Eski AK Parti Ä°stanbul Milletvekili Mehmet Metiner, Star'da "Al gölgeni çek git" baÅŸlığıyla yayımlanan yazısında "Adı lazım deÄŸil. Adam tam bir kibir abidesi. Ama kibri mütevazılık postunda. En tehlikeli kibir türüdür bu: Tevazu kisvesine bürünmüÅŸ kibir! Kendi fikirlerini çok önemser. Siyasette duayen olduÄŸuna inanır. MüthiÅŸ hırslıdır. Bir o kadar da kindar, kıskanç ve kaprisli" ifadesini kullandı.
Metiner, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) BaÅŸkanı ve CumhurbaÅŸkanlığı Yüksek Ä°stiÅŸare Kurulu (YÄ°K) üyesi Bülent Arınç'a gönderme olduÄŸu düÅŸünülen yazısına ÅŸöyle devam etti:
"Ä°lerleyen yaşına raÄŸmen benlik davası güder. Kendi aklını herkesinkinden üstün görür. Dolayısıyla fikirlerini...
Hangi kesimin üzerinde artık etkisi vardır bilinmez ama kendisi gücüne ziyadesiyle inanır.
OturduÄŸu her yerde ağırlığından bahseder. Bir insan niye ağırlığından bahsetme gereÄŸi duyar ki bilmem! Benim bildiÄŸim ağırlığı olan bundan bahsetmez. Siyasi gücü ve karşılığı olan bunu dile getirmez.
Bir insan kendi büyüklüÄŸüne ve ağırlığına kendisi vurgu yapıyorsa bunun baÅŸkaca bir anlamı vardır.
Bu bir marazdır.
Patolojik bir arıza halidir...
Adamın enteresan bir kişiliği var.
Liderine sadakati göstermeliktir.
Kendini güçlü gördüÄŸünde liderinin dibini ve gözünü oyar.
Güçsüz düÅŸtüÄŸünde liderinin eteÄŸine tutunur, ondan güç devÅŸirmeye kalkışır.
EteÄŸine tutunduÄŸunda liderine övgü yarışına girer.
Güç devÅŸirdiÄŸine inandığında tekrar eski arazları nükseder.
Liderini boÅŸa çıkartacak hamleler yapmaya baÅŸlar.
Aslında liderini övme mecburiyetinde kaldığında bile alttan alta kendini en baÅŸa oturtmayı ihmal etmez.
Liderinin onsuz yapamayacağı algısını oluşturur.
Biraz palazlandığında, yani liderinin himmetine tekrar mazhar olduÄŸunu gösterdiÄŸinde kendisini geçmiÅŸteki ihanetlerinden dolayı eleÅŸtirenlere parmak sallar.
Bunu da liderin arkasına sığınarak yapar.
Liderine göstermelik sadakati yalnızca kendi siyasi gücüne kavuÅŸmak içindir.
BaÅŸlar ulu orta konuÅŸmaya.
Bir tek onun fikirleri deÄŸerlidir.
Yalnızca onun fikirleriyle siyaset yapılırsa sonuç elde edilebilir.
Bu pozlarda akıl vermeyi çok sever.
Kendi celladına aşıktır.
Liderine ne kadar düÅŸman kiÅŸi ve çevre varsa onlara zeytin dalı uzatmayı pek sever.
Yeniden siyasi güç kazanmak için göz kırpar o malum odaklara.
Lideri ne demiÅŸse tersini der.
Hâlâ ait olduÄŸunu iddia ettiÄŸi partisinin siyasalarını takmaz.
Varsa yoksa kendi fikirleri.
Liderinin azgın düÅŸmanlarını överken kendi mahallesindekilere öfke kusar.
Liderine hayasızca hakaret savuranları bilmem ne özgürlüÄŸü adına savunmaktan geri durmaz.
Lakin kendisine yönelik eleÅŸtiri getiren kendi mahallesindeki insanlara bir ömür boyu düÅŸmanlık yapar.
Liderinin nefsinin bir önemi yoktur onun için. Liderinin hukukunu korumanın zerrece önemi yoktur onun için. Partisiyle tersleÅŸmemek gibi bir kaygısı da...
Bir tek kendi nefsi azizdir. Sadece kendi hukuku kutsaldır.
Hep kendi partisinin yanlış konuÅŸtuÄŸu ve davrandığı algısı oluÅŸturur ki o malum odaklar ‘Helal olsun adama, bir tek onda liderini ve partisini eleÅŸtirecek yürek var, yalnızca o doÄŸruyu söyleyebiliyor!’ desinler...
Bunu dedirtir de...
Sonra kalkıp ‘Ben liderimin iyiliÄŸi ve partimin yararı için fikirlerimi söylüyorum!’ böbürlenmesinde bulunur...
Öyle ya, bir tek onun fikri mühimdir ve pek bir yararlıdır!
Gerisi boÅŸ.
Büyük bilge Feridüddin Attar ne güzel tanımlar bu adam gibilerini: ‘Ey kibrinin kölesi olan! Al gölgeni, çek git!’
Liderinin ihanetçi diye tanımladıklarını o pek bir sever. Onları baÄŸrına basar.
Liderinin dediklerinin tersini der, yaptıklarının karşısına dikilir, sevmediklerini sever, sevdiklerini de gözden düÅŸürmek için elinden geleni ardına koymaz...
Bana sorarsanız ÅŸöyle derim: Liderin ihanetçi dediklerinin verdiÄŸi zararın daha fazlasını bu adam veriyor.
Hâlâ içerden konuÅŸtuÄŸu için.
Benden söylemesi."
Henüz yorum yapılmamış.