Sosyal Medya

Taşgetiren: Reis Bey’i sadece yargı mensupları ve siyasiler izlememeli. Tüm halk eseri okumalı, oyunu izlemeli

Dün, sabah sabah bir mesaj aldım. Ankara’dan bir dostumdan. Bana Ankara Devlet Tiyatrosu’nun oyun repertuarını göndermiş. İçinde Reis Bey de var. Geçen yıl sahnelenmiş, bu yıl da sahnelenmeye devam ediyormuş.



Bir not eklemiş repertuarın yanına: Diyor ki:
 
“Reis Bey’i sadece yargı mensupları ve siyasiler izlememeli. Tüm halk eseri okumalı, oyunu izlemeli.”
 
“Çünkü, diyor, halk içerisinde bile ÅŸu an olan bitene yargıç edasıyla bakan, merhamet yoksunu bir durumumuz var. Anlamak zamanı ama anlayamıyoruz, çünkü aÄŸlayamıyoruz.” 
 
Reis Bey, bir “Adli hata”nın o hataya sebep olan kiÅŸinin ruhunda oluÅŸturduÄŸu travmayı iÅŸliyor.
 
Üstad Necip Fazıl, masum bir kiÅŸiye idam cezası veren mahkeme reisine iç sancısı yaÅŸatmış ve dönüÅŸtürmüÅŸ.
 
Hep yazıyorum, Türkiye yargı sancısı içinde kıvranarak gelen bir ülke. “Sanığın idamına, sonra ÅŸahitlerin dinlenilmesine” diye kararlar verilmiÅŸ Ä°stiklâl Mahkemelerinde. Yargı mensuplarının iktidar sahiplerini ayakta alkışladığı günler yaÅŸanmış. “Sizi buraya getiren güç böyle istiyor” diye konuÅŸan BaÅŸbakan’ı ipe götüren yargı mensupları olmuÅŸ. “Denge olsun diye saÄŸdan idam edilenin karşısına bir de soldan idam eklenmiÅŸ.”
 
Benim tanık olduÄŸum zamanlarda öyle Reis Bey gibi vicdan sancısı yaÅŸayıp, dönüÅŸen ve “merhamet davası”nı seslendirenlere rastlamadım.  Aksine herkes günün üretilmiÅŸ psikolojik iklimi içinde her ÅŸeyi içine sindirmiÅŸ, hatta hınk deyicisi oluvermiÅŸ. Ta ki adalet sapmaları kendisini vuruncaya kadar…
 
Türkiye’nin “Adalet” ve “Kalkınma” Partisinin iktidarına tanıklık eden ÅŸu 17 yılında ister Ak Parti’ye karşı sergilenen yargı misyonu içinde, ister Ergenekon davalarının türbülansında, ister “Kürt sorunu” etrafındaki yargılamalarda ve ister FETÖ yargılamalarının at izi – it izi savrulmasında öyle adli hatalar yaÅŸanıyor ki, neredeyse “Adalet”i ara ki bulasın noktasına geliniyor.
 
Sayın CumhurbaÅŸkanı’nın Reis Bey’i izlemesini isterdim. Çünkü bir süredir yargıdaki her ÅŸey onun gözünün içine bakılarak yapılıyor.
 
Devlette, insanlar hakkında karar veren herkesin Reis Bey’i okuması lazım.
 
Åžu çatır çatır ağırlaÅŸtırılmış müebbet kararları veren ilk derece mahkemelerindeki savcı ve yargıçların, onların kararını kopyala - yapıştır usulü ile tasdikleyen isti’naf mahkemeleri savcı ve yargıçlarının Reis Bey’i, hele Yargıtay’ın ilgili dairesinin bozma kararlarından sonra okumaları gerekiyor.
 
Hazır kıta yargısız infazcılığı adet edinmiÅŸ medyanın Reis Bey’i okuması lazım.
 
Sade insanlarımızın, polisin sabah kapısını çaldığı komÅŸusu ile selam sabahı kesen, onlara cüzzamlı muamelesi yapan, “Devlet birisini dövüyorsa mutlaka bir sebebi vardır”a hükmeden sade insanlarımızın Reis Bey’i okuması, seyretmesi lazım.
 
Geçenlerde açıklandı: OHAL Komisyonu KHK ile ihraç edilenlerden 6 bininin itirazını haklı bulmuÅŸ. Demek 6 bin kere yanlış yapılmış. Bu süre içinde “terör damgası” yiyen insanların yaÅŸadığı acının bedeli ne olacak? “Böyle kütlevi operasyonlarda haksız yere ezilenler olur” mantığına prim veren herkesin aslında bir merhamet ve vicdan sorgulaması yapması gerekiyor.
 
Ä°nsanları “suçsuzluÄŸunu ispat” mecburiyetinde bırakan devlet anlayışının “Delil yetersizliÄŸinden beraat eden”i beraat etmiÅŸ saymayan, haklarını iade etmeyen, üzerine “terör suçlusu” damgası vurup ebediyyen mahkum eden anlayışın, bir merhamet sorgulamasından geçmesi gerekiyor.
 
Reis Bey, “Hâkim, suç alıp satan ve cirosu ile öÄŸünen bir borsa simsarı deÄŸildir.” diyor.
 
Reis Bey “Kalblerinizi deÄŸiÅŸtirin. Size hakikat gibi görünen ÅŸeylerin hemen deÄŸiÅŸtiÄŸini görürsünüz” diyor.
 
Reis Bey’e ÅŸu söyleniyor:
 
“Rahmet, kaldırılmış sizin kalbinizden... Buz çölünde yol alıyorsunuz!”
 
Kim bunlar? Belki de hepimiziz. Kalblerimize bakıyor muyuz insanlar hakkında hüküm verirken?
 
Dicle kenarında bir kurt bir koyunu aşırsa onun hesabının Ömer’den sorulacağını biliyoruz da, yanı başımızda yaÅŸanan acılardan haberdar mıyız?
 
Bir insanın cezaevinde bir gün fazla yatmasının hesabı vardır. On yıl, yirmi yıl, olmadı ömür boyu…. Bir de bakmışsınız verdiÄŸiniz karar yanlış çıkmış, yargıladığınız suç baÅŸlığı yanlış, yanlış görmüÅŸsünüz davayı, yeniden yargılayın… Ömür boyu hapis talebi insin 15 yıla…  Hukuk mu bu? Vicdan mı?
 
Borsa’dan bahsediliyor borsadan… Kararların borsaya düÅŸmüÅŸ olması fecaatinden… Her yer suskun. Kimseden ses çıkmıyor.
 
2.5 milyon istenmiş, 1 milyon 200 bin liraya uzlaşılmış.
 
Adaletten kaybediyoruz, insanlığımızdan kaybediyoruz. Reis Bey hepimizi sarsmalı ve yeniden kendimize, içimize, içimizdeki insanlık kıvamına bakmalıyız. 
 
Ve Reis Bey’den bugünün çaÄŸrısı: “Hepimiz birbirimizi affetmeliyiz. DaÄŸları kaydıran bir zelzele olurken, birbirine sarılmış çocukların hâline dönmeli deÄŸil miyiz? Nedir bu zelzele arasında birbirimizin saçını yolduÄŸumuz, ciÄŸerini söktüÄŸümüz?”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.