektedir. Genelde her eseri aynı edebî kaliteyi taşımasa da kendine has bir roman dili kurduÄŸu, insanın, toplumun, ÅŸehirlerin yabancılaÅŸmasını dile getirdiÄŸi, yeni psikolojik ufuklar açtığı, roman diline lirik tatlar kattığı belirtilmiÅŸtir. Ä°lk dönem romanlarında iyi bildiÄŸi Çukurova bölgesinde kalan yazar, 1950’lerde tarımdan sanayiye geçiÅŸ sürecinde makineleÅŸmenin baÅŸlamasıyla aÄŸalar arasında ortaya çıkan rant kavgası ve bu kavganın yoksul halk üzerindeki etkilerine ilgi göstermiÅŸtir. Psikolojik ve simgesel öÄŸelerin öne çıktığı Ortadirek’te, kendi tanıklıklarından da yararlanarak bir köyün pamuk tarlalarında çalışan insanlarının tabiat ve ÅŸartlar karşısındaki mücadelesini anlatmıştır. 1970’li yılların ortalarından itibaren Çukurova dışına çıkan yazar ÅŸehri ve deniz insanını konu almış, buna Ege’deki mübadele hükümlerinin bazı sonuçlarıyla Balkan, Sarıkamış ve Çanakkale savaÅŸları gibi yakın dönem tarihini arka plana koyan eserler eklenmiÅŸtir.
 
1950’den önce kaleme aldığı Kızamık, Demir Çarık gibi romanları ÅŸu anda kayıptır. Bu yıllarda yazılmış olmakla birlikte 1982’de yayımlanan Hüyükteki Nar AÄŸacı sanatçının elde bulunan ilk romanı, Ä°nce Memed ise ilk yayımlanan romanıdır. Romanlarını kaleme alırken Anadolu halk kültürü ve sözlü edebiyatı, günlük yaÅŸam ve gözlemler (biyografik öÄŸeler), uzak ve yakın tarihsel olaylar, dünya ve özellikle Batı kültürüyle edebiyatı beslendiÄŸi kaynaklardır. Ä°ÅŸlediÄŸi baÅŸlıca temalar baÅŸ kaldırı, ekonomik, sosyal ve toplumsal deÄŸiÅŸim, yozlaÅŸma, yabancılaÅŸma, aÅŸklar ve töreler, kan davası, yoksul köylülerin problemleri, yörüklerin Çukurova’daki yerleÅŸme problemleri, sömürü, korku, cinayetler, çocuk vb. sorunlardır. Ülkesini ve halkını çok sevdiÄŸini belirten sanatçı yapılan büyük vaatlere raÄŸmen bir baÅŸka ülkede yaÅŸamayı reddetmiÅŸtir. Türkiye’de demokrasinin yerleÅŸmesi için aydınlara ve sanatçılara önemli görevler düÅŸtüÄŸünü belirtmiÅŸ, demokrasiyi uygulamanın bir ülke için büyük bir onur olduÄŸunu söylemiÅŸtir.
 
Eserleri. Roman: Ä°nce Memed, I-IV (Ä°stanbul 1955, 1969, 1984, 1987), Teneke (Ä°stanbul 1955), Ortadirek (Ä°stanbul 1960), Yer Demir Gök Bakır (Ä°stanbul 1963), Üç Anadolu Efsanesi: KöroÄŸlu’nun Meydana Çıkışı, KaracaoÄŸlan, Alageyik (Ä°stanbul 1967), Ölmez Otu (Ä°stanbul 1968), AÄŸrıdağı Efsanesi (Ä°stanbul 1970), BinboÄŸalar Efsanesi (Ä°stanbul 1971), Demirciler Çarşısı Cinayeti (Ä°stanbul 1974), Çakırcalı Efe (Ä°stanbul 1975), Yusufçuk Yusuf (Ä°stanbul 1975), Yılanı Öldürseler (Ä°stanbul 1976), Al Gözüm Seyreyle Salih (Ä°stanbul 1976), Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca (Ä°stanbul 1977), Deniz Küstü (Ä°stanbul 1978), KuÅŸlar da Gitti (Ä°stanbul 1978), YaÄŸmurcuk KuÅŸu (Ä°stanbul 1980), Hüyükteki Nar AÄŸacı (Ä°stanbul 1982), Kale Kapısı (Ä°stanbul 1985), Kanın Sesi (Ä°stanbul 1991), Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana (Ä°stanbul 1997), Karıncanın Su Ä°çtiÄŸi (Ä°stanbul 2002), Tanyeri Horozları (Ä°stanbul 2002), Çıplak Deniz Çıplak Ada (Ä°stanbul 2012), Tek Kanatlı Bir KuÅŸ (Ä°stanbul 2013). Röportaj: Yanan Ormanlarda 50 Gün (Ä°stanbul 1955), Çukurova Yana Yana (Ä°stanbul 1955), Peribacaları (Ä°stanbul 1957), Bu Diyar BaÅŸtan BaÅŸa (Ä°stanbul 1971), Bir Bulut Kaynıyor (Ä°stanbul 1974), Allahın Askerleri (Ä°stanbul 1978), Röportaj Yazarlığında 60 Yıl (Ä°stanbul 2011), Çocuklar Ä°nsandır (Ä°stanbul 2013), Neredesin Arkadaşım (Ä°stanbul 2014), YaÄŸmurla Gelen (Ä°stanbul 2015). Fıkra, Deneme, Makale ve Gazete Yazıları: TaÅŸ Çatlasa (Ä°stanbul 1961), Baldaki Tuz (haz. Alpay Kabacalı, Ä°stanbul 1974), AÄŸacın ÇürüÄŸü (haz. Alpay Kabacalı, Ä°stanbul 1980), Yüzler (Ä°stanbul 1994, Abidin Dino ile birlikte), Ustadır Arı (haz. Alpay Kabacalı, Ä°stanbul 1995), Zulmün Artsın (haz. Alpay Kabacalı, Ä°stanbul 1996), Binbir Çiçekli Bahçe (Ä°stanbul 2009). Halk Bilimi Derleme ve AraÅŸtırmaları: Ağıtlar (Adana 1943), Gökyüzü Mavi Kaldı, Halk Edebiyatından Seçmeler (Ä°stanbul 1982, Sabahattin EyüboÄŸlu ile birlikte), Sarı Defterdekiler, Folklor Derlemeleri (haz. Alpay Kabacalı, Ä°stanbul 1997). YaÅŸar Kemal’in ayrıca Bugünlere Bahar Ä°ndi (ÅŸiir, Ä°stanbul 2010), Sarı Sıcak (hikâye, Ä°stanbul 1952), Bütün Hikâyeleri (Ä°stanbul 1975) adlı eserleriyle A. Vidalie’den Thilda Kemal ile birlikte yaptığı Ayışığı Kuyumcuları (Ä°stanbul 1977) adlı bir çevirisi yayımlanmıştır.
 
BaÅŸta Ä°nce Memed olmak üzere YaÅŸar Kemal’in eserlerinin birçoÄŸu kırkın üzerinde dile çevrilmiÅŸtir. Kitaplarından bir kısmının tiyatro eseri olarak uyarlaması yapılmış, senaryoları hazırlanarak filme alınmıştır. Bunların baÅŸlıcaları ÅŸunlardır: Beyaz Mendil (1955), Kara Çalı (1956), Namus DüÅŸmanı (1957), Alageyik (1959), KaracaoÄŸlan’ın Kara Sevdası (1959), Bu Vatanın Çocukları (1959), Muradın Türküsü (1965), Ölüm Tarlası (1966), Uzundere (haz. Nihat Asyalı, Ankara 1967), Urfa-Ä°stanbul (1968), AÄŸrıdağı Efsanesi (1975), Bebek (1976), Teneke (Ä°stanbul 1978), Yılanı Öldürseler (1982), Ä°nce Memed (1984), Yer Demir Gök Bakır (senaryo, Zülfü Livaneli, Ä°stanbul 1989), MenekÅŸe Koyu (Ağır Akan Su) (senaryo, Barbro Karabuda, 1991).

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.