Güncel
İslam devletlerinde ve Osmanlı'da kullanılan unvanlar
Terim olarak unvan halife ve hükümdarların, vezirlerin, eyalet valilerinin, başkumandanların, ulemanın ve resmi görevlilerin sıfat ve lakaplarını ifade eder. Özellikle devletler arası diplomatik yazışmalarda halife ve hükümdarların lakap ve unvanlarının zikredilmesine özen gösterilirdi. Unvan kullanımı, Türkler, Araplar ve İranlılarda çok eski bir gelenekti. İslam öncesi Türk devletlerinde hükümdarların, kağan, tarhan (tarkan), kan, han, bilge gibi unvanları aldığı bilinir. İşte İslam devletlerinde ve Osmanlı'da kullanılan, hükümdarlık ve hakimiyeti ifade eden bir kaç unvan...
MUŞİR
Osmanlılar'da bir unvan ve askerî rütbe. Arapça'da "işaret eden, yol gösteren, nasihat ve emirler veren" anlamındaki muşîr kelimesi muhtemelen ilk defa Büyük Selçuklular tarafından kullanılmaya başlanmış ve buradan Osmanlılar'a vezir elkābında onun vasıflarına işaret eden bir sıfat olarak girmiştir.
GÜRHAN
Karahıtay hükümdarına verilen ünvan
İLİG
Eski Türkler'de bir unvan.
Türkçe il "devlet" kökünden +lig ekiyle türetilen ve kaynaklarda illig > ilig şeklinde geçen kelimenin sözlük karşılığı "devletli" olup "hükümdar" anlamındadır.
BEY
Türklere ait eski bir ünvan
AKKÂM
Surre alayında görevli kişilere verilen unvan.
Akkâm sözlükte, "ücret karşılığı deve ile eşya taşıyan kişi, deve sürücüsü" anlamına gelir. Genellikle Arap olan akkâmlar, Osmanlı padişahlarının her yıl şâban ayının ortalarında Mekke ve Medine'ye gönderdikleri hediyeleri götürmekle mükellef idiler. Reislerine akkâmbaşı denirdi. Surre alayına katılan akkâmlar sırtlarına kısa kollu, açık yakalı uzun beyaz gömlek, başlarına külâh giyerler, bellerine ipekli kumaştan kuşak bağlarlardı.
Surre alayının önünde davullar ve dünbelekler çalarak Arapça şiirler okurlar, hoplaya zıplaya alayı şenlendirirlerdi. Surre-i hümâyunun nakli hizmetinde kullanılan akkâmlar alay ile birlikte İstanbul'dan Şam'a kadar giderlerdi. Son derece becerikli olan çadırcı akkâmları, yollarda konaklanacak yere birkaç saat kala hızlıca önden ilerleyerek kafile gelmeden süratli bir şekilde çadırları kurar ve her türlü istirahat hazırlıklarını yaparlardı. Ayrıca, Osmanlı ordusunun vezir ve yüksek rütbeli kumandanlarına ait çadırları kurup kaldırmakla görevli çadır mehterlerine de akkâm denirdi.
KALGAY
Kırım Hanlığı'nda veliahda verilen unvan.
Yarlıklarda ve vekāyi'nâmelerde kagalgay, kagalya, kalgay, kalga şeklinde geçer. 17. yüzyıla ait yarlıklarda da ilk şekli olan kagalgay kullanılmıştır. Kelimenin Moğolca "büyük kapı" anlamındaki hagalhadan geldiği tahmin edilmektedir. 14. yüzyılda Özbekler'de "veliaht" mânasına kalgay kullanılıyordu.
VALİDE SULTAN
Osmanlılarda padişah annelerine verilen ünvan
AZÎZ-i MISR
Mısır'ın ulusu, güçlüsü anlamına gelen ünvan
HÜNKÂR
Osmanlı padişahları için kullanılan ünvan
KİSRÂ
Arapların Sâsânî hükümdarları için kullandıkları unvan.
VATAN BEYİ
Tunus'ta Osmanlı döneminde kullanılan bir unvan
ÇELEBİ EFENDİ
Konya Mevlevî Âsitânesi'nde postnişin olanlara verilen unvan.
GAVS
Kendisinden manevi yardım istendiğinde kutba verilen unvan.
HİDİV
1867 yılından itibaren Mısır valilerine verilen unvan.
İSTANBUL AĞASI
İstanbul Acemi Ocağı'nın âmiri için kullanılan unvan.
MELİKÜ’t-TÜCCÂR
İran ve Hindistan'da tüccarların reislerine verilen unvan.
ULEMÂ
Osmanlılar'da ilmiye sınıfı mensupları için kullanılan unvan.
VAK‘ANÜVİS
Osmanlı Devleti'nde resmî tarihçiler için kullanılan unvan.
SÂLÂR
İslâm devletlerinde idarî ve askerî bir unvan.
DUÂGÛ
Osmanlı devlet teşkilâtında ve tarikat hiyerarşisinde bir unvan.
EMÎRÜ’l-MÜSLİMÎN
Murâbıt ve Merînî hükümdarları tarafından kullanılan bir unvan.
ŞEHNÂMECİ
16. yüzyılda Osmanlı saray tarihçileri için kullanılan unvan.
TERKEN
Türk hakanlarına, hakanların eşlerine ve kızlarına verilen unvan.
VOYVODA
Eflak, Boğdan ve Erdel beyleri için kullanılan unvan.
AMÎD
Ortaçağ'da bazı İslâm ve Türk devletlerinde rastlanan bir unvan ve memuriyet.
ATABEG
Selçuklular'da ve daha sonraki Türk devletlerinde kullanılan bir unvan.
ÇELEBİ
Asil, zarif, okumuş, bilgili kimseler için kullanılan bir unvan.
EBÜ’l-BEŞER
İslâmî kaynaklarda "insanlığın atası" anlamında Hz. Âdem'e verilen unvan.
EMÎRÜ’l-MÜ’MİNÎN
İslâm tarihinde Hz. Ömer'den itibaren devlet başkanlarına verilen unvan.
HAN
Türk hükümdarlarının İslâm öncesi dönemden beri kullandıkları bir unvan.
HÂN-ı HÂNÂN
Eski Moğol ve Türk-İslâm devletlerinde yüksek bir unvan ve askerî makam.
KĀDILKUDÂT
İslâm devletlerinde yargı sisteminin başında bulunan görevliye verilen unvan.
KADINEFENDİ
18. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı padişah hanımlarına verilen unvan.
SER
18. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı padişah hanımlarına verilen unvan.
SERDAR
Türk-İslâm devletlerinde genellikle ordu kumandanı anlamında kullanılan unvan.
TARHAN
Eski Türkler'de yüksek rütbeli devlet görevlilerinin taşıdığı bir unvan, Türk ve Moğol hânedanlarında hükümdar tarafından bazı devlet adamlarına tanınan imtiyaz.
ZÂBİT
Osmanlılar'da yönetici, askerî görevli ve subay anlamında bir unvan.
EMÎRÜ’l-ÜMERÂ
Bazı İslâm devletlerinde çeşitli idarî yetkilere sahip kumandanlara verilen unvan.
EŞİK AĞASI
Akkoyunlular, Safevîler ve Kaçarlar zamanında hükümdar kapısı hizmetlilerine verilen unvan.
TEGİN
Bazı Türk devletlerinde hükümdar soyundan gelen erkek çocuklara verilen unvan.
Henüz yorum yapılmamış.