Sosyal Medya

Kapışma (Ahmet Taşgetiren)

Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan… Bunlar Ak Parti döneminin yıldız simaları.



CumhurbaÅŸkanlığı, BaÅŸbakanlık, BaÅŸbakan Yardımcılığı, Ekonomiden sorumlu bakanlık, DışiÅŸleri bakanlığı gibi devletin ve hükümetin en temel görevlerini birlikte paylaÅŸmışlar, deyim yerinde ise kader ortaklığı yapmışlar. Yola birlikte çıkmışlar, en kritik zamanları birlikte yaÅŸamışlar.
 
BaÅŸka isimler de var hiç ÅŸüphesiz bu çerçevede zikredilecek. Ama bugün, bu isimleri en çok “kapışma” zemininde duyacağımız bir sürece girdiÄŸimiz muhakkak. Çok boyutlu bir kapışma bu.
 
Öncelikle bir “ayrışma” söz konusu. Bir yerde Ak Parti ve artık onun tek belirleyicisi halinde olan Tayyip ErdoÄŸan var. 
 
Gül ve Babacan ayrışmanın bir ayağı, DavutoÄŸlu diÄŸer ayağı. 
 
Bu iki ayağın da aynı yöne gitmeyeceÄŸi ÅŸu ana kadarki geliÅŸmelerin ortaya koyduÄŸu görüntü.
 
Bu ayrışma ülke sorunlarının tespiti ve çözüm önerisi farklılaÅŸmasından, yani “müsademe-i efkar”dan ibaret kalsa kimsenin diyeceÄŸi bir ÅŸey olmamasından öte, “barika-i hakikat” ümidi bile verebilir.
 
Ama sonuçta iÅŸin içine iktidar mücadelesi gireceÄŸi için hiçbir ÅŸey centilmence mücadele zemininde kalmaz. Ya da kalmıyor. Kıran kırana bir mücadeleye dönüÅŸüyor.
 
(Buraya sadece küçük bir not düÅŸmek gerekirse, Gül – Babacan cenahı ile iliÅŸkili olduÄŸu algısı veren Fehmi Koru’nun DavutoÄŸlu’na yönelik hep negatif deÄŸerlendirmeler yapması iÅŸin DavutoÄŸlu – Babacan iliÅŸkisinde bile zarafet boyutunda kalmayacağını gösteriyor.)
 
Bu ayrışmaların öncelikle ErdoÄŸan için hayati önem taşıdığı açık. Çünkü yüzde 1 oy bile önemli ve hem Babacan’ın hem DavutoÄŸlu’nun hem Ak parti zemininde hem baÅŸka partiler zemininde ÅŸu veya bu ölçüde karşılık bulacakları kesin.
 
DavutoÄŸlu ve Babacan da içine doÄŸdukları partilerinden ayrılıp yeni bir yola çıktıklarına göre öncelikle “kopuÅŸ”un, sonra da “toplumda zemin bulabilme”nin çetin bir iÅŸ olduÄŸunu biliyor olmalıdırlar.
 
ErdoÄŸan, yeni oluÅŸumları doÄŸmadan bitirme arzusunda. Daha önce baÅŸka çıkışlar oldu, hakikaten onlar bitti.
 
“Dava, ümmet, ihanet, bölücülük…” gibi ifadelerin Ak Parti tabanında bir karşılığı var. ErdoÄŸan bunları kullanmaya baÅŸladı bile.
 
Ancak “Muhafazakâr taban”da, bu hassas kavramların “siyaseten kullanılması” karşısında geliÅŸen bir duyarlılık da var. Yani dün beraber yürünülen insanlar, farklı bir ses çıkardığında hangi sebeple ihanet etmiÅŸ olacaklar, sorusu muhafazakâr camiada da soruluyor.
 
Babacan yeni ayrıldı partiden. DavutoÄŸlu halen Ak Parti milletvekili. Yani 17, belki 18 yıllık birlikte bir yürüyüÅŸ söz konusu. Bu birlikteliÄŸin çok önemli bir kısmı hükümet sorumluluÄŸu birlikte paylaÅŸarak geçirilmiÅŸ.
 
Yani “Sırlar” paylaşılmış.
 
Ak Parti’nin iktidarda 17 yılı demek, Türkiye’nin en sancılı dönüÅŸümleri yaÅŸadığı bir süre demek.
 
(Bir ara bir çok dönemde hükümetler içinde yer almış bir siyasetçinin hatırasını yazması söz konusu oldu da bizzat kendisi “Acaba her ÅŸey yayınlanabilir mi?” diye sordu)
 
Åžimdi CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan yine bu “kapışma” baÄŸlamında “hafıza kayıtları”ndan söz ediyor ve “zamanı gelince ortaya konacağı”nı söylüyor. 
 
ErdoÄŸan’ın bildikleri… Gül’ün bildikleri… DavutıoÄŸlu’nun bildikleri… Babacan’ın bildikleri…
 
Bunlara eklenecek o kadar çok isim var ki, kim bilir öyle bir ortam doÄŸar, onlar da bildiklerini açıklamak zorunda kalırlar.
 
DavutoÄŸlu 7 Haziran – 1 Kasım arası için bir ÅŸey söyledi kıyamet koptu.
 
Dolmabahçe’de masa devrildiÄŸinde de mesela Arınç’la ErdoÄŸan arasında ipler gerilmiÅŸti.
 
Bakıyorum, bir kesimde eller ovuÅŸturuluyor. Bizim millette en çok reyting yükselten ÅŸeyin “kapışmalar” olduÄŸu biliniyor.
 
Önümüzdeki 4 yılı muhafazakâr camianın sahnedeki siyasi aktörlerinin birbirini ifÅŸa eden hamleleri ile mi geçireceÄŸiz? Ve bunun muhafazakâr tabanda karşılığı ne olacak? Çok sıkıntılı bir süreç.
 
Süreci daha sıkıntılı hale getirecek ÅŸeylerden birisi ise Devlet Bahçeli ile DoÄŸu Perinçek’in de “kapışma”da ErdoÄŸan’ın yanında, özellikle de DavutoÄŸlu’nun karşısında, üstelik en provokatif dil ile yer almalarıdır. Bu olgu ErdoÄŸan’ı güçlendirir mi, DavutoÄŸlu’nu zayıflatır mı, ya da “Nasıl bir denklem bu iki ismi böyle bir pozisyon almaya götürdü?” gibi bir sorgulamanın kapısını aralar mı, bu da iÅŸin bir baÅŸka boyutu.
 
Ben olacakları öngörmeye çalışıyorum da, kapışacak ana aktörler ve tabii muhafazakar camia adına çok üzülüyorum.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.