Özel / Analiz Haber
Taha Akyol: 'Dış Politikada Nerden Nereye'
Follow @dusuncemektebi2
Türkiye, dış politikada başarılı bir dönemden sonra bir süredir hayli sorunlu bir süreçten geçiyor.
BaÅŸarılı dönemlerde dünyada itibarımız yüksek, dostluk iliÅŸkilerimiz geniÅŸti. Ekonomide de yılda 20 milyar dolar yatırım geliyordu. BaÅŸbakan ErdoÄŸan, 29 AÄŸustos 2007’de okuduÄŸu hükümet programında, Türkiye’yi ÅŸöyle anlatıyordu:
“Avrupa BirliÄŸi hedefi ülkemizin demokrasi, temel hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüÄŸü gibi konularda evrensel standartlara yaklaÅŸmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca kurumsal yapılar ve sektörel politikalar gibi pek çok konuda Türkiye’nin önümüzdeki dönemlerde neler yapacağını da ÅŸekillendirmektedir.”
Ä°ÅŸte o Türkiye, 2008 yılında BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliÄŸine aday oldu.
2008’DE DÄ°PLOMATÄ°K ZAFER
BM Güvenlik Konseyi’ne iki yıllık dönemler itibariyle geçici üye seçimleri yapılır. Devletler için bir itibar yarışıdır. Dengeli bir dağılım olsun diye devlet grupları aday gösterir.
Türkiye “Batı Avrupa bölgesinden aday” olmuÅŸtu. Türkiye 192 devletten 151’inin oyunu alarak diplomatik bir zafer kazanmıştı. Gazeteler manÅŸetten haber veriyordu:
Milliyet muhabiri Ahu Özyurt, Avrupa ülkelerinin Türkiye ve Avusturya’ya oy verdiÄŸini, buna diÄŸer ülkeler eklenince Türkiye’nin öne geçtiÄŸini yazıyordu.
Ben de ÅŸöyle yazmıştım:
“NATO üyesi ve AB yolcusu Türkiye’nin Arap dünyasından, Asya’dan, Afrika’dan, Latin Amerika’dan 159 oy alması gerçek bir diplomatik ‘zafer’dir.” (Milliyet, 20.10.2018)
Batının müttefiki olan Türkiye’nin Ä°slam dünyasından büyük destek aldığını, Ä°srail’in de Türkiye’ye oy verdiÄŸini belirterek “Ä°srail ile Suriye’yi buluÅŸturan tek ülke, dünyada Türkiye’dir” diyordum. Görüyor musunuz diplomasiyi?
MODERN DİPLOMASİ GELENEĞİ
O dönemin CumhurbaÅŸkanı Gül, BaÅŸbakan ErdoÄŸan, DışiÅŸleri Bakanı Babacan’dı. Milliyet’in yazdığı gibi BM’de bu sonucu almak için Ankara beÅŸ yıl sistemli olarak çalışmış, Babacan oylamadan günlerce önce BM’de karargah kurmuÅŸtu.
Dün görüÅŸtüÄŸüm Ali Babacan, “evet büyük bir diplomatik baÅŸarıydı ama ülkenin çok iyi olan imajının ve diplomatik maharetinin bir eseriydi” dedi. Ben de ÅŸöyle yazmıştım:
“Birinci ÅŸeref payı diplomatlarımızındır. Türkiye’nin en az yüz elli yıllık modern diplomasi geleneÄŸinindir. Özellikle BM Daimi Delegemiz Baki Ä°lkin’i kutluyorum.”
Büyük diplomatlarımızdan Baki Ä°lkin’i rahmetle ve bu ülkeye yaptığı hizmetlerden dolayı ÅŸükranla anıyorum.
Burada “Türkiye’nin en az yüz elli yıllık modern diplomasi geleneÄŸi” kavramının altını özellikle çizmek isterim. Bu gelenekte Türkiye’nin sabit ayağı Batı’dadır; öbür ayağı ulaÅŸabildiÄŸi her yere gider; sorunları körüklemez, diplomatik dille en azından yumuÅŸatmayı tercih eder. 2008’deki baÅŸarı, bunun tipik örneÄŸiydi.
BAÅžARININ YOLU
Bugün Türkiye böyle bir adaylığa soyunur mu, soyunsa kaç devletin oyunu alır? 2014’te, dış sorunlarımız bugünkü kadar ağırlaÅŸmamışken yine aday olduk, kaybettik. Aynı gruptan Ä°spanya kazandı. Bizimki erken bir adaylıktı, bunun etkisi var ama Türkiye’nin eski imajının bugün hayli aşındığı apaçık ortada. 2008’de bize oy veren Avrupalı, Orta DoÄŸulu, Asyalı, Latin Amerika ve Afrikalı ülkelerden kaçı bugün bize oy verir?
Evet dünyada olumsuz geliÅŸmeler var: Yükselen popülist aşırı saÄŸ akımlar Türkiye’ye karşı… Ama Türkiye’nin Batı’daki liberallerle, sosyal demokratlarla, merkez muhafazakarlarla ve YeÅŸillerle iliÅŸkisi iyi mi sanki? Dün iyi idi.
Amerika’da Türkiye karşıtları hep oldu ama her zaman Türkiye’yi destekleyenler de olurdu.
OrtadoÄŸu’da “Ä°srail’le Suriye’yi bir araya getiren ülke” idik…
Soruları uzatmak mümkün. Dış sorunlarımızın ağırlaÅŸtığı bir gerçek.
Yeniden “Türkiye’nin en az yüz elli yıllık modern diplomasi geleneÄŸi”ne dönmekten, içeride de yeniden “evrensel standartlara” yönelmekten baÅŸka yol görüyor musunuz?
Henüz yorum yapılmamış.