Sosyal Medya

Ekrem İmamoğlu Diyarbakır’da: Kayyım atamaları gaflettir, delalettir

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Diyarbakır’daki ziyaretlerine CHP Diyarbakır İl Başkanlığı ile başladı.



Ä°l BaÅŸkanlığında basın açıklaması yapan Ä°mamoÄŸlu, “SeçilmiÅŸ belediye baÅŸkanlarının soyut ve hukukta karşılığı bulunmayan, kamu vicdanını ikna etmekten uzak sebeplerle görevden alınıp, yerlerine ,kayyum atanması da tam bir gaflettir, dalalettir dedi. Ä°mamoÄŸlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar ise ÅŸu ÅŸekildeydi:
 
Devletimizi, milli birliÄŸimizi, siyasal sistemimizi üzerine inÅŸa ettiÄŸimiz çok temel kavramlar var: Cumhuriyet, demokrasi, hukukun üstünlüÄŸü, milli irade… Bu kavramların içini boÅŸaltmak, deÄŸersiz ve geçersiz hale getirmek devletimize, milli birliÄŸimize, demokrasimize yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir. Bu kavramların arkasında çok köklü bir tarih yatıyor. Yüzyıl önce, iÅŸgal altındaki Anadolu’da, bağımsızlık ve özgürlük arzusuyla baÅŸlayıp, cumhuriyet ve demokrasi idealiyle devam eden bir tarihtir bu.
 
Hangi siyasi görüÅŸten, hangi inançtan, hangi kökenden olursa olsun, “Egemenlik kayıtsız ÅŸartsız milletindir” diyenlerin yazdığı ve yazmaya devam ettiÄŸi, onurlu bir tarihtir bu.
 
“KAYYUM ATANMASI GAFLETTÄ°R, DELALETTÄ°R”
 
Bizler; bir kiÅŸinin, bir ailenin, bir grubun, bir kesimin deÄŸil, milletin iradesine uygun olarak yönetilme kararlılığını ortaya koymuÅŸ, bunun için bedeller ödemiÅŸ bir ülkenin vatandaÅŸlarıyız.
 
Böyle bir ülkede, kendi iradesini milletin iradesinden üstün görme gafletine düÅŸenler, bunun bedelini sandıkta en ağır ÅŸekilde öderler.
 
SeçilmiÅŸ belediye baÅŸkanlarının soyut ve hukukta karşılığı bulunmayan, kamu vicdanını ikna etmekten uzak sebeplerle görevden alınıp, yerlerine kayyum atanması da tam bir gaflettir, dalalettir.
 
Seçimle gelenin seçimle gitmediÄŸi yerde ne demokrasi olur, ne hukukun üstünlüÄŸü kalır.
 
” DEMOKRASÄ° DIÅžI ARAYIÅžLAR Ä°ÇÄ°NDEKÄ° KESÄ°MLERÄ° GÜÇLENDÄ°RÄ°R”
 
Vatandaşın sandıktan çıkan iradesi, bir takım makam sahiplerinin, kendi arzularına göre geçerli ya da geçersiz sayabileceÄŸi bir irade deÄŸildir.
 
Vatandaşın seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanmasının önüne engeller çıkarmak, demokrasi dışı arayışlar içindeki kesimleri güçlendirmekten baÅŸka hiçbir iÅŸe yaramaz. Bu kesimlere karşı hep birlikte mücadele edeceksek, demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmak zorundayız.
 
Bu ülkeyi yönetenleri, bu ülkede 82 milyon vatansever yaÅŸadığını kabul etmesi ve bu idrakle ülkeyi yönetmesi ÅŸarttır.
 
Sandığa atılan bütün oylar, kim tarafından kime verilirse verilsin, eÅŸit ölçüde geçerli ve muteberdir.
 
Sandıktan yetki almış bütün seçilmiÅŸler, kim olurlarsa olsunlar, eÅŸit ölçüde hak ve yetkilere sahiptir, eÅŸit ölçüde muteberdir.
 
“NÄ°HAÄ° KARARI VERECEK OLAN YARGIDIR”
 
Bazı seçmen kesimlerini, bazı siyasi partileri, bazı seçilmiÅŸleri diÄŸerlerinden ayrı tutmak, farklı ölçütler ve farklı kurallar uygulamaya kalkmak kabul edilemez. Bu çok tehlikeli, çok riskli bir ayrımcılıktır.
Ne yazık ki, Diyarbakır, Van ve Mardin BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanlarına ve onların seçmenlerine yönelik tavır böyle bir ayrımcılık görüntüsü ortaya koymaktadır.
 
Siyasi partiler ve onların seçilmiÅŸ yöneticileri, milletvekilleri, belediye baÅŸkanları ya hukukun içindedirler ya da dışında.
 
Buna dair nihai kararı verecek olan da yargıdır!
 
Kimi partileri, sivil toplum giriÅŸimlerini, kiÅŸileri bazen hukukun içinde kabul edip, bazen hukuk dışı yapılar olarak damgalamaya dayalı, yanar döner bir siyaset tarzını adet haline getirenleri hepimiz çok iyi biliyoruz.
 
Onlar da ÅŸunu iyi bilsinler ki, böyle ilkesiz, böyle günü kurtarmak için yapılan siyasetten ne kendilerine bir fayda gelir, ne de ülkeye.
Elbette, milli iradeye dayanarak sandıktan çıkanların hukukun üstünde olmaları sözkonusu bile olamaz. Hangi göreve gelirlerse gelsinler, seçilmiÅŸler de birer vatandaÅŸtır ve her vatandaÅŸ gibi hukuka tabi olmak mecburiyetindedirler.
 
“Ä°DDÄ°ALARINI TOPLUM VÄ°CDANINA KABUL ETTÄ°RMEK ZORUNDALAR”
 
Ancak, seçilmiÅŸ milletvekillerinin, belediye baÅŸkanlarının hukuk dışına çıktığını iddia edenlerin önünde önemli bir sorumluluk vardır: Bu iddialarını yargı organlarına ve toplum vicdanına kabul ettirmek zorundadırlar.
 
Toplum vicdanı onay vermediÄŸi halde yapılan görevden almalar, seçimi yenilemeler gibi iÅŸlere karşı milletin ne cevap verdiÄŸini unutmuÅŸ olanlara 31 Mart ve 23 Haziran 2019 günlerini bir kez daha hatırlatmak isterim.
 
31 Mart’ta ortaya konulmuÅŸ millet iradesini yok saymak için söylenmiÅŸ yalanların, atılmış iftiraların sahipleri bugün o sözlerinin utancı içindedirler. Kendileri utanmıyorsa, eÅŸleri dostları, partilileri, seçmenleri onlar adına utanıyor.
 
Ä°stanbul seçimlerini iptal ettirmek için yalan ve iftiradan medet uman bir avuç azınlığın, asıl niyetlerinin, alabildiÄŸine istismar ettikleri bir israf düzenini sürdürmek olduÄŸu açıkça görüldü.
 
Ne yazık ki kayyuma devretme uygulamalarının altında da israf düzenini sürdürme niyeti olduÄŸuna dair pek çok emareler ortaya çıkmaktadır.
 
“KÄ°ME YAPILIRSA YAPILSIN HUKUKSUZLUÄžA HAYIR DEMEK ZORUNDAYIZ”
 
Ä°stanbul yahut Diyarbakır; Türkiye’nin neresinde olursa olsun… O parti ya da bu parti; bu ülkenin hangi yasal partisi olursa olsun… O kiÅŸi ya da bu kiÅŸi; bu milletin görev verdiÄŸi hangi kiÅŸi olursa olsun… Tavrımızı ve duruÅŸumuzu deÄŸiÅŸtiremeyiz. Kime yapılırsa yapılsın, haksızlığa, hukuksuzluÄŸa, adaletsizliÄŸe açıkça ve hep birlikte hayır demek mecburiyetindeyiz.
 
Çünkü bu bir adalet mücadelesidir, bir demokrasi mücadelesidir. Bu, millet iradesini koruma mücadelesidir. Bu, Cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkma mücadelesidir.
 
Bu ülkenin, bu toprakların, bu devletin gerçek ve yegane sahipleri Türkiye Cumhuriyeti’nin eÅŸit ve özgür vatandaÅŸlarıdır. Aslolan; vatandaşın onuru, saygınlığı, huzuru, mutluluÄŸudur. Siyasi partiler bunu saÄŸlamak için birer araçtırlar. Amacı unutturup, araçları kutsallaÅŸtırmaya çalışanlara itibar etmeyeceÄŸiz.
 
Hiçbir fanatizme kapılmadan, hiçbir ayrımcılık yapmadan, korkmadan, yılmadan Cumhuriyetin ve demokrasinin deÄŸerlerini her koÅŸulda, her zeminde savunmaya devam edeceÄŸiz. Bu ülkenin eÅŸit ve onurlu insanları olarak, barışı, adaleti ve özgürlüÄŸü aramaktan asla vaz geçmeyeceÄŸiz. Bu ülke insanlarının saÄŸduyusu, birlikte ve huzur içinde yaÅŸama arzusu, her türlü baskıyı, her türlü ayrımcılığı yenecek güçtedir.
 
Bizim gönül zenginliÄŸimiz her zenginliÄŸin üstündedir.
 
Bizim, güzel günlere olan umudumuz her zorluÄŸun üstesinden gelecek güçtedir. Çünkü biz, Anadolu’yuz.”
 
“Ä°STANBUL’A KAYYIM ATANIR MI” SORUSUNU YANITLADI
 
Ä°mamoÄŸlu basın açıklamasının ardından soruları yanıtladı. “Bölgede kayyum atamaları, sizin de yerinize kısa da olsa kayyum atanmıştı, burada bugün bize yapılıyor ama tepki gösterilmezse Ä°stanbul ve Ankara’ya da atanır diye yorumlar yapılıyor buna ne diyorsunuz” sorusuna ÅŸu yanıtı verdi:
 
“Öncelikle ÅŸunu söyleyeyim hukuk çerçevesinde her türlü mücadeleyi herkesin vermesi gerekir bu bir vatandaÅŸlık görevidir. Bu tek başına kiÅŸilerin vereceÄŸi bir mücadele deÄŸildir. Hukuki yol ve yöntemleri denemeye devam edeceÄŸiz. Çünkü gerçekten anladık ki özgürlük cumhuriyet demokrasi hepimiz için bir nefestir. Biz Ä°stanbul’da çok net gördük baÅŸka yerlerde yaÅŸanmasını istemeyiz. Bu demokrasi eÄŸer bütüncül olarak var olacaksa bu Van’da da Mardin’de de Diyarbakır’da da var olacaktır. Biz bütün olgun tavrımızla buna karşı durmaya devam edeceÄŸiz umarım bu yanlıştan biran önce vazgeçerler.
 
Duyacağım tek endiÅŸe demokrasi adına olur kendi adıma zerre kadar endiÅŸe duymam. Ben demokrasi adına endiÅŸe duyuyorum.”
 
BELEDÄ°YE BAÅžKANLARIYLA BULUÅžACAK
 
Ä°mamoÄŸlu Diyarbakır’da görevden alınan belediye baÅŸkanı Selçuk Mızraklı ile bir araya gelecek. BuluÅŸmaya yine görevden alınan Mardin Belediye BaÅŸkanı AHmet Türk’ün de katılması bekleniyor. Ä°mamoÄŸlu, öldürülen eski Diyarbakır Barosu BaÅŸkanı Tahir Elçi’nin kabrini de ziyaret edecek.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.