Sosyal Medya

Önemli Şahsiyetler

Türk demokrasisinin hafızasıydı: Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar

Celal Bayar, kendisine darbe yapanlardan da ona idam cezası verenlerden de uzun yaşayacaktı. Tarih vicdanında ve halk nezdinde cuntacıların nasıl mahkûm olduğunu görecek kadar uzun bir hayat yaşayacaktı



KAYNAK: INDEPENDENT TURKISH

Celal Bayar gecenin geç saatlerine kadar uyanık kaldı ve Genelkurmay BaÅŸkanı RüÅŸtü Erdelhun’dan geliÅŸmeleri rapor aldı. Erdelhun’a göre büyütecek bir durum söz konusu deÄŸildi. Ordu içinde rahatsız küçük bir grubun hareketliliÄŸi söz konusuydu ve CumhurbaÅŸkanı Celal Bayar’ı meÅŸgul edecek kadar mühim bir mesele deÄŸildi. CumhurbaÅŸkanı Bayar eski bir Ä°ttihatçıydı ve Darbenin ne demek olduÄŸunu yaÅŸayan herkesten daha iyi biliyordu. Yine de Genelkurmay BaÅŸkanı Erdelhun’un verdiÄŸi brifinge güvenerek o gece yatağına çekilerek uyumaya karar verdi.

Saat 05.00 sularında Çankaya içte ve dışta “KöÅŸk Harekâtı” ile kuÅŸatıldı. Celal Bayar’ın güvendiÄŸi isimlerden biri olan CumhurbaÅŸkanı Muhafız Alayı Komutanı Osman Köksal, CumhurbaÅŸkanı’na ihanet ederek General Burhanettin Uluç ile beraber CumhurbaÅŸkanı Bayar’ı teslim almaya geldi. Celal Bayar yalnızca eski bir Ä°ttihatçı deÄŸil, aynı zamanda bir TeÅŸkilat-ı Mahsusa üyesiydi. Kurtlukta düÅŸeni yemenin kanun olduÄŸunu çok iyi biliyordu. Bu yüzden teslim olmaya hiç niyeti yoktu, silahını önce darbecilere direnmek için hazırladı. 27 Mayıs 1960 Darbesi cereyan ettiÄŸinde Darbecilere karşı silahlı direniÅŸ teÅŸebbüsünde bulunan tek kiÅŸi CumhurbaÅŸkanı Celal Bayar’dı; ama muvaffak olamadı. Bu yüzden silahı kendi ÅŸakağına dayadı; ama araya giren askerler onu durdurdular.

CumhurbaÅŸkanı Celal Bayar’dan tutuklanma öncesi istifa etmesi istendi, ama Celal Bayar kendisini sandıkla Milli Ä°rade’nin getirdiÄŸini ancak sandıkla görevinden ayrılacağını sert bir biçimde Darbecilere iletmesi üzerine tutuklandı. Tutuklanma süreci sonrası sabık CumhurbaÅŸkanı konumuna düÅŸen Bayar, kendisine hakaret eden darbeci subayların kötü muamelesine dayanamadı. 25 Eylül gecesi intihar etmek için kemerini bir kement haline getirerek boynuna geçirdi, ama nöbetçi erin durumu fark etmesi üzerine Bayar, Ä°ttihat ve Terakki büyüklerinin geleneÄŸi haline gelmiÅŸ intiharda yine muvaffak olamadı.

Türk demokrasisi açısından utanç verici bir hatıra olarak belleklerde yer edinen Yassı Ada Davalarında yargılandıktan sonra Bayar için artık yolun sonuna gelinmiÅŸ gibi görünüyordu;

“Sanık Celal Bayar Türk Ceza Kanunun 146 taksim birinci maddesi uyarınca ölüm cezasına çarptırılmasına oy birliÄŸi ile karar verilmiÅŸtir.”

Hâkim kararını açıkladığında hemen arkasında bulunan Adnan Menderes gözlerini kapatarak içinden ah geçirirken Celal Bayar hiç tepki göstermemiÅŸ, kararı büyük bir olgunlukla karşılamıştı. Mahkeme CumhurbaÅŸkanı Celal Bayar için verdiÄŸi idam kararını ilerlemiÅŸ yaşını gerekçe göstererek ömür boyu hapis cezasına çevirdi. Oysa Celal Bayar, kendisine darbe yapanlardan da ona idam cezası verenlerden de uzun yaÅŸayacaktı. Tarih vicdanında ve halk nezdinde cuntacıların nasıl mahkûm olduÄŸunu görecek kadar uzun bir hayat yaÅŸayacaktı. Bayar 22 AÄŸustos 1986 yılında Ä°stanbul’da hayata gözlerini yumdu. Ä°kinci Abdülhamid, Enver PaÅŸa, Atatürk, Ä°nönü, Menderes baÅŸta olmak üzere Türk demokrasisi için kırılma noktaları olarak kabul edilen en kritik dönemlere yalnızca ÅŸahitlik etmedi, bu dönemlerin en önemli faillerinden birisi oldu.

Dayısı kabuklarını kırmasını sağladı

Tam ismiyle Mahmut Celal Bayar 1883 yılında Bursa’da göçmen bir ailenin çocuÄŸu olarak Umurbey Köyü’nde dünyaya geldi. Çocuk yaÅŸtan beri okumaya büyük bir ilgisi bulunan Celal Bayar çocuk denilecek bir yaÅŸta evden kaçarak Ä°stanbul’da bulunan teyzesinin yanına geldi. Amacı, Mekteb-i Sultani’de okumaktı. Fakat teyzesinin maddi durumu küçük yeÄŸenini burada okutabilecek durumda deÄŸildi. Bu sebeple Bayar evine geri gönderildi; ama babası oÄŸlunun bu azmi karşısında ona kızmamış ve oÄŸlunun okuyabilmesi için elinden geleni yapmıştı.

Azimli bir genç olarak kendini yetiÅŸtirmek için elinden geleni yapan Bayar’ın hayatını derinden etkileyecek olay, dayısı Mustafa Åževket Bey’in evlerine misafir olmasıydı. Mustafa Åževket Bey, Sultan Abdülhamid’e karşı yapılan baÅŸarısız Darbe giriÅŸimi ÇıraÄŸan Baskını’nda Ali Suavi ile beraber yer almıştı. Bu darbede amaç BeÅŸinci Murad’ı ÇıraÄŸan Sarayı’ndan kaçırarak Sultan Abdülhamid’in yerine tahta oturtmaktı; ama Yedi Sekiz Hasan PaÅŸa’nın Darbenin başı olan Ali Suavi’yi öldürmesi teÅŸebbüsün baÅŸarısız olmasına sebep olmuÅŸtu. Mustafa Åževket Bey, kendisinin de arananlar arasında olduÄŸunu öÄŸrenmesi sonrası Irak’a kaçmış uzun süre burada bulunup kadılık yapmıştı.

Mustafa Åževket Bey aradan bir süre geçince Ä°stanbul’a geçmiÅŸ; ama mevcut durumu güvenli bulmayarak kız kardeÅŸinin yanına Bursa’ya gelmiÅŸti. Celal Bayar bu ziyaret vesilesiyle dayısı Mustafa Åževket Bey’den yer altı siyasetini öÄŸrenmiÅŸ ve Sultan Abdülhamid muhaliflerini tanımıştı. Ayrıca Mustafa Åževket Bey, kız kardeÅŸinin evinden ayrılırken tüm gizli yayınlarını ve dergilerini yeÄŸeni Celal Bayar’a bırakmıştı. Bayar bu olaydan sonra Abdülhamid’e muhalif söylemlere ilgi duymuÅŸ ve yıllar sonra Sultanı deviren Ä°ttihat ve Terakki Cemiyeti’nde önemli görevler üstlenmiÅŸtir.

Sonrasında eÄŸitimini ilerletmek için Bursa yolunu tutan genç talebe Celal Bayar, Ziraat Bankası’nın yaptığı sınavı kazanarak bankacılık sektörüne atılmıştı. Bu ilerleyen yıllarda Bayar’ın hayatını derinden etkileyecek kararlardan biriydi.

Milli Mücadele’nin Galip Hocasıydı

Celal Bayar, Ä°ttihat ve Terakki iktidarında Ege Bölgesi’nin önemli bir ismi konumuna gelmiÅŸti. Ä°zmir bölgesi Ä°ttihat ve Terakki Cemiyeti mesul kâtibi görevini yürütüyordu ki bu makam validen daha fazla yetki ile donatılmıştı. Balkan SavaÅŸları sonrası Edirne mücadelesi ve Hareket Ordusu’nda da önemli görevler üstlenen Bayar, bölgenin hem saygı duyduÄŸu biriydi hem de bölge siyasetini çok iyi biliyordu. Ä°zmir’de Ä°ttihat ve Terakki Cemiyeti’nin mesul kâtibi olarak görev yaptığı yıllarda genç bir talebe olan Adnan Menderes bir lise arkadaÅŸlarıyla Celal Bayar’ı ziyaret etti ve o ziyaretten Adnan Menderes’in idamına kadar ikili hep dost olarak kaldı.

Celal Bayar’ın en önemli hizmetlerinden birisi de Millî Mücadele sürecindeki faaliyetleridir. Galip Hoca takma ismiyle kılıktan kılığa girerek mücadele eden Celal Bayar, bölgedeki “Efe siyaseti”ni çok iyi biliyordu. Bu faaliyetler ona önce Mebussan Meclisi’nin kapılarını açmış, sonrasında Mustafa Kemal’in dikkatini çekmiÅŸti.

Mustafa Kemal’in daveti ile Ankara’ya geçti

Mebussan Meclisi’nde bulunduÄŸu süreçte aktif bir direniÅŸ gösteren Bayar, Mustafa Kemal’in daveti ile Ankara’ya geçmiÅŸti. Burada Saruhan vekili olarak göreve baÅŸlayan Bayar, geçiÅŸ sürecinde Ä°stanbul’da Millî Mücadele aleyhine çıkartılan fetvalara karşı Anadolu ulemasının Millî Mücadele lehine fetva çıkartmasını organize ederek Ankara’da sivrilmiÅŸti.

İstiklal Mahkemelerinin kurulmasını teklif edenlerdendi

Celal Bayar, Ankara’ya geçtikten sonra önemli görevler üstlenmiÅŸti. Özellikle Meclis kürsüsündeki hatipliÄŸi ve verdiÄŸi önergelerle meclisin en önemli isimlerinden birine dönüÅŸmüÅŸtü.

Evvela Ä°zmir iÅŸgalinin tüm yurtta protesto edilmesi için meclise verdiÄŸi önerge ile gündeme gelmiÅŸti. Bunun dışında da birçok önergede ismi bulunan Bayar, Ä°stiklal Mahkemeleri’nin kurulması aÅŸamasında da bulunmuÅŸtu. Bayar; Tevfik RüÅŸtü Bey ve Refik Åževket Bey ile beraber siyasi hayatımızda çok önemli bir yerde bulunan Ä°stiklal Mahkemeleri’nin kurulması için önerge verecekti. Bayar bu önergeyi yıllar sonra ÅŸöyle açıklayacaktı;

“Biz üç kiÅŸi bu iÅŸi kuvvetle halledilir fikrindeydik. Ben, Tevfik RüÅŸtü ve Refik RüÅŸtü Ä°nce bu düÅŸüncedeydik. Bu bir ihtilaldir. O halde kuvvet ÅŸart... Ä°stiklal Mahkemeleri için Fransız Ä°htilalinden ilham aldık. Biz üç kiÅŸi takriri imzaladık ve meclise verdik. Ä°stiklal Mahkemelerinin kuruluÅŸ sebebi Millî Mücadele’nin gayesini temin etmekti. TBMM nasıl bir gaye ile kurulmuÅŸ ise Ä°stiklal Mahkemeleri de onu korumak için kuruldu.”

Komünist olmakla itham edildi

Devrim sonrası Sovyetlerle iyi iliÅŸkiler kurmak isteyen Ankara hükümeti komünist harekete Halk Ä°ÅŸtiraküyun Hareketi ile müsaade göstermiÅŸti. Mustafa Kemal bu hareket içine bizzat kendi yakın arkadaÅŸlarını girip bulunmaları için teÅŸvik ediyordu, fakat kısa süre sonra komünist hareket Enver PaÅŸa için çalışan YeÅŸil Ordu isimli gizli grubun karargahına dönüÅŸmüÅŸtü. Bu yüzden burada bulunan ve görev alanlara çok iyi gözle bakılmamıştı. Mustafa Kemal bir konuÅŸmasında Celal Bayar’ın yüzüne bakarak “Celal gibi arkadaÅŸlarımızla (komünist parti) kurmamız lazım.” demesi Celal Bayar’ı komünistlik iddialarıyla karşı karşıya bırakmıştı. Durumu yakından bilen Mustafa Kemal ise iddialara itibar etmemiÅŸti.

Ä°ÅŸ Bankası’nı Celal Bayar kurdu

Hindistan Müslümanları KurtuluÅŸ Savaşı sürecinde Mustafa Kemal’e yüklü miktarda yardım parası göndermiÅŸti; ancak ticaretle pek ilgisi bulunmayan Mustafa Kemal daha sonraları bu parayı nasıl deÄŸerlendireceÄŸini bilememiÅŸti. UÅŸakizade Muammer Bey, bu paranın deÄŸerlendirilmesi için Mustafa Kemal’e ihracat iÅŸine girmesini tavsiye etmiÅŸti, PaÅŸa, Muammer Bey’e bu durumu bir iktisatçı olan Celal Bayar ile görüÅŸmesini tavsiye etti.

UÅŸakizade, Bayar ile görüÅŸtüÄŸünde Bayar bambaÅŸka bir öneride bulundu. Bayar’a göre memleketteki en önemli sıkıntı bankaların kredi vermemesiydi, bu yüzden milli ve yerli bir bankanın kurulması daha hayırlı olacağını beyan etti. Bu öneriyi duyan Mustafa Kemal, Celal Bayar’ı davet ederek bu öneriyi bir kez de kendisinden dinledi. Ä°kna olan Mustafa Kemal PaÅŸa bu bankanın kurulması görevini de Celal Bayar’a verdi. Bayar bu geliÅŸmeler üzerine milletvekilliÄŸinden istifa ederek Ä°ÅŸ Bankası’nı kurmuÅŸtu. Kısa sürede banka büyük baÅŸarılar elde etti ve Celal Bayar Mustafa Kemal’in ekonomideki prensi haline geldi.

Celal Bayar 1937’de BaÅŸbakanlığa getiriliyor

Mustafa Kemal ile Ä°smet Ä°nönü arasında artan gerilimler devlet mekanizmasını zora sokuyordu. Mustafa Kemal kiÅŸisel olarak ilgilendiÄŸi Tarih Tezi gibi konularda Ä°smet PaÅŸa’nın gevÅŸek davranmasına çok öfkeleniyor, Ä°smet Ä°nönü ise CumhurbaÅŸkanı Mustafa Kemal’in hükümet iÅŸlerine karışmasından son derece rahatsızlık duyuyordu. ÖrneÄŸin; bir gece vakti Mustafa Kemal’in Milli EÄŸitim Bakanı Esat Bey’i görevden alıp yerine ReÅŸit Galip’in getirilmesini emreden telgrafına Ä°smet Ä°nönü çok sert cevap verebiliyordu;

“Gece yarısı gaflet uykusundan uyandırılarak kabinesinde deÄŸiÅŸiklik yapılmak istendiÄŸi haberini alan bir BaÅŸvekilin, bu hususta ileri süreceÄŸi mütalaadan nasıl bir fikir selameti beklenebilir.”

Bu ve benzeri hadiselerden sonra Ä°smet PaÅŸa istifasını vermiÅŸ ve Mustafa Kemal BaÅŸbakanlığa Celal Bayar’ı getirmiÅŸti. Mustafa Kemal, Celal Bayar’a çok güveniyordu ve ölümüne kadar Bayar’ı BaÅŸbakan olarak görevlendirmiÅŸti. Bayar’a ve onun ekonomi politikalarına olan güvenini Mustafa Kemal PaÅŸa ÅŸöyle açıklıyordu;

“...Büyük bir memnuniyetle görüyorum ki, iktisadın başında bulunan arkadaşım Celal Bey, mühim surette bu istikameti görüyor ve muvaffak oluyor. Bu istikametteki muvaffakiyeti, Türk milleti anladığı zamandır, en büyük zafer tecelli edecektir.”

Ä°smet Ä°nönü görevden alınırken yerine getirilen Celal Bayar için ÅŸu sözleri söyleyecekti;

“Celal Bayar’ı getireceÄŸim dedi. Pek münasip olacağını söyledim. Gerçek ÅŸu ki samimi kanaatimi söylüyordum.”

Ä°smet Ä°nönü’ye CumhurbaÅŸkanlığı yolunu Celal Bayar açtı

Celal Bayar, BaÅŸbakanlığa geldiÄŸinde en büyük arzusu liberal düÅŸüncelere dayanan ekonomi modelini hayata geçirmekti; ama Hatay sorunu ve Mustafa Kemal’in hastalığı onun bu planları hayata geçirmesini imkânsız kıldı. En büyük koruyucusu Mustafa Kemal PaÅŸa’nın ölümü sonrası “CumhurbaÅŸkanı kim olacak” tartışmaları baÅŸladı. Adaylar arasında Ä°smet Ä°nönü, Ali Fuat Cebesoy ve kendisi öne çıkıyordu. Celal Bayar beklenmeyecek bir ÅŸekilde aday olmayarak Ä°smet Ä°nönü’ye CumhurbaÅŸkanlığı yolunu açtı.

Ä°smet Ä°nönü, CumhurbaÅŸkanı seçildikten sonra Celal Bayar’ın bu jestini karşılıksız bırakmamış ve ona BaÅŸbakanlık görevini vermiÅŸti. Üstelik Ä°smet Ä°nönü Celal Bayar’a CumhurbaÅŸkanı olarak tarafsız kalacağını ve hükümet iÅŸlerine karışmayacağı sözünü vermiÅŸti. Fakat Ä°smet Ä°nönü sözünü tutmayacak ve Celal Bayar bu duruma BaÅŸbakan olarak ancak 3 ay kadar sabredecekti. Bayar istifasını verdikten sonra mecliste birçok kararda muhalif duruÅŸ sergileyecek bir milletvekili olarak hareket edecekti.

Cumhurbaşkanlığına giden yol

Demokrat Parti, CHP içinden koparak yeni parti sürecine giden Fuat Köprülü, Refik Koraltan, Adnan Menderes ve Celal Bayar tarafından kuruldu. 1946 yılında yapılan genel seçimlerde muhalefet partisi olarak meclise girdi. Seçime ise çalınan mazbatalara ve seçim hileleri damga vurdu.

4 yıllık muhalefet deneyiminden sonra 1950 seçimlerinde Demokrat Parti büyük bir zaferle iktidara geldi. Zafer sonrası Adanan Menderes; Celal Bayar’ın CumhurbaÅŸkanı olması için çaba göstermiÅŸ, Bayar da bu jeste karşılık olarak Menderes’i BaÅŸvekilliÄŸe atamıştı. Bu ikili yaklaşık on yıl ülkeyi bu ÅŸekilde yönetecekti, ta ki radyodan düÅŸük rütbeli bir subay olan Alparslan TürkeÅŸ’in sesinden ÅŸu bildiri duyulana dek;

“...Bu harekete silahlı kuvvetlerimiz, partileri içine düÅŸtükleri uzlaÅŸmaz durumdan kurtarmak ve partiler üstü tarafsız bir idarenin nezaret ve hakemli altında en kısa zamanda adil ve serbest seçimler yatırarak idareyi hangi tarafa mensup olursa olsun seçimi kazananlara devir ve teslim etmek üzere giriÅŸmiÅŸ bulunmaktadır.

1986 yılında vefat etti

 

1960 yılında idam cezasına çarptırılan Celal Bayar yaşı gerekçe gösterilerek idam edilmedi; ama kendisi hakkında idam kararı veren pek çok darbeciden daha uzun yaÅŸadı. Darbe sonrası siyasi hayata veda edip anılarını yazdı. Millî Mücadele faaliyetlerini içeren bu anılar “Ben de Yazdım” ismiyle 8 cilt olarak yayınlanmıştır. 22 AÄŸustos 1986 yılında 103 yaşında Celal Bayar hayata veda etmiÅŸtir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.