Sosyal Medya

Furkan Çalışkan: Herkes kendi mayınına basar

Bastığın yere dikkat et!



Zaten ediyorsun deÄŸil mi?
 
Önündeki nereye basıyorsa sen de tam olarak oraya basıyorsun ayağını. Tedirginsin. Bu kısa mesafe sana sanki dünyanın etrafını on kere dolaÅŸmak gibi geliyor. Mayın tarlasında yürümek bacaklarında derman bırakmıyor, korku ve ümit içerisinde tam olarak ne beklediÄŸini bilmeden ve daha da önemlisi nereye gittiÄŸini kontrol edemeden bir bilinmezin içerisinde sürükleniyorsun.
 
Bacakların sana ait fakat adımların deÄŸil. Önünde yürüyene muhtaçsın lakin bir yandan da basılacak bir mayın varsa senin yerine onun basması için arkada kalmaya razısın. Ne rota belirlemeye ne de yön bulmaya niyetin yok. Oysa herkes kendi mayınına basar. O bir yerde, bir menzilde seni bekliyordur. Kimse senin yerine ona basmayacak.
 
*
 
Siyaset ve medya herkese yetecek kadar “farklılığın” olmadığı bir alan haline geldi. Yani yazının giriÅŸinde ferdiyetçi bir söylemin alegorik bir anlatımı yok aslında. Kendi mayınını bulana kadar baÅŸkasının adımını atmak üzere oluÅŸmuÅŸ bir sistem bütünü var. Sırası gelen patlayacak. Böylece her gün infilak eden siyasetçiler, yazarlar ve sosyal medya karakterlerinin oluÅŸturduÄŸu toz bulutu görüÅŸ mesafesini gittikçe kısaltıyor. Elektriklerin bir anda kesildiÄŸi bir kumarhanede ne olursa böyle bir ortamda da o oluyor. Zira fırsattan istifade, ÅŸahsiyetten istifanın hemen arkasından gelir.
 
Türkiye’de iktidar ve muhalefet diye ikili bir düzlem yok. Ä°ktidar ve taÅŸrası var. Sorun taÅŸranın kendini muhalif olarak gerçekleÅŸtirmesindeki muazzam tuhaflıktan kaynaklanıyor. Bir insanın ihtirasını gerçeklikle karıştırması nasılsa, iktidarın taÅŸrasını muhalefet ile karıştırmakta aynıdır. Çünkü çatışan fikirler deÄŸil imkanların sınırlarıdır. Hele ki izm’lerin sonuna geldikleri kelimeleri taşıdıkları anlamın parodisine çevirdikleri bu çaÄŸda, bütün itirazlar olması gerekenden çok daha fazla ÅŸahsidir artık. Ä°ktidar merkezinden uzak kalan siyasi figürler, gerçek bir muhalefetin iÅŸletmesi gereken denetim ve teklif mekanizmasını sadece iktidar alanını geniÅŸletme manevrası olarak dönüÅŸtürüyorlar. Çünkü buna imkân veren bir sahne kuruldu. Ä°llüzyonun temel ilkelerindendir; asıl olay izleyenin o anda bakmadığı yerde gerçekleÅŸir. Ve ÅŸu anda Türkiye, fazlasıyla kör noktalarla dolu.
 
*
 
Bir İspanyol halk şarkısı vardır;
 
Bakma bana, bakıyorlar çünkü
 
Bakışıyor muyuz diye,
 
Tutmalıyız kendimizi
 
Bize baktıklarında.
 
Gel, kendimizi tutalım
 
Ne zaman bakmazlarsa
 
O zaman bakışalım…
 
Nedense bu ÅŸarkının sözleri aklıma geliyor son zamanlarda. Ne zaman bakmazsak o zaman bakışıyor bazıları hiç ummadığımız bazılarıyla…
 
Son söz olarak;
 
Sahne körlüÄŸü diye bir ÅŸey vardır fakat, kimin nereye baktığını anlamaz bazen insan. O zaman kurtarmaz iÅŸte abra kadavra…
 
 
Yeni Åžafak ArÅŸiv

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.