Özel / Analiz Haber
Ayrıştırma Dilinin Toplumda Nasıl Bir Yıkıma Yol Açtığını Gösteren Acı Bir Tecrübe
Follow @dusuncemektebi2
Toplumu ayrıştıran, kutuplaştıran siyaset ve propaganda dilinin, günlük yaşamın en ücra köşelerinde bile ne denli hayatları zindana çevirdiğinin yaşanmış, tecrübe edilmiş bir örneğini okurlarımızla paylaşmak istedik. 90'lı yılların sosyo-politik atmosferinde, normal bir vatandaşın başına gelen bu acı hatırayı, siz okurlarımızın nazarına sunuyoruz
Diyarbakır HDP binasının önünde eylem yaparak çocuklarini isteyen ve isyan eden anneleri hepimiz takip ediyoruz
Maalesef doÄŸuda ki bu tablo yıllardır deÄŸiÅŸmedi zorla baskıyla aldatarak gencecik insanları ideolojik sebeblerden dolayı kandırıp daÄŸa çıkarıyorlar annenin dediÄŸi gibi ya daÄŸa yada mezara götürüyorlar
Bunlari izleyince 90lı yılların başına gittim hani bunlar doÄŸuda bu ÅŸekilde yaparak oradaki insanlara zarar veriyor anaların yüreÄŸini yakıyor ya bizler ÅŸehirde yaÅŸayan ÅŸehirde doÄŸan Kürtler tabiiki bizde payimiza düÅŸeni alıyoruz
90lı yılların başında Ä°stanbul'da oturduÄŸumuz yer hazine arazisi olduÄŸu için okul yapılacakmış. BaÅŸka bir yere taşındık. Binalarin arasında bir gecekonduya taşındık; ki komÅŸular duymuÅŸ Kürtler geldi, Kürtler taşındı diye konuÅŸulmaya baÅŸlandı.
Malum 90'lı yılların başında patlak veren PKK terör eylemlerinin yüksek olduÄŸu bir zaman dilimi o zaman Kürt olmak PKK lı olmakla eÅŸ degerdi.
Evli iki çocuk babası Yandaki komÅŸumuz kafayı bize takmıştı gençti 25/30 yaÅŸlarındaydı. Bir kıvılcım arıyordu lakin ne gezer ekmeÄŸinin derdinde çoluk çocuÄŸunu geçindirmeye çalışan baba, çocukları için evde mücadele eden kadın.... Çamaşır makinesi yok, bulaşık makinası yok, doÄŸalgaz yok, yakacak odun yok.... Odunu marangozlardan arta kalan parçalardan temin ediyoruz. Yani kısacası kendi derdimizdeyiz, kimseye bir zararımiz yok.
Gün geldi hafta sonu çocuklarla oynarken abim bize kafayı takan komÅŸumuzun kızını oynarken itti ve kız aÄŸlamaya baÅŸladı. Daha 5/6 yaşında olan çocukların itiÅŸ-kalkisindan ne olacak? Ama komsumuz hemen geldi. Bağırıp cagirmaya, hakaret etmeye baÅŸladı. Birileri araya girip evine götürdüler, fakat adam bir türlü sakinlesmedi.
Ä°ki katlı olan binalarinin ikinci katından tahminen 4 metre var camdan atladi ve tekrar geldi.Çevreden birileri mudahele etmeye durdurmaya çalışıyorken tam karsimizdaki bakkal sahibi ekmek bıçağı verdi adamın eline. Sanki adam öldürmüÅŸüz ve ortada bir cinayet var. Sırf Kürt olmak mesele onunda kini varmış bize belliki....
Daha sonra etraftaki esnaf ve duyarlı vatandaÅŸlar bırakmadı ve tam olay yatıştı derken; adamın babası demir çubukla geldi ve babama vurmak istedi. Annem can havliyle babamın önüne atladi. Malasef kafasından yemiÅŸti demiri; kan gelmeye baÅŸladı. Åžükür ciddi bir durumu olmadı.
Sonrasında da bizim akrabalarımız geldi. Israrla onlar kan döktü, biz de dokecegiz diye tutturdular. Yine ÅŸükür ki annem bırakmadı. Zira iÅŸin sonunun daha da kötüye gideceÄŸi belliydi.
Karakolluk olduk ve baba-oÄŸul, sabaha kadar nezarette kaldık. Bize birÅŸey yapacakları korkusundan ötürü de ÅŸikayetçi olmadik. Gel zaman git zaman, sonraları ÅŸehirler arasi otobüsü olduÄŸunu öÄŸrendik komÅŸumuz olan genç adamın.
O da otobüsünü temizlemek için, bir sürü boÅŸ yer varken her pazar sabah 7/8 gibi gelir, koca otobüsü bizim kapının önünde çalıştırıp, elektrik süpürgesini de açıp temizlik bahanesiyle bize rahatsızlık veriyordu. Çıkıp da birÅŸey diyemiyorduk.
Bu böyle kaç sefer devam etti. Çok zaman geçmeden haber geldi. ''Ä°stanbul-Ankara arası sefer yaparken Ankara'da, genç adam kazada hayatını kaybetti'' Cenaze kapının önüne geldi ve biz de katıldık. Cenazeden bir müddet sonrasında, annesi bize; ''EÄŸer kaza Ä°stanbul'da olsaydı, sizden bilirdik'' dedi. Ä°ÅŸte Kürt olmak, o yıllarda tüm illegal iÅŸlerde parmağı olan demekti. Halbuki Allah verir Allah alırdi emanetini. Bizim ne haddimize
.....
Aylar geçti yillar geçti...Bizler onları, onlar da bizleri tanıdıktan sonra çok iyi komÅŸu olduk. Genç adamin anneside babasida vefat ettiler. GeçtiÄŸimiz yıllarda biz de yine yaÅŸlı komÅŸularımızın cenaze namazlarina katıldık. Mezarda da bulunduk; komÅŸuluk hakkiydi zira. Bize yapılanı biz çoktan affetmistik, çünkü biz biliyorduk ki biz affedersek birbirimizi, Allah'da bizleri affederdi; buna iman etmiÅŸtik...
Vel hâsıl kelam, topluma nefret tohumları saçanlar, siz nasıl olaylara sebeb oluyorsunuz, hiç haberiniz bile yok.
DoÄŸuda anaları aÄŸlatıyor insanlara zulüm ediyorsunuz!
Åžehirlerde de sizin yaptığınız yüzünden insanlar birbirine giriyor!
Size sesleniyorum:
Ä°nsanlik hakkı için, yaptığınız bu zulümden vazgeçin. Ä°nsanları birbirlerine kirdirmaktan, ayristirmaktan, bolusturmekten vazgeçin.
Ne dünyada, ne de ahirette bu sebep lduÄŸunuzun bir karşılığı yok....
Vesselam
Müellif: Aydın keser
Henüz yorum yapılmamış.