Sosyal Medya

Mecliste Yeni Yasama Yılı Başlıyor: Cumhurbaşkanı Erdoğan Açılışta Konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'yi terör örgütünün tasfiyesi için yıllardır oyalayanların bizzat yüzlerine artık bu oyunun sonunun geldiğini söyledik. Kaybedecek tek bir günümüz dahi yok. Kendi yolumuzda devam etmekten başka çaremiz kalmadı. 30 kilometre derinliğindeki güvenli bölgede 2 milyon kişiyi iskan ettirmeyi planlıyoruz" dedi.



CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Meclisin 27. Dönem Üçüncü Yasama Yılı'nın açılışı dolayısıyla TBMM Genel Kurulunda, milletvekillerine hitap etti.
 
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın açıklamalarından satır baÅŸları ÅŸu ÅŸekilde:
 
Åžehit veya gazi olan tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum. Bu yıl Ä°stiklal Harbi'nin baÅŸlamasının 100. yıl dönümü. Bu kutlu yolculuk TBMM'nin  açılışıyla yeni bir safhaya evrildi. Bir asır önce adeta gömmeye hazırlandıkları bu millet hürriyetini tekrar kazandı.
 
Ä°stiklal Marşı "Korkma!" diye baÅŸlayan bir milleti darbeyle teslim alacaklarını sananlar teslim olmuÅŸlardır. TBMM'nin itibarını her ÅŸeyin üzerinde tutmamız gerekiyor. Her seferinde milli irade üstün gelmiÅŸ, Meclisimiz millet adına yeniden görev üstlenmiÅŸtir. "Önce milletim" demeyen hiç kimsenin bu kutlu kurumun çatısı altında yer almaya hakkı olmadığını düÅŸünüyorum. 
 
Terörle ve ÅŸiddetle arasına mesafe koyan tüm kesimleri, milli meselelerde aynı ortak paydada buluÅŸmaya davet ediyoruz. Siyasi konulardaki rekabetimizi milletimize karşı olan sorumluluklarımızın önüne geçirmeyelim.
 
Sosyal güvenlikte herkesi kucaklayabilecek bir sistemi kurabileceÄŸimize inandık. Enerjide kendi su, güneÅŸ, termal ve kömür kaynaklarımızı en etkin ÅŸekilde deÄŸerlendirebileceÄŸimize inandık. Büyümemizi ülkenin potansiyeline uygun seviyelere yükselteceÄŸimize inandık. Yeni yönetim sistemimiz artık sorunlarımızı demokrasinin imkanlarıyla çözebileceÄŸimizin en büyük ispatıdır.
 
Suriye'ye sırtımızı dönemeyeceÄŸimiz gibi Asya coÄŸrafyasının hiçbir köÅŸesine bigane kalamayız. Sınırlarımız dışındaki hiçbir faaliyetimiz iÅŸgal amaçlı deÄŸildir. Ne bedel ödersek ödeyelim insanı duruÅŸumuzdan hiçbir zaman vazgeçmeyeceÄŸiz.
 
Suriyeli kardeÅŸlerimize gönlümüzün ve sınırlarımızın kapılarını açtık. Suriye krizi uzadığı için, halen sınırlarımız içinde yaÅŸayan 3 milyon 650 bin misafirimizin yol açtığı ekonomik, sosyal ve kültürel sınamaların tabii ki farkındayız. Türkiye’den baÅŸka böyle bir yükü omuzlayabilecek ve bu kadar uzun süre yönetebilecek bir baÅŸka ülke olmadığını da biliyoruz. Bununla birlikte, milyonlarca sığınmacıyı ilanihaye kendi topraklarımızda misafir etmeye devam etmek gibi bir düÅŸüncemiz de yoktur. Yaklaşık 8 yıldır ülkemizde misafir ettiÄŸimiz bu insanların evleri, yurtları, vatanları zaten vardır. Bize düÅŸen, sığınmacıların bir an önce kendi ülkelerinde hayatlarını sürdürebilecekleri güvenli bir iklimi oluÅŸturmaktır. Bu konuda uluslararası topluma ÅŸimdiye kadar pek çok çaÄŸrıda bulunduk. Åžimdiye kadar, güvenli hale getirdiÄŸimiz yerlere geri dönen Suriyeli sığınmacı sayısı 360 bini buldu. Suriye’deki mevcudiyetimizin tek sebebi, sınırlarımıza yönelik terör tehditlerinin, aynı zamanda ülkemizdeki Suriyelilerin geri dönüÅŸlerini de engelleyen bir bariyer haline dönüÅŸmüÅŸ olmasıdır.
 
Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüÄŸünden yanadır. Biz asla savaÅŸtan, kan dökülmesinden yana deÄŸiliz. Hem kendimiz hem de tüm Suriye halkı için güvenli gelecek istiyoruz. Terör ve sığınmacı yükünü bize yıkıyorlar. Dayatma ve senaryolara rıza göstermeyiz. Türkiye'yi terör örgütünün tasfiyesi için yıllardır oyalayanların bizzat yüzlerine artık bu oyunun sonunun geldiÄŸini söyledik. Kaybedecek tek bir günümüz dahi yok. Kendi yolumuzda devam etmekten baÅŸka çaremiz kalmadı. 30 kilometre derinliÄŸindeki güvenli bölgede 2 milyon kiÅŸiyi iskan ettirmeyi planlıyoruz. 
 
Türkiye, kendi güvenliÄŸini ve kardeÅŸlerinin geleceÄŸini, bölgede hesabı olan güçlerin keyfine terk edecek deÄŸildir. Birlikte çalışma imkanlarını zorlarız ama mümkün deÄŸilse kendi yolumuzu açarız. Nitekim ÅŸu anda açmaya baÅŸladık.
 
Türkiye geliÅŸmekte olan ülkeler grubunda üst kategoriye yükseldi. Finans sistemine saldırılar ekonominin kendi dinamikleri içinde gerçekleÅŸen hadiseler deÄŸildi. AÄŸustos ayındaki sıkıntının ardından ekonomi yönetimimiz pek çok önlem aldı. Döviz kuru istikrarlı çizgiye oturtulmuÅŸtur. Faizin inmesi için adımlar atılmıştır. Faizlerin düÅŸmeye baÅŸlamasıyla piyasalarda canlanma gözlenmiÅŸtir. Önümüzdeki günlerde enflasyonun yeniden tek haneli rakama ineceÄŸine inanıyorum. Turizmde çok bereketli ve karlı bir sezon geçiriyoruz. Muhtemelen bu yıl tüm zamanların turist rekorunu kıracağız. Turizm gelirlerimiz geçen yıl yüzde 12 artmıştı, bu yıl yüzde 10 daha artacak. Burada da 50 milyon turisti inÅŸallah yakalayacağız. Merkez Bankası döviz rezervleri yeniden 100 milyar doların üzerine çıktı. Cari iÅŸlemler dengesinde tarihimizde ilk defa artıya geçtik. Hem bütçe açığımızın hem de borç stokumuzun milli gelirimize oranı, AB standartlarına göre çok çok iyi bir seviyededir. IMF defterini, tekrar açılmamak üzere Mayıs 2013'te kapattığımızı, altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum. Dengelenme ve yeniden büyüme sürecini baÅŸarıyla yürütüyoruz. Önümüzdeki seçimsiz 4 yılı en iyi ÅŸekilde deÄŸerlendireceÄŸiz. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirene kadar durup dinlenmeden çalışmaya devam edeceÄŸiz.
 
Yargı Reformu Strateji Belgesinin ilk paketinin hazırlıklarını tamamladık. Böylesine önemli bir konunun, Meclis’te mümkün olan en geniÅŸ uzlaÅŸmayla tartışılması ve kabul edilmesinin önemli olduÄŸunu düÅŸünüyoruz. Daha çok hak ve özgürlükleri geniÅŸletmeyi amaçlayan hususları içeren bu paketi yenileri takip edecektir. Gerek komisyonlarda, gerekse genel kurulda bu reform paketlerinin yapıcı bir anlayışla tartışılacağını umut ediyoruz. Kuvvetler ayrılığı demek güçlerin çatışması deÄŸil makul bir denge içinde aynı hedefler doÄŸrultusunda faaliyetlerini yürütmeleri demektir.
 
Ä°stanbul'daki deprem bize karşı karşıya olduÄŸumuz tehlikeyi tekrar hatırlattı. Deprem deÄŸil bina öldürür gerçeÄŸi adeta ÅŸamar gibi inmiÅŸtir. Åžu ana kadar TOKÄ° vasıtasıyla 850 bin güvenli konutu tamamladık. Bugün Türkiye’nin 17 yıl öncesine göre afetlere daha hazırlıklı olduÄŸu bir gerçektir. Kentsel dönüÅŸüm projelerinin hızlı, yerinde ve gönüllülük esasına göre yönetilmesi ÅŸart. Önümüzde acil dönüÅŸüm bekleyen 1,5 milyon yapı var.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.