Kenan Alpay: Suriye’nin toprak bütünlüğü masalını okuyan Rusya önce Ukrayna, Gürcistan ve Azerbaycan’da işlediği suçlardan bir nedamet getirsin

 Çok deÄŸil bundan iki buçuk sene önce, 4-5 Mayıs 2017’te toplanan Astana Zirvesi’nde Türkiye, Rusya ve Ä°ran’ın ortak imzasıyla Ä°dlip, GerginliÄŸi Azaltma Bölgesi ilan edilmiÅŸti. Bu anlaÅŸma doÄŸrultusunda Türkiye, Ä°dlip’i çepeçevre kuÅŸatan 12 noktada askeri gözlem noktası kurarak, hemen neredeyse Rusya’nın hava kuvvetleri ve Ä°ran’ın kara kuvvetleriyle ayakta tuttuÄŸu Esed rejiminin katliamlarına engel olmayı hesaplamıştı. Ne var ki, Astana ve ardından Soçi’de imza edilen mutabakatlar Ä°dlip’e yönelik katliamları bir süre için ertelemeye yaradıysa da önünü almaya iktifa etmedi maalesef.

Ne enteresandır ki, Ä°dlip’e yönelik saldırı ve katliamların oranı arttıkça, çocuk kadın ayrımı yapmaksızın paramparça edilen insanların cesetleri ekranlardan üzerimize daha fazla fışkırdıkça Esed’le masaya oturmanın, Rusya ve Ä°ran’la kardeÅŸ olmanın önemi üzerine verilen vaazların oranı da artıyor. Güya PKK-PYD garnizon devletini engellemek için Esed rejimiyle masaya oturmaktan, Suriye’nin toprak bütünlüÄŸünü saÄŸlamak ve Amerika’yı bölgeden tecrit etmek için Rusya ve Ä°ran’la stratejik ittifak kurmaktan baÅŸka çare kalmamış. 

Tabii bu basit ve mantıksız hikâye Esed rejiminin PKK-PYD’den daha az tehlikeli, Rusya ve Ä°ran’ın Amerika’dan daha güvenilir olduÄŸu gibi temelsiz ve hayali hesaplar üzerine kurgulanıyor. Askeri ve siyasi mücadelede öncelik sonralık veya denge arayışı filan deÄŸil Esed rejimi, Rusya ve Ä°ran giriÅŸtikleri bütün yıkım ve katliamlar görmeden gelinerek düpedüz kurtuluÅŸ reçetesi olarak iÅŸaretleniyor.

Güvenli Bölge: Uzak mı, Tuzak mı?

2011’in Mart’ında halk ülkenin dört bir tarafında sokaklara düÅŸtüÄŸü tarihten itibaren Suriye’de oluk oluk kan akıyor. Rejime muhalefet eden kitlelere öncülük eden askeri-siyasi örgütlerin Ä°slami karakteri Amerika ve Avrupa’yı bir taraftan fırsattan istifade PKK-PYD’yle safları daha bir sıklaÅŸtırmaya diÄŸer taraftan Rusya ve Ä°ran’ın yıkımlarını el ovuÅŸturarak izlemeye teÅŸvik etti. Sadece varil bombalarıyla deÄŸil konvansiyonel füzelerle vurulan ÅŸehirler, kimyasal silahlarla katledilen veya cezaevlerinde iÅŸkence edilerek öldürülen binlerce insanın görüntüsü dahi Amerika ve Avrupa’nın kılını kımıldatmasına vesile olmadı. Türkiye’nin geçmiÅŸten bugüne ısrarla gündemde tuttuÄŸu uçuÅŸa yasak bölge ilan edilmesi, güvenli bölge oluÅŸturulması teklifi el birliÄŸiyle boÅŸa çıkarıldı.

Ä°çindeki insanlarla birlikte yakılıp yıkılan ÅŸehirleri hemen hiç dert etmeyen Amerika’nın Suriye’ye iliÅŸkin biricik planı, kuzeyde kurmak üzere hızla harekete geçtiÄŸi PKK-PYD garnizon devletinden baÅŸkası deÄŸildi elbette. Hiç saklamaksızın kargo uçakları ve TIR’larla taşınan devasa askeri silah ve teçhizat, inÅŸa edilen havaalanları ve müstahkem askeri birlikler Türkiye’yi güney sınırından kuÅŸatacak uzun bir koridor devletinin alt yapı hazırlıklarıydı. Ancak 2016 AÄŸustos’unda Türkiye bu koridoru Zeytin Dalı ve ardından Fırat Kalkanı ile bloke edince Münbiç hariç PKK-PYD garnizon devleti Fırat’ın doÄŸusuna mahpus edildi. Türkiye’nin Amerika’yla restleÅŸmesi hatta ciddi ciddi çatışma alanlarını çoÄŸaltmaktan çekinmemesi sonucu Güvenli Bölge meselesi için nihayet müÅŸterek hareket planı devreye girebildi.

Amerika’ya güvenilir mi? Münbiç’te olduÄŸu gibi yeni bir oyalama planıyla Türkiye’yi aldatmayacağına kim garanti verebilir? Türkiye, Amerika’ya hiç güvenmiyor aksine bölgedeki askeri hareketliliÄŸinin kendisi ve Suriye halkı için açık bir tehdit olduÄŸunu da fiilen ortaya koyuyor. Bununla beraber Rusya ve Ä°ran’ın PKK-PYD tehdit unsurunun Türkiye’yi iyiden iyiye pasifleÅŸtirdiÄŸi hesabıyla Suriye’deki iÅŸgallerini derinleÅŸtirerek daha kapsamlı bir kuÅŸatmaya giriÅŸmelerine karşı alan açmaya çalışıyor. 

Tehdit, PKK-PYD’den Ä°baret DeÄŸil

Türkiye ve Amerika arasında Güvenli Bölge üzerine süren müzakerelerin ilerlemesine paralel bir biçimde Ä°dlip’teki katliamları Rusya ve Ä°ran bu sebeple tırmandırdıkça tırmandırıyor. Türkiye’nin Suriye sınırına yaptığı askeri yığınaÄŸa paralel bir biçimde hem askeri hem de siyasi temsilciler aÄŸzından harekâtın yaklaÅŸtıkça yaklaÅŸtığına dair beyanlar Amerika için ayak sürümenin sonuna yaklaşıldığını iÅŸaretliyordu.

Amerika hali hazırda Güvenli Bölge planını engelleme aÅŸamasından daraltma ve etkisiz kılma aÅŸamasına doÄŸru gerilemiÅŸ gözüküyor. Ancak unutmayalım ki; Amerika’nın bu temaslarda sürekli bir biçimde “Türkiye’nin güvenli bölge talebine karşı olduÄŸunu Rusya bize iletti” ÅŸeklinde mesajlar geçiyor. Çin, Suriye’nin toprak bütünlüÄŸü diyerek kime taraf, kime hasım olduÄŸunu ilan ediyor. Ä°ran ise sözde “Amerikasız bir çözüm” adı altında Rusya ile birlikte Suriye’deki emperyal siyasetini saÄŸlama almanın peÅŸinde koÅŸuyor. 

Amerika zamana yayarak kazanmak, Rusya ve Ä°ran’sa sıkıştırarak, göz açtırmaksızın Türkiye’yi teslim almaya çalışıyor. Türkiye’nin bölgedeki nüfuzunu azaltma, Güvenli Bölge giriÅŸimi boÅŸa çıkarma, Amerika’nın PKK-PYD eliyle olduÄŸu gibi Rusya ve Ä°ran’ın da Esed rejimi eliyle Türkiye’yi kuÅŸatmak, tehdit etmek üzere hareket ettiÄŸi sır deÄŸil. Amerika’nın PKK-PYD’ye transfer ettiÄŸi silahlar kadar Rusya ve Ä°ran’ın Ä°dlip’e yaÄŸmur gibi yaÄŸdırdığı tonlarca bombanın hesabını yapmak durumundayız. 

Han Åžeyhun’a yönelik saldırılar, Marek’teki 9 numaralı TSK gözlem noktasının kuÅŸatılmasını Ä°dlip, Hama, Halep ve Lazkiye kırsal bölgelerinden bir milyona yakın insanın kuzeye, Türkiye sınırına doÄŸru kitleler halinde sürülmesi gibi hadiseler tehdidin öncelikle nereden geldiÄŸini gösteriyor. Bu bölgelerde yaklaşık 4 milyon insan en zor ÅŸartlarda yaşıyor. Aynı günlerde Ä°ran’ın nüfuzu altındaki Lübnan Hükümeti Akkar ÅŸehri baÅŸta olmak üzere ülkenin kuzeyindeki ÅŸehirlerde Suriyeli muhacirlere ait yaklaşık 2 bin evi buldozerlerle yıktı.

Türkiye hiçbir surette Suriye’nin kuzeyi için öngördüÄŸü Güvenli Bölge planından geri adım atmamalıdır. Güvenli Bölge’nin derinliÄŸi ve geniÅŸliÄŸini maksimum düzeyde tutma yönünde seferber olarak PKK-PYD tehdidinden daha fazlasını savuÅŸturacaktır. Türkiye terör tehdidi kadar mülteci akını tehdidiyle de mücadele etmek istiyorsa iki meseleye açıktan ve olabildiÄŸince güçlü destek vermek mecburiyetindedir: 1- Esed rejimi, IŞİD ve PKK-PYD’ye karşı savaÅŸan direniÅŸ örgütlerini ayrım yapmadan askeri ve siyasi açıdan desteklemek. 2- Kurulacak Güvenli Bölge’de Arap, Kürt ve Türkmen muhacirler için kapsayıcı bir idari plan hazırlayıp hayata geçirmek.  

Suriye’nin toprak bütünlüÄŸü masalını okuyan Rusya önce Ukrayna, Gürcistan ve Azerbaycan’da iÅŸlediÄŸi suçlardan bir nedamet getirsin. Ä°ran da Rusya’nın amigoluÄŸu ve tetikçiliÄŸini bırakıp, ÅŸu iÅŸgal ve ilhak meselelerine neden ortak olduÄŸu noktasında izaha davet edilsin.  

Yeni Akit