Güncel
HÜDA PAR: Protokol merasimleri, dar gelirli ailelere yük oluyor; kravatlı hırsızlara yettiremiyoruz
Follow @dusuncemektebi2
HÜDA PAR Genel Merkezi, israf ve savurganlığını halkın sefaletinin üzerine inşa etmekte sakınca görmeyen bir devlet anlayışı ile karşı karşıya kalındığına dikkat çekerek, israf ve suiistimalin, bir ahtapotun kolları gibi devlet kurumlarını sardığına vurgu yaptı.
HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından; bakanlıklar, kamu kurumları ve belediyelerdeki israf düzenine dair yapılan yazılı açıklamada, "israfın toplum ve devlet kodlarında neden olduÄŸu tahribatlar görülmeli, kamu kaynaklarının ve bütçenin bir emanet olduÄŸunun idrakine varılmalı" denildi.
Türkiye’de ekonomik krize raÄŸmen israfın devam ettiÄŸi kaydedilen açıklamada, "Türkiye’de ekonomik krizin etkileri her geçen gün daha da derinleÅŸerek yayılmaktadır. Döviz ve altın karşısında Türk Lirasının hızla deÄŸer kaybetmesi ve yükselen enflasyona ekonomi yönetiminin yanlış politikaları da eklenince pek çok ÅŸirket iflas etmiÅŸ veya konkordato ilan etmiÅŸtir. DoÄŸal olarak da on binlerce insan iÅŸsiz kalmış, istihdam hizmet sektörü dışında neredeyse bitmiÅŸtir. Hayat pahalılığı, dar gelirli vatandaÅŸlar için tahammül edilebilecek düzeyde deÄŸildir. Buna raÄŸmen bakanlıklar, kamu kurumları ve belediyelerdeki harcama cetvellerinin ifÅŸası ile birlikte kemer sıkmanın sadece vatandaÅŸa dayatıldığı, bürokrasinin ise israf ve savurganlığa devam ettiÄŸi görülmektedir." denildi.
"Devletin itibarı vatandaşının refah düzeyi ile orantılıdır"
Bürokrat ve siyasilerin abartılı protokol merasimleri, ağırlama ve seyahatlerdeki abartılı rakamların dar gelirli ailelere yük olduÄŸuna dikkat çekilen açıklamada, "Devlet, derin ekonomik krize raÄŸmen tasarrufa gitmemiÅŸ, aksine ‘itibardan tasarruf olmaz’ ilkesini benimsemiÅŸtir. Oysa devletin itibarı vatandaşının refah düzeyi ile orantılıdır. Kamu yararına kullanılması gereken mali kaynaklar, bürokrat ve siyasilerin abartılı protokol merasimleri, temsil ve ağırlama giderleri için çarçur edilmektedir. Her kamu kurumu ziyaretinde yüzbinlerce liralık hediyeler almakta beis görmeyen siyasiler ve bürokratlar, onurlarına verilen ÅŸölen ve yemekli toplantılarda fakir fukaranın sofrasından kısılan aşı tükettiklerinin farkında olmalıdırlar. Yine, siyasi ve bürokratların yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinde bu harcama kalemleri katlanmakta, filo kiralamaları ile birlikte konaklama maliyetleri de abartılı rakamlarla dar gelirli vatandaÅŸlara yük olmaktadır." ifadelerine yer verildi.
"Neredeyse her kamu kurumu basılı bir bülten çıkarmaktadır"
"Devletin dışardan aldığı danışmanlık hizmetleri her yıl milyarlarca liraya mal olmaktadır" denilen açıklamada ÅŸöyle devam edildi: "Öz kaynaklarla ulaşılabilecek pek çok hizmeti ihaleye çıkaran kamu kurumları, astronomik rakamlar harcayarak aracı ÅŸahıs ve kurumları ihya ederken milletin malını israf etmektedir. Kamu kurumları yıllık aldıkları ödeneklerden hiçbir ÅŸekilde tasarruf etmeyip kayıtlara girecek bütçe fazlası, sonraki yıla kesinti olarak yansıyacağından hiçbir ihtiyaç olmamasına raÄŸmen son kuruÅŸuna kadar harcamaktadırlar. Kamu kurumlarına kiralanmış hizmet binaları, taşıtlar ve makam araçlarının bütçeye maliyetleri yıllık 2 milyar liranın üzerindedir. Neredeyse her kamu kurumu basılı bir bülten çıkarmaktadır. Kamuoyunun haberdar dahi olmadığı bu dergiler ve basılı yayınlarla abartılmış matbaa ve editoryal hizmetler, kurumların bütçesini sarsmaktadır. Devlet, kendi personeli ile halledebileceÄŸi biliÅŸim hizmetlerini, bütçenin önemli bir kısmını aktararak dışardan almaktadır."
"Kamu kurumları ve belediyeler, pek çok özel kuruluÅŸ için rant kapısı olarak görülmekte"
Belediyelerin tertip ettiÄŸi ÅŸenliklerde milyonlarca liranın harcandığına dikkat çekilen açıklamada, "Yine belediyeler, konserler ve ÅŸenlikler adı altında tertip ettikleri organizasyonlarda milyonlarca lira harcamakta; aynı eforu sosyal, bilimsel ve kültürel faaliyetleri desteklemek için harcamamaktadır. Kamu kurumları ve belediyeler, pek çok özel kuruluÅŸ için rant kapısı olarak görülmektedir. Bunun en büyük sebebi, hukuki ve ahlaki bir limitin bulunmayışıdır. Ä°bn-i Haldun, devlet yönetiminin israf içerisinde bulunmasının öncelikle halkın vergi yükünü arttıracağını, bunun devlete olan güveni sarsacağını ve devletin ekonomik bir bataklığa saplanacağını ifade eder. Mevcut vergi uygulamaları, Ä°bn-i Haldun’u haklı çıkarmaktadır." denildi.
"Bugün israf ve suiistimal, bir ahtapotun kolları gibi devlet kurumlarını sarmıştır"
Açıklamada, "Bugün israf ve suiistimal, bir ahtapotun kolları gibi devlet kurumlarını sarmıştır. Bu nedenle de devletin etrafına çöreklenen takım elbiseli, kravatlı hırsızlara hiçbir kaynak yetmemektedir. Bunun sonucu olarak; kamu çalışanı ve emeklisine yüzde 3-4’lük maaÅŸ artırımını bile çok gören, ancak yüzde 20’lerle, 30’larla zam yaparak verdiÄŸinin kat kat fazlasını geri alan bir anlayış geliÅŸmiÅŸtir. Ä°sraf ve gösteriÅŸlerinden taviz vermeyen devlet büyükleri, hayat pahalılığı, iÅŸsizlik ve yüksek zamların halka yansımasının ne yazık ki farkında bile deÄŸildir. Bugün israf ve savurganlığını halkın sefaletinin üzerine inÅŸa etmekte sakınca görmeyen bir devlet anlayışı ile karşı karşıyayız." diye kaydedildi.
Açıklamanın sonunda, "Bu durum ne devlet iÅŸleyiÅŸi ne toplum-devlet münasebetleri ve ne de ekonomi ve maliye politikaları açısından sürdürülebilir deÄŸildir. Ä°srafın toplum ve devlet kodlarında neden olduÄŸu tahribatlar görülmeli, kamu kaynaklarının ve bütçenin bir emanet olduÄŸunun idrakine varılmalıdır." uyarısında bulunuldu
Henüz yorum yapılmamış.